Baþbakan Yardýmcýsý ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdað: Milli Mutabakat hesaplarý bozacak
ABONE OL

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli 2019 öncesi ve sonrasý için hayli cesur ve cömert bir destek verdi AK Parti’ye. Cumhur ittifaký önerisi aynen kabul gördü mü?

Öncelikle bu ittifakýn niteliðini iyi görmek lazým. Esasýnda 2016'da yaþanan darbe teþebbüsünden sonra Türkiye bir yol ayýrýmýna geldi. Dikkat ederseniz darbe teþebbüsün hemen arkasýndan hükümet sistemi deðiþikliði gündeme geldi. Bu deðiþikliðin pek çok gerekçeleri var ama en önemli gerekçelerinden birisi Türkiye'nin birliði, beraberliði, bölünmez bütünlüðü, bekasý, istiklali ve istikbalidir. Çünkü Türkiye üzerine çok hesap yapýlýyor. Bu hesaplarý biz ancak birlikte bozabiliriz. Bugüne kadar da hep birlikte bozduk. Türkiye'de siyaset alanýnda bulunan kiþilerin Türkiye'yi daha fazla ayrýþtýrmasýnýn da önüne geçmek lazým. Þimdi hükümet kurmak artýk yüzde 50 +1'in oyuyla mümkün olabilecek. Bu ne demektir? Türkiye'de bölücülük yapanlar iktidar olamazlar. Bu ne demektir? Türkiye'de ayrýmcýlýk yapanlar iktidar olamaz demektir. Türkiye'de ötekileþtirme dilini kullananlar iktidar olamaz, ýrkçýlar iktidar olamaz, terör örgütlerine destek verenler iktidar olamaz. Ýktidar olmak için mutlaka toplumun büyük bir çoðunluðun beðenisini kazanacak bir üsluba, bir projeye, bir programa ihtiyaç var. Bu sistemin saðlýklý inþasý ancak bu sisteme inananlar tarafýndan yapýlabilir. 

2019'a giderken Sayýn Bahçeli'nin daha yaklaþýk 2 yýllýk bir süre varken böyle bir açýklama yapmasýný önemsiyorum. Konjonktüre göre, günübirlik politikalara göre deðil ülkenin birliði, beraberliði, bekasý, istiklal ve istikbal konusuna uzun vadede bakarak þimdiden duruþunu açýkladý. Birlik ve dirliðin sigortasý olan, yeni sistemin inþasýnýn da bu sigortaya inananlar tarafýndan yapýlmasý bakýmýndan çok önemsiyorum. 

MÝLLÝ MUTABAKAT OLUÞTU

2019 seçimleri bu anlamda Türkiye'de iki ayrý grubun seçime girmesi gibi ortaya çýkýyor. Bir grup yerli ve milli duruþu olan, milletin yanýnda saf tutan, milletle ittifak eden, milli mutabakat diyebileceðimiz büyük bir mutabakatýn içinde olan, onunla beraber hareket eden bir duruþ. Yerli, milli olan bir milli mutabakat. Cumhurbaþkanýmýzýn deyiþiyle “tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” diyen ve ana eksenler üzerinde ittifak eden bir yapý var. Bir milli mutabakat olarak görüyorum ben bunu.

Diðeri ise bu milli mutabakatýn oluþmasýndan rahatsýz olan, yeni sistemin Türkiye’de hayata geçmesinden rahatsýz olan ve yerli ve milli duruþ konusunda pek çok soru iþaretleri taþýyan bir baþka yapý var. Bu grubun baþýnda CHP var. HDP var. Terör örgütleri PKK ve FETÖ var. Bazý istihbaratlar örgütleri uluslararasý güçler var. Bu grubu oluþturanlarýn özelliði hedeflerinin farklýlýðý fikirlerin farklýðý yanýnda “Türkiye’nin yönetiminden Cumhurbaþkaný Tayyip Erdoðan ve AK Parti gitsin de kim gelirse gelsin” deyip Tayyip Erdoðan karþýtlýðýný birleþmeleridir. Esasýnda bu grubun adý “Tayyip Bey gitsin de kim gelirse gelsin” diyenlerin oluþturduðu gruptur.Bazý küresel güçler ve istihbarat örgütleri de baþta olmak üzere “Tayyip bey gitsin ne gelen kim olursa olsun biz onu nasýl olsa güderiz” diyen bu grubun destekçileri vardýr. O yüzden bu grup yerli ve milli olarak nitelendirilemez. 

TAKDÝR MÝLLETÝMÝZÝN

Bu blok ilk kez 16 Nisan’a giderken net olarak yan yana görülmüþtü. Siz tabii bunu partiler düzleminde yapýyorsunuz bu nitelemeyi ama o partilere oy veren tabanda “ne yani biz milli ve yerli deðil miyiz” itirazlarý var?

Vatandaþlara dönük bir deðerlendirme deðil, siyasete dönük bir deðerlendirme yoksa seçmenlerin hepsi tamamý Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaþýdýr, hepsi birbirine eþittir, hepsi birbirinden deðerlidir. Biz bunu söylerken vatandaþlar arasýnda bir ayýrým yapmýyoruz. Seçimlerde oy kullanacak vatandaþlarýmýz aydýnlatma görevimizi yerine getiriyoruz. Kimlerin kimlerle yol yürüdüðü konusunda vatandaþlarýmýzý bilgilendiriyoruz ve bu konudaki takdiri milletimize býrakýyoruz. Oy veren vatandaþlarýmýz hakkýnda kesinlikle bir deðerlendirme yapmýyoruz aksine vatandaþtan oy talep edenler hakkýnda bir deðerlendirme yapýyoruz. Sonuçta vatandaþlarýn oy verenler konusunda doðru bilgilenmesi doðru karar vermelerine yardýmcý olacaktýr kesinlikle vatandaþlarýmýz arasýnda ayrým yapmýyoruz.

