Erol Kaya: Metal yorgunluðu teþhisi partiyi diriltti
ABONE OL

Cumhurbaþkaný, AK Parti Genel Baþkaný Erdoðan yerel yönetimden gelen bir siyasetçi. Baþarýsýnýn sýrrýný burada arayanlar var. Partiler 2019 için hazýrlanýrken biz de iktidar partisinin yerelde nasýl bir revizyona gittiðini öðrenmek istedik ve AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Baþkan Yardýmcýsý Erol Kaya’nýn kapýsýný çaldýk. Kaya da Erdoðan gibi yerelden gelen bir siyasetçi. 15 yýl boyunca Ýstanbul Pendik’te Belediye Baþkanlýðý yapmýþ tecrübeli biri. Sohbete baþlarken Türkiye’de 1397 belediye olduðunu hatýrlatýyor ve þuna dikkat çekiyor: “Belediyeler demokrasi fidanlýðýdýr. Siyasetçiler orada yetiþir. Her seçimde 1 buçuk 2 milyon aday adayý, aday seçime giriyor. Seçme seçilmenin doyuma ulaþtýðý noktadýr belediyeler”.

***

Cumhurbaþkaný Erdoðan, anayasadaki “partisiyle baðlý kesilir” ibaresi 16 Nisan referandumuyla kalkýnca kurucusu olduðu AK Parti’nin baþýna yeniden geçti. O günden baþlayarak da partiye yeniden format atýyor. Yerel yönetimler de bundan nasibini alýyor. Yerele bakýþta nasýl bir deðiþiklik var?

AK Parti en büyük reformu bence yerelde yaptý; 1800 belediyeyi kapattý. AK Parti gelinceye kadar ülkemizde 3225 belediye vardý. Bugün Türkiye’de 1397 belediyemiz var. Ve 884’ü AK Parti’nin. 15 kadýn belediye baþkanýndan da 9’u AK Partilidir.

3225’ten 1397’ye, neredeyse yarý yarýya! AK Parti, belediyelerde böyle bir tenkisata niye gitti?  

Küçük belediyeler varlýðýný sürdürmekte sorun yaþadýðý için þehre hizmet yapamýyorlardý. Daha önemlisi, diyelim ki 2 bin 500 nüfuslu bir belediyenin varlýðýný sürdürebilmesi için baþkan dahil en az 11 personele ihtiyacý vardýr. 3 bin TL ortalama maaþ verseniz, vergi, sigorta dahil, ayda 30 bin, yýlda 350 bin, 5 yýlda 1.5 milyonluk –sadece- personel harcamanýz olur. Oysa 1,5 milyon lirayý o þehre, beldeye doðrudan harcasanýz çok daha büyük bir hizmet yapma þansýnýz olabilir. Ben 80’li yýllarda Pendik’te belediye baþkanlýðý yaptým. O yýllarda siyaset yapanlar bilirler ki Türkiye’nin her yerinde partiler “Bize oy verin, sizi ilçe sizi veya belediye yapacaðýz” sahte vaadinde bulunurlardý. Pendik’te de Kurtköy veya Dolayoba’yý belediye yapalým diye pankart asarlardý. Cumhuriyetin kuruluþundan, 1930’lardan 2000’lere her siyasal parti yeni belediye kurmayý bir siyasi manivela, bir oy devþirme alaný olarak gördü. Türkiye’de ilk defa, bir devrimci parti, AK Parti geldi ve 3200 belediyenin 1800’ünü kapattý. Çoðu köyümüze ilk defa biz yol, su, elektrik götürdük.

Neyi konuþtuðumuzu anlamak için þunu da söyleyeyim. Türkiye’deki belediyelerde seçilmiþ 21 bin meclis üyesi var, 11 bin 500’ü AK Partili. 2016 rakamlarýyla Türkiye’deki tüm belediyeler, il özel idareleri, büyük þehirler bakýmýndan yaklaþýk 109 milyar gelir, 120 milyar giderden bahsediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi bütçesinin yüzde 20’sini kullanan bir fotoðraf var karþýnýzda. Bu önemli bir fotoðraftýr. Bir demokrasi fidanlýðýdýr belediyeler. Siyasetçiler orada yetiþiyor, oradan yukarýya piþerek geliyorlar. En büyük demokrasi þöleninin yaþandýðý yer yerel yönetimlerdir. Her seçimde yaklaþýk 1 buçuk 2 milyon aday adayý, aday seçime giriyor. Farklý partiden, muhtar olarak, aza olarak, meclis üyesi olarak. Seçme seçilmenin zirve yaptýðý, doyuma ulaþtýðý bir nokta. Resmi rakamla 2016 itibariyle tüm belediyelerde 600 bin personel var. AK Partideki belediyelerde 315 bin.

AK Parti merkezi idarede 15 yýldýr kesintisiz iktidar. Çok büyük kýsmýnda yerelde de öyle. Bu durum yereli nasýl etkiliyor? Kaynak kullanýmý, kaynak aktarýmý ve öncelikler bakýmýndan?

Bu çok önemli bir soru çünkü ‘adalet’ kavramý AK Parti’nin sadece isminde deðil, uygulamada da güçlü þekilde var. Adalet kavramýnýn en büyük tecelli ettiði nokta burasýdýr, yerel yönetimlerdir. Hiçbir CHP’li, MHP’li, HDP’li, Saadet Partili belediye baþkaný þunu söyleyemez; “AK Parti geldi, kendi belediyelerine fazla, bize az kaynak aktardý”. Asla böyle diyemez ama ben geçmiþte 15 yýl belediye baþkanlýðý yaptým, bunun ne demek olduðunu iyi bilirim. AK Parti mesela 2006’da belediyelere merkezden 11 milyar, eski parayla 11 katrilyon kaynak aktarýrken 10 yýl sonra 51 milyar aktarýyor. Yani Türkiye’deki tüm belediyelerin bütçesinin yüzde 50’sine merkezden düzenli olarak ve artarak kaynak gönderiyoruz.

