Ýstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü’nde doktora çalýþmalarýna devam eden Ufuk Necat Taþçý, "Libya’da barýþ sürecini bekleyen tehlikeler" baþlýklý çarpýcý bir yazý kaleme aldý.
Ýþte AA'da yer alan analiz yazýsý;
Geçtiðimiz günlerde Libya’da Birleþmiþ Milletler (BM) aracýlýðýyla düzenlenen Libya Siyasi Diyalog Forumu, ülkede yürütme otoritesi temsilcilerini seçme mekanizmasýný oluþturmak adýna görüþ birliðine vardý. Özellikle Kasým ayýnýn baþlarýnda, Libya’da farklý taraflarýn bir araya getirilmesine yönelik çabalar, uluslararasý basýnda ve kamuoyunda da gözle görülür hale gelmeye baþladý. Libya’da genel seçimlerin Libya Siyasi Diyalog Forumu çatýsý altýnda, ülkenin baðýmsýzlýk gününün yýldönümüne tekabül edecek olan 24 Aralýk 2021’de düzenlenmesine yönelik karar alýnmýþ durumda.
Darbeci Halife Hafter’in süreci baltalama arzusuna ve Cenevre’de 19-23 Ekim’de düzenlenen 5+5 Ortak Askeri Komite toplantýlarý sonucunda Libyalý taraflar arasýnda mutabýk kalýnan kalýcý ateþkes anlaþmasýný ýsrarla bozmaya çalýþmasýna raðmen, baþta Libya halký olmak üzere, çatýþmalarýn ilk gününden beri sürecin içinde yer alan yerel ve uluslararasý aktörlerin bir kýsmý bu sürecin arkasýnda duracaklarýný beyan ettiler.
Son olarak 30 Ocak’ta BM tarafýndan Libya’da ülkeyi seçime götürecek olan üç kiþilik baþkanlýk konseyi ve baþbakanlýk pozisyonlarý için baþvurusu kabul edilen kiþilerin isimleri yayýmlandý. Baþkanlýk konseyine seçilecek 24 kiþiden üç isim ve baþbakanlýk pozisyonu için ise 21 kiþi arasýndan seçilecek olan geçiþ hükümeti baþbakanýyla ülkenin seçime gitmesi planlanýyor. Bu baðlamda Ýsviçre’deki görüþmelere katýlan kiþiler, BM himayesinde, önümüzdeki hafta bu kiþileri belirlemek için oylamaya katýlacak.
Baþkanlýk konseyinin Libya’da genel kurmay baþkaný, devlet kurumlarý atamalarý gibi pek çok kritik yetkiye sahip olacaðý düþünüldüðünde, seçilen kiþiler konusunda ne denli titiz olunmasý gerektiði aþikâr. Her ne kadar bu süreç baþýndan beri Libya’da barýþýn tesisi adýna önemli bir hamle olarak görülse de, ülkede pek çok kesim þu an bu pozisyonlara seçilecek kiþilerin yeni çatýþmalarý tetikleyebileceðinin farkýnda. Bunun en bariz güncel örneklerinden biri ise darbeci general Hafter’in uzun soluklu destekçisi olan Akile Salih’in baþkanlýk konseyine yaptýðý müracaatýn BM tarafýndan onaylanmasý ve kendisinin de bu listede yer almasý.
Libya’daki pozisyonu ve aktiviteleri uzun zamandýr þaibeli bulunan, içlerinde BM ve Avrupa Birliði (AB) üyesi ülkelerin de bulunduðu uluslararasý aktörler, Libya’daki yeni siyasi sürece nasýl ekleneceklerinin hesaplarýný da çoktan yapmaya baþladýlar. Fransa ve Mýsýr Libya’daki politik sürece yönelik fýrsatçý yaklaþýmlarýyla darbeci Hafter’in en azýlý destekçilerinden Birleþik Arap Emirlikleri (BAE) ve Rusya’dan bir noktada ayrýlýyorlar. Fakat bunun onlar adýna aslýnda bir mecburiyete tekabül ettiðini söylemek pek de abes kaçmayacaktýr. Türkiye’nin Libya’nýn BM nezdinde tanýnan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) verdiði meþru desteðiyle Hafter üzerine kurduklarý denklem altüst olan bu iki ülkenin Libya’daki sicilleri ve Hafter’le olan iþbirlikleri, onlarý yeni süreçte çok alternatifli bir denkleme girmeye mecbur kýlmýþ görünüyor. Zira UMH’nin Hafter’den Türkiye’nin desteðiyle geri aldýðý bölgelerde bulunan toplu mezarlarla birlikte, iþlenen savaþ suçlarýnýn ortaya çýkmýþ olmasý ve darbeci generalin politik sürece karþý takýndýðý tutum, sadece objektif bir soruþturma ve sorgulamayla dahi Fransa, Mýsýr ve BAE’yi uluslararasý arenada fazlasýyla zor bir duruma sokacaktýr.