CHP YOLDAÞLARINA BAKSIN

Yol önemlidir, yoldaþ da önemlidir yol kadar. Siz bir yol yürürken kolunuza kimlerin girdiðine bakmanýz lazým. Bakýn Irak'ta yaþananlar var, Suriye'de yaþananlar var, Ýran'da olan bitenler var. Türkiye'ye karþý Batý'da, ABD'de, baþka yerde olup bitenler var. Þimdi buradaki duruþ da çok önemli. Türkiye'nin bu kadar problemi var, ülkenin muhalefet partisi hep Türkiye karþýsýnda olanlarla ayný yerde durursa biz ona ne diyeceðiz, milli mi diyeceðiz? Diyelim Suriye'de bir politikamýz var, o Esad gibi düþünüyor. Diyelim Irak'ta bir politikamýz var, o baþka düþünüyor. Rusya ile aramýzda problem var, baþka düþünüyor. Hep Türkiye'nin karþýsýnda pozisyon kim alýyorsa onu haklý, Türkiye'yi haksýz gören ve eleþtiren bir anlayýþý var. O zaman biz bunu sormamýz lazým deðil mi sen kimden yanasýn? Türkiye'nin ana muhalefeti misin yoksa baþka ülkenin iktidarý mýsýn, Türkiye'ye karþý böyle bir tavýr takýnýyorsun. Biz bunu kastederken bunu söylüyoruz. Vatandaþýmýzýn da olup bitenler karþýsýnda tavrýný belirlerken bunlarý terazinin kefesine koyarak deðerlendirmesini istiyoruz. Bir þey daha söyleyeyim bakýn! Yerli ve milli olmaktan vatandaþlarýmýzýn hiçbirisi rahatsýz olmaz, niye olmaz? Çünkü herkes bu vatan için, bu devlet için, bu bayrak için, bu millet için mücadele ediyor ve bunlarýn onurunu, itibarýný koruyan ve daha yükseklere taþýyan herkesi bu Millet, sever. Ýþte 15 Temmuz esasýnda yerli ve milli duruþun ne olduðunu dosta düþmana göstermiþtir. 

ATATÜRK, ERDOÐAN VE BU MÝLLET

7 Aðustos’a atýf yaptý ve “Yenikapý Ruhu”na yaslanan bir ittifaktan bahsetti Bahçeli. Halbuki Yenikapý’da CHP de vardý. O ruha ne oldu?

​Yenikapý’da ayrýca Saadet vardý, BBP vardý, HDP yoktu. Yenikapý ruhu dediðimiz þey esasýnda devletine, milletine, vatanýna, bayraðýna, demokrasisine, iradesine, anayasasýna, seçilmiþlerine ölümüne sahip çýkmak, istiklal ve istikbaline ölümüne sahip çýkmak ruhudur. O gün millet Türkiye'deki iktidarý deðiþtirmek isteyen dýþ güçler ki onlarý herkes biliyor, kendileri de ortada ve onlarýn kullandýðý taþeronlara karþý bu milletin asil duruþudur. Kurtuluþ Savaþý yýllarýnda da aynýsý oldu. Atatürk'ün arkasýnda bu millet saf tuttu ve Anadolu'yu düþmandan temizledi. Þimdi aradan geçen yaklaþýk yüzyýl sonra Türk milleti bu sefer Recep Tayyip Erdoðan'ýn, Cumhurbaþkanýmýzýn arkasýnda saf tuttu vatanýna, milletine, devletine, bayraðýna, istiklaline, istikbaline, iradesine sahip çýktý ve ülkesine dönük kirli emellerin gerçekleþmesine caný pahasýna engel oldu. O yüzden bu ruh önemlidir.

FETÖ BAÞARSAYDI CHP SEVÝNECEKTÝ

Peki, CHP’ye ne oldu?

CHP bu ruhtan niye rahatsýz oldu, niye ayrýldý, esasýnda bu sorunun cevabýný onlarýn vermesi gerekir. 15 Temmuz darbe teþebbüsünden sonraki süreçte baktýðýnýzda CHP'nin kullandýðý argümanlarýn neredeyse tamamý FETÖ'nün argümanlarý ve Türkiye'de iktidarýn meþru, gayri meþru ayrým yapmadan deðiþmesi, deðiþtirilmesini isteyenlerin kullandýðý argüman. Ben þuna yürekten inanýyorum. CHP’nin darbenin baþarýsýzlýðýna fazlaca bir sevinç duyduðuna inananlardan deðilim. Yani “CHP, darbe baþarýlsaydý mutlu mu olurdu yoksa üzülür müydü?” denilirse benim görüþüm darbeden sonra ortaya çýkan fotoðrafa baktýðýnýz zaman darbenin baþarýlý olmasý onlarý daha çok sevindirirdi. TBMM'de beraber olduðumuz CHP'liler var, onlarý ben tenzih ediyorum ama o zihniyeti taþýyanlar darbenin baþarýlý olmasý onlarý daha çok mutlu ederdi. Çünkü þu anda Cumhurbaþkanýmýzýn 2019'da kaybetmesi için bir araya gelenlere baktýðýnýzda bunlar çok net gözüküyor. Türkiye'nin onurlu dýþ politikasýndan, Türkiye'nin mazluma maðdura sahip çýkmasýndan, hakký hukuku ayakta tutmasýndan ve attýðý adýmlardan rahatsýz olan bütün çevreler Cumhurbaþkanýmýzý yemek için uðraþýyor. Peki, onlarla beraber kim hareket ediyor? CHP hareket ediyor. O zaman CHP burada duruþunu netleþtirmesi lazým, netleþtirmedi. 

FETÖ SÖYLÜYOR, CHP TEKRARLIYOR

Duruþunu netleþtirmeli derken neyi kastediyorsunuz?

Kontrollü darbe iftirasý FETÖ’ün iftirasýdýr, CHP bunu dilendirdi. Adil Öksüz’ün MÝT ajaný olduðu iddiasý FETÖ iftirasýdýr CHP Bunu dillendirdi. Adalet yürüyüþü keza kimler için yürüdüðü, saðýnda solunda kimlerin olduðu belli, ayný projenin bir baþka yansýmasý, cezaevlerinde iþkence, kötü muamele iftiralarýný dile getirmek ayný o da onlarýn iftiralarýdýr.

