Sondan baþlayalým. ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson “iki ülke arasýndaki iliþkiler kopma noktasýnda” denilen bir evrede geldi ve Ankara’da Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Dýþiþleri Bakaný Çavuþoðlu ile görüþtü. Ne dersiniz, Türkiye-ABD iliþkisini kurtaran bir sonucu olacak mý bu ziyaretin?
Ziyaretin iki ülke arasýnda giderek kötüleþen güven sorununu aþabilmek için son dönemeç olduðunu, ABD’nin belki de tarihinde ilk defa suçüstü yakalanan ve çaresizlik içinde kendisini nasýl savunmasý gerektiðini bilemeyen bir suçlu konumunda görüþmelere katýldýðýný, elinde kuvvetli argümanlar bulunan ülkemizin, uluslararasý hukuka uygun, ayrýca hem siyasi hem de askeri alanda koordineli yürütmekte olduðu politikanýn karþýlýðýný almakta olduðunu düþünüyorum. ABD’nin bu görüþmeler sonrasý, görüþmelerin içeriðine baðlý olarak izlediði politikada yapacaðý deðiþiklikler ikili iliþkilerin istikametini de belirleyecektir. ABD’nin, Türkiye ile iliþkilerini güvensizlik ortamýnda sürdürmesinin bölgede kendisine hiçbir katký saðlamayacaðýný, vekil olarak kullanmaya çalýþtýðý teröristlerle Rusya ve Ýran karþýsýnda güçlü olamayacaðýný, iki ülke arasýnda ki gerilimlerin Rusya ve Ýran’ýn iþine geldiðini anlamýþ olabileceðini deðerlendiriyorum.
ULUSLARARASI HUKUK TAMAMEN TÜRKÝYE’DEN YANA
Mekanizma sonuç verene dek saha tüm gerçekliðiyle iþlemeye devam ediyor ama. Sahada ise Münbiç konusunda kararlý bir Türkiye, Münbiç’ten çýkmam diyen bir ABD var. Bu durumda sormamýz gereken soru þu: Türkiye YPG’yi vururken ABD askerlerini de vurursa ne olur?
Ben baþýndan beri Afrin konusunda Rusya’nýn, Ýran’ýn ve kýsmen de olsa Esad’ýn desteði olduðu için Türkiye’nin elinin oldukça güçlü olduðunu düþünüyorum. Türkiye bunu Afrin’de açýk ve net ilan etti. Aralarýnda danýþman gibi olanlar ya da YPG üniformasý giymiþ Amerikalýlar bile olsa bize fark etmez. Bizim için dikkate alýnmayacak tek hedef sivillerdir dedik ve bunu deklare ettik. ABD de dedi ki “biz bu bölge ile biz ilgilenmiyoruz”. Bunlar uluslararasý hukuk açýsýndan kayda düþülen konulardýr. Türk Silahlý Kuvvetleri (TSK), notamladýðý gibi bu bölgede. Notamlamak demek, ben bu bölgede hareket icra ediyorum diye ilan etmektir. Yani mermi yollu silahlar var, uçaklarýný geçirme demektir, ikincisi yatay mermi yollu silahlar var, bu bölgeye girme demektir. Uluslararasý hukuk açýsýndan bunu ilan etmiþtir Türkiye. Türkiye bunu yayýmladýðý anda dikkate alsýn almasýn tüm ülkeler bunu kabul etmiþtir. Ýlan edilen alanýn yukarýsýndan siviller dahil uçak geçemez. Geçerse kabahat o ülkede ya da pilottadýr. Türkiye bu yönde haklýlýðýný ortaya koymuþtur.
VURSAK DA ABD SESÝNÝ ÇIKARAMAZ
Uluslararasý hukuka uygunluk Türkiye’yi ABD karþýsýnda da avantajlý kýlýyor mu?