Fransa, Rusya, BAE ve Mýsýr gibi ülkelerin Libya’daki yýkýcý rollerini böyle kýsa bir analizle anlatmak mümkün olmasa da, sadece son yýllarda göze çarpan, bilhassa son zamanlardaki barýþ görüþmelerine raðmen devam eden pek çok olay, bu ülkelerin Libya konusunda söz söyleyecek en son aktörler dahi olmadýðýný gözler önüne sermeye yeterli olacaktýr.[1]
Ýlk olarak 2016’da Bingazi’de düþen bir helikopterde bulunan, Hafter’e destek saðlayan, kýlýk deðiþtirmiþ üç Fransa ajanýna dair soru iþaretleri uluslararasý toplumun dikkatini çekmiþti. Macron yönetiminde Fransýz dýþ politikasýnýn mimarý olarak bilinen Fransa Dýþiþleri Bakaný Jean-Yves Le Drian’ýn UMH’ye yönelik Mýsýr’ýn düzenlediði hava saldýrýlarýna aleni destek açýklamasýndan 2019’da ABD’nin sadece yakýn müttefiklerine temin ettiði, tanesi 170 bin dolar deðerinde olan anti-tank füzelerinin Hafter’e verildiðini ve bunu Fransa’nýn gerçekleþtirdiðini ortaya çýkaran Pentagon soruþturmasýna kadar, Paris yönetimi pek çok açýdan Libya’da karanlýk bir sicile sahip.[2]Hatta pek çok medya kuruluþunun da daha evvel gözler önüne serdiði üzere,[3]Fransa Hafter’e istihbarat saðlayan, onun milislerine eðitim verip silah desteðinde bulunan bir ülke konumunda.
Her ne kadar Halife Hafter bu süreçte seküler söylem ve tutumlarýyla ve DEAÞ karþýtý mücadele görüntüsü altýnda Fransa, Mýsýr ve BAE gibi ülkeler tarafýndan desteklendiyse de, darbeci general Hafter’e baðlý silahlý militan gruplarýnýn yapýsý, kendisinin ve ona baðlý bu güçlerin savaþ suçlarýnýn ne boyutlara ulaþabileceðini açýkça gösterir nitelikte. Sözde seküler olan Hafter’in silahlý güçleri bilindiði üzere, Tarhuna’da bulunan toplu mezarlardan sorumlu olduðu düþünülen (ve geçtiðimiz günlerde ABD tarafýndan kara listeye alýnan) bölgede etkin Kaniye ailesini, Putin’in yakýn arkadaþý olarak bilinen Yevgeny Prigozhin tarafýndan el altýndan yönetilen Wagner silahlý unsurlarýný, Sudan’da pek çok savaþ suçuna karýþmýþ ve “Hemedti” olarak bilinen Muhammed Hamdan Dagalo’nun liderliðindeki Cancavid (Janjaweed) militanlarýný ve hatta Hafter’e karþý gelmeyi “þirk” sayan bazý silahlý selefi gruplarý da içeren çok girift, karanlýk bir yapýdan oluþuyor.[4]
Bu husus göz önüne alýndýðýnda, henüz 2020’nin Aralýk ayý sonuna doðru ortaya çýkan bir diðer geliþme ise Fransa’nýn Libya politikasýndaki ikiyüzlülüðünü ve darbeci Hafter’in savaþ suçlarýna ne denli ortak olduðunu bir kez daha gözler önüne serecek nitelikteydi. Buna göre, bir süredir Suriye rejimi, Rus Wagner silahlý askerleri ve Suriye’deki silahlý gruplar üzerinden, içlerinde eski DEAÞ mensuplarýnýn da olduðu ortaya çýkan, Rusya’nýn Libya’ya yaptýðý askeri sevkiyatlar, iddialara göre Suriye merkezli özel bir havayolu firmasýyla, Þam’dan Bingazi’ye düzenlenen uçuþlarla gerçekleþti.