AK Parti Genel Baþkaný Erdoðan’a, halkýn seçtiði ilk Cumhurbaþkaný olma þerefini ve yolunu açan deneyim Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý oldu. Yerelden gelen bir siyasetçi olmanýn farkýný ve avantajýný ise her dönemde gördü ve gösterdi. Þimdi de 2019’a hazýrlanýrken yerel için de titizleniyor. AK Parti yerel yönetimlere, kendi belediyelerine nasýl bakýyor? Baþarýsýzlýðý önlemek, baþarýyý artýrmak için neler yapýyor?

Türkiye’de belediyelerin iþ yapma biçimine eleþtiri getiriyor insanlar. Biz belediyelerimizi seçimlerden sonra kendi baþlarýna býrakmýyoruz. Genel merkez olarak her belediye baþkanýmýzýn her yýl performansýný takip ediyoruz. Bunun için normal belediyede 500’e yakýn, büyük þehirlere 1000-1500 soru soruyla belediye baþkanýmýzýn kurumsal performansýný takip ediyoruz.

Ne gibi mesela?

Resmi rakamlarla bütçe harcamalarý nasýl? Yatýrýmlarý nereye gidiyor? Yerel gelirleri artýyor mu, eksiliyor mu? Ýçme suyu ile, katý atýkla ilgili þehrin sorunu var mý? Seçimde ne vaat etti, ne yaptý? Belediye baþkanýmýz vaatlerini resmi olarak alýyoruz en baþýnda, bunlarý ne zaman yapacaksýnýz, nasýl yapacaksýnýz? Sonra da bunlarý vaat ettiniz partimiz adýna, ne yaptýnýz, diye takip ediyoruz? Verdiði iþ takvimine uyup uymadýðý, þehirdeki boþanma rakamlarý, kapanan-açýlan iþlerin sayýsý, hastane yatak sayýsý ya da okullarda derslik sayýsýna varýncaya kadar soruyoruz. Çünkü o beldede, ilde belediye baþkanýmýz þehir planlarýnda okul alanlarý açarak sorunu çözebilir. Yani AK Parti olarak 1) kurumsal performansý takibe alýyoruz, 2) her yýl ve düzenli olarak kamuoyu anketi ile halkýn belediye baþkanýna ve belediyeye bakýþýný takip ediyoruz 3) þehir mahallinden ya da teþkilatlardan gelen þikâyetleri, ihbarlarý takip ediyoruz. 4) Kendimiz bizzat gidip orada ne var ne yok, söyledikleri yazdýklarý ile uyguladýklarý arasýnda fark var mý yok mu diye sahayý geziyoruz. Dolayýsýyla böyle bir kurumsal hafýza ve arþiv oluþturuyor, her yýl Genel Baþkanýmýza her belediye ile ilgili rapor sunuyoruz. Efendim, bu yýl þuradaki belediye baþkanýmýzýn kurumsal performansý, anketlerdeki tablosu, sahadaki gözlemlerimiz budur diye rapor yazýyoruz.

Bunu niye yapýyorsunuz?

5 yýl sonra birileri istemedi diye bir belediye baþkanýmýzý kurda kuþa yem etmeyelim veya tam tersine, birileri çok övdü ya da istedi diye aday olmamasý gereken birini aday yapmayalým diye.

Sayýn Cumhurbaþkaný, kýsa süre ara verdiði genel baþkanlýða geri döndü. Yerel yönetimden gelen bir siyasetçi olarak, sahanýn nasýl olduðunu, dinamiklerini, risklerini, imkanlarýný iyi biliyor. Bir süredir de teþkilatlara konuþurken yerel yönetimlere de bir takým eleþtiriler yapýyor. Neredeyse adrese teslim eleþtiriler. Bu tespit ve eleþtiriler sizin hazýrladýðýnýz raporlarýn bir neticesi mi sayýlmalý?

Sayýn Cumhurbaþkanýmýz bu ülkenin yerel yönetim tarihinin en önemli dinamiklerinden, en büyük icraatlarý gerçekleþtiren kiþi. Sayýn Genel Baþkanýmýz, Cumhurbaþkanýmýz bir þehre girdiðinde þöyle bir saðýna soluna baktýðýnda orada bir belediye baþkanýnýn neler yaptýðýný yapmadýðýný hemen bilir.

Rapora ihtiyaç yok yani?

Mutlaka vardýr. Öncelikle Sayýn Cumhurbaþkanýnýn, belediye baþkanlýðýndan getirdiði tecrübenin katkýlarý var, bir de üzerine anketlerimizi, raporlarýmýzý ilave ettiðinizde ben söylediklerini çok özenle seçtiðini düþünüyorum. Türk siyasi tarihinde belediye baþkanlýklarý önemli bir iþlem gördüler. Ya partileri gömdüler, ya manivela bir yere taþýdýlar. 1983’te Anavatan Partisi merkezde iktidar oldu, 84’de yerel yönetimleri aldý ama 84-89 arasý çok kötü bir 5 yýl geçirince Anavatan Partisi belediyeler tarafýndan kapanma sürecine girdi. 1989’da SHP belediyelerde iktidar oldu. Bu baþarý 91’de onu iktidara taþýdý ama belediyeler çok kötü gittiði için SHP kapandý, siyasi hayatý bitti. Refah Partisi veya Fazilet Partisi 99 seçimlerinde merkezde aþaðýya düþmesine raðmen yerelde yüzde 8-9’luk bir fark vardý. Ki bir parti oyu demektir bu. Belediyeler partiyi yukarý taþýdý ve AK Parti de yerelde doðdu.