BM 51. maddeden doðan bir hakký vardýr, malumunuz meþru müdafaa hakký. 800’e yakýn saldýrý oldu, son 20 günde 17 vatandaþ hayatýný kaybetti. YPG’nin bu saldýrýlarý hangi ne tür mermilerle ve sivil kýyafetle yaptýklarýný görüyoruz. Bundan daha somut bir veri olamaz. Afrin bölgesinde ABD, Rus veya Ýran kim olursa olsun fark etmez, muharebe sahasýndan bulunmayacaklardýr. Çünkü uluslararasý hukukun, Cenevre Harp Hukuku’nun Türkiye’ye vermiþ olduðu bir karardýr bu. Türkiye bu kararý tamamen kendi anayasal kurumlarýyla birlikte vermiþtir. Alýnan kararlarýn hepsi hukukidir. Uluslararasý hukuk açýsýndan da uygundur. ABD’nin bu bölgede herhangi bir askerinin gitmesi halinde sesini çýkartma hakký yoktur. Nitekim bir yanlýþlýk dahi olsa. ABD bunu defalarca yaptý biliyorsunuz, Felluce’de dünya kadar insan hayatýný kaybetti, hatta siyanürlü gazlar bile kullandý. Arkasýndan bir benzerini Irak’ta yaptý, Musul’da. 10’dan fazla askeri öldürdü, sonra da kusura bakmayýn dedi.
ABD’NÝN TAVRI, KUDÜS MAÐLUBÝYETÝNDEN
ABD’nin Türkiye’ye hukuken söyleyecek sözü yokken, Türkiye bunu ilan etmiþken ve ABD’yi de özellikle uyarmýþken ABD hala ýsrarla diyor ki “Münbiç’te olacaðým ve YPG’ye desteðim de sürecek, bütçesini de ayarladým”. Madem hukuk Türkiye’den yana, ABD bu kýþkýrtýcý açýklamalarý niye yapýyor o zaman? Vazgeçirmek için mi?
ABD bir nevi BM’deki Kudüs kararýnýn, dünya kamuoyunu karþýsýna alarak uðradýðý maðlubiyetin acýsýný hissediyor. Özellikle de Münbiç’teki kalýþ ile ilgili oluþturulan, kamuoyu oluþturma amaçlý beyanlarýn Kudüs olayýndan sonra artýþ gösterdiðini görüyoruz. Kudüs açýklamasýnýn ardýndan büyükelçilik deðiþmeyecektir þeklinde deklarede bulundular. ABD’nin burada bulunmasý Suriye’nin davetiyle olan bir þey deðil. Evet, Türkiye de böyle deðil ama Türkiye topraklarýna saldýrý söz konusu. ABD 10 bin km’den gelip burada bir saldýrý olduðunu deklare edemez. Rusya diyor ki “beni Suriye çaðýrdý”, Ýran diyor ki “beni Suriye çaðýrdý”. Uluslararasý hukuka uygun olarak belgeler imzalanmýþ. ABD diyor ki “tamam ben meþru deðilim ama Türkiye de meþru deðil”. Ama Türkiye “ben tamamen kendi güvenliðim, vatandaþlarýmýn güvenliði için buradayým” diyor. Dolayýsýyla Türkiye’nin dayandýðý bir hukuk maddesi var. ABD hukuku tamamen hiçe sayarak, özellikle Trump ile birlikte twitter odaklý bir dýþ politika yürüterek sahada güç gösterisi yapmaya çalýþýyor.
BÖLGEYÝ RUSYA’YA KAPTIRMAK ÝSTEMÝYOR
Neden? Ne yapmak istiyor aslýnda bölgede ABD?
En önemli neden Obama döneminde Rusya’ya kaptýrýlan bölge hakimiyetini karþýlýksýz býrakmamak ve burada var olmak. Var olma uðruna her türlü hukuksuzluðu, söylemlerdeki tutarsýzlýðý kabul ediyorlar. ABD’nin temel amacý ne olursa olsun burada kalmak. Baþka ülkelere “orada bulunamazsýnýz, çýkýn” diyen, Türkiye, PKK ile mücadele için Kuzey Irak’a girdiðinde “bu kabul edilemez, orasý baðýmsýz bir ülke çýkýn diyen ABD Suriye’de o þekilde bulunuyor. Kendisini çaðýran hiç bir devlet yok. YPG bir avuç terörist. Birleþmiþ Milletler’in tanýdýðý, anayasasý yürürlükte olan resmi bir devlet, Esed rejimi. Böyleyken ABD’nin bölgede kalmasý tamamen güç gösterisine baðlý ve yeni hazýrladýðý stratejisiyle uyumlu.
ENERJÝ KAYNAKLARI ÝÇÝN
Hangi açýdan uyumlu yeni stratejisine?
