YALÇIN:Erdoðan gibi dönüþüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor. Erdoðan’ý her devirme giriþiminden sonra devrilmeden geri gelip, gözlerine bakarak bu laflarý etmesi statükocularý çýlgýna çeviriyor.
FOTOÐRAFLAR: ADNAN GÜL
BM’nin 71. genel kurulu toplantýsý New York’ta yapýldý, liderler konuþmalar yaptý. Zirvenin odak noktasýnda Türkiye vardý ve Türkiye CB Erdoðan da manifesto niteliðinde tarihi bir konuþma yaptý. Sizden bu toplantýyý ve bu konuþmayý deðerlendirmenizi isteyeceðim, bölgedeki ve dünyadaki geliþmeler açýsýndan?
Ýçeriði çok yoðun bir konuþmaydý. Özellikle Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn Suriye konusundaki çýkýþlarý son derece haklý ve güçlüydü. Batýlý liderlere ikiyüzlü yaklaþýmlarýný tekrar tekrar hatýrlattý. Çok iyi hazýrlanmýþ bir konuþmaydý. Fakat etkisi ne olur derseniz, üzgünüm derim. Bu manifestonun içeriðini ve haklýlýðýný zaten biliyorlar. Ama iþlerine gelmiyor. Bu nedenle duymaktan rahatsýz oluyorlar. Görmezden geliyorlar. Böyle de devam edecek. Hâlbuki Erdoðan bir BM reformu öneriyor. Adil bir sistem kurmaktan bahsediyor. Dinleyenler en çok da bundan rahatsýz oluyor. Erdoðan gibi dönüþüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor. Erdoðan’ý her devirme giriþiminden sonra devrilmeden geri gelip, gözlerine bakarak bu laflarý etmesi statükocularý çýlgýna çeviriyor. Diktatörlük, otoriterlik laflarý ve diðer tüm hakaretler tam da buradan çýkýyor. Bu hakaretleri bir amaca yönelik üretmiyorlar. Kendi içlerini soðutuyorlar sadece. Maalesef bu böyle devam edecek. Herkes haktan hukuktan insanlýktan bahsederken herkes kendi menfaatlerinden baþka hiçbir þeyi umursamayacak.
DARBENÝN ARKASINDA ABD VAR
Türkiye içeride PKK, DAEÞ, DHKPC terör örgütlerinin saldýrýlarý altýnda. 15 Temmuz’da FETÖ’den yönelen ciddi bir darbe giriþimine maruz kaldý ve tüm bunlar yaþanýrken uluslararasý toplum, küresel aktörler, kuruluþlar Türkiye’nin pek yanýnda deðildi, neden?
Sadece “yanýnda deðildi” demek oldukça nazik bir ifade olur. Bunu artýk kimse saklamýyor. Herkes biliyor. Uluslararasý toplum Türkiye’nin karþýsýnda darbe ve terörün arkasýnda pozisyon almayý tercih etti. Arkasýnda yer alýyor ifadesini bilerek kullanýyorum. Darbe ve teröre öncülük ettiklerini gösterecek somut delilim yok. Ama arkasýnda ve destekçisi olduklarýný söyleyebiliriz. Darbenin lideri Amerika’da oturuyor. Amerika bu adamý iade etmemek için ilk günden beri top çeviriyor. Batýlý ülkelerin birçoðu teröristleri destekliyor.
Kimse lafý eðip bükmesin. Darbenin arkasýnda Amerika var. Darbenin lideri Amerika’da oturacak. Sonra da Amerika’nýn bu darbeden haberi olmayacak. Birbirimizi kandýrmayalým. Ýnsanýn aklýyla dalga geçmeyelim. Fakat komplo teorisine de sürüklenmeyelim. Bu darbeyi FETÖ yapmýþtýr. Amerika göz yummuþ ve desteklemiþtir. Bu iþler genelde böyle olur. Ülke içerisinde bunu yapacak bir aktör bulunur ve cesaretlendirilir.