AK Parti genelde aldýðý oy oranýný yüzde 34’yen 50 sýnýrýna taþýdý. Yerel yönetimler genel seçimlere paralel bir ivme gösterdi mi?

Hükümet belediyelerden çok daha baþarýlýdýr. Ýki açýdan baþarýlý: Algý ve icraat olarak Hükümet çok daha baþarýlýdýr. Türkiye’ye yapýlan hizmetler Türkiye gündemi olduðu, konuþulduðu için. Bu ülkenin elli, yüzyýllýk hayallerini bu hükümet gerçekleþtirdi. Marmaray, Avrasya… Haliyle beledilerimizin hayalleri, icraatlarý hayli yerel kalýyor. Dolayýsýyla biz hükümetin üzerinde bir belediyecilik yaptýðýmýzý söyleyemeyiz. Ama bu, belediyelerin iyi gitmediði anlamýnda gelmez. Oy trendi olarak hükümetin altýndayýz.

Sayýn Cumhurbaþkaný, yerele döndü dedi ki “Þehre ve partiye yük olan arkadaþlarla yolumuza devam etmeyeceðiz. Yük olan deðil yük alan belediye baþkaný istiyoruz”. Ne demek istedi?

Bu þu demektir: Size aktarýlan kaynaklar, size verilen siyasal güç var. O þehirde seçiliyor bir noktaya getiriliyorsunuz. Sizden beklenen bu þehre, bu þehir sakinlerine hizmet etmek, beklentileri karþýlamaktýr. Vaat ettiklerinizi yerine getirmiyor, güç, þatafat, israf gibi toplumun asla sevmeyeceði iþleri yapýyorsanýz, tevazuu ihmal etmiþ, zarafeti, nezaketi, insanlarýn gönlüne girmeyi unutmuþ, sadece hizmetle yetinmiþseniz, belki onu da ihmal etmiþseniz AK Parti diyor ki, “sen bu þehre yüksün, bu partiye yüksün, seni taþýmayacaðýz”. Dolayýsýyla biz belediye baþkanlarýmýzdan ehliyetin, liyakatin esas alýndýðý, kendisine teslim edilen kaynaklarýn ve makamlarýn emanet olduðu bilincinde hareket eden bir belediyecilik ve vizyon istiyoruz. Buna uyan arkadaþlarla devam, uymayanlarla yolumuzu ayýracaðýz.

AK Parti 15 yýldýr iktidarda. Yerel yönetim tecrübesi, sizin gibi ya da Tayyip Bey gibi Refah Partili Belediye Baþkanlarýnýn devamlýlýðý üzerinden bakarsak daha eski. Dolayýsýyla Sayýn Cumhurbaþkaný parti genel baþkaný olarak ilk kez yaptý böyle bir tanýmlama. Bu durum, yeni zuhur eden bir durum mudur?

Sayýn Cumhurbaþkanýmýz, AK Partiden ayrýldýðý üç yýlý aþan sürede hem siyaset yapma tarzý, teþkilatçýlýk motivasyonu açýsýndan, hem de yerel ve merkez siyaset açýsýndan aslýnda hepimize yeni bir eleþtiri getirdi. Haklýydý. Getirdiði eleþtirinin karþýlýðýný da gördük.

Nasýl gördünüz?

Toplumun, AK Partililerin AK Parti ailesine karþý beklentileri vardý ve bu seslendirildi. Þu anda bence iyi gidiyor. Teþkilatlarda hareketlenme oldu, ciddi bir motivasyon saðlandý. AK Parti ailesi, teþkilatlardaki deðiþimle kendi dinamizmine, hýzýna, formuna ve geçmiþteki idealine ulaþmaya baþladý. Þubatta tamamlayacaðýz. 

Teþkilat dýþýndakilerin yaklaþýmý nasýl etkiliyor?

Yerel yönetimler bütün toplum kesimlerine hizmet eder. Bir eleþtiri varsa, beklenen heyecaný motivasyonu yakalayamayan, makamdan güç alan, yetimi-öksüzü, garibi-gurabayý unutan varsa kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Belediyelere verilen mesaj toparlanabilme süresini de öngörüyor. Bir-bir buçuk yýllýk bir süremiz var. Toparladý, toparladý. Toparlayamadý, yollarý ayýracaðýz diyor. Bazý arkadaþlarýmýz mesela, çok baþarýlýlar, hakikaten baþarýlýlar, çok büyük hizmetler yapýyorlar. AK Partili belediyeleri diðer partili belediyelerle kýyaslayýnca muhteþem iþlerin yapýldýðýnýn altýný çizmeliyim. Ben AK Partili belediyeleri CHP belediyeleri ile asla mukayese etmem. Bunu AK Partili belediyelere hakaret olarak, zulüm olarak görürüm.

Ama Sayýn Kýlýçdaroðlu geçen haftalarda yaptýðý bir toplantýda “sadece CHP’li belediyelerin yaþanýlmak istenilen yerler olduðunu” söyledi, Eskiþehir’i, Ýzmir’i, Maltepe’yi överken AK Parti’yi de yerdi haliyle. Bu, CHP Genel Baþkaný’nýn son dönemde kullandýðý en iri, en iddialý sözlerden biriydi. Neye dayandý sizce, nereden cesaret aldý? 