Trump açýkladýðý “ulusal güvenlik stratejisi”nde “barýþý saðlayacaðým ben” diyor ama asýl önemli ifade þu; “Jeopolitik geri döndü”. Jeopolitiðin geri dönmesi hep kanlý olur. Jeopolitik bölge üzerinde güçlerin coðrafyanýn imkanlarýndan yararlanarak hakim olduklarý bir politika gütmelerine imkan verir. “Obama pýsýrýk davranýp politik üstünlüðü kaybederek ABD’ye zarar verdi, bizim üstünlüðümüzü aþaðý düþürdü” diyor. “Biz jeopolitiðe geri döneceðiz, jeopolitik teorilerin öngördüðü yerlerde hakimiyeti ele geçireceðiz” diyor. Jeopolitik Ortadoðu ve Anadolu’dur. Kissenger’ýn teorisine göre “enerji kaynaklarýný kontrol eden dünyayý ele geçirir” coðrafyaya baktýðýmýzda da bu bir gerçek zaten. Dolayýsýyla Trump da diyor ki, “dünyaya hakim olacak ana bölge burasýdýr. Bütün savaþlar Ortadoðu’da gerçekleþmiþ. Biz yýllarca Rusya’yý buraya sokmadýk. Obama öyle böyle derken baktý pat diye Rusya bölgeye geldi ve üstelik kalýcý oldu. Bundan sonra kimse bunu çýkaramaz. Ýran yayýlýyor, Suriye de Ýran ve Türkiye ile anlaþtý. Bu bölgede petrol var, daha çýkmamýþ doðal gazlar var, Akdeniz’de bir sürü zenginlikler var, ben bunlardan pay alamayacak mýyým” diyor. Arkasýndaki devletler kim? Suudi Arabistan, Ýsrail var. Suudi Arabistan’ýn silah gücü var ama silahlý gücünü koordineli kullanabilecek bir seviyede deðil.
ATATÜRK’TEN SONRA ÝLK KEZ BAÐIMSIZ TÜRKÝYE
Temel sorun þu gibi; ABD’nin bölgedeki ana müttefiki Türkiye, NATO’nun en güçlü ordularýndan biri ve 70 yýllýk ortak bir geçmiþ var vs. Hal böyleyken bölgedeki güçlü müttefiki Türkiye’yi karþýsýna alma pahasýna PKK terör örgütü ile iþ tutuyor?
Bunun en büyük sebebi Türkiye’nin gerçekten Atatürk’ün ilk döneminden sonra ilk kez baðýmsýz bir politika izlemesinden kaynaklanýyor. Türkiye ciddi bir deðiþim gösteriyor. Evet, aman zaman 2000’lerden sonra Batý ile iliþkilerin kopmamasý üzerine onlarla uyumlu politikalar izlendi ama bu politikalardan bir sonuç çýkmadýðýný da gördük. Avrupa Birliði’nin ve ABD endeksli düþünce kuruluþlarýnýn, Dünya Bankasý vs. gibi finans kuruluþlarýnýn Türkiye ile ilgili haksýz bazý ithamlarda bulunduklarýný, Türkiye’nin ekonomisine zarar vermek amacýyla bunu yaptýklarýný gördük. Türkiye bu politikalarý ciddi þekilde analiz etmeye baþladý. Kendisine destek saðlayacak, kendi politikasýna, kendi gücüne güç katacak imkanlar aradý. Çevresinde ve Avrasya’ya doðru yayýlmaya baþladý. Çin ile iliþkiler arttý. Ýpek Yolu Projesinin parçasý oldu. Ýpek Yolu Projesinin en önemli ayaklarýnda birini Türkiye oluþturuyor. Amerika’nýnsa trilyonlarca dolar borcu var Çin’e.
ABD EKONOMÝSÝ CÝDDÝ KRÝZDE
Türkiye’nin güçlenmesi mi rahatsýz etti yani ABD’yi?
ABD bol miktarda para basarak ayakta duruyor. Bu paralarý da silaha dönüþtürüyor. Bütçesini artýrmasýnýn temel nedeni, kara parasýný aklayabilmek. ABD ekonomisi ciddi krizde aslýnda, göründüðü gibi deðil. Türkiye ise Çin’e yaklaþýyor, Rusya ile ciddi iþ birliði var. Rusya eðer hava sahasýný açmamýþ olsaydý, Esad’ý ikna etmemiþ olsaydý bu harekat yapýlamazdý. Demek ki bunda bir iþbirliði saðlanmýþ. Ýran ile evet bazý olumsuz þeyler oluyor belki ama Ýran’dan da çok ciddi bir tepki gelmiyor. Sonuçta Ýran da bölgede güç olmak istiyor. Bu olanlarýn hepsi Ýran