PKK ÇEKÝÇ GÜÇ DÖNEMÝNDE GÜÇLENDÝ
Amerika'nýn PKK'ya da benzer bir desteði var?
Teröre verilen destek de bu þekildedir. Terör örgütlerini desteklemek için onlara örgütlenme alaný, finans ve silah saðlanmasý yeterlidir. Yine yýllardýr PKK terörünün Avrupa’dan bu üç desteði de aldýðýný biliyoruz. Her baþkentte çadýr, her þehirde dernek kurmalarýna ve yayýn yapmalarýna müsaade ediliyor. PKK’nýn çekiç güç döneminde zirveye ulaþmasý tesadüf müdür? Hayýr deðildir. Bugün Amerika PYD’ye her türlü silahý vermiyor mu? Uçak uçak silahlar indirmiyor mu? O silahlar PKK tarafýndan Türkiye’ye karþý kullanýlmýyor mu? Bunu Amerikalýlar bilmiyor mu? Tüm bunlara raðmen neden hala böyle bir beklenti içindeyiz ki. Biz bunu ilk kez yaþamýyoruz. Son da olmayacak. Erdoðan’dan kurtulmak isteyenler her þeyi deneyecek.
ABD ÝRRASYONEL BÝR YERDE
Bundan üç ay önce yine sizinle yaptýðýmýz röportajda bunu konuþmuþtuk. Ben “Türkiye Rusya’ya yakýnlaþmalýdýr” dediðimde siz de bana “buna müsaade ederler mi” diye sormuþtunuz. Ben de “müsaade etmeseler ne olur. Türkiye’ye her türlü fenalýðý ettiler. Yýkamadýlar. Yapacak kötülük kalmadý demiþtim.” Yanýlmýþým. Darbe benim hiç aklýma gelmezdi. Bu kadar gözlerinin döndüðünü düþünemezdim. Bu kadar irrasyonel bir çizgiye savrulmuþ olabileceklerini zannetmezdim. Fakat o da oldu. Batý’nýn Türkiye’deki yetersiz ve üçüncü sýnýf Türkiye uzmanlarý baþkentlerini kandýrmaya ve Türkiye nefreti ve küçümsemesiyle beslemeye devam ettikçe tüm bu saçmalýklarý deneyebilirler. Ama bir yönüyle hala haklý çýkmýþým. Yapacaklarýný öngöremedik ama Türkiye’nin direneceðini öngörebilmiþiz. Denediler yine yýkamadýlar. Türkiye yýkýlmadýkça güçleniyor.
TÜRKÝYE'YÝ DÝRENCÝ KURTARACAK
Bugün Türkiye’yi ne kadar anlýyor ve destekliyorlar peki? Türkiye pek çok platformda, en son BM genel kurulunda 15 Temmuz darbesinin arkasýnda FETÖ olduðunu, tüm ülkeler için tehlikesini, PKK=PYD gerçeðini, Suriye’de güvenli bölge gerekliliðini, mültecileri, kýrmýzýçizgilerini anlatýyor. Baþarýlý olabiliyor mu tezlerinin taleplerinin kabulü bakýmýndan?
Bugün Türkiye’yi biliyorlar ama anlamýyor ve desteklemiyorlar. Bu bugün de böyledir. Dün de böyleydi. Yarýn da böyle olacak. Yani Türkiye’de olup bitenin neden olduðunu pek tabi ki biliyorlar. Bilmemeleri mümkün deðil. Bilmezden geliyorlar. Çünkü Türkiye’ye anlayýþ göstermek istemiyorlar. Anlamak bilmek deðildir, bilmek de anlamak deðil. Anlamak empati gerektirir. Türkiye’yi anlamaktan özellikle kaçýnýyorlar, çünkü Türkiye’yi desteklemiyorlar. Yani aslýnda Türkiye’nin kontrol edilemez hal almýþ olmasý en temel sorunlarý. Bunu biliyorlar. Kontrol etmek için çok araç denendi. Basýn yayýnda aþaðýlamaktan, Türk hükumetlerini ve liderliðini suçlayýcý resmi açýklamalara kadar. Ve hatta son geldiðimiz noktada terör ve darbe destekçiliðine kadar. Amerikan televizyonlarýnda emekli bürokratlar ve siyasetçiler darbenin bastýrýlmýþ olmasýndan “büyük bir þansýn kaçýrýlmasý” olarak bahsetti. Amerikan ordusunun Ortadoðu komutaný darbecilerden dost güçler olarak bahsediyor. Amerika PYD’ye desteðini açýkça gösteriyor. Bunlarý biliyorlar. Ama anlamalarýný beklemeyelim. Tabi ki uluslararasý topluma derdimizi anlatmaya devam edebiliriz. Ama Türkiye’yi kurtaran dýþarýda harcanacak çaba deðil, içeride gösterilecek dirençtir. Her seferinde direnci kýrýlmayan toplum her türlü komploya direnebiliyormuþ. Dýþ güçlerin de gücünün sýnýrlarý varmýþ. Onu görüyoruz.