Hafter’i tahkim amaçlý düzenlenen bu sevkiyatlarda Fransa ve BAE’nin ise önemli bir rolü var. Zira Bingazi’de bulunan Benina uluslararasý havalimaný, UMH’nin BM Özel Temsilcisi Cuma el-Gamati’nin de geçtiðimiz günlerde belirttiði üzere, Hafter’e bu ülkelerin saðladýðý destekte kilit öneme sahip. Rusya’nýn bu iki havalimanýný ve Þam merkezli özel havayolu firmasýný kullanarak yaptýðý bu operasyon ise[5]iddialara göre Benina havalimaný ve çevresinde yýllardýr nüfuzu bulunan Fransa ve BAE tarafýndan görmezden geliniyor. Buna ek olarak, BAE’nin bu sevkiyatlarý ve paralý askerleri fonladýðýný, UMH temsilcileri de defaatle belirtmiþ durumda. Hatýrlanacaðý üzere, UMH lideri Fayiz es-Serrac daha önce Fransa’yý Hafter’i, yani bir diktatör ve darbeciyi desteklemesinden dolayý çok þiddetli þekilde eleþtirmiþti.
BAE’ye, yani darbeci Hafter’in sürecin en baþýndan beri en büyük destekçilerinden olan bir diðer ülkeye gelinecek olursa, BAE’nin de Libya iç savaþýnda sicili en az Paris’inki kadar kabarýk. BAE’nin finansal fonlamalarý, Trablus’a yapýlan hava saldýrýlarýnda kullanýlan Wing Loong II insansýz hava araçlarýný darbeci Hafter’e sunmasý, Rus yapýmý Pantsir hava savunma sistemlerini Garyan kasabasý yanýndaki kritik öneme sahip Cufra üssüne yerleþtirmesi, 2017’den beri Hafter’e destek amaçlý inþa ettiði askeri üsler, geçtiðimiz sene Nisan ayý içinde 5 milyon dolar deðerindeki 11 bin ton uçak yakýtýný gizlice Hafter’e temin etmesi, bu kabarýk sicilin sadece bir kýsmý.[6]
BAE’nin içinde olduðu ortaya çýkan en dramatik olaylardan biri ise hatýrlanacaðý üzere 4 Ocak 2020’de gerçekleþmiþti. Trablus’taki UMH’ye baðlý askeri bir akademide eðitim gören 15-16 yaþlarýndaki 50 silahsýz çocuða karþý darbeci Hafter tarafýndan düzenlenen drone saldýrýsýnda onlarca masum, silahsýz Libyalý genç öldürüldü. Ortaya çýkan raporlara göre, saldýrýda BAE’nin Hafter’e temin ettiði dronelar kullanýlmýþtý.
Her ne kadar bu sýrada Mýsýr ve Fransa gibi ülkeler siyasi sürece vurgu yaparak strateji deðiþtirseler de, BAE (bunca yatýrým yaptýðý potansiyel diktatörünün geleceðiyle alakalý endiþelerinden dolayý olsa gerek) Paris ve Kahire’nin aksine, son dönemde politik sürece ve Libya’nýn siyasi geleceðine dair kesin fikirlerini belirtmekten kaçýnýyor. Daha evvel Arif en-Nayid gibi Libya’nýn sosyolojik yapýsýna uygun olduðunu düþündüðü, kendisine yakýn isimleri siyasi sürece de hazýrlayabileceðine dair pek çok yorum yapýlan BAE, þu an bu stratejisinden uzak bir þekilde, Hafter’i Rusya ile beraber finansal ve askeri olarak tahkim etmeye hýz kesmeden devam ediyor.