Maðdur edebiyatý da FETÖ’nün iftirasý, CHP bunu dilendirdi. Yani þunu demiyor “bunlar FETÖ'nün maðdur ettikleri” demiyor. KHK'lar maðdur etti. Bu insanlar bu noktaya niye geldiler, kimin yüzünden geldiler, KHK yüzünden gelmediler. Bu memleketin baþýna KHK bomba yaðdýrmadý FETÖ terör örgütü yaðdýrdý ve devlet OHAL ile bu terör örgütünden ve bunun uzantýlarýndan kurtulmak için tedbir alýyor. Milleti, devleti koruma tedbiridir. FETÖ’ye bir tane laf yok ama hükümete gelince her türlü suçlamayý yapýyorlar iþte Man Adasý iftiralarý kimin iftiralarý? Aylar öncesinden bir baþka FETÖ'cünün iftirasý arkasýndan geliyor iþte Zarrab iftirasý FETÖ'nün organizasyonu...

CHP FETÖ’NÜN DESTEÐÝNE MÝ MUHTAÇ?

Bunu neden yapýyor olabilir CHP? FETÖ’nün desteðine mi ihtiyaç duyuyor, diyet mi ödüyor, meþru bir parti lanetlenmiþ bir terör örgütüne neden nasýl aldanýyor?

Bunu ben de anlamýyorum, bunu anlamakta zorlanýyorum. AK Parti’ye kim düþmanlýk yaparsa onunla gönüllü bir dayanýþma içerisine çok rahat girebiliyor. Þimdi mesela Batý'da da ayný þey var. Türkiye'nin aleyhine kim bir þey söylüyorsa hemen onu pozitif deðerlendiren, ona iltifat eden bir yaklaþým var. Ayný hastalýk CHP de var. Kim AK Parti’ye, Cumhurbaþkanýmýza saygýsýzlýk yapýyorsa, terbiyesizlik yapýyorsa, düþmanlýk yapýyorsa, kin ve nefret kusuyorsa itibarlý kiþi muamelesi görüyor ve onunla beraber oluyor.

Kendince bir kurnazlýk yapýyor ama þunu bilmesi lazým. FETÖ 2014 mahalli seçimlerde seçimlerinde AK Parti’ye bir tane oy vermedi, 2014 Cumhurbaþkanlýðý seçiminde AK Parti’ye bir tane oy vermedi, 7 Haziran seçiminde AK Parti’ye bir tane oy vermedi. 2015'in Kasým seçiminde de AK Parti’ye bir tane oy vermedi. Þimdi 2016'nýn halk oylamasýnda da AK Parti’ye ayný yönde oy kullanmadý. Hep CHP ve CHP ile beraber ayný istikamette oy verdiler. Eðer FETÖ, bu CHP'nin içindekiler veya baþka bu örgüte yatýrým yapan kiþilerin hesap ettiði gibi bir güç, kudret sahibi olsalardý bu seçimlerin hiçbirisinde AK Parti birinci parti olamazdý. Arkasýndan halk oylamasý, bizim içimizden de bazý kiþiler “hayýr” dedi. Buna raðmen FETÖ canla baþla her yerde çalýþtý netice alamadýlar. Onun için FETÖ'ye bakarak bir yatýrým yapmak istiyorsa aldanýyor. Yani þu anda FETÖ'nün AK Parti’ye verebileceði bir zarar yok, FETÖ'nün CHP'ye saðlayacaðý bir fayda da yok ama onlar AK Parti’ye zarar verme ihtimalini seviyorlar o ihtimallere yatýrým yapýyorlar ve destek oluyorlar.

BAHÇELÝ’NÝN DEVLET DURUÞU

2019 seçimlerine bir buçuk yýl var, bir de “sistem oturana dek 7 yýl daha destekleyeceðiz” de Bahçeli. Siyasette bir gün bile bir uzun süre iken, bu kadar geniþ bir zamanda kendini partisini nasýl baðladý Bahçeli?

​Millet ve devlet, beka konusu olduðunda Bahçeli'nin bir duruþu var. Cumhurbaþkanlýðý 2007 seçiminde Bahçeli parlamentoya girdi ve orada bir duruþ ortaya koydu. FETÖ hadisesi ortaya çýktýktan sonra Bahçeli bir duruþ ortaya koydu. FETÖ terör örgütüne karþý mücadelede hep yanýmýzda yer aldý. Arkasýndan 15 Temmuz'da Bahçeli yine bir duruþ ortaya koydu ve hükümet sisteminde de ayný duruþu ortaya koydu. Söylenildiði gibi Sayýn Bahçeli'nin baraj tartýþmasý ve endiþesiyle hareket ettiðine inanmýyorum. Sayýn Bahçeli tamamen ülkemizin istikbal, istiklal ve bekasýyla ilgili kaygýlarýn bu noktaya getirdiðini düþünüyorum. Ayrýca bölgedeki pek çok emperyalist projeler, hem Türkiye’nin içine dönük hem de etrafýmýzdaki kuþatmalara yönelik Türkiye’nin güçlü bir irade ile yoluna devam etmesi zaruretlerin Sayýn Bahçeli’yi bu noktaya getirdiðine inanýyorum. 

15 TEMMUZ’DA MÝLLET NASIL BÝR OLDUYSA SÝYASETE DÜÞEN DE ODUR

15 yýllýk iktidarýnda AK Parti’ye en sert eleþtiriyi yapan parti lideriydi aslýnda Bahçeli?

Siyasi eleþtiri ayrý, ülkenin milletin geleceði, istikbali söz konusu olduðunda omuz omuza vermek ayrý þeydir. Þimdi bazýlarý þunu yapýyor. “Ýþte ben dün sana bazý laflar söyledim, sen de dün bana bunlarý söyledin”. Ortada büyük bir yangýn varken, geçmiþte sen bana bu laflarý söyledin diye ben yangýný söndürmeye koþmayacak mýyým? Koþacaðým. Siyasi rekabete söylenen sözlerle ülkenin, milletin, devletin bekasý söz konusu olduðu zaman bizim duracaðýmýz yeri eðer biz birbirinden ayýramýyorsak o zaman zaten olgun bir siyasetçi olamamýþýz demektir. 15 Temmuz'da nasýl bir araya geldi bu millet bütün farklýlýklarý bir tarafa býrakarak? Devletin, milletin bekasý söz konusu olduðunda her þeyi bir tarafa býrakýyor, o ayrýlýklarý teferruat gibi görüyor. Ana eksende bir araya geliyoruz, gelmeliyiz de zaten. O yüzden de buradaki bir araya gelme dün söylenen siyasal eleþtirilere hak verme anlamýna deðil, ülkemizin geleceði bakýmýndan birlikte hareket etme zaruretinin ülkemize, milletimize, siyasetimize, herkese çok þey kazandýracaðýna olan inançtan kaynaklanmaktadýr. 

