28 Þubat darbesi diðerlerinden farklý olarak toplumun sadece bir kesimine, dindarlara yönelik bir darbeydi. Dindar muhafazakar kesimi ezme, engelleme, darbeleme amaçlandý. Devlet görevlerinden atýldýlar, okullardan atýldýlar, ÝHL’li öðrencilerinin yolu kesildi, sermayeleri, siyasetçileri, medyasý biçildi. Darbecilerin gerekçesi þu idi: “Gizli bir ajandalarý var, devleti ele geçirecekler”. Bu FETÖ’nün hedefidir. Acaba FETÖ’nün bu hedefi ve varlýðý fark edildi ve engellenmek istenirken bir el tarafýndan manipüle edilerek FETÖ yerine tüm dindarlara mý yöneltildi? Böyle bir þüpheniz deðerlendirmeniz var mý?
1960 darbesinden itibaren, Cumhuriyet döneminin darbelerini incelediðimizde, her darbeden sonra müteakip darbenin hazýrlýðý için bir cunta oluþturulmuþ. 60 darbesi bitip de darbeciler iktidarý sivile teslim ederken daha sonra tekrar dönüp de darbecileri yargýlamasýn ve sivil iradenin kontrolü devam etsin diye tekrar Silahlý Kuvvetlerin içerisinde darbeci cuntayý oluþturmuþlar. 1984’te Genelkurmay Özel Harp Dairesine tayin olmuþtum. Tayinimden bir iki ay sonra PKK’nýn örgütsel ve silahlý eylemleri baþladý, Þemdinli saldýrýsý oldu. Bizim de Özel Harp Dairesi olarak özel kuvvetlerle ve asimetrik harekatla mücadele teknikleri uyguladýðýmýz bir dönem. Ben kurmay yarbay rütbesindeyim, Ýsmail Hakký Karadayý da Kara Kuvvetleri Personel Baþkaný, tümgeneral. Bir iki ay geçmedi, onun mahiyetinden devre arkadaþým bir kurmay albay ziyaretime geldi ve dedi ki “darbeci bir cunta kuruyorlar, seni de istiyorlar”.
28 ÞUBAT’IN CUNTASI 1984’TE KURULDU
Ne demek bu?
28 Þubat’ýn cuntasý 1984’te kuruldu. ANAP 83 sonunda iktidara geldi. Kendi kurguladýklarý siyasi parti kazanmadýðý, ANAP seçimi kazandýðý için, Turgut Özal Ýslami aðýrlýklý veya mütedeyyin bir insan olmasý hasebiyle, hemen cunta hazýrlandý.
Sizi niye davet ettiler?
Kendimden bahsetmek istemem ama sicilim önde, erken terfim var. Kritik yerlerde iradem dýþýnda atamalarým olmuþ, Özel Harp Dairesi’ndeyim. Özel Harp Dairesi seferberlik tetkik kurumlarý vs. gibi çok gizemli faaliyetleri yürüten birimlerin bulunduðu bir yer. Harp akademisinde öðretim üyeliði yapmýþým. Özelliklerim nedeniyle ben de bulunursam cuntaya faydalý olabileceðim düþünülmüþ olmalý. Olsaydým ben o cuntanýn içerisinde, darbe sýrasýnda tüm veya tuð general olacaktým.
28 ÞUBAT CUNTASINA DAVET EDÝLDÝM
Evet, ama siz dindar birisiniz, sanýyorum TSK’da iken de öyleydiniz. Bu onlarý rahatsýz etmiyor muydu?
Harp okuluna ben sivilden geldim, fen fakültesinde okurken girdim. Mülakatta babamýn mesleðini sordular, imam dedim. Namaz kýlar mýsýn dediler, evet dedim. O zaman böyle bir düþünce vardý, belki iktidarýn yapýsý itibariyle ya da herhangi bir cemaat baðlantýmýz olmadýðý için. Ben normal mütedeyyin bir insaným, belki bir aþýrýlýðým falan da olmamýþtýr. Ama neticede bir tehdit olarak görmediler beni.