SURÝYE'DE YALNIZ KALAN ÜLKE AMERÝKA
Sizinle üç ay önce yaptýðýmýz röportajda Baþbakan Yýldýrým’ýn daha az düþman, daha çok dost sözünden hareketle dýþ politikada sýkýþan Türkiye’nin çýkýþ yollarýný ve yeni dönemi konuþmuþtuk. Nasýl gidiyor sizce?
Bence son derece kýrýlgan bir dönemi atlattýk. Ýyi yönde geliþmeler gün geçtikçe artýyor. Baþbakanýn bu üslubu hem içeride hem dýþarýda çok iþe yaradý. Ýçeride muhalefet partilerini de darbe karþýtý bir zeminde birleþtirebildi. Darbe sonrasý süreç hala muhalefetle istiþare ediliyor. Baþbakanýn çok önemli performanslarýndan birine de darbe gecesi þahitlik ettik. Ýlk andan itibaren son derece kararlý, kýsa, net, rahat ve ikna edici bir tavýr sergiledi. Bir gün bu darbenin tarihi yazýldýðýnda tüm darbe karþýtlarýnýn cesaret ve ferasetine baþbakanýn cesaret ve feraseti de eklenecektir. Baþbakan aslýnda böylesi bir süreçten baþarýyla geçerek toplum üzerinde büyük bir güven de inþa etmiþ oldu. Baþbakanýn sahici tavýrlarý halkýn üzerinde son derece olumlu etkiler yaratýyor denebilir. Bu üslup bir karþýlýk buldu.
Dýþ politika meselesine gelirsek, dostlarý artýrmak için atýlan adýmlarýn oldukça kritik sonuçlar verdiðini söyleyebiliriz. Bunlarýn hiç þüphesiz en önemli örneði Rusya ile varýlan uzlaþma sonrasý Fýrat Kalkaný Operasyonu’nun baþlatýlabilmesidir. Dostlarý artýrmanýn ne tür bir sonuç ürettiðini hepimiz gördük. Uzun yýllar zorlandýðýmýz Suriye’de bir anda resim tersine döndü ve yalnýzlaþan taraf biz deðil Amerika oldu. Baþbakan ve Cumhurbaþkaný yine bunu da çok kastýrmamaya özen gösteriyorlar. Amerika’yý da bütünüyle uzaklaþtýrmak bu sefer Türkiye’yi Rusya’nýn kucaðýna itebilir. Bunun farkýnda olduklarýndan Amerika’nýn tüm duyarsýzlýðýna raðmen temkinli davranmayý ihmal etmiyorlar. Þimdi Türkiye’nin önü gerçekten açýldý. Suriye’deki pus daðýldý. Bundan sonra aþýrý yayýlma ve aþýrý köpürtme gibi bir hata yapýlmazsa kritik eþiðin aþýldýðýný düþünebiliriz. Türkiye’nin operasyonlarý kendi güvenliðini saðlayacak düzeyde (ne daha az ne daha fazla) kaldýkça sorun olmayacaktýr. Ama þimdilik önü açýldý.