MHP’NÝN ÖZGÜR ÝRADESÝ

15 Temmuz’dan sonra güçlü bir destek veren Sayýn Bahçeli 16 Nisan’dan iki gün önce, bazý Cumhurbaþkaný Baþdanýþmanlarýnýn þahsi yorumlarýný görünür þekilde eleþtirdi. Arka planda AK Parti yetkililerini uyarýp düzeltme istemek yerine kamuoyunun önünde yaptý. Tabaný açýsýndan zorlayýcý olabilir, MHP karakterini koruduðunu göstermek istemiþ olabilir ama neticede referandumda evet oylarýnda iki puanlýk bir düþüþ gözlendi. Bu açýdan zor bir partnerlik olabilir mi?

​Sayýn Bahçeli yaptýðý açýklamada þunun altýný özellikle çizdi. “Biz hiç bir talepte de bulunmuyoruz. Bir koalisyon görüntüsü içinde de bir talepte bulunmayý da ahlaksýzlýk olarak kabul ediyoruz” dedi. Gelinen nokta pazarlýkla gelinmiþ bir nokta deðil, al gülüm ver gülüm meselesi hiç deðil. Hükümet sistemi deðiþikliði de öyledir, bu da öyledir. Yani oturulup, konuþulup ona göre planlanýp ortaya konmuþ bir þey gibi deðil! O yüzden Sayýn Bahçeli bunu kendi özgür iradesiyle kendi parti kararý olarak açýkladý. Biz 15 Temmuz'dan sonraki süreçte pek çok konuda beraber yürüdük. Yaklaþýk iki yýl oldu. Þimdi önümüzde iki yýla yakýn bir süre var Cumhurbaþkanlýðý seçimine kadar. Ama biz þunu görüyoruz yani tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ana ekseni konusunda AK Parti tabaný ile MHP tabaný arasýnda bir fark yok. Þimdi ülkenin manevi deðerlerine, kültürüne, milli deðerlerine sahip çýkma ve bunlara saygý duyma noktasýnda da büyük bir fark yok. Bazý kavramlara verdiðimiz anlamlarda farklýlýklar olabilir. Partilerimizin programlarý örtüþmeyebilir, hedeflerimiz her konuda ayný olmayabilir. Zaten öyle olsa tek parti olur, ayrý parti olmamýzýn nedeni de budur. 

ÝKÝ PARTÝ DE KÝMLÝÐÝNÝ KORUR

Bundan sonraki yürüyüþ de, MHP'nin kendi kimliðinden feragat etmesini AK Parti'nin de kendi kimliðinden feragat etmesini gerektirmiyor. Herkes kendi kimliðini koruyarak ve kendi özelliklerini, kendi ideallerini koruyarak ülkeye hizmet etme konusunda adým atýyor. Her iki parti de kendi tüzel kiþiliðini koruyacak, kendi fikri yapýsýný, fikri takibini sürdürecek ve kendi yolunda gidecek. Milli takým gibi düþünün, herkes ayrý takýmýn futbolcusu ama sonuçta milli takým olunca ayný forma için ter döküyor. Bu partiler ayrý, milli takýmdaki oyuncularýn ayrý takýmdan olmasý gibi ama ayný hedefe ülkenin refahý, huzuru, barýþý, geleceði, istikrarý, bekasý için koþmak, birlikte ter dökmektir. Ülkeye hizmet konusunda birlikte çalýþma, birlikte ter dökmektir yoksa kimliklerimizi bir arada eritme, tekleþtirme deðildir.

FARKLILIKLARI KORUYARAK BÝR OLACAÐIZ

7 Haziran sonrasý birileri CHP-MHP-HDP koalisyonunu zorlarken, Bahçeli plan bozdu. AK Parti’ye anayasa deðiþikliði önerinizi getirin derken, 16 Nisan’a giderken, cumhur ittifakýný önerirken de öyle. Kritik evrelerde müdahil oldu ön açtý. Lakin uzun vadeli bir birliktelikte bu durum yüzde 49’un yüzde 1’e mecbur olmasý manasý da gelir mi?

​Böyle düþünmek esasýnda yanlýþ! Bahçeli’nin 2007 Cumhurbaþkanlýðý seçim sürecinde parlamentoya gelmesi, 15 Temmuz'da duruþu, Yenikapý ruhuna sahip çýkmasý, hükümet sistemi deðiþikliðinde birlikte hareket edilmesi bunlar pozitif yaklaþýmlardýr. Pozitif olaylar ve adýmlar büyük Türkiye için deðiþimlere kapý aralandý. Olumsuz örneklerden hareketle olumlu bir geleceðe yürüyemezsiniz, o nedenle olumlu örneklere de bakmak lazým. Biz olumlu örneklere bakýyoruz ve olumsuz örnekler Türkiye'nin  deðiþmesine, geliþmesine mani olmadý ama olumlu örnekler Türkiye'nin olumlu anlamda deðiþmesine ve geliþmesine çok büyük katký saðladý. Partiler niçin siyaset yapýyor? Milletine, devletine daha büyük eserler kazandýrmak için siyaset yapýyor ve iktidara gelmek istiyor. Bunun yolu da herkesten oy almaktýr. Baþka partilerle yakýnlaþma, baþka partilerle ortak planlar ve birlikte çalýþma kültürünü geliþtirme de partilerin bir görevidir. Yani farklýlýklarýmýzla biz bir arada yaþama ve farklýlýklarýmýzý koruyarak pek çok baþarýlara imza atma örnekleri de ortaya koyabiliriz.