ÝRTÝCACI LÝSTESÝNÝ ÖNÜMÜZE KOYDULAR
28 Þubat döneminde ne yaþadýnýz, neye tanýk oldunuz?
28 Þubat’ta bir kýsým uygulamalara karþý tavýrlar aldým. 1995 Þubat’ýydý. Ben tuðgeneral rütbesinde tugay komutanýydým, Maltepe Ýstanbul’da. Ýzmit’teki kolorduya baðlýyýz. Benden baþka iki tugay daha var. Kolordu komutanýmýz merkeze çaðýrdý gittik, üçümüze de birer belge verdi. Bana verilen belge bir sayfa, baþlýðý yok, altýnda imza bloku yok, þöyle yazýyor: “Birliðinizdeki aþaðýda ismi yazýlý subay ve astsubaylar irticai faaliyette bulunmaktadýrlar, bunlar ikaz edilecek. Ýkaza uymayanlar hakkýnda TSK’dan ihraç iþlemi yapýlacak. Bunlar hakkýnda iþlem yapmayan amirler hakkýnda da iþlem yapýlacak”. Altýnda da 14 astsubay ile 4 subayýn ismi vardý. Tugayý üç yýldýr komuta ediyorum ve ben bu arkadaþlarýn dindar yönlerini o zaman fark ettim.
FETÖCÜ OLMAYANLAR TSK’DAN ATILDI
Þaþýrdýnýz yani…
Gerçekten þaþýrdým. Özelliklerine baktýðýmýz zaman, vatanýna milletine sahip çýkan, takip kontrolsüz iþ yapan kiþiler. 1994’ün Aralýk Þurasýnda alýnmýþ karar, 95’in Þubat’ýnda bizlere izah ediliyor. Ýþte o zaman FETÖ elebaþý bir açýklama yaptý ve dedi ki “Baþörtüsü teferruattýr”. Ardýndan FETÖ’cülerin hanýmlarý baþlarýný açtýlar, ibadeti býraktýlar. Ramazan’da özellikle toplantýlarda oruç tutmadýðýný belirten ifadelerde bulundular, yediler içtiler, dindar olmadýklarýný ve ikaza uyduklarýný gösterdiler. En azýndan ikaza uyanlar ve uymayanlar diye ayrým çýktý ortaya. Normal mütedeyyin ve bu örgütle baðlantýsý olmayanlarýn yaþantýlarýnda bir deðiþiklik olmadý. Ve TSK’dan tasfiye edildiler.
ÇÖPLERÝ KARIÞTIRAN, ÝNTÝHAR EDEN OLDU
Size ismi verilen askerlerin kaçý ihraç edildi, kaçý kaldý?
95’te ben bu arkadaþlar hakkýnda müspet sicil doldurdum. Bunlar hakkýndaki menfi kanaat deðiþtirilsin diye hepsi hakkýnda kanaatler doldurarak üst makamlara gönderdik. Baþka olaylarda da benzer tutumlar aldýk. Bu tabii bizim açýmýzdan da bir handikap oldu.
Nasýl bir handikap olarak geri döndü bu size?
Kara Kuvvetleri Saðlýk Daire Baþkanlýðýna tayin edildim. Branþým olmamasýna raðmen bir sene sonra kadrosuzluktan emekli oldum. 1996’nýn Aðustos’unda. Ben emekli olduktan sonra 95 Aralýk Þurasýnda zannederim 44 kiþi ihraç edildi. 20’si benim tugayýmdandý. Onlarý tanýyorum, bu insanlarýn hiç bir þekilde devlete zararlý herhangi bir þeyi yoktu.
Buna raðmen ihraç edildiler. Kazanýlmýþ haklarýný kaybettiler. Büyük maðduriyetler yaþadýlar. Ýntihar edenler oldu, çöpleri karýþtýranlar oldu. O yüzden emekli olduktan sonra diðer ihraç edilenlerin haklarýnýn aranmasýnda kendimi hep vazifeli hissettim.
FETÖCÜLER TAKÝYYE YAPIP GÝZLENDÝLER
FETÖ’cü askerlerin Fetulah Gülen’den gelen talimatla gizlenmeye, takiye yapmaya baþladýðý bu süreçte dindar ve masum insanlarýn elendiðini gördünüz. Ýþte bunda bir kasýt olduðunu düþünüyor musunuz?