Aslýnda bu durum bize çok önemli bir ders teþkil ediyor. Uluslararasý politikanýn nasýl basit kurallarý olduðunu hiç akýldan çýkarmamak gerek. Hikâye basit. Kafa karýþtýrmaya hiç gerek yok. Ne kadar az dostunuz varsa o derece kýymetsiz olursunuz. Düþman için hedef olursunuz. Dostunuz için çantada keklik. Dostunuz çok olursa kýymetiniz artar. Kimseyi yok yere tehdit etmeyeceksiniz. Bu anlamda meseleyi karmaþýk hale getirmemek lazým. Oyunun kurallarý basit. Uluslararasý iliþkiler satranç falan deðildir. Kim satrançtýr diyorsa kendini ve uzmanlýðýný fazla önemsemektendir. Bir tartýþma açmak istemiyorum ama bana sorarsanýz uluslararasý politika tavla kadar basittir. Attýðýnýz zar neyse yapabileceðiniz o kadar. Bunu unutmak felaket olur. Tavlayý kolunuzun altýna sýkýþtýrýrlar.
SURÝYE'NÝN KUZEYÝ TÜRKÝYE'NÝN VAROLUÞ MESELESÝ
Amerika’nýn Türkiye’ye raðmen YPG’ye açýktan arkalamasý ve silahlandýrmasýnýn þimdiye kadar ki gerekçesi DAEÞ’le mücadele idi. Ama Fýrat Kalkaný bunu boþa çýkaran bir askeri operasyon oldu. Cerablus’tan sonra þimdi El Bab’ýn kurtarýlmasý var. Musul ve Rakka için konuþulduðunu da biliyoruz. Ne olacak sizce?
Musul ve Rakka’ya operasyon ihtimalini ciddiye almýyorum. Ne Amerika böyle bir þey yapacak durumda ne de en azýndan þimdilik Rakka ve Musul Türkiye’nin umurunda. Musul belki ama sonra. Þimdi deðil. Rakka belki de hiçbir zaman. Türkiye’yi ilgilendiren Suriye’nin kuzeyindeki koridordur. Hatay’dan Irak’a kadar olan koridor. Fýrat’ýn hem doðusu hem de batýsý. Þimdilik batýsý öncelikli. Orasý güvence altýna alýndýktan sonra ilk hedef doðusu olmalýdýr. Fýrat’ýn batýsýnda olduðu gibi doðusunda da bir terör devletine izin verilemez. Bu nedenle benim sýralamam þöyle: El-Bab, Münbiç, Afrin, Ayn el-Arab, Telabyad ve Haseki. Türkiye güneyde Halep sýnýrýna kadar derinleþebilir. Daha fazlasý zarar verir. Doðu batý hattýnda ise Rusya ve Ýran ile anlaþarak bütün Kuzey Suriye’yi tutabilir. Fýrat’ýn doðusunda bir PYD oldu bittisine razý olamaz. Olmamalý. Her ne pahasýna olursa olsun, güneyinde istikrarsýzlýk kaynaðý olabilecek bir terör yapýlanmasýna müsaade edemez. Bu Türkiye’nin varoluþ meselesidir. Türkiye’yi uzun vadede bölgesel bir aktör seviyesinden küçük bir devlete çevirecek sonuçlarý olur. Bu kritik dönemde bunu yapabilecek boþluða da sahibiz. Amerika seçimlere gidiyor. Türkiye PYD ile baþ baþa kalabilir. Seçim sonrasý Amerika’da iktidara her kim gelirse gelsin yeni bir planla gelecektir. O yeni plan PYD’yi bir taraf olarak görmemelidir. Bu bize pahalýya mal olabilir. Bunun için Suriye’de þehirleri teker teker kontrol etmek anlamý çýkmamalýdýr. Hedef þehirler deðil teröristler. PYD’nin örgütsel mekanizmasýný çökertecek operasyonlar yapýlmalýdýr. Savaþta ilk hedef düþmanýn silahlý gücünü çökertmektir.