O cesareti nerden bulduðunu düþündüm. Ankara’dan Ýstanbul’a yürürken son noktasý Maltepe idi. Maltepe CHP belediyesidir. Mitingi Maltepe sahilinde yaptý ve orayý çok beðendi. Hakikaten Maltepe, Kadýköy, Kartal’daki insanlar oraya akýyorlar. Sayýn Kýlýçdaroðlu sanýrým bu alaný Maltepe Belediyesinin yaptýðýný zannetti. Hâlbuki sahil düzenlemesini AK Parti Büyükþehir Belediyesi, Kadir Toptaþ Bey yaptý. Ve Maltepe Belediyesi de o sahilin yapýlmamasý için sonuna kadar savaþtý. Taþ attýlar, eylem yaptýlar, pankartlar astýlar,  yaptýrmayacaðýz, müsaade etmeyiz dediler. Buna raðmen AK Parti yaptý. Sayýn Kýlýçdaroðlu’na tavsiye ederim, belediyelerindeki iþlerle ilgilensin, Ýzmir’deki çöpleri toplasýnlar. 70’li yýllarda Ýzmir Türkiye’nin en büyük taþýyýcý motoruydu. Þimdi bir baksýnlar, çöplerle dolu. Ama Kýlýçdaroðlu diyorsa ki “yeni belediler alacaðýz”, her parti için bu iddia doðaldýr. 1397 belediyenin 884’ü AK Parti’nin olmasýna raðmen bizim iddiamýz þöyle: “Bu ülkede hala hizmet yapýlmasý gereken, medeni ihtiyaçlarýn karþýlanmadýðý belediyelere AK Parti belediyecilik modeli getirmemiz lazým, bu bizim için esastýr”. Ýzmir’i almanýn, CHP belediyesinin olduðu yerlerin ötesinde bir þey söylüyorum: “Ýzmirli vatandaþlarýmýz AK Partili bir belediyecilik anlayýþýný hak ediyorlar” ya da “CHP’den öteye bir hizmeti hak ettiklerini” düþünüyorum ve deðiþiminin olacaðýna da inanýyorum.

Yük alan deðil yük olan belediye baþkanlarý eleþtirisinde akçeli iþlere bulaþanlar, belediye imkanlarýný kötüye kullananlar yok mu?

Þehre ve partiye yük olandaki kasýt nedir? Bir, toplumsal eleþtiriler. Ýki, bazý baþkanlarýmýz var ki çok iyi hizmet yapýyorlar ama vatandaþýn gönlünde yoklar. Mesela Van’ý yeniden inþa ettik biz. Dünyada çok az ülke bir depremden sonra bir þehri bir yýl gibi kýsa bir zamanda inþa edebilir. Van ve Erciþ’i biz yeniden inþa ettik. Ama biz Van’ý kazanamadýk. Ýstanbul Maltepe’de Kartal’da iyi hizmetler yapmamýza raðmen seçimleri kaybettik. Yani hizmet önemli ama yeterli deðil. Dolayýsýyla gönüllere girmeyi de baþarabilmek lazým. 

Yetimin, fakirin fukaranýn sahibi olacak. Ýkincisi de kendisiyle ilgili iddialar noktasýnda daha þeffaf ve açýk olacak. Biz böyle bir þey tespit ettiðimizde bunlarý partiden atýyoruz zaten.

Toparlanma þansý vermiyorsunuz yani?

AK Parti’den bugüne kadar 15 belediye baþkanýný ihraç ettik. Þunu lütfen herkes bilsin: AK Parti’de partinin temel ilke ve prensipleri noktasýnda sorunlu birini tespit ettiðimizde savunmalarýný alýrýz, kendilerini ikaz ederiz, düzeldi düzeldi, düzelmezse partide barýndýramayýz. Neticede bu toplumun bir parçasýyýz. Ben de hizmet alan birisiyim. Birey olarak bir þehirde yaþýyorum. Belediye baþkaný bana bazý þeyleri dayatamaz ya da benim ona sunduðum imkanlarý kendi ailesi çevresi için ya da partizanca ya da adaletsiz þekilde kullanamaz. AK Parti bu güne kadar tespit ettiði yanlýþ insanlarý ya ikaz etmiþ toparlamaya çalýþmýþtýr ya da partiden ihraç etmeye çalýþmýþtýr. Bundan sonra da ayný olacak.

Cumhurbaþkaný Erdoðan, AK Parti Genel Baþkaný olarak “metal yorgunluðu” teþhisi koydu, çok konuþuldu, herkes bir “a evet” dedi lakin teþkilatýn bundan rahatsýz olduðuna yönelik bir söylenti de var?