Bunu biz sonradan yorumladýðýmýzda bu sonuca gidiyoruz. Yani o zamanlar dindar insanlara hangi cemaatten, hangi meþrepten diye bakýlmaz, art niyeti aranmadan tamamen inançlarýndan dolayý, denirdi. Fakat 1995’te FETÖ’cüler dindar görüntülerini terk edince bir ayrým oldu ama yine çok fark edilmedi. Bir darbe geliyor, bunlar da tedbir olarak bunu uyguluyorlar gibi. Yani dýþtan kumandalý uluslararasý bir örgüt olarak görülmedi dindar insanlar tarafýndan. Ýnsanlara dini düþüncelerle, duygularla yaklaþýp “hizmet” adýyla dini eðitim ya da dini yaþantýyý koruma adý altýnda, esas dindarlarýn tasfiyesi için bu yapýnýn tezgah olarak kullanýldýðý ve ayný zamanda TSK’yý ve bir kýsým bürokrasiyi ele geçirmek amacýnda olduðunu 2000’li yýllardan sonra anlamaya baþladýk. Elebaþýnýn Amerika’ya gitmesinden sonra dedik ki “böyle bir örgüt eðer dünyanýn 160 ülkesinde etkili ise, okullar vs. açýyorsa, Türkiye’de bu kadar etkiliyse ve dünya hakimiyeti için mücadele veren bir ülkede bulunuyorsa bunun kullanýlmamasý mümkün deðil, kullanýlýyorsa da kendisinin bilmemesi mümkün deðil”.
80’LERDE ASKERÝ LÝSELERE SIZDILAR
Bu yapý 70’lerin sonunda Komünizmle Mücadele gerekçesiyle ortaya çýksa da asýl aktif olduðu ve semirdiði yýllar darbe dönemleri. 80’lerde, 28 Þubat’ta ve 27 Nisan e-muhtýrasýyla. Terörist baþý Gülen’in musallat olduðu öðrencileri ýsrarla askeri okullara yönlendirdiði dönemlere siz içeride nasýl tanýk oldunuz? Gizli ajandaya sahip olduklarýna dair bir emare ya da þüphe sezdiniz mi mesela?
Aþaðý yukarý 1986-87’den itibaren yoðun þekilde baþlamýþ askeri liselere giriþ. Bir þüphe oluþmadý ama. Belki gençler arasýnda olmuþtur. Bu örgütün TSK içerisinde etkin olmaya baþladýðý sürelerde, belki rütbem, belki yaptýðým görev bakýmýndan böyle bir þeyin farkýnda deðildim. Sonraki yýllarda tugay komutanýyken Kuleli Askeri Lisesi’nin bir diploma törenine davet edildiðimde -94-95 gibiydi galiba- þuna þaþýrmýþtým. Diploma törenine gelen ailelerden yüzde 80’i kapalýydý, ilk kez bu kadar tesettürlü insan olmasýna þaþýrmýþtým. Fakat kim bilir 28 Þubat baskýsýna raðmen cemaat vs. demeden mütedeyyin insanlar buralara girebilmiþ diye belki hoþumuza da gitmiþ olabilir. O zamanlar belki de istihbarat kaynaklarý bunu tespit etmiþ olabilir ama ben þahsen etmedim, duymadým da.
FETÖ’NÜN GÜÇLENMESÝ 28 ÞUBAT’IN VEBALÝDÝR
FETÖ’nün 1980 darbesinden sonra askeri okullar üzerinden TSK’ya sýzmaya baþladýðýný ve nihayetinde 15 Temmuz 2016’da darbe yapmaya yeltenecek kadar üst kademelere çýktýðýný biliyoruz. Darbe giriþimi sonrasýnda muvazzaf generallerin yarýsý FETÖ’cü olduðu için ordudan atýldý. Böyle bir coðrafyada, böyle bir dönemde NATO’nun ikinci büyük ordusunun komuta kademesinin bir terör örgütü tarafýndan ele geçirilmiþ olmasý FETÖ açýsýndan bir tür baþarý aslýnda. Soru þu: Türkiye’de darbe yaptýran güçle FETÖ’yü yerleþtirenler arasýndaki baðý gösterir bir iþaret midir 28 Þubat?