PYD ÞANTAJ ARACI
Cumhurbaþkaný Erdoðan Amerika’nýn Kobaniye yakýn zamanda uçakla silah indirdiðini açýkladý, yarýsý DAEÞ’e yarýsý PYD’ye gitti dedi. ABD de PYD’yi doðrudan silahlandýrma kararý aldý, özel silahlar verdi PYD’ye. ABD’nin PYD ýsrarý neden? Ve ne zamana kadar böyle?
ABD bu konuda ýsrarlý çünkü elinde tek PYD kaldý. Önceleri PYD Türkiye’ye yapýlan bir þantajýn aracýydý. Türkiye’ye “sen yoksan PYD’ye destek veririz” deniliyordu. Buna karþýlýk Türkiye’nin Amerikan çýkarlarý uðruna savaþmasý bekleniyordu. Türkiye uzun yýllardýr buna direndi. PYD Amerika’nýn Türkiye’ye karþý kullandýðý kaldýraçlardan sadece biriydi. 15 Temmuz itibariyle bu kaldýraçlarýn hepsi kýrýldý. Fazla yük yükleyince taþýmadý. Ortadan kýrýldý. Çünkü Türkiye için artýk gidecek yer kalmadý. Ölüm kalým savaþý haline dönüþtü. Türkiye de tavrýný aldý. Rusya ile anlaþtý ve bence Amerika’ya raðmen Cerablus’a girdi. Þimdi Amerika Türkiye’yi aldatmayý deniyor. “Gel beraber Rakka’ya gidelim” diyor. Neden? Niye þimdi? Hiçbir anlamý yok. Bunu Türkiye çok iyi biliyor. Amerikalýlarýn elinde de Türkiye’yi kandýrmaya çalýþmaktan baþka pek bir araç kalmadý. Þimdi Amerika’nýn Suriye’de dayandýðý tek kara gücü olduðundan dolayý PYD konusunda ýsrarlý. Fakat bu da aþýlamaz bir ýsrar deðildir. PYD kullanýþsýz hale gelebilir. Geldikçe de terk edilir.
TÜRKÝYE ABD'YE MAHKUM DEÐÝL
DAEÞ’le mücadelede ÖSO, uçuþa yasak bölge vs konularýnda ABD’nin fikrini siyasetini deðiþtiren en temel etmen ne oldu?
Türkiye’nin Cerablus’a girmiþ olmasý. Daha önce Amerika Türkiye’nin kendisine mahkûm olduðunu düþünüyordu. Ancak Rusya ile yakýnlaþan Türkiye kendisine operasyon için bir alan açtý. Yýllardýr Amerikan çýkarlarý için Suriye’de savaþa sokulmayý reddeden Türkiye, þimdi kendi planlarý çerçevesinde Suriye’ye girdi. Amerika iþte buna hazýr deðildi. Türkiye’nin ilerlemesini durdurmak için her þeyi deneyecektir. Rakka ve Musul’a beraber operasyon yapalým teklifi de böyledir. Uçuþa yasak bölge meselesi de böyle. Artýk uçuþa yasak bölge ilan edilmesi Türkiye’nin iþine gelmez. O eskidendi. Türkiye artýk sahada.
ABD'NÝN ESED'Ý VURMASI ÖNEMLÝ DEÐÝL
Yanlýþlýkla oldu açýklamasý yapýldý ama bunun gerçekliðine pek inanan da çýkmadý, Amerika Esed güçlerini neden vurdu?
Bilemiyorum. Ama çok büyük anlam da atfetmiyorum. Çünkü Amerikan hükumetinin Esed karþýtý bir pozisyon alýp bunu sonuna kadar götürmesini beklemiyorum. Bir uyarý bir gözdaðý niteliðinde olabilir. Ama daha fazla olduðunu sanmýyorum.
AMERÝKA NE YAPMAK ÝSTEDÝÐÝNÝ BÝLMÝYOR
ABD Suriye’de ve bütün bir Ortadoðu’da ne yapýyor, yapmak istiyor?