BU BÝR MECBURÝYET ÝLÝÞKÝSÝ DEÐÝL 

Birbirine bir mecburiyet deðil. Yüzde 50 +1 oy bu sistemin ve anayasanýn emrettiði bir gerekliliktir. O yüzden de iktidara talip olanlar elbette bütün vatandaþlarýn oyuna talip olacak. Biz AK Parti olarak sadece MHP'li kardeþlerimizden Cumhurbaþkanýmýza oy istemeyeceðiz. Ayný zamanda CHP'li seçmenden de isteyeceðiz, Saadet Partili, BBP'li seçmenden de, HDP'li seçmenden de oy isteyeceðiz. Bütün partilere mensup olan vatandaþlarýmýzdan da oy isteyeceðiz. Diðer partiler de baþka partilerden oy isteyebilir. Yani “sen niye bu partiden istiyorsun” dediðinde o zaman siyaset yapmayacaksýn. Herkesin oy stoku belli, yukarý çýkma yok, aþaðý inme yok o zaman siyasetin bir anlamý kalýr mý? Kalmaz, bir mecburiyet deðil iþin gereði bu.

PEÞÝNDEN GÝTTÝÐÝNÝZ KÝÞÝ YOLDAN ÖNEMLÝDÝR

Sayýn Bahçeli çizerek anlattý cumhur ittifakýný. Daha önce de çatý aday formülünü böyle çizmiþti. Ama o çatý, altýnda toplananlara pek hayýr getirmedi, bir daha toplaþamadýlar. Son çizimin akýbeti de þüphelendirir mi sizi?

​Siz bir yola çýkarken peþinden gittiðiniz kiþi gittiðiniz yoldan daha önemlidir. Eðer peþinden iyi birinin peþinden giderseniz o sizi menzile götürür. Tayyip Bey’in millet nezdinde oluþturduðu sevgi, saygý, itibar, lider olarak vasýflarý, pek çok özelliði baktýðýnýz zaman vatandaþ notunu verir. Baþkalarý kýyas yapýp kendi adayýný uçursa bile vatandaþ bunu yutmaz. Çünkü vatandaþýn basireti ve vicdan terazisi daima doðru sonucu ortaya koyar. Doðru tarttý dolayýsýyla öyle geldi. O yüzden o baþarýsýzlýk peþinden sadece koþanlardan deðil. O baþarýsýzlýðý doðuran sebeplerden biri Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan gibi milletiyle sevgi saygý konusunda çok güçlü bað kurmuþ ve milletine büyük eserler kazandýrmýþ, büyük hizmet yapmýþ karizmatik bir liderle yarýþa girmekten kaynaklýdýr. Sayýn Erdoðan, o güne göre þimdi daha güçlüdür. Çünkü sadece Türk milletinin deðil, dünyadaki bütün Müslüman halklarýn hatta baþka dinlere mensup, ülkelere mensup vicdan sahibi insanlarýn ve mazlumlarýn desteðini almýþ durumdadýr. Dolayýsýyla bu koþuda bir sýkýntý olmaz. 

YÜZDE 50 + 1 EN DOÐRU KARAR

Yüzde 50 + 1 çýtasýný AK Parti kendisi koydu, halkýn iktidarý güçlü olsun, vesayet odaklarý sýzamasýn diye koydu. Lakin yüzde 50 + 1 de zor bir oran. AK Parti için bile zor. Neden “çoðunluðu alan” denmedi?

​Bu doðru bir karardýr. Bu esasýnda ülkemizin birliði, dirliði, bölünmez bütünlüðünün millet iradesiyle sigortalanmasýdýr. Þimdi zaman zaman Türkiye'de konjonktüre göre deðiþimler olurdu. 28 Þubat sürecini yaþadýk, baþörtülüleri kapýda aðlatan, ikna odalara koyan zihniyetleri hep beraber gördük. Bu sistem sadece ülkemizin birliðini, dirliðini ve bölünmez bütünlüðünü deðil farklý fikri yapýlarý, yaþam tarzlarý, ideolojilerin tamamýný halkýn sigortasýyla teminat altýna alýyor. 

Düþünün CHP yüzde 25. Ýktidar olmasý için 25+’ya ihtiyacý var. CHP'nin bu oyu yok! Kimden alacak bu oyu? Diðer partilerden alacak bu oyu. Yatýp kalkýp AK Parti tabanýnýn sahip olduðu deðerlere küfür ederse bu oyu alabilir mi? Alamaz! Yatýp kalkýp Cumhurbaþkanýmýza küfür ederse bu oyu alabilir mi? Alamaz! Þimdi hem çalýþacak hem de baþka insanlarýn düþüncelerine, inançlarýna, kültürlerine, geleneklerine, deðerlerine saygý duyacak, saygýsýzlýðý diline, programýna ve parti çalýþmalarýna asla bulaþtýrmayacak. Bu bir nevi Türkiye'deki bütün insan hak ve hürriyetlerini millet iradesiyle de teminat altýna alan bir sonuç çýkardý. Bundan sonra hiç bir iktidar Türkiye'de kiþilerin kýlýðýna kýyafetine müdahale edemez. Niye edemez, ederse bir daha ki seçimde bir oy iktidarý deðiþtirebilir. Bir oy, iktidara getirmeye de yetebilir, iktidardan götürmeye de yetebilir. Ben Türkiye'de siyasetin yerine oturmasý, konjonktüre göre dalgalanmalarýn sona ermesi ve ideolojik ayrýþmalarýn ortadan kalkmasý, ortak aklýn Türkiye'nin ortak iktidarýna dönüþmesi bakýmýndan son derece önemli olduðunu düþünüyorum. 

