“TERÖR örgütünün her türlü şiddet eylemine karşı göğsünü siper eden bölge halkı artık örgüte ‘Edi Bese’ diyor. Vatandaş örgütün kendisine hizmet etmediğini anladı” diyen Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, halkla elele teröre karşı nasıl dik duruş sergilediklerini STAR’A anlattı. Diyarbakır ve bölge halkı kan ve gözyaşı istemiyor” diyen Toprak “Vatandaş sokaktaki çocuğunun birileri tarafından dağa çıkarılacağını, eline silah verilip sonrasında cesedinin gönderileceğinin bilincinde. Bu nedenle terörele arasına set çekti” diyor. Terör olayları nedeniyle bölgede yaşanan göçü iyi yönetemediklerini de itiraf eden Vali Toprak’ın çarpıcı açıklamaları şöyle:
‘Okula göndermeyin’ ters tepti
Vatandaş artık örgüte itibar etmiyor. İnsanların hayat seviyesi yükseldi. Duyarlı hale geldi. Vatandaş bu örgütten zulüm gördü. Artık bunların tümüne dur diyor. Diyarbakır’da, Gaziantep’te, İstanbul’da, İzmir’de, Ankara’da Türkiye’nin hiçbir yerinde kan ve gözyaşı olsun istemiyor. Bu nedenle vatandaşın desteği ile birçok olayı önledik. 2010, 2011 ve 2012 yılında terör örgütünün ‘okulları boykot edin’ çağrısı oldu. Hem de şiddetli bir şekilde bunu yaptılar. Ama buna vatandaş boyun eğmedi. Çocukların hepsi okula gönderildi. Diyarbakır insanı buna karşı durmuştur.
Dağ yolunu vatandaş kapatıyor
Kürt vatandaşlarımız gençlerin geleceğini karartacak örgütün çağrılarına olumsuz cevap veriyor. Vatandaşımız çok iyi biliyor ki bölgede 30 - 40 yıldan bu yana süren olumsuzluklar sebebiyle terör, zikren ve fikren insanları esir alıyor. Çocukları sokakta kaldığı taktirde bu baskılar nedeniyle dağa gitmek, eline bir silah tutuşturulup o noktaya götürülmek istendiğini vatandaşımız biliyor. Vatandaşlarımız bu yolu kapattı. Kendi geleceğini ve çocuklarını geleceğini karartacaklara fırsat vermiyor.
Halk tavır alınca, örgüt zayıflıyor
Her eylem, her gözyaşı ve kan acıları derinleştiriyor. Örgüt liderleri durmadan ızdırap ve elem verici büyük eylemler yapılması talimatı veriyor. Kendi yandaşlarını göz göre göre ölüme gönderiyorlar. Vatandaşın iyi bir süzgeç vazifesi görüp şüpheliyi bildirmesi önemli. Vatandaşın kendisi bu olaylarını bitirecek. Vatandaşın hassasiyeti arttı. Vatandaşın tavır alması sokaktaki her türlü problemleri aşmada önemli rol oldu. Diyarbakır’a gelen teröristler, örgüt liderlerin verdiği emirleri, üst düzey görevlileri suikastla etkisiz hale getirmek ve ülkede bir kaos ortamı yapmak istediler. Vatandaşımızın kararlı duruşu bunların önlenmesinde etkili oldu.
Çocukları sokağa çıkarmıyorlar
Sokak olaylarına çocuklarını bırakmıyor. Motolof, taş atma ve insan ölümüne sebebiyet verecek olayları engelliyor. Vatandaşın dikkatli davranışı, topluma yönelik gelişebilecek bir olayı, kendisine gelebilecek bir tepki olarak gördüğü olaylar için ilgili birimleri bilgilendiriyor. Vatandaş, ‘problem olacak bomba patlayacak, uyuşturucu taşınacak, hırsızlık olacak’ gibi sıkıntıları ilgili hatlara iletiyor. Bu anlayış değişikliği olumlu yönde bir etki yaptı. Vicdan ehlinden gelen bilgiler her türlü olumsuzluğu ortadan kaldırdı. 200 kilogram patlayıcı, örgüte gidecek silah ve mermiler, lav silahı ve havan mermilerinin bulunması da bu kapsamda.
Terörü işte bu duruş bitirecek
Eline silah verilen gençlere sahip çıkılması hepimizin görevi. Vatandaş dikkat çekici olayları, kişileri, araçları hemen bilgi veriyor. Hep birlikte artık yeter bu zülüm demek gerekiyor. Edi bese (Yeter artık) demek lazım. Ben bunun karşısındayım demesi lazım. Devlet var olduğu sürece elinde silah olan kişilerin bertaraf edilmesi görevini yapar. Vatandaş istikbal bekleyen gençleri okula gitmeyin diyerek, sokağa hükmeden kişilerin önünde durması gerekiyor. Bu meseleyi devletin otoritesi şefkati yanında vatandaşın duruşu bitirecek.
Devlet olarak göçü yönetemedik
“Bölgede terör ve benzeri olaylar nedeniyle oluşan göçü yönetemedik” diyen Vali Mustafa Toprak, “Köyünden çıkarılanlar şehre geldi. Şehre uyum sağlama noktasında sıkıntılar oldu. Biz göçü yönetemedik. Anne ve baba, gençlere ve çocuklara sahip çıkamadık. Kontrolsüz bir kitle oluştu. Köyde bunları dağa çıkarmaya çalışanlar, bu defa kentte farklı isimler altında bunlarla irtibata geçti. Vatandaş baktı ki, ‘ben köydeydim çocuklarımı okutmadılar, çocuğum dağa gitti cenazesi geldi. Şehirde de sokak şiddet hareketlerinin ortasına atıldı. Köyünde de rahatsız oldu, merkezde de rahatsız oldu.’ Vatandaş zulüm gördü terör örgütünden. Vatandaş artık aşama ve süreçlerde kendisiyle ilgili konularda daha duyarlı bir tepki sergiliyor. Vatandaş gözü gibi baktığı çocuğu biliyor ki okula devam etmediği taktirde sonuç gözyaşı kan. Vatandaşımız tüm bu süreçlerden dolayı itibar etmiyor ve etmedi. Onurlu, sosyal hayat seviyesi yükselmiş, barışık bir ortamda yaşamak istiyor” dedi.