Bilen varsa anlatsýn. Obama kendisi bile çok zor anlatýr. Çünkü bir þey yapmak istemiyor. Sadece nereye varacaðýný bilemediði bir demokratik dönüþümü desteklemekten kaçýnarak baþladý. Sonra herkesin birbiriyle dövüþmesinden keyif aldý. Bu anlamda rejim kaybetmeye baþlayýnca Rusya’ya müsaade etti. Rusya kazanmaya baþlayýnca Rusya’ya ateþkes ilan ettirdi. Türkiye’yi Suriye’de Amerikan askeri yapmak için önce ikna etmeyi denedi. Olmayýnca tehdit etti. Sonra PYD ile þantaja baþladý. PYD’ye destek vererek PYD’yi bir kaldýraç olarak kullanmak istedi. Þimdi Suriye’de bölünmeyi destekler gibi duruyor. Bu da bir plan çerçevesinde deðil. Þimdilik baþka seçenek kalmadýðý için Dayton tarzý bir anlaþma ile Suriye’nin bölünmesi ve Amerika’ya yakýn bir rejimin kurulmasý mantýklý geliyor. Yarýn baþka bir yöne dönebilir. Çünkü artýk bunun için de çok geç. Obama’nýn süresi doldu. Þimdi de büyük bir kriz çýkmadan görevi devretmek istiyor. Ama özünde deðiþmeyen tek tutum var. Bölge ülkelerinin Amerika yerine birbiriyle çekiþmesini istiyor. Amerika’nýn Ortadoðu’daki düzen maliyetlerini baþkalarýnýn sýrtýna yüklemek istiyor.
ÝRAN'A DESTEK BÖLGEYÝ EZMEK ÝÇÝN
Batý dünyasý Þii hilali oluþturan Ýran ile hiç olmadýðý kadar iyi iliþkiler geliþtirirken Arap baharýnda yükselen, görünür olan Sünni siyasete karþý tavýrlý ve engelleyici bir tutum aldý. Neden?
Batý dünyasý Türkiye’den baþlayýp, Suriye’den, Mýsýr’a, oradan Libya ve Tunus’a kadar Sünni bir hattýn oluþmaya baþladýðýný görünce bunu durdurmak istedi. Mýsýr’da Sisi desteklendi. Libya ikiye bölündü. Tunus’ta Gannuþi’nin kolu kanadý kýrýldý. Suriye’de Rusya ve Ýran’a alan açýldý. Türkiye’de ayaklanmalar, terör ve darbe oldu. Ýran’ýn desteklenmesi de bu zincirin bir parçasýdýr. Ama bunu abartmamak lazým. Birileri bunu abartsa da Ýran’ýn yükseldiði falan yok. Nükleer anlaþma ile o da köþeye sýkýþtý. Beklediði yatýrýmlar da gerçekleþmeyecek.
RUSYA VE ÝSRAÝL ÝÇÝN NE DEÐÝÞTÝ?
Türkiye’nin Rusya ve Ýsrail ile iliþkilerini normalleþtirmek istemesinin kendisi açýsýndan sebepleri vardý ve bunu saðlayacak imkana da sahipti, yaptý. Ama Rusya ve Ýsrail açýsýndan ne deðiþti ki bu iliþki kolayca tesis edilebildi?
Çok bir þey deðiþmedi. Deðiþmesine de gerek yok. Normalleþme oldu. Normal olan normallikti. Ona döndüler. Yakýnlaþmalar fýrsat bulunca gerçekleþti. Bu gerilimlerden eþit olmasa da her taraf zarar görür. Ticaretten güvenliðe kadar birçok alanda bölgesel aktörlerin uzun süre kavgalý olmalarý yüksek bir maliyettir. Ýsrail zaten çok uzun süredir yakýnlaþma istiyordu. Rusya ise uçaðý düþen taraf kendisi olduðu için naz yapan taraftý. Türkiye’nin Rusya ile anlaþmasý demek Suriye’de Amerika’nýn elinde sadece PYD’nin kalmasý demektir. Bu Rusya için pek tabi ki tercih edilebilir bir durumdur.