TAYYÝP BEYDEN SONRASI ÝÇÝN

Biz bunu kendimiz için düþünseydik dediðiniz gibi yapardýk ama biz bunu AK Parti için veya Cumhurbaþkanýmýz için düþünmedik, bunu biz milletimiz ve devletimiz için düþündük. Tayyip Bey için de düþünmedik, tam da Tayyip Beyden sonrasý için düþündük. Çünkü ondan sonra bizim esas buna ihtiyacýmýz var. Milletimiz zaten Sayýn Cumhurbaþkanýmýza Cumhurbaþkanlýðý seçiminde verdi yüzde 52 oy verdi. Cumhurbaþkanýmýz herhangi bir ittifak olmadan da gitse ben çok rahat birinci turda seçileceðine yürekten inanýyorum hiç bir sýkýntýsý yok millet nazarýnda ama bunu niçin istiyoruz? Milletimizin geleceði için. Cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin bir diðer özelliði güçlü liderleri ortaya çýkarma özelliðidir. Bütün partiler hangi adayla yüzde 50 artý 1’in oyunu alabileceðini hesabýný yapacak. Hangi taraf aday çýkarýrsa çýkarsýn en güçlüsünü aday gösterecek? Sonuçta kim kazanýrsa kazansýn Türkiye kazanacaktýr. Yani bu açýdan da son derece önemli, AK Parti veya Cumhurbaþkanýmýz için düþünseydik çoðunluk derdik ama biz milletimiz ve devletimizi öne alan bir düþünceyle hareket ettiðimiz için onu yüzde 50 +1 dedik. 

KÜRT VATANDAÞLARIMIZ BÜYÜK DESTEK VERECEKTÝR

AK Parti’ye oy veren Kürtler MHP ile ittifaktan dolayý AK Parti’den kaçar yorumlarý var?

​Böyle bir yorumu yapanlar, oylarda kaçýþ olsun diye bu yorumu yapanlardýr. AK Parti Kürt kökenli vatandaþlarýmýzdan çok ciddi destek almaktadýr. Bütün seçimlerde HDP, PKK'nýn tehditleriyle halktan oy alýyor. HDP'nin aldýðý oy vatandaþýn özgür iradesiyle sandýða attýðý oy deðil. Terör örgütünün yaptýðý tehditlerle sakatlanmýþ bir iradenin yansýmasýdýr. Ama AK Parti'nin aldýðý bütün oylar özgür iradenin sandýða doðru yansýmasýyla ortaya çýkmýþtýr. Biz bugüne kadar bütün seçimlerde Kürt kökenli vatandaþlarýmýzdan en çok oy alan partiyiz. Son olarak 16 Nisan’da HDP, ‘Hayýr’a çalýþtý hem de çok ciddi þekilde çalýþtý. Ancak Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgesindeki bütün illerde ‘Evet’ oylarýnda büyük bir artýþ gözlendi. Referandumda MHP de ‘Evet’e çalýþtý ama bölge insaný ‘MHP ‘Evet’e çalýþýyor’ diyerek ‘Evet’ vermekten vazgeçmedi. Burada önemli olan sizin ortaya koyduðunuz üründür, fikirdir, yaptýðýnýz icraattýr ve politikalarýnýzdýr. Bölge insaný Cumhurbaþkanýmýzýn ve AK Parti’nin icraatlarýný ve yaptýklarýný çok iyi biliyor. Bölge insaný AK Parti’ye ve Cumhurbaþkanýmýz Recep Tayyip Erdoðan’a her seçimde artan oranda destek vermiþtir. 

Ben bölge insanýmýzýn, Cumhurbaþkanýmýza 2019'da en büyük desteði vereceðine ve sahip çýkacaðýna yürekten inanýyorum. Sizin sorunuzdaki söylemler, sadece bir algý operasyonu yürütmeye yönelik projedir, vatandaþlarýmýzýn aklýný karýþtýrýp, onlarý etkilemeye yönelik bir mühendislik çalýþmasý olarak bunu gündemde tutuyorlar. Bu tür mühendislik çalýþmalarýný etkisi olmayacaktýr ve bölge insaný Cumhurbaþkanýmýza her zaman olduðu gibi en büyük desteði verecektir.

GÜL’Ü ZARAR VEREBÝLME ÝHTÝMALÝ ÝÇÝN SEVÝYORLAR

​Sayýn Abdullah Gül’ün 696 sayýlý KHK ile ilgili paylaþýmý nedeniyle bir durum görünür oldu ama asýl biriken, rahatsýzlýk veren þey neydi?

Spesifik þeylere girmeyi ben doðru görmem. Türkiye'de büyük bir siyasi mücadele var. Özellikle 2011 seçimlerinden sonra yaþadýklarýmýz var, AK Parti’ye karþý ve Cumhurbaþkanýmýza karþý ve onlarýn þahsýnda Türk milletine ve Türkiye'ye karþý yapýlanlar var. Gezi hadiseleri, Kobani olaylarý, 17-25 Aralýk, MÝT týrlarý, en son darbe teþebbüsü var. AK Parti ailesinden olan herkesin bu büyük mücadelede ve kutlu yürüyüþte Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’ýn yanýnda, yardýmcýsý ve destekçisi olmasý gerekir. Tüm bu olaylarýn hepsi Türkiye üzerine bir hesabýn devreye sokulmasýdýr ama bu hesaplarýn hepsi Allah'ýn yardýmý ile milletimizin duasý, desteði ve Cumhurbaþkanýmýzýn liderliði ile baþarýsýz oldu. Hepsi kaybetti. Þimdi Türkiye'de 2019'a giderken bazýlarý Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’ýn Türkiye’yi yönetmesini engellemek, kaybetmesini saðlamak için büyük bir çaba içerisindeler. Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’a seçimlerde zarar verme, verdirme ihtimalleri üzerinde de çalýþýyorlar. 2019 seçimlerine giderken AK Parti ailesinden olan hiçbir kimse cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan’a kaybettirmek isteyenlerin yanýnda yer almaz, alamaz, kaybettirme hesaplarý yapanlarýn ihtimal hesaplarýnda da adýnýn geçmesine ya da geçirilmesine de rýza göstermez, izin vermez, vermemelidir.

Bugün Sayýn Abdullah Gül’ün açýklamalarýný takdir edenler ve alkýþlayanlarýn hiçbiri Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Tayyip Bey kadar Sayýn Abdullah Gül’e deðer vermezler, Sayýn Abdullah Gül’ü sevmezler. Esasýnda onlarýn Sayýn Tayyip Erdoðan’a bakýþýyla Sayýn Abdullah Gül’e bakýþý arasýnda büyük bir fark olduðunu düþünmüyorum. Bugün bu alkýþ ve takdiri yapanlar Yýlmaz Erdoðan’ýn “ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim” þiirindeki gibi Sayýn Gül’ün 2019’a giderken AK Partiye ve Cumhurbaþkanýmýza zarar verebilme ihtimalini seviyorlar Ama Sayýn Gül’ü sevmiyorlar. Bazý çevreler zarar verdirme ihtimallerine yatýrým yapýyorlar.

