Gazeteci Yazar Sibel Eraslan, Cennet’in sadece oruçlularýn girebileceði kapýsý olan ‘Reyyan Kapýsý’ný kaleme aldý...
Sevgili Peygamberimiz þöyle anlatmýþlar: “Cennet’te ‘Reyyan’ isminde bir kapý vardýr. Oradan sadece oruçlular girer. Oruç tutanlar girdiler mi artýk o kapý sýrlanýr, bir daha oradan kimse giremez... Ve o Reyyan Kapýsý’ndan geçerek cennete girenler bir daha ebediyen susuzluk da çekmezler...”
Bu haber; oruç tutmanýn Allah Teala katýndaki deðerini iþaret eden bir hadisidir Peygamberimizin (sav)... Nasýl bir görkemli kapýdýr o Reyyan ki, sadece oruçlulara bahþedilmiþtir. Onu hayal ederken gözümde ucu göklere yükselen muhteþem bir ‘’taç kapý’’ canlanýyor sanki. Mekanýn mimarinin sýrrýdýr Kapý. Reyyan Kapýsý da cennetin sýrlarýndan sýrlar, rumuzlar, izler taþýr.
Sanki önünde bekleþen oruçlularýn sabrýný son kez tartar gibi geliyor bana Reyyan... Kendisi de en az oruçlular kadar sabýrlý. Sanki sabrettikçe boyu uzamýþ bir kapýdýr Reyyan... Böyle bulutlar var sanki en tepesine doðru, aþaðýdan baktýðýnda en üstünü göremiyorsun. Sanki envai çeþit çeþmeler, þelaleler, fýskiyeli selsebiller, serin sular saklayan havuzlar var Reyyan Kapýsý’nýn her bir yanýnda.
Latif bir serinlik eþliðinde bekleþen nezaketli bir kalabalýk var sanki Reyyan’ýn önünde. Kimse kimseyi itelemiyor, izdiham sýkýntýsý da yok, alný sabýrsýzlýktan terleyen de... Ahenkli su sesleri sarmýþ Reyyan’ýn kanatlarýný. Suyun harmonisine karýþan, ýlýk ve sükunetli dua mýrýltýlarý var bir de... Reyyan’ýn önünde diz çökmüþler, bekliyorlar öylece. Oruçlular; kuyudan su çeker gibi dua etmekteler sanki, içlerinden koparak, hafif, kibar, mütevazi sesleriyle mýrýl mýrýl duadalar, birazdan açýlmasýný bekledikleri Reyyan Kapýsýnýn önündeler þimdi... “Herþeyin bir baharý vardýr, Ramazan’ýn baharý da Kuraný Kerim’dir’’ der arifler. Reyyan Kapýsý’nda zaman ilkbahar. Oruçlularýn zýrhýdýr Kur’an. Kur’aný Kerim’den okuyarak, hamd ederek, sabýrla bekliyorlar Reyyan’ýn geniþ kanatlarý altýnda, sözünde duranlar...
REYYAN ONLARI TANIYOR
Oruçtur bu. Kendini tutmak. Sözünde durmak. Niyetini eda etmek. Kendinden vermek. Tavize yanaþmadan, açlýða, susuzluða, belaya teslim olmadan. Sapmadan vesveseye, fýsýltýlara. Oruçtur bu. Ve dokunmamak, el uzatmamak tutkularýn çaðýrdýðý hiçbir davete. Kibarca gözlerini yere indirivermek. ‘Hayýr ben oruçluyum’ diyerek geri çevirmek, set çekmek, tehir etmek bedenin meyilli olduðu türlü çaðrýlarý...
Orucu tutanlardýr bunlar ve Orucun tuttuðu Mü’minler... Böyle böyle geldiler bu Kapýnýn önüne. Reyyan onlarý yüzlerindeki oruç mühründen tanýyor. Reyyan onlarý sabýrlarýndan, Reyyan onlarý mahzun ama onurlu hallerinden biliyor. Nefsin kýzgýn çölünden geçerek geldiler bu kapýnýn önüne... Oruçlular geliyor... Toplanýyorlar toplanýyor toplanýyorlar. Yüzlerinde ak bir ýþýltý, oruç tutanlara has beniz uçukluðu, sanki manolya pýrýltýsý vurmuþ sabýrlý alýnlarýna... Birazdan Reyyan, dünyanýn en güzel sesiyle açýlacak, buyur edecek Oruçlularý, içeri. Binlerce kuþ kanadý çýrpýnýrcasýna açýlýrken kollarý iki yana, kim bilir hangi güzel kokular, menekþeler, lavantalar, misk ü amberler, ismini bilmediðimiz nice güzel nefeslerle karþýlaþacak oruçlular...
ORUÇLARIN DENIZI
Reyyan açýlýrken bir sevinç dalgalanmasý çýkacak belki de bekleyenlerde. Bir denize benzetecek bu doðruluþ onlarý büyük ihtimalle... Sonra deniz, Cennet Kapýsýndan içeri doðru akmaya baþlayacak... Allah’ým kim bilir ne güzeldir o deniz! Oruçlularýn Denizi...
Ve dalgalar halinde Cennete akmaya baþlayacak Oruçlular... Belki Melekler gülümseyecek onlarýn hallerine, belki aferinlerle dualarla karþýlayacaklar onlarý... Büyük bir düðün büyük bir þölen gibi herkes memnun, herkes mesrur, herkes heyecanla doluþacak Cennet bahçelerine... Ve Reyyan’ýn altýndan geçerken cümle hüzünleri, cümle sýkýntýlarý, cümle yükleri, unutuverecek oruçlular, sanki... Oruçlarýný hiç terk etmemiþ yoksullarla, gariplerle, yetimlerle, yerlerinden yurtlarýndan çýkartýlmýþ mültecilerle, muhacirlerle, kimsesizlerle dolacak Reyyan’ýn müþfik kanatlarý... Tüm Oruçlular geçtikten sonra, sýrlanýverecek Oruçlular Kapýsý... Elem ve kederin yüzüne perde gibi inecek Reyyan’ýn kanatlarý sonra... Ve bir daha hiç susuzluk çekmeyecekler Ehl-i Reyyan olanlar.