Dindar insanlar irtica diye yaftalandýðýnda ve bundan vazgeçecekler dendiðinde vazgeçecekleri þey neydi? Baþlarýný açmalarý ve açýkta namaz kýlmamalarý. Peki, bu dindarlýklarýna zarar verir mi, vermez. Demek ki böyle devam etsinler anlamýna geldi o durum. 28 Þubat’tan 2007-2008’e kadarki sürede ailelerinde dahi dindarlýk iþareti olmayan talebelere yöneldiler. 95-96’dan itibaren askeri liselere de, harp okullarýna da alýnanlardan toplu aile resmi ve birinci derece yakýnlarýnýn ayrýca bireysel resmini istiyorlardý. Son 3 ayda çektirilmiþ olmasý gereken. Annenin örtüsüne, babanýn sakal býyýðýna bakýyorlardý. Böyle olanlarý almýyorlardý. 28 Þubat’tan 27 Nisan muhtýrasýna böyle gitti. Bu baský aslýnda yine FETÖ’ye prim yaptýrdý. Bir taraftan toplum bu insanlarýn farklý bir yöntemle de olsa silahlý kuvvetlerin içerisine girmelerini belki tasvip de etti. Bu durum, belki bunlarýn toplumda prim yapmalarýný saðladý. Dindar insanlar belki, çocuklarýný hem üniversite okusun, hem dinini bilsin diye buraya yöneldiler.
DÝNDAR ÝNSANLARI FETÖ YANILTTI
Yanýltýldýlar yani?
Ýmam Hatiplerin önünün kesildiði, üniversitelerde kapalý genç kýzlarýmýzýn horlandýðý bir dönemde bunlar prim yaptýlar. Örgüt diye deðil, dindar insan yetiþtiriyorlar diye saf dini düþüncelerle yaklaþýnca insanlar, yanýltýlmýþ oldular. Bu, 28 Þubat’ýn vebalidir. 28 Þubat zihniyeti olmasaydý, herkes inandýðý gibi yaþayabilir bu yapý bu denli örgütlenemezdi. Bu denli talebe bulamaz, küçük yaþtan itibaren onlarý þartlandýrýp kendilerine uygun hale sokamazlardý.
YERLÝ SAVUNMA SANAYÝ AK PARTÝ ÝLE BAÞLADI
Bugün Zeytin Dalý Harekatýnda kullanýlan silah ve mühimmatýn yüzde 80’ler oranýnda yerli üretim olmasý baðýmsýzlaþmaya baþladýðýmýzýn mühim bir göstergesi. Savunma sanayiinde yerlileþme sürecimiz ne zaman nasýl baþlýyor?
Kýbrýs Barýþ Harekatýndan itibaren kendimize yetecek bir kýsým yatýrýmlarý yapmaya baþladýk ama esas itibariyle AK Parti iktidarýyla baþladýðýný açýk net görüyoruz. Savunma sanayi icra komitesinin üyeleri Baþbakanýn baþkanlýðýndaydý. Son deðiþikliklerle beraber savunma sanayi müsteþarlýðý Cumhurbaþkanýmýzýn baþkanlýðýnda þimdi. Milli savunma sanayisinde baðýmlýlýk varsa o ülkenin baðýmsýz olmasý mümkün deðildir.
Türkiye kendi ihtiyacýný ana muharebe vasýtasý ve mühimmat olarak söylüyorum, kendi üretimiyle karþýlanmasý için büyük gayret sarf etti. Mesela aðýr sanayide bile, savunma ve havacýlýk kümelenmeleri oldu. Normal savunma sanayi üretimi kontrol edildi. 5201 ve 3202 sayýlý kanunlar var. Bunlardan 5201 sayýlý kanun her yýl bu icra komitesinde silah olarak nitelendirilebilecek savunma sanayi ürünü olacaklarý listeler. Bu listeyi üretenler kontrol edilir. Ayný zamanda üretilenleri de, satýþý ve yurt dýþýna çýkýþ seyri de kontrol altýndadýr. Savunma sanayimizi hem kendimiz kontrol ederiz hem uluslararasý savunma sanayi üreticileri de yaparlar.