RUSYA SURÝYE'DE KAZANDI
Rusya ile Amerika Suriye’de hangi noktada anlaþamadý? Görünür olanýn arkasýnda ne var?
Savaþýn ilk dönemi eðer Amerika ciddi bir müdahale tavrý almýþ olsaydý, Rusya çok müdahil olamazdý. Rusya Amerika’nýn býraktýðý boþluða aktý. Þimdi girdikten sonra bir nükleer gücü Suriye’den kolay kolay çýkaramazsýnýz. Esed’in tankýný vurursunuz. Rus tankýný vuramazsýnýz. Ekonomik ve diplomatik baskýyla da Rusya’ya Lazkiye’yi boþalttýramazsýnýz. Rusya ilk baþta dezavantajlý olduðu bir anlaþmaya bile razýydý. Ama þimdi en azýndan Suriye’nin güneybatý kýsmýný garanti altýna aldýðýný düþünüyor. Halep’e kadar geldi. Amerika daha ötesine geçmesini istemedi. Rusya da zorlamadý. Fakat Rusya Suriye’nin toprak bütünlüðünü de sonuna kadar savunacaktýr. Amerika için Rusya’nýn varlýðý yeni dönemde hep can sýkýcý olacaktýr. Ancak Halep merkezli bir ayrým sürdürülürse, Amerika bu noktada Türkiye çizgisine daha çok yaklaþacaktýr. Rusya Halep’e geldikçe, tuhaf biçimde Amerika da Türkiye’ye doðru gelecektir.
Obama Ýsrail’e “iþgalden vazgeç” dedi! Tüm süreçlerin geçmiþin Ýsrail’in günahlarýnýn Washington’da nasýl da hoþ görüldüðünün devamýnda bir noktada; ne demek þimdi bu?
Bir tür ergen tavrýdýr bu. Bunun dýþýnda bir anlamý yok. Belki de Obama vicdanýný rahatlatýyordur. Tüm dönemi boyunca Obama Ýsrail’e mesafe koymak gerektiðine inandý. Ama bunu yapacak ne bir planý vardý ne de imkâný. Obama böylesi büyük adýmlar atacak bir lider hiçbir zaman olmadý. Amerika’nýn geleneksel olarak Ýsrail’e koþulsuz destek vermesinden gençliðinden bu yana rahatsýzdý. Ýktidara geldiðinde de bu hissiyatýný korudu. Ama hep pasif tutum takýnmayý tercih eden Obama böylesi bir alanda Amerikan siyasetini deðiþtirebileceðine inanmadýðýndan hiçbir þey yapmadý. Bunun yerine arada sýrada sert mesajlar verdi. Netanyahu’ya küstü. Bu ve benzeri söylem ve tavýrlar. Ama gerçekte hiçbir adým atmadý. Dolayýsýyla Obama’nýn bu ifadeleri hiçbir anlama gelmez.
PKK SAHADA KAYBETTÝKÇE MASAYA ÇAÐIRIYOR
PKK, HDP ve YPG’nin söylem siyaseti son günlerde deðiþti, Barzani görüþmesi vs. ile yumuþak bir dil geliþtiriyormuþ gibi yapýyor, Türkiye’yle konuþmaktan bahsediyorlar. Demirtaþ “Erdoðan düþmanlarý ve FETÖ kriptolarý var” diyor. Salih Müslim “Kürt devleti kurmayý düþünmüyoruz” diyor. Ne oluyor? Bir yandan terör saldýrýlarýna devam eden PKK’ya bunu kim-ne, neden söyletiyor?
Çok bir önemi yok. Sahada sorun yaþarsanýz diplomatik kanallarý açmak istersiniz. Savaþ sýrasýnda en sert sözleri söylersiniz ancak savaþla ilerlemek mümkün olmadýðýnda rakibin hýzýný kesmek için masaya dönmesini istersiniz. Salih Müslim Fýrat Kalkaný baþladýðý günün tehdit dilini kullandý. Baktý iþe yaramýyor, yumuþak dile dönüþ yaptý. Bu aslýnda Türkiye’nin doðru yolda olduðunun göstergesidir.