Ben on gündür dört büyük þehrimizi dolaþtým, belediye baþkanlarýmýzla toplantýlar yaptým, teþkilattaki arkadaþlarla görüþtüm. Bu konu da gündeme geldi. Tayyip Bey’in seslendirdiði AK Parti’nin teþkilatlarýndaki bir gözlem deðil, 11 milyon AK Parti Ailesinin bir ifadesi, Tayyip Bey bunu seslendirdi. 11 Milyon insanýn hepsi de “iþte bu” dedi. AK Parti’nin bir ilçe baþkaný, il baþkaný bir makama geliyorsa AK Parti ailesinin beklentilerine cevap vermek zorundadýr. Ayný þekilde bu arkadaþlarýmýzýn daha dinamik, zinde olmasý gerekiyor çünkü biz seçim trendlerine baktýðýmýzda Sayýn Cumhurbaþkanýmýz ve AK Parti arasýnda hep birkaç puanlýk fark görüyoruz. Demek ki biz Sayýn Cumhurbaþkanýmýza ayak uydurmakta zorlanýyoruz. Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn söylediðinin 11 milyon AK Parti üyesini heyecanlandýrdýðýný ifade edeyim. Geriye kaldý teþkilatlardaki il, ilçe baþkanlarýmýz. “Cumhurbaþkanýmýz bize oksijeni azalan, yorgun, hareket kabiliyeti azalmýþ insanlar mý demek istedi”, asla böyle deðil. Süreç içerisinde böyle olmadýðý anlaþýldý. Teþkilatlara müthiþ motivasyon geldi, sýra belediyelerde. Belediyelerin hepsi iþin farkýnda. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz kýsa zaman sonra belediyelerle ilgili toplantýlara baþlar.

O zaman belediyelere özel eleþtiriler de duyar mýyýz?

Hem eleþtirileri, hem övgüleri, hepsini beraber. Özeleþtirimizi yapmak zorundayýz. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz çok önemli bir þeyi yerine getirdi, çok iyi de sonuçlar aldýk.

Sayýn Cumhurbaþkanýnýn yaptýðý uyarýlardan biri de FETÖ’den arýnma, FETÖ dikkati idi. Aslýnda FETÖ ile mücadele tam gaz sürüyor ve siyasi ayaðý tartýþmasý da hep gündemde ama somut bir sonuç alýnýyor mu, kamuoyu beklenti içinde. AK Parti nasýl bir dikkat geliþtirdi bu konuda neler yaptý, yapýyor? Ayrýca biliyoruz ki FETÖ sürekli kýlýk deðiþtiren bir örgüt, bir sýzma giriþimi vesaire yakaladýnýz mý?

Son yerel seçimler 2014’te yapýldý. Sayýn Cumhurbaþkanýmýz 2013’ün sonunda “bu bir terör örgütüdür” diye tanýmladý. Dolayýsýyla 17-25 Aralýk’ý baz aldýðýmýzda tam seçimlerin ortasýndaydýk. Aday tespitlerimizin kýsmen yapýldýðý, belediye meclis üyelerinin çalýþmalarýnýn belli bir seviyeye geldiði bir dönemdi. Böyle bir olay baþlayýnca süzgeçten kaçma olabilmiþtir diye biz bütün belediye baþkanlarýmýzý, yani 884 belediyemizin tamamýný, 11 bin meclis üyemizin hepsini elekten geçirdik. Bitirdik o iþi. Yaptýðýmýz çalýþma esnasýnda belediye baþkanlarýmýzla, meclis üyelerimizle ilgili bilgi, belge, ihbar ne varsa hepsini elden geçirdik ve 7 belediye baþkanýmýzý, 48 meclis üyemizi FETÖ kapsamýnda ihraç ettik. AK Parti belediyelerinde de 2 bin 900’e yakýn personel bu kapsamda ihraç edildi. Merkezi siyasette ise 7 Haziran’ý, arkasýndan 1 Kasým’ý yaþadýk, iki seçim geçirdik. Merkezde de böyle bir eleme oldu. 15 Temmuz ya da FETÖ olayý sýradan bir ihanet olayýndan çok daha öte. Dolayýsýyla 2019’a giderken biz çok dikkatliyiz, mercekle hatta mikroskopla gözden geçirdiðimizi de ifade edelim. Diðer partilere de aynýsýný tavsiye ederim.

Türkiye’nin 81 ili, ilçeleri, beldeleri deyince çok geniþ bir coðrafyadan bahsediyoruz, haliyle ekonomik, sosyolojik, siyasi, kültürel farklýlýklar var. Evet, AK Parti merkez parti ve Türkiye’nin her tarafýnda var, her yere aþina lakin doðu ile batýnýn ihtiyaç ve sorunlarý da bir deðil. Farký minimalize etmek için nasýl bir çabasý var AK Parti’nin?

AK Parti’ye ait belediyelerde temel insani hizmetleri tartýþmayý asla kabul etmiyoruz. Su mesela. Ben 1994’te aday olduðumda CHP’li bir belediye baþkaný vardý þehrimde ve ben haftada bir gün su akýtmayý vaat etmiþtim. Çünkü dört mahallemizde su ayda bir akýyor, o da alt katlara ulaþabiliyordu. O günkü Türkiye ile bugünkü ayný deðil. Biz geldik bunlarý çok kýsa zamanda çözdük, hamdolsun, Cumhurbaþkanýmýzýn Ýstanbul’a efsanevi hizmetleriyle. Dolayýsýyla AK Parti temel insani hizmetlerde, alt yapý hizmetlerinde bir aksamayý, noksanlýðý asla kabul etmez. Atýk sularýn derelere akmasýný kabul etmemiz mümkün deðildir, çöplerin toplanmamasý keza. Þiþli’de çöpler toplanmayýnca ben Kadir Topbaþ Bey’i aradým. CHP çöp toplamayabilir, kendi iç sorunlarý vardýr, vesaire ama bizim Ýstanbul’da bir ilçede çöpü kabul etmemiz mümkün deðil, lütfen bunu gündeminize alýn ve çöpleri Ýstanbul Büyük Þehir Belediyesi toplasýn diye ifade ettim. Bunlar bizim bir þehirde asla tartýþmayacaðýmýz hususlardýr. Þehrin daha yeþil, parklarýn daha muhteþem, spor alanlarýnýn, gençlerimizin, kadýnlarýmýzýn, þehir sakinlerimizin ruhuna hitap edecek þekilde yapýlmasý bizde esastýr. Ulaþým, derelerin ýslahý, parklar, kütüphaneler, kadýnlara meslek edindirme çalýþmalarý, sosyal hayatla ilgili çalýþmalarý biz Tokat'ta da isteriz Erzincan'da da. Depremle ilgili risklere karþý kentsel dönüþüm Ýstanbul'da da Bursa'da Konya'da, Kocaeli’nde de alýnsýn isteriz.

