50 yıllık markadan kentsel dönüşümde nostaljik adım
ABONE OL

16 yaşındayken ailesinin geçimini sağlamak için memleketi Rize’den İstanbula göçen İbrahim Dumankaya, o zamanlar sıvacılıkla başladığı iş hayatında 50 yıldır faaliyetlerine aralıksız devam edecek bir marka yarattığının farkında değildi. 1953 yılında İstanbul’da çıraklık, kalfalık ve ustalık yapan Dumankaya, 1967 yılında konut yapmaya başladı. Kardeşi Halit Dumankaya ile birlikte Yalova Çınarçık’ta yaptığı dispanser binası onun dönüm noktası oldu. İbrahim ve Halit Dumankaya kardeşlerin ilk projesi olan bu bina, 1999 depreminde hasar görmeyen sayılı binalar arasında yer alıyor. Bugün inşaatın yanı sıra otomotiv, sigorta ve yapı malzemeleri sektörlerinde faaliyet gösteren İbrahim Dumankaya Holding ikinci kuşak patronlardan Ali Dumankaya, yeni yapılanmayla birlikte bünyelerindeki DKY İnşaat’la kentsel dönüşüme odaklandıklarını anlattı.

Yarım asırlık marka Dumankaya, 50 yıl sonra iki ayrı holding yaratarak yollarını ayırdı...

Kurucularımız İbrahim Dumankaya ve Halit Dumankaya yeni ve farklı projelere odaklanmak istedikleri için bir anlaşmayla birlikteliklerini ayırdı. 90’lardan sonra ikinci kuşak biz geldik, biz de amcamın çocukları dörder kardeş. Şimdi üçüncü jenerasyon başladı işin içine girmeye. Daha verimli olmak adına anlaşarak işleri paylaşma kararı aldık. Yani tek karpuzu iki karpuz haline getirerek kendi içinde daha dinamik bir yapıya kavuşturduk. Yeni fırsatlar doğuyor, bunlara odaklanacağız. Mesela kentsel dönüşüm bizim için önemli. 

Hikaye nasıl?

Babam İbrahim Bey’in hikayesi bir çok Karadenizli gibi Rize’den İstanbul’a göçle başlıyor. Çıraklıktan başlıyor, kalfa oluyor, ustalık döneminden sonra da kendi işlerini yapmaya başlıyor. 16 yaşlarındayken gurbete gelmiş, resmi işler ise 1961 yılıyla birlikte Yalova’da başlamış. Ben de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde makine mühendisliği okuduktan sonra yurt dışında master yaptım. Küçük bir finans sektörü denemem oldu. Sonrasında otomotiv, inşaat, gayrimenkul konularında çalışmaya başladım. Babamla birlikte şantiyelere gittiğimden işin havasını solumaya küçük yaşlarda başlamıştım. Çalışkan bir öğrenciydim, yaramaz sayılmazdım.  

Yeni yapılanma ile birlikte kentsel dönüşümde ağırlık göstereceğinizi söylüyorsunuz...

Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir, Kadıköy, Kağıthane ve Haliç bölgelerinde çalışmalarımız devam ediyor. Ataşehir’de 100 dönümlük bir sahada kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürüyoruz. Marketiyle, bakkalıyla, kahvesiyle, berberiyle yaşayan bir mahalle projesi üzerinde çalışıyoruz. Büyük siteler çevreyle ilişkiyi yoğun güvenlik önlemleriyle kesiyorlar, kendi içinde bir yaşam yaratıyorlar. Biz geniş alanda mahalle konseptiyle bu rahatlığı ve güvenliği sağlamak istiyoruz. Maltepe’de büyük bir alanda benzer çalışma yapıyoruz. Çalışmanın sonucunda halkının istekleri doğrultusunda şekillendireceğiz projeyi. Aile konseptine uygun yapıları hedefliyoruz.  

Hangi projeleriniz var?

6 projede 3 bin konutu geçen yıl tamamladık. Yeni lokasyonlarda yeni projelerimiz olacak. Bunlardan biri Kağıthane’de. Ataşehir projemiz ilerliyor. Maltepe, Kartal’da çalışmalar devam ediyor. Şu anda devam eden en az 5 projemiz var. 