TAYYÝP BEYÝ TANKLA YIKAMADILAR, BUNUNLA DA YIKILACAK

Bahsettiðiniz bu çabalarýn 2019 seçimlerinde Tayyip Erdoðan’a zarar verme ihtimali var mýdýr?

Fadime Haným ben size söyleyeyim hiç bir þey olmaz. Kim ne diye, kiminle ittifak yapýyor, kim kiminle bir araya geliyorsa gelmesinde bir mahsur yok yani hiç yani þey olmaz. Tayyip Bey’in þu anda bir dünya var karþýsýnda. Tayyip Bey’i tankla, topla, tüfekleriyle, teröristleriyle yiyemediler yani þimdi o teröristlerin yularýný tutan güçleri herkes biliyor. Allah'ýn izniyle þunu çok net söylüyorum. Gezi olaylarý, 17-25 Aralýk, darbe teþebbüsü, pek çok operasyon Tayyip Bey’i yemek içindi. Ýþte hendek terörü de öyledir, DEAÞ terör örgütünün Türkiye’de eylem yapmasý da böyledir. Bir sürü baþka olaylar öyledir ama bütün bunlarýn içerisinden Tayyip Bey hep güçlenerek çýktý. Niye güçlendi? 

Bu olaylar karþýsýnda Cumhurbaþkanýmýz Sayýn Recep Tayyip Erdoðan öncelikle Allah’ýn yardýmý, aziz milletimizin duasý ve desteðiyle ortaya koyduðu liderlikle daima baþarýlý olmuþtur. Ben 2019'da Cumhurbaþkanýmýza milletimizin sahip çýkacaðýna yürekten inanýyorum. Hem milletimizin hem devletimizin hem de ümmetin hem de mazlumlarýn Tayyip Bey’in liderliðine ihtiyacý var. 

TARTIÞMAYI BÝZ BAÞLATMADIK, BÝTÝRECEK OLAN GÜL’DÜR

Sayýn Gül, Erdoðan ile yol arkadaþlýðý yaptý, çok uzun süre AK Parti’de siyaset yaptý, kendisine mühim görevler verildi. Parti ahlakýný biliyordur. Birileri onu Cumhurbaþkanýmýzýn karþýsýna çekmeye-itmeye çalýþsa bile belirleyici olan onun buna müsait olup olmadýðý deðil midir?

Bu tartýþmalarý baþlatan, Abdullah Bey’i bu tartýþmalarýn içine çeken AK Parti deðildir. Bu tartýþmalara esasýnda Sayýn Gül'ün kendi üslubu, kendi tutumu sebebiyet veriyor. Bu tartýþmalarý sadece Sayýn Abdullah Gül sona erdirir. Bu noktada çok açýk net bir tavýr ortaya koysa, bu tartýþmayý kimse yapabilir mi? Yapamaz. Ama topu ortada býrakmanýn bir anlamý yok.

AK PARTÝ DE ÝHTÝLAF YOK

Tayyip Bey 2014-2017 arasýnda AK Parti’den uzak kaldý. Ýkilikler, gruplaþmalar, küskünler, dedikodulara konu olan þeyler, o dönemin verdiði bir hasar mý?

​AK Parti'de ikilik yok, bunun altýný çizmekte fayda var. AK Parti kadar bugün Türkiye'de birlik içinde olan, dirlik içinde olan ikinci bir parti yok. “AK Parti'de ikilik var” diyenler birliðin ne olduðunu bilmeyenlerdir. Cumhurbaþkanýmýzýn 16 Nisan'dan sonra partinin genel baþkaný yeniden olmasý AK Parti’ye ayrýca bir dinamizm, bir güç kazandýrdý ve Türkiye'de þu anda AK Parti içerisinde Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn yol arkadaþlarý içerisinde farklý hesap içinde olan birisi yok olamaz da zaten! Yani kendince gelin güvey olup hiç bir þey söylemeyen biri var mýdýr onu bilemem ama AK Parti’de ikilik yok. Þu an AK Parti içerisinde bir itilaf yok, olmayan itilaflarýn da tarafý yok ve liderimiz belli, partimizin tüzüðü programý belli, grubumuzda partimizin hiç bir kademesinde bir sýkýntý yok. 

GÜL ÝSTESEYDÝ GÖRÜÞEBÝLÝRDÝ

Sayýn Gül herhangi bir konuda görüþünü paylaþmak istediðinde Parti’nin kanallarý kendisine kapalý mý ki Sayýn Erdoðan ile Gül’ün bir araya gelme ihtimali var mý? Yoksa her þey için geç mi?

Sayýn Gül Sayýn Cumhurbaþkanýmýzla görüþmek istediðinde Cumhurbaþkanýmýz ona hayýr mý diyecek. Randevu talep ettiðinde hayýr mý diyecekler. Bildiðim kadarýyla bu konuyla ilgili Sayýn Cumhurbaþkanýmýza da, Sayýn Baþbakanýmýza da, herhangi bir bakanýmýza da görüþ iletmesi söz konusu deðil. Ýstese her zaman olur, niye olmasýn? Böyle bir þey olabilir mi? Yani Cumhurbaþkanýmýz da baþbakanýmýz da kendisi söyle bir talepte bulunduðunda elbette hem telefonla görüþebilir hem yüz yüze görüþebilir bunlarýn hepsi mümkündür.

KRÝPTOLAR DAHA HIZLI ÇÖZÜLECEK

Gazi numarasý yapan bir yüzbaþý çember daralýnca gidip teslim oldu “ben FETÖ’cüyüm” diye. Ayný þekilde peþ peþe teslim olan baþka muvazzaflar da oldu. Sanki devamý gelecek. Bu ne demek?​ Hala devlet içinden kazýyýp atamadýk mý biz bu illeti?