AK Parti þehirlerin marka þehir olmasýný ve sadece Türkiye’de deðil kendisine rakip gördüðü diðer þehirlerle de rekabet etmesini, iþ birliði yapmasýný istiyor. Ýstanbul bugün nasýl Paris'le Roma’yla rekabet ediyorsa iþbirliði de yapmasýný da istiyoruz. Denizli'nin ya da Antalya'nýn diðer ülkelerdeki turistik þehirlerle ilgili eþiti neyse onunla rekabet etmesini istiyoruz. Her belediye baþkanýmýz sadece merkezden alýnan kaynaklarla deðil yerelde oluþturduðu imkanlarla da bunu yapsýn isteriz. Belediye baþkanlarýmýzdan beklentimiz; þehri yaþanýlabilir kýlmak, þehri þehirle beraber yönetmek ve gönüllere girmeyi baþarmak.

Ýstanbul özelinde bir sorun var ama yaþanan. Ki 90’larýn baþýnda Ýstanbul'un susuz, çöplü, sivrisinekli o berbat haline ve sonrasýnda Tayip Beyin hakikaten efsanevi hizmetleriyle nasýl ferahladýðýna þahitlik etmiþ biri olarak soruyorum bunu. Ýstanbul’un en büyük sorunu yeþil alan sorunu, çocuklara oyun alaný, yaþlýlara dinlenme alaný sorunu. Ýhtiyaç ve talep can yakýcý hale geldi ama sonuç deðiþmedi?

Biraz teknik bilgi olacak ama Ýstanbul'la ilgili önce fotoðrafý ortaya koyalým. Ýstanbul 5400 kilometrekare bir þehir. 15 milyon nüfusu var. 5400 kilometrekarenin yüzde 51’i orman. Yüzde 20’si tarým alaný, yüzde 8’i havza. Geriye kalaný yüzde 21. Yani 5400 kilometrekare alanýn yüzde 20’sinde 15 milyon insan barýnýyor. Ve bu þehir hala bir çekim merkezi. Kadim bir þehir, tarih, kültür, edebiyat, sanat, ticaret, spor orada, her fýrsat orada. Denize yapýlan dolgularla, yeni hava limanýndan sonra Yeþilköy’ün yeniden Ýstanbullulara kazandýrýlmasý gibi önemli projeler var. Fakat Ýstanbul'daki göç baskýsý eskiye göre biraz azaldý ama rahatlatýlmasý için bana göre Ýstanbul'un dýþýndaki þehirlerimizi daha güçlü hale getirerek Ýstanbul'a göç baskýsýný göðüslememiz gerek.

Yüzde 20’lik bir alanda 15 milyon insanýn olduðu Ýstanbul’un yüzde 51’i orman alaný dediniz, doðrudur ama bu veri þu gerçeði deðiþtirmiyor: Ümraniye’de, Bayrampaþa'da ya da baþka bir ilçede bir çocuk sabah evinden çýktýðýnda oyun oynayacak, yaþlýlar gölgesinde oturacak bir aðaç gölgesi bulamýyor. Bu yokluða, yoksunluða artýk bir de býkkýnlýk eklendi. Neden pratik kesin çözümler bulunmuyor?

Artýk dünyada küçük park alanlarý deðil dev dinlenme, yürüme, spor yapma park alanlarý yapýlýyor. New York Central Park gibi, Londra’da Hyde Park ayný þekilde. Ýstanbul’da da dikkat ediyorsanýz Yenikapý’daki dev yeþil alan bu konseptte. Bir kaç büyük proje daha böyle. Yeþilköy havalimaný alaný, Anadolu yakasýnda Maltepe’deki dev park ve sahil düzenlemesi, Kadýköy'den Taksim'e, Tuzla’ya kadar yaklaþýk 30 km’lik yeþil alanlar insanlarýmýz için. Kuzeye çýktýðýnýzda Sancaktepe ve Çekmeköy’ü de aktif yeþil alanlara dönüþtürüyoruz. Küçük park yine de yapýlýyor. Esas olan bütün þehrin onbinlerin yüzbinlerin dinleneceði gezeceði alanlar yapmaktýr. Yeni konsept bu ve Ýstanbul’da bu yapýlýyor. Trabzon Büyükþehir Belediyesi sahilde Gülcemal’de 250 bin metrekarelik bir alanýn dolgusunu bitirmiþ, düzenleme yapýyor. Ya da Gaziantep, binlerce dönümlük parklar yeþil alanlar yapýlýyor. Maraþ da ayný þekilde. Türkiye'nin birçok belediyesi de bunu yapýyor.

Ben talebimi yine de tekrar etmek istiyorum. Çok geniþ parklarýn gereðini görüyorum, önemsiyorum da ama gündelik ihtiyaçlar için her mahallede ulaþýlabilir noktalarda mütevazi de olsa yeþil alanlara, oyun alanlarýna ihtiyaç var ve bu talebin azýmsanmasýnýn Ýstanbullularý öfkelendirdiðini de aktarayým.