Mýsýr’ýn ilk seçilmiþ Cumhurbaþkaný olan Mursi’yi 2013’te askeri darbeyle görevden alan Sisi yönetimi ise Hafter’in Suudi Arabistan ve BAE’nin onayýný almasýyla, süreç içinde darbeci Hafter’i sýkýca destekleyen bir diðer ülke oldu. Suudi Arabistan ve BAE ile paralel politikalar izleyen Sisi, son dönemde UMH’nin Hafter’e karþý Türkiye’nin desteðiyle edindiði kazanýmlarý Sirte’ye kadar olan bölge ile sýnýrlamak istediðini ifade etmiþti. Bu bölgeye karþý herhangi bir operasyonu kýrmýzý çizgisi ilan etti ve Tobruk merkezli parlamentonun önde gelen ismi Akile Salih aracýlýðýyla askeri olarak da Libya’ya müdahalede bulunacaðýný ima ederek UMH’ye karþý tutumunu fazlasýyla belli etti. Ayrýca Libya ile olan uzun sýnýrýný ise Hafter’e lojistik ve silah desteði için aktif olarak kullandý. Mýsýr’ýn bu hamleleriyle cesaretlenen, zamanýnda “Libya’nýn Sisi’si” olarak da anýlan darbeci Hafter, bu sayede Türk askerlerini ve Türkiye’yi geçtiðimiz aylarda savaþla tehdit edecek kadar haddini aþtý. Peki, bütün bu bilgiler ve geliþmeler göz önüne alýndýðýnda, Libya’daki pozisyonlarý bu derece sorunlu, þaibeli olan Fransa, neden son olarak demokratik sürece olan desteðini belirtme ihtiyacý hissetti; diðer taraftan Mýsýr geçtiðimiz günlerde bir tabusunu yýkarak UMH ile görüþme noktasýna nasýl geldi?[7]
Yukarýda belirtilen hususlar göz önüne alýndýðýnda, açýkçasý bu ikilinin baþka alternatifleri kalmamýþ görünüyor; zira onlarý bu pozisyonlarý almaya, darbeci Hafter ve ona baðlý silahlý güçlerin iþlediði insanlýk suçlarý ve BM nezdinde tanýnan ve uluslararasý kamuoyunun tanýdýðý resmi hükümete karþý sergiledikleri tutum mecbur kýlýyor. Aksi halde, Libya’da demokratik seçimlerin düzenleneceði bir senaryoda asla yeri alamayacak olan Halife Hafter’e verdikleri destek ve iþlediði suçlardaki ortaklýk, onlarý ülkede etkisiz kýlacak. Çünkü diðer taraftan Uluslararasý Ceza Mahkemesi’nin (UCM) bu suçlamalara yönelik baþlattýðý soruþturma devam ediyor.
Bir NATO, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) ve AB üyesi olarak Fransa’nýn, kuvvetle muhtemel UMH içerisinden, Mýsýr ve diðer iþbirliði yaptýðý ülkelerin de kabulleneceði bir siyasi figürü desteklemek dýþýnda bir alternatifi kalmamýþ görünüyor.
Þayet Akile Salih gibi Hafter ile uzun zamandýr iþbirliði içinde bulunan figürler geçiþ sürecinde baþkanlýk konseyi ve baþbakanlýk gibi kilit pozisyonlarda yer alamazsa, bu durum Fransa’yý Libya’da pasifize edecektir. Özellikle Rusya’nýn Hafter lehine BAE ile beraber son dönemde de sürdürdüðü askeri desteði halen görmezden gelen ve Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin ile Libya konusundaki ikili görüþmelerini artýran Paris yönetiminin de muhtemel baþarýlý veya baþarýsýz bir siyasi sürece yönelik elinde sýnýrlý sayýda senaryo kalmýþ durumda. Ya baþarýlý bir siyasi süreçte yýpranmamýþ meþru bir figür desteklenecek ya da baþarýsýz bir senaryoda, çýkan karýþýklýk içinde Hafter’le devam ettirebileceði bir sürece yönelecek.
Bilindiði üzere, Rusya sýcak denizlerde var olmak adýna en ciddi adýmýný halihazýrda Suriye üzerinden atmýþ ve bu sayede Akdeniz’e kurduðu üslerle bu uzun süreli hayaline kýsmen ulaþmýþ durumda. Bir NATO üyesi olan Fransa’nýn, Sirte ve Cufra’daki askeri varlýðýyla Akdeniz’deki pozisyonunu tahkim eden Rusya’ya buna raðmen ses çýkarmamasý, Paris yönetiminin Libya’da etkisini yitirmemek adýna her yola baþvurabileceðini fazlasýyla gösteriyor.