Fadime Haným, FETÖ terör örgütü gizliliðe çok riayet eden, kendi içinde dahi kendi adamlarýný birbirinden gizleyen hücre yapýlanmasý var. Þimdi asker birisi darbe sýrasýnda gidiyor, FETÖ'cüler diyor ki “bu da FETÖ’cü”. Ayný yerde çalýþýyor, onun FETÖ'cü olduðunu bilmiyor. Orada bu kadar kendi içinde bir hücre yapýlanmasý var ve gizlilik var, takiye var. O yüzden FETÖ'cü teröristleri tespit etmek kolay iþ deðil. PKK teröristlerini tespit etmek daha kolay ama bu FETÖ teröristlerini tespit etmek zor. O zorluklara raðmen baþarýlý bir mücadele yürütülüyor. Burada çok ciddi bir zorluk var yani halkýmýzýn kamuoyunun bunu anladýðýný düþünüyorum. Ama bu süre zarfýnda kamudan uzaklaþtýrdýðýmýz rakama baktýðýmýzda ciddi bir mesafe aldýðýmýz ortadadýr. Bilinen hiçbir FETÖ'cü þu anda devlette kalmamýþtýr ama kripto FETÖ'cülerin kalmadýðý anlamýna gelmez. Þimdi ne yapýlýyor? Devlet bu kripto olanlarla ilgili de bir yandan soruþturmalarda itirafçý olanlarýn verdikleri bilgiler, öte yandan elde edilen diðer deliller, istihbarat ve dijital verilerin çözümleri yeni bilgilere ve kiþilere ulaþtýrmaktadýr. 

MOR BEYNE DÜÞENLER KHK DEÐÝL FETÖ MAÐDURU

FETÖ’nün Mor Beyin tuzaðýyla 11 bin 480 kiþiyi ByLock’a bulaþtýrdýðý ve kendini gizlemeye çalýþtýðý anlaþýldý. Epeyce bir süredir de “biz FETÖ’cü deðiliz, haksýzlýða uðradýk” diyenler vardý. Özür beklentisine girenler oldu, Hükümet de böyle bir düþünce var mý?

​Fadime Haným, FETÖ terör örgütüyle mücadele kýlý kýrk yararcasýna büyük bir dikkat ve itina ile yapýlýyor. Kurunun yanýnda yaþý yakmamak, doðru ile eðriyi karýþtýrmamak için herkes gerçekten büyük bir itina ile çalýþýyor. Bunun biz þahidiyiz. Birisine haksýzlýk nasýl olur. Siz kiþinin FETÖ'cü olmadýðýný bile bile onun elinizdeki bütün verilerin FETÖ'cü olmadýðýný gösteriyorsa siz ona eðer FETÖ'cü diye ihraç ederseniz o haksýzlýk olur. Ama sizin elinizdeki bütün bilgiler, bütün veriler, tereddütsüz o kiþinin FETÖ'cü olduðunu gösteriyorsa o zaman sizin onu kamuda tutmanýz görevinizi yapmamanýzdýr Orada kanunlar bu konuda size yetki veriyor ve görev yüklüyor. Siz bunu gereðini yapmanýz lazým.

ByLock FETÖ terör örgütü üyelerinin kendi aralarýnda haberleþtikleri bir sistem ve bu sistemin örgütü ait bir sistem olduðu, bu sisteme girenlerin de örgüt üyesi olduðu hususunun tartýþmasýz olduðu Yargýtay'ýn içtihatlarý artýk sabit oldu. Þimdi Mor Beyin yönlendirmesi nedeniyle ByLockçu olduðu gerekçesiyle bazý kiþiler hakkýnda bazýlarý adli tahkikata uðramýþ, bazýlarý da kamudan ihraç edilmiþ. Ama FETÖ terör örgününün kurduðu bir tuzakla FETÖ'cü olmayan kiþilerin her hangi bir siteye girmesi veya bir uygulamayý kullanmasý üzerine oradan doðrudan ByLock’a yönlendirildiðini devlet tespit ediyor. Burada devletin yaptýðý nedir bu tespit üzerine kim bunlar diye bakýyor inceliyor. Sonuçta 11 bin 480 kiþi ile ilgili öyle bir irade dýþý kurulan tuzakla ByLock’a yönlendirilip ByLock’çu gibi gösterildiði ortaya çýkýyor. Sonuçta Fetullahçý terör örgütü bunu yapýyor. Siz de ifade ettiniz gerçek teröristleri gizlemek için FETÖ’cü teröristlerin arasýna FETÖ’cü olmayanlarý kattýracak kadar da bunlar vicdansýz, Allah'tan korkmayan, kuldan utanmayan ahlaksýzlar. Bunu yapýyorlar pek çok kiþiyi sýkýntýya sokacak bir süreci baþlatýyorlar. Devlet ne yapýyor? Onu tespit ediyor, tespit eder etmez bu tuzaða düþürülen vatandaþlarýmýzý bu tuzaktan kurtarýyor.

MAÐDURÝYETÝ GÝDEREN DEVLET

Þu anda bizim yaptýðýmýz FETÖ'nün Mor Beyin yoluyla tuzaða düþürdüðü vatandaþlarýmýzý tuzaktan kurtarmaktýr. Tutuklu olanlar tahliye edildi, hüküm verilenlerin dosyasý yeniden ele alýndý, kamudan ihraç edilmiþ olanlar varsa bunlar tek tek incelenerek sadece Mor Beyin uygulamasý nedeniyle ByLock tuzaðýna düþürüldüðü tespit edilenler KHK ile iade edildi. KHK ile göreve iade etmek ayný zamanda hakkýný teslim etmek olur. Biz onlarýn hakkýný teslim etmiþ oluyoruz. Burada açýklýkla söylemekte fayda görüyorum, FETÖ’nün ortaya çýkardýðý bir maðduriyet devlet tarafýndan ortadan kaldýrýlmýþ oldu. Çünkü bizim derdimiz FETÖ ile mücadele etmek, onlarýn yanýna masum insanlarý atmak katmak deðil. Böyle bir yanlýþlýk ortaya çýktýðý, böyle bir tuzak fark edildiðinde kamuoyu ne tür eleþtiri yapacak ona bakmadan hükümet ne yapýyor o konuda gerekli adýmý atýyor ve attýk da.