Size yüzde yüz katýldýðýmý ifade edeyim. Ümraniye gibi, Bayrampaþa, Esenler gibi ilçelerde kentsel dönüþüm tam da bunun için yapýlýyor. Bina yoðunluðu içinde yeterli donatý alanlarý yok. Cuma günü Baþbakanlýk'ta Ýstanbul Belediye Baþkanýyla tam da bunu, Ýstanbul’daki dev projeleri konuþtuk, Baþbakanýmýzýn baþkanlýðýnda. O konuda rahat olalým. Kentsel dönüþümün Türkiye gündemine gelmesinin iki temel sebebi vardýr, birisi fiziken binalarýmýz hakikaten ciddi anlamda sýkýntýlý, ikincisi insanlarýn dinleneceði alanlarla ilgili sorunumuz var.

Ülkenin bir bölgesinde HDP ve BDP belediyelerine saðlanan kaynaklarýn, imkanlarýn halka deðil terör örgütüne aktarýldýðýný gördük. Devlet de tedbirini aldý ve kayyum atadý. Halen devlet yönetiyor ama AK Parti’nin o belediyeleri kazanmak için nasýl bir özel hazýrlýðý var?

Bir belediye baþkanýnýn asli görevi merkezden aktarýlan kaynaklarla yerelde topladýklarýyla þehrin sakinlerine hizmet etmektir. HDP’li belediyeler üzülerek ifade ediyorum ki çukur, hendek kazýp teröre destek vererek þehirleri yaþanmaz kýlmýþ, asli görevlerini býrakýp þehirlere ihanet etmiþlerdir. Devlet gereðini yaptý, süreç iþliyor. Öte yandan kayyum atanmasý Türkiye'de ilk defa bu dönemde yapýlmýþ deðil. Geçmiþ yýllarda da olan bir hadise. Terörle ilgili ya da þehrinde yanlýþ iþler yapýldýðý tespit edildiðinde kayyum atamasý 90 yýllarda da yapýldý.  AK Partili belediyelerinden de kayýp var, ne yazýk ki. Mesela Burdur'da, Safranbolu'da FETÖ ile ilgili iltisaklý yerlerde.  CHP’li MHP’li kayyum atanan yerler de var. Ama aðýrlýklý olarak HDP’li belediyelerde. Kayyumlarýn görevi o þehirlere hizmet etmektir. AK Parti olarak kayyum atanan belediyelere diðer belediye baþkanlarýmýzdan proje desteði vermeye çalýþtýðýmýz bir hakikattir. Ýstanbul Büyükþehir Belediyemiz Diyarbakýr'da, Kocaeli Büyükþehir belediyemiz Mardin'de projeler yapmaya devam ediyor. Bitlis'te, Van'da, Diyarbakýr'da, Hakkari'de yýllardýr yapýlamayan hizmetleri telafi etmek için kayyum arkadaþlarýmýza destek olunmasý noktasýnda batýdaki AK Parti Belediyelerimizle eþleþtirme yaptýk. Proje desteði veriyorlar. Büyük projeler de yapýyoruz. Dolayýsýyla AK Parti olarak bu bölgeye bakýþýmýz þehre hizmet götürülmesidir. 2019’da AK Parti olarak 1397 belediyemizin tamamýnda en iyi adayla çýkýp þehre en iyi hizmeti götürmek ve en güzel projelerle çýkýp oy talebinde bulunacaðýz.

Türkiye fark etmedi ama Iðdýr'da 4 Haziranda genel meclis seçimi oldu. Ýl genel meclisi fes edilmiþti Danýþtay tarafýndan.  Hukukun dýþý bazý þeyler dolayý. 11 üyeli genel meclisinin biri AK Parti 4’ü MHP’li 6’sý da HDP’liydi. Bölgeye gittik, iyi, özenli bir çalýþma yaptýk. 4 Haziran'da 11 il genel meclis üyesinin 7’sini Ak Parti aldý, 3’ünü HDP, 1’ini MHP aldý.

Tersine döndü yani?

16 Nisan referandumunda kayyum olan yerlerde AK Parti oylarýnýn yükseldiðini gördük. Ýnsanlar özgür iradeleriyle sandýða gittiklerinde tablonun deðiþtiðini gördük. 2019’da en iyi adaylar en iyi seçim politikasýyla þehirlerin en iyi hizmeti almasý için üzerimize düþeni yapacaðýz. 

Ankara ve Ýstanbul’u AK Parti için riskli bulan yorumlar var. AK Parti Ýstanbul'la Ankara'yý kaybederse büyük yara alýr, yerelde hem genelde, hem Cumhurbaþkanlýðýnda deniyor. Deðerlendirmeniz ne?

Öyle bir þey yok ki. Hemen bakalým. (Seçim sonuç rakamlarýný istiyor, bakýyoruz. FA) Son seçim referandum.  AK Parti belediyelerin olduðu yerde biz 1 Kasým seçimlerinin asla altýna düþmedik. Böyle bir þey yok. Düþtüðümüz bir kaç tane yer var, onlar da yüzde 70 -80 oy aldýðýmýz yerlerde 1-2 puan. Yerel yönetimlerde sanki 1 Kasým’ýn altýnda kaldýk gibi bir deðerlendirme var bu yanlýþ, böyle bir þey yok. Somut söyleyeyim. 