Bundan sonra hedefte neler var?

Farklı bir gayrimenkul geliştirme projemiz var, resmi çalışmalar devam ediyor. Anadolu yakasında 1 milyar 200 milyon lira büyüklüğünde karma bir projeden söz ediyoruz.

Mütekabiliyet konusu biraz küllendi sanki...

Türkiye’de bir geçiş dönemi yaşanıyor. Mütekabiliyette Ortadoğu hedef kitleydi. Kanun çıktığında 2 milyar dolarlık bir satıştan söz ediliyordu, bunun 5 milyar dolara çıkması 2014-2015’te belki söz konusu olur. Çevre ülkelerdeki sıkıntıların aşılmasıyla beraber bu rakamın 10 milyar dolara çıkması mümkün olur. Şu anda bir patlama beklemek doğru olmaz. İstanbul’un marka değerini artırmak, iyi tanıtmak lazım. 

‘En iyi yumurta yapar en çok yalana kızarım’

İyi bir Galatasaray taraftarıyım, özellikle futbol karşılaşmalarını kaçırmadan izlemeye çalışırım. Çocukluğumdan beri maçları takip ederim. O zamanlar hafta sonları, cumartesi pazar sabahtan akşama kadar maç kuyruklarında beklerdim. Şimdi tabii locamız var, hafta sonları yine sporla iç içeyim. Bu farklı bir tutku. Ancak sadece izleyiciyim, çocukken yaptığım mahalle maçlarının dışında oynadığım söylenemez. Kitap okumayı severim, bol bol okurum. Özellikle tarih kitapları ve Osmanlı tarihi ilgimi çekiyor. Ekonomi ve iş dünyasıyla ilgili dergileri takip ederim. Sektörel derneklerde aktif görevlerim var. Eğitimle ilgileniyorum, Süleyman Şah Üniversitesi’nde Mütevelli Heyeti Başkanlığım var. 

Gerekirse mutfağa girer yemek yaparım. Öğrencilik zamanlarında aç kalmadım mesela, kendi yemeklerimi yapardım. Yumurta türevleri konusunda uzmanım diyebilirim. Beni en çok kızdıran şey ise insanların yalan söylemesidir. 

Otomotivde yeni markalarla büyüyeceğiz

Otomotiv 24 seneden beri devam eden bir iş kolumuz. Tuzla Peugeot ve Hyundai plazalarımız ile Maltepe Hyundai olmak üzere 3 merkezde işleri yürütüyoruz. Bu plazalarda hem satış hem teknik çalışmalarımız devam ediyor. Birkaç otomobil markasını daha bünyemize katacağız, bu noktaları 4-5 yapmayı hedefliyoruz. Hem konut hem otomotiv sektöründe faaliyet gösterince ister istemez sigortada da olmanız gerekiyor. 1972 yılında bu yana da yerli yabancı bir çok firmanın ürünlerini sattığımız yapı malzemeleri işimiz var. Kendi ihtiyacımız ağırlıklı olmak üzere sektöre de hizmet veriyoruz. Sektörle paralel nitelikte yeni alanlara da girmeyi hedefliyoruz. Ağırlıklı konut yaptık ama ofis projelerinde varlık gösteriyoruz. 

Konut fiyatları maliyete bağlı olarak artmaya devam eder

Çimento, demir gibi girdiler artınca bu maliyete yansır. Kentsel dönüşüm nedeniyle girdilere olan talep maliyetleri yükseltir. Bu da fiyatları artırır, hatta biraz artış oldu. Ancak firmalar hesabını iyi yapar gereksiz maliyetleri çıkarırsa projede sorun olmaz. Fiyatların enflasyon oranında artması zaten normal. Yeni ruhsatlarda uygulanan yüzde 18 KDV de fiyatları yükseltecek. Bu etkiler tüketiciye yansıyacak. Konut kredi faizleri yüzde 1’i geçmediği sürece sorun olmaz. Tüketiciyi olumsuz etkileyen kalemlerden biri de budur. Biz bir belirsizlik olmamasını tercih ediyoruz.