Nasýl bir kontrol bu?
Kontrol mekanizmasý BM konseyinin kararlarýna göredir. Silahsýzlanma Sözleþmesi, Cenevre Sözleþmelerinin hükümleri ve ülkelerin kendi ikili anlaþmalarý içinde olur. Diyelim ki herhangi bir ülke ile savunma sanayi ürünü üretmek konusunda iþbirliði yapacaðýz. O ülke bunun kritik malzemelerini bize verecek durumdaysa bunun daðýtýmýný, nasýl kullanýlacaðýný, satýmýný ihracatýný vs kendi haberi olmadan olmamasýný ister. Ambargo koyan ülkeler vardýr veya üreten ülkelerden kendilerinin ambargo koyduklarý vardýr. O bakýmdan savunma sanayi kontrollüdür. Kontrollü olunca ülkeler ambargo koyabilirler, dolayýsýyla müstakil, milli bir harekat yapacaðýmýz zaman bunun üretici ülkeleri bizim o harekatýmýzý engelleyebilir. O halde bunu kendimiz üretmemiz lazým düþüncesi ile ana muharebe vasýtalarýnda ve mühimmatta yerli üretim geliþti.
ERDOÐAN BAÞARAMASIN DÝYE SABOTE ETTÝLER
ASELSAN, HAVELSAN gibi teknoloji üretim alanlarýnda peþ peþe intihar süsü verilmiþ cinayetler iþlenmiþti. Savunma sanayisinin millileþme sürecinde FETÖ o alanda neler yaptý? FETÖ temizliði için nasýl bir mücadele yürüdü?
Orada sadece FETÖ yoktu. Þahit olduðumuz olaylar var. Ýdeolojik olarak Cumhurbaþkanýmýzýn siyasi partisini veya görüþünü benimsemeyip orada makam, mevki sahibi olmuþ insanlar içinden “bu projeyi bir sene önce bitireyim de Erdoðan’a mý yarasýn” deyip iþi engelleyen zihniyetten insanlar da var. Diyelim ki proje hýzlandýrýlmaya çalýþýlýyor, takvim öne alýnmaya çalýþýlýyor ama bazý kiþiler Tayyip Erdoðan baþarýlý olmasýn diye ülkenin geleceðini de riske sokuyor. FETÖ’nün baðlý olduðu ABD’nin gücü bu alanda nasýl tecelli ediyorsa ona göre bu yapýyý da mutlaka kullandý. Ayaðýmýzdaki bu baðlar artýk çözüldü. Silah yapýyorsunuz, fazla mesai yapýp takvimleri öne alabilirsiniz. Böyle olunca hem projeler geliþtiriliyor, AR-GE sistemi birleþtiriliyor. Savunma sanayinde AR-GE ayrý ayrý deðil artýk. Bunlar birleþtiðinde projelerin daha hýzlý gerçekleþme imkaný oluyor. Böylece inþallah biz belli bir sürede ana muharebe vasýtalarýnda uçak, gemi, helikopter, tank vs. de yapacaðýz.
HER ÞEYÝ YAPACAK TEKNOLOJÝMÝZ VAR
Cumhurbaþkaný Erdoðan ÝHA’larýn Afrin’deki, sahadaki baþarýsýný övdükten sonra dedi ki “insansýz tank da yaðacaðýz” dedi. Þu an neler yapabiliyoruz tamamen yerli üretim?
Aslýnda teknolojimiz hepsini yapmaya muktedir. Motor konusunda bazý sýkýntýlarýmýz var, o da bazý yerlerde baðýmlý olduðumuz için. Bir de tabii yarýn tank muharebe silahý olacak mý bunu da tahayyül etmek lazým.
Savaþ yöntemleri deðiþtiði için mi?