Bakýn Ankara’da 16 Nisanda 48.85 aldýk, 1 Kasýmda 48.80. 7 Haziran'da aldýðýmýz oy 41 idi. Dolayýsýyla ikisine baktýðýmýzda Ankara'da bir þey yok. Gelelim Ýstanbul'a. 16 Nisan'da 48.67 idi. 1 Kasým'da 48.75. Hedefimiz her iki ilimizde de yüzde 50’nin üzerine ulaþmaktýr.

2019 Cumhurbaþkaný seçimi Amerikan sistemine benzer iki parti arasý çekiþmeyle geçecek gibi. Yerel seçimler yeni sistemden nasýl etkilenecek?

Türkiye’de belediyelerde seçim modeli 1930-63 arasýnda bugünkü parlamento gibiydi. Önce Meclis seçiliyordu, sonra Meclis toplanýp bir tane belediye baþkaný seçiyordu. 63 yýlýndan itibaren bugün sistem uygulanmaya baþlandý, tam da baþkanlýk sistemi gibi. Sandýða giderken hem belediye baþkanýný seçiyoruz hem meclisi, ayrý ayrý. Türkiye bunu yarým asýrdan fazladýr yapýyor. Belediyelerde iki parti olmaz, asla olmayacaktýr, dünyada da böyle bir þey yok zaten. Belediyelerde elli yýllýk tecrübe bundan sonra da devam edecektir. Yüzde 50’nin üzerinde seçilen bir belediye baþkaný var mý? Türkiye’de saysanýz bir elin parmaklarýný geçmez ama mutlaka yanýnda diðer partiler de olmuþtur. Baþkanlýk sistemi belediyelerde yarým asýrdýr model olarak uygulanýyor, parlamento da buna uymuþ olacak.

Belediyeler yeni baþkanlýktan nasýl etkilenirler. Þunun altýný çizelim öncelikle, seçilen hangi parti olursa olsun güçlü bir baþkan olacaðý için Türkiye’de belediyeler merkezdeki istikrarsýzlýktan kurtulmuþ olacaklar. Merkezle yerel arasýnda hem iþ birliði alanlarý hem birbirindeki hizmetten kopma alanlarý daha netleþmiþ olacak. Baþkanlýk sisteminin yerel yönetimlere yansýmasýnýn pozitif olacaðýný düþünüyorum.

Belediyelerin baþkanlýða yansýmalarý ne olur?

Belediyelerdeki baþarýsýzlýðýmýz mutlaka merkezi etkiler. Merkezin baþarýsý yereli etkilediði gibi belediyedeki baþarý da merkezi etkiler. Diyelim Ankara Çankaya’da 45 meclis üyesi var, bir belediye baþkan adayý var. 45 tane nüfusun aslýnda çok daha fazla tanýyabileceði, nüfusa ulaþabilecek insan varken, belediye baþkaný meclisten kesinlikle fazla oy almýþtýr. Bu kesindir, Türkiye’nin tüm belediyelerinde bu böyledir, 50 yýldýr. Siyasal tercihini insanlar orada yapýyor. Meclise gelince tercihini deðiþtirebiliyor insanlar. Çeþitlendirebiliyor. Biz bunu sevmiyoruz, inþallah tedbirlerini alýyoruz. Cumhurbaþkanýmýz sýk sýk söylüyor. Dertli, dertlenebilecek, fedakâr insanlar hizmet etsin. Bugün partiye motivasyonunu saðlayan unsur budur. Belediyelerde aynýsýný yapacaðýz, çünkü makas açýlsýn istemiyoruz.

AK Parti 15 yýldýr iktidarda…

Hakim parti konumunda. Türk siyasetinde en uzun ömürlü, en uzun dönemli iktidarda kalan parti. Dünyada Japonya’da, Ýsveç’tei Kanada’da, Malezya’da hakim partiler var, 50 yýl, 60 yýl, 70 yýl iktidarda kalmýþlar. Bana göre iki özellikleri var; Bir, ekmeði ve pastayý büyütmüþler, iki, kendilerini sürekli yenilemiþ ve deðiþime tabi tutmuþlar. AK Parti ekmeði ve pastayý büyütüyor. Kiþi baþýna düþen 3 bin dolardan aldý 10 bin dolara çýkardý. Hedeflerimiz büyük. Ýkinci özellik gereði sürekli yeniliyor kendisini, bu yenilemeyi iki þekilde yapýyor; bir, zihniyet olarak, yeni koþullara yeni bir dille hitap ederek, iki, insanlarý da yenileyerek. Üç dönem þartýný boþuna koymadýk. Ben 3 dönem belediye baþkanlýðý yaptým, 15 yýl. Biz kendisini, vizyonunu yenileyemeyen insanlarla yürüyemeyiz. Hakkýnda hiçbir iddia olmasa bile biz bu arkadaþlarýmýzý da yenileriz çünkü yeni bir heyecana motivasyona vaatlere ihtiyacýmýz vardýr. 2019’a böyle yürüyeceðiz.

Milletvekilleri için getirilen üç dönem þartý belediye baþkanlarý içinde mi geçerli?

Ýlçe baþkanlarýnýn þu anda üç dönemi dolduranlarýna plaketler veriliyor. Ýstanbul’da beþ ilçe baþkanýna Sayýn Cumhurbaþkanýmýz plaketlerini verip teþekkür etti. Bu arkadaþlarýmýzla yollarýmýzý ayýracaðýmýz anlamýna gelmiyor bu. Partimizin diðer kademelerinde mutlaka deðerlendirilecektir. Dolayýsýyla üç dönem þartý belediye meclisleri için de geçerli, belediye baþkaný için de, il-ilçe baþkaný için de, herkes için geçerli.