Bu baðlamda Fransa, Libya konusunda bugüne kadar bilinen politikalarýna ek olarak, UMH içinden pek çok kesimin de desteðini alabilecek muhtemel adaylara yönelme seçeneðini de elbette elinde bulundurmak isteyecektir. Yine Mýsýr, Suudi Arabistan, BAE gibi kadim Hafter destekçilerinin de benzer senaryolara baþvurmasý muhtemel görünüyor. Bilhassa Mýsýr’ýn bu noktada Fransa’yla daha koordineli bir þekilde ilerleyeceði geçtiðimiz Aralýk ayýnda Sisi’ye Paris ziyareti sýrasýnda Macron tarafýndan takdim edilen, ülkenin en yüksek niþaný “Legion d’honneur”le bir nevi tescil edilmiþ oldu.
Ayrýca UMH içindeki bazý önemli figürlerin geçtiðimiz Kasým ayýnda Paris’te Fransa Dýþiþleri Bakaný Le Drian ile buluþmasý, bu olayý yine UMH içinden kiþilerin Mýsýr’dan gönderilen heyetle yaptýðý “güvenlik” konulu toplantýlarýn izlemesi, bahse konu muhtemel senaryolara dair beklentileri þüphesiz güçlendiriyor. Nitekim Fransa ve Mýsýr’la dirsek temasýna baþlayan bu kiþilerin bazýlarý, BM’nin Cumartesi günü yayýmladýðý listede yerlerini resmen almýþ durumda.
Her ne kadar BM nezdinde yürütülen süreç pek çok kesim açýsýndan ümit verici olarak yorumlansa da, ayný BM’nin Hafter’in UMH’ye yönelik saldýrýlarý ve iþlediði savaþ suçlarýyla ilgili uygulanacak yaptýrýmlardaki eksiklikleri unutulmamalý. Libya için yürütülen süreç, özellikle son günlerde ortaya çýkan bazý iddialarýn gölgesinde, þüpheli bir hale bürünüyor. Zira darbeci general Hafter’in, BM nezdinde ülkeyi seçime götürecek geçici yönetimin baþýnda Akile Salih’in olmasýna dair çalýþmalar yaptýðýna dair söylentiler ortalýkta dolaþýyor. Çünkü Hafter adýna siyasi süreçte var olmak mümkün deðil ve kendisiyle iyi iliþkileri bulunan isimler bu süreçte yer alamazsa, Libya’da özgürce dolaþma þansý dahi kalmayacak.
Bu baðlamda, Salih’in isminin -seçilemese bile- BM’nin son onayladýðý listede baþkanlýk konseyi adaylýðý için geçiyor olmasý dahi, Brüksel’in Libya politikasýndaki zayýflýðýnýn bir göstergesi. Daha evvel Mýsýr’ýn Libya’ya askeri müdahalede bulunmasý ve UMH’yi durdurmasý için giriþimlerde bulunmuþ olan Salih, Hafter’le arasýnda sorunlar olduðu iddia edildiðinde, darbeci generalle olan iliþkisinin “her türlü resmi iliþkinin üzerinde” olduðunu belirtmekte beis görmeyen bir figür olarak karþýmýzda. Ayný zamanda kendisi, Hafter’in UMH’ye karþý yaþadýðý kayýplar sonrasýnda, Mýsýr ve Fransa gibi ülkelerin, Libya’daki politik sürece hazýrlamayý düþündüðü önde gelen adaylarýndan birisiydi. Nitekim Hafter’in kanlý aksiyonlarýna ve savaþ suçlarýna ses çýkarmayan[8]Salih, “Hafter’in takým elbiseli hali” olarak nam saldý.
Bir yandan Fransa, Mýsýr ve BM’nin Libya’daki bu ikircikli tavýrlarý, diðer yandan þu anda devam eden görüþmelerde Hafter’e yakýnlýðýyla bilinen bazý isimlerin de sürece angaje edilmesine yönelik talepler, bize bu sürecin sadece umut deðil, yeni kaoslar da barýndýrabileceðini gösteriyor. Ayrýca son dönemde bazý Libyalý aktivistler, Fransa’nýn ülkenin baþkentini Trablus’tan Rus Wagner paralý askerlerinin epey etkili olduðu Sirte’ye taþýmak için çabaladýðýný iddia ediyor. Ýddialara göre, Almanya’nýn da desteklediði bu giriþimle, Sirte’den Trablus ve Misrata’ya uzanan -yani Rusya’nýn nüfuz alanýnýn tam ortasýnda yer alan- bir sahil yolu açýlmasý planlanýyor. Daha geçtiðimiz haftalarda Sirte’de Rus Wagner ve Hafter’e baðlý illegal gruplarýn kilometrelerce mevzi kazdýðý ortaya çýkmasýna raðmen, Fransa’nýn bu yöndeki lobi faaliyetleri de ayrý bir tartýþma konusu olacaða benziyor.
Libya’da gerçekten baðýmsýz, demokratik seçimler ve yönetim hedefleniyorsa, geçici yönetimin içinde Hafter, Akile Salih ve UMH’ye karþý darbeci generalle bir þekilde yollarý kesiþmiþ hiç kimsenin bulunmamasý gerekiyor. Hakeza BM’nin, kendi tanýdýðý meþru hükümete karþý sadece muhalefet etmekle kalmayýp kanlý hamlelere baþvurmuþ hiçbir figürü bu sürece dahil etmemesi, meþru profiller ve sicili temiz siyasiler üzerinden bir gelecek tasavvuru yapmasý çok net bir zorunluluða dönüþmüþ durumda. Ayný þekilde, Libya’da sicilleri çokça kabarýk olan bazý ülkelerin son koz olarak öne süreceði, UMH içinden bazý isimle marifetiyle Libya siyasi sürecinde rol kapma hamlelerine karþý da son derece dikkatli olunmalý. BM’nin yayýmladýðý listedeki adaylara dikkatli bakýldýðýnda, baþbakanlýk pozisyonu için UMH içinden farklý kiþilerin birbirlerine karþý aday olmasý bunu doðruluyor.
BM’nin Libya imtihaný, zaten problemli ve eleþtiri alan konumunu ve imajýný ya baþka bölgelerdeki sorunlarda iyice güvenilmez hale getirecek ya da hatalarýndan ders çýkarýp doðru hamlelerde bulunarak dünyayý, bu keþmekeþe son verebilecek uluslararasý bir gücün varlýðýna tekrar ikna edecek. Daha önce paralý askerlerin Libya’dan çekilmesini talep eden BM’nin, halen Wagner ve Hafter’e baðlý illegal silahlý gruplara, kendi tanýdýðý hükümet olan UMH’ye karþý saldýrýlarýna ara vermeyen yerel ve uluslararasý aktörlere karþý sergilediði pasif tutum ne yazýk ki ortada.
Fransa, Rusya, Mýsýr ve BAE gibi ülkelerin yaptýklarýna karþýlýk yaptýrým görmediði, bilakis siyasi süreçte rol çalmaya cesaret edeceði muhtemel bir sürecin sorumluluðu, bu baðlamda BM’nin de daha ileri boyutta sorgulanmasýna neden olacaktýr. 30 Ocak Cumartesi günü adaylýðýný kabul ettiði Akile Salih gibi karanlýk figürler, kýsa ve orta vadede BM’nin Libya’daki gelecek tasavvuru konusunda iyimser olmayý engelleyen yeni bir unsur olarak karþýmýza çýkýyor.
;;;;;;;[Yüksek lisans derecesini Ýngiltere’nin Bournemouth Üniversitesi’nden alan, Ýstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü’nde doktora çalýþmalarýna devam eden Ufuk Necat Taþçý TRT World’de görev almakta ve araþtýrmalarýný Libya özelinde sürdürmektedir][1]https://www.trtworld.com/magazine/libyan-warlord-khalifa-haftar-threatens-turkey-with-war-42683
[2]https://www.trtworld.com/magazine/france-s-underhand-tactics-have-made-things-in-libya-worse-37327[3]https://www.aljazeera.com/news/2019/4/23/armed-men-crossing-from-libya-alleged-to-be-french-spies[4]https://www.trtworld.com/magazine/the-key-militias-who-fight-alongside-haftar-in-libya-36037[5]https://www.trtworld.com/magazine/how-the-uae-russia-and-france-have-teamed-up-in-libya-42583[6]https://www.trtworld.com/magazine/turkey-uae-spat-how-the-rogue-gulf-state-sowed-chaos-in-the-middle-east-35937[7]https://www.trtworld.com/magazine/what-prompted-egypt-to-make-its-first-diplomatic-contact-with-libya-s-gna-42753[8]https://www.trtworld.com/magazine/why-is-aguila-saleh-justifying-an-egyptian-military-intervention-in-libya-37596