Teknoloji savaþýyor. Cumhurbaþkanýmýzýn da söylediði gibi insansýz hava aracý nasýl varsa, insansýz kara aracý da olabilir. Bu ideal bir hedef ama o hedefe ulaþýncaya kadar mutlaka bir zaman olacaktýr. O zaman içinde de klasik silahlar kullanýlacaktýr. Dolayýsýyla da bunlarý da üretmemiz lazým. Bunlarý ürettiðimizde belki teknolojik olarak o safhaya ulaþabiliriz, elektronik, siber savunma ya da siber taarruz olabilir. Ýnsansýz kara araçlarýmýz, deniz araçlarýmýz olabilir. Cep denizaltýlarý var mesela, iki kiþi ile kullanýlýyor. Bunlar geliþirken klasiði býrakmamak lazým. Mesela bugün elektronik, akýllý mühimmatýmýz var. Akýllý mühimmatta sýkýntý çektiðimiz yerde klasik mühimmat stoklarýmýz dolu. Bir mermiyle yapacaðýnýz iþi 10 mermi atarak da yaparsýnýz.
Silah, mühimmat toplamýnýn yüzde kaçý yerli?
Ýhtiyacýmýzý karþýladýktan sonra bütününe baktýðýmýz zaman, yüzde 70 yerli diyebiliriz.
ÝSRAÝL VE FETÖ HEDEF SEÇTÝ
Ekranlarda çok sayýda emekli asker var. Siz farklýsýnýz onlardan. Sivil alandaki bazý oluþumlara ön ayak olduðunuz için mi farklý göründünüz? Diðer emekli askerler hep önde ve her dediði kesin doðru olarak görülürken siz biraz da þüpheli þahýs gibi lanse edildiniz. Nasýl oldu bu? Yahut size nasýl görünüyor durum?
Ýdeolojik bakýþ var, her þeyden önce. Ýkincisi de insan üzülüyor gerçekten, çok temiz duygularla girdiðimiz bazý þeyler var. Küresel güçlerin yaptýðý bir kýsým faaliyetleri Türkiye için de yapmak için. Türkiye bölgesel bir güçtür, küresel güç olma yolundadýr. O bakýmdan kendi askeri birikimini, buna ihtiyaç duyan ilgi ve tesir alanýndaki ülkelere vermek suretiyle ittifaklar oluþturabilir, düþüncesiyle hareket ettik. Ama bizim bu gayretimizi hedef alan okyanus ötesi ya da Ýsrail. Oradan baþlayan hücum, maalesef ideolojik bakýmdan farklý olmamýz hasebiyle bir kýsým muhalif medya tarafýndan aynen onlarýn diliyle, biraz daha abartýlarak bir tehdit algýsý olarak kamuoyuna sunuluyor.
ABD SADAT BENZERÝ ÞÝRKETLERLE YÖNETÝYOR
Gayesini anlattýnýz. Peki ne iþ yapar SADAT?
SADAT misyon þirketidir her þeyden önce. Özel bir þirkettir, hissedarlarý olan, anonim bir þirket. 64 civarýnda hissedarý var.Esas projesi 1996’dan itibaren baþladý. Bosna savaþý yeni bitmiþ, Dayton anlaþmasý imzalanmýþtý. 96’da emekli olmadan bir ay önce bir heyetle görevli olarak oraya gittik. Genelkurmay’dan bir grup olarak, baþýmýzda Çetin Doðan vardý. Yolda bir olay anlattý, dedi ki “bize bir ABD’li savunma danýþmanlýk þirketi geldi”. Þirket lafýný o zaman duydum, ki general rütbesindeyim. Meðer bu iþler 1990’larda dünyada yayýlmaya baþlamýþ. O þirketin bir temsilcisi genelkurmaya gelip bize TSK’dan muvazzaf asker verin, diye teklifte bulunmuþ. Öðrendik ki, bu þirket rahmetli Ýzzetbegoviç’e gidip demiþ ki “Bosna ordusunu biz kuralým, eðitelim, donatalým size teslim edelim”. O da demiþ ki, “Türkiye kabul ederse olur”. Bunun üzerine gelmiþler bize. Bosna’ya gittik baktýk ki engebeli ormanlýk bir arazisi var. Ama zýrhlý birlik kurmuþlar. Yanlýþ. Yine kendilerine baðlý olacak þekilde bir yapý kurulmuþ. ABD þirketleriyle böyle baðýmlýlýk üzerine bir düzenek kurulmuþ her yerde. Danýþmanlýk yaparken, ordusunu kurarken, silahlandýrýrken, tehdit gösterip tehdide karþý size silah satalým, destek olalým derken. Komþularý birbirine tehdit gösterip silahlandýrýrken, o ülkelerde terör örgütleri üretirken. Halbuki müþterek tehdit var. Biz, bütünü düþünelim, Ýslam dünyasýnýn ortak tehdidini bulup bu ülkelere danýþmanlýðý biz yapalým, komþularýyla ortak savunma sistemi oluþturacak tarzda ihtiyaç duyduklarý savunma sanayi ürünlerini ortak üreterek kendi kendilerine yetecek hale getirecek bir sistemin oluþturalým dedik. Bunu yaptýk.
Hukuki statüsü nedir SADAT’ýn?
Hukukçularýmýza sorduk, dernek mi, vakýf mý olalým, þirket mi diye? Onlar dediler ki hizmet alacaðýz, hizmet satacaðýz, þirket olmasý lazým. Anonim þirket olarak kurduk, tabii kurarken de çok zorluk çektik. Hala zorluk var.
Bir benzeriniz var mý Türkiye de?
Misyon olarak yok. Ama benzer olarak kurulmaya çalýþýlan bir þirket oldu. Ne halde bilmiyorum ama nefes ister bu iþ. Yaptýðýnýz faaliyette müþteriniz hazýr deðil. Savunma sanayinde talimnamelerimiz, kitaplarýmýz vs. için evvela alt yapýmýzý oluþturduk, sonra ülkelere güven vermeniz lazým. Güven ortamý oluþtu bugün. Ülkelerin ihtiyaç duyduðu bir kýsým eðitim ve malzeme konusunda danýþmanlýk yapacak þekilde faaliyetleri oluyor.
BÝR KAÇ ÝSLAM ÜLKESÝNE HÝZMET VERÝYORUZ
Kaç ülkeye hizmet veriyorsunuz?
Bir kaç ülke var. Ýslam ülkelerinden hizmet verdiðimiz ülkeler var.
Türkiye içinde herhangi bir faaliyetiniz var mý?
Hayýr. Türkiye’de hem ferdi, hem de kurumsal herhangi bir þekilde hizmet alanýmýz yok. Ayrýca savunma sanayinin kontrol yasasýný, savunma hizmet sektörü oluþturduk. Üretim sektörü deðil, bir de hizmet sektörü oluþsun, silahý yapýyorsunuz, bu silahýn yapýlmasý gizli, peki bu silahýn bilgileri askerlerin kafasýnda var, bunu baþka tarafa verirse, kontrolü olsun diye AK Parti üzerinden kanun teklifi verilmesine katký verdik. Mecliste þimdi.
CUMHURBAÞKANIMIZA BÝLGÝ NOTU HAZIRLIYORUZ
Cumhurbaþkaný Baþdanýþmaný olarak Cumhurbaþkanýmýza nasýl bir hizmetiniz var?
Birikimimizi güncel, ileriye dönük olarak proje veya bilgi notu þeklinde sunuyoruz. Þunu unutmamak gerek. Devletin yetkili ve sorumlu organlarý var. Danýþmanlýkta sorumluluk yok. Bir askeri harekatýn, herhangi bir idari hizmetin yapýlmasýnda Milli Savunma Bakanlýðý var, Genelkurmay Baþkanlýðý var, Bakanlýklar var, Cumhurbaþkanýmýz var. Kararlar onlara ait, biz sadece Cumhurbaþkanýmýza bilgi geçiyoruz. Herhangi bir mevzu üzerinde zaten geniþ bilgi alýyor, bu arada biz de arz ediyoruz.
Baþka asker baþdanýþman var mý?
Yok, ben tekim. Ama güvenlik politikalarý baþdanýþmaný olarak Gülnur Aybet var.