Türkiye'nin bölgedeki etkinliðine dikkati çekti: Türk bayraðý tarafsýzlýðý simgeliyor
ABONE OL

Cumhurbaþkanlýðý Ýletiþim Baþkanlýðý, alanýnda uzman kiþilerle Birleþmiþ Milletler (BM) 76. Genel Kurulu kapsamýnda, BM reformunun da ele alýndýðý "Kovid-19 Sonrasý Dönemde Güvenin Yeniden Ýnþasý ve Umudun Tazelenmesi: Türkiye'nin Uluslararasý Düzene Bakýþ Açýsý" baþlýklý bir dizi mülakat gerçekleþtirdi.

Coffey, bu kapsamda, Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu öncesinde Afganistan'daki durumu, Türkiye'nin bölgedeki önemini ve BM reformunu deðerlendirdi.

Türkiye'nin etkisinin son beþ altý yýldýr Orta Asya, Kafkaslar ve Afganistan'da yükseldiðini vurgulayan Coffey, iliþkideki mevcut zorluklara raðmen Türkiye'nin müttefikliðinin ve NATO'daki yerinin ABD'ye çok büyük yarar saðladýðýný dile getirdi.

- "Türkiye ve Türk bayraðý tarafsýzlýðý simgeliyor"

Coffey, Türkiye ve ABD'yi birleþtiren unsurlarýn ayrýþtýranlardan daha fazla olduðunu belirterek, Türkiye'nin Afganistan'da oynayabileceði rol konusunda þunlarý kaydetti:

"Afganistan söz konusu olduðunda Türkiye Afganistan'da ABD için asgari bir rol üstlenebilir. Taliban karþýsýnda ABD'nin çýkarlarýný destekleyebilir ya da bunlarýn iletilmesi konusunda küçük bir rol üstlenebilir. Diyelim ki bir rehine durumu söz konusu olursa ya da insani yardým daðýtýlmasý gerekirse Türkiye Taliban ile koordinasyonu saðlayabilir çünkü bence tüm taraflar Türkiye'yi Afganistan'da tarafsýz bir arabulucu olarak görüyor. Ýster Taliban'ý destekleyin ister direniþ hareketini destekleyin ya da gerçekten sadece hayatýna devam etmek isteyen biri olun, bence Türkiye ve Türk bayraðý tarafsýzlýðý simgeliyor. Yani Türkiye tarafsýz bir arabulucu olarak görülüyor ve bu hem ABD'ye hem de Afganistan halkýna fayda saðlayabilir."

ABD'nin Afganistan'daki yenilgisinin gölgesinde gerçekleþecek bu yýlki Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) ABD yönetimine Afganistan meselesiyle ilgili yapýlacak çaðrýlarýn dikkate alýnmayacaðýný deðerlendiren Coffrey, "Biden yönetimi Afganistan'da herhangi bir þey yapmaya hiçbir istek veya arzusu olmadýðýný gösterdi. Sizin deyiminizle bir çöküþ, hatta ulusal bir rezalet diyebileceðim bir fiyasko gördük. Biden yönetimi ülkede küçük bir grup ABD askeri varlýðýný bile sürdürmek istemediði için son zamanlarda neler yaþandýðýný gördük ve þu anda Biden yönetimi Afganistan'ý dikiz aynasýndan izlemek istiyor." diye konuþtu.

- "Afganistan nedeniyle Amerika'nýn dünyadaki imajý ve prestiji lekelendi"

ABD'nin Afganistan'dan çekilme sürecindeki adýmlarýnýn uluslararasý arenada müttefiklerince soru iþaretleriyle karþýlandýðýný kaydeden Coffey, Biden yönetiminin bu süreci iyi yönetemediðini savundu.

Coffey, "Elbette sadece Biden yönetiminin itibarý zedelenmedi, ayný zamanda Biden yönetiminin Afganistan'da yaptýklarý nedeniyle Amerika'nýn dünyadaki imajý ve prestiji de lekelendi. Bu nedenle de Taliban 2001 yýlýnda gerçekleþen 11 Eylül saldýrýlarýnýn meydana geldiði 20 yýl öncesine kýyasla bugün Afganistan'ýn çok daha büyük bir kýsmýný kontrol ediyor. Biden yönetiminin bu hareketi, ortaklarýmýzýn ve müttefiklerimizin birçoðunun Amerikan kararlýlýðýný sorgulamasýna neden oldu." diye konuþtu.

Luke Coffey, BM'nin uluslararasý siyasetteki rolü ve kuruluþun reform ihtiyacý konusunda da deðerlendirmelerde bulundu.

BM'nin bugünkü önemli uluslararasý meseleler karþýsýnda üstlendiði rol konusunda pek iyimser olmadýðýný söyleyen Coffey, bunun baþlýca nedeni olarak devletlerin ulusal çýkarlarýna odaklý olmasý ve dünyadaki birçok önemli, çekiþmeli mesele üzerinde fikir birliði olmamasýný gösterdi.

"Yalnýzca bir yýl önceki Karabað savaþýna bakabiliriz. Bu savaþta Azerbaycan neredeyse 30 yýllýk baþarýsýz bir BM süreci ve baþarýsýz bir AGÝT sürecinden sonra, doksanlý yýllarda alýnan dört BM kararýný kendi baþýna uygulamak zorunda kalmýþtýr. BM bu meseleyi çözme konusunda tam olarak bir isteksizlik veya gönülsüzlük sergiledi." ifadelerini kullanan Coffey, sorunun BM'nin yapýsýndan kaynaklandýðýný ancak daha iyi bir seçenek öne sürmediðini belirtti.

Coffey sözlerini þu þekilde tamamladý:

"Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisini elinde bulunduran beþ daimi üye varsa ve bu beþ üyenin anlaþamadýðý zamanlarda, bazýlarý dünyayý bir þekilde, diðerleri ise daha farklý þekilde görür ve bir çýkmaza girersiniz. Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerin veto haklarýndan vazgeçmesi gerektiðini söylemiyorum. Bu haklarýndan asla vazgeçmeyeceklerini düþünüyorum ancak biz de en azýndan bunun BM'nin karþý karþýya olduðu sorunun özü olduðunu kabul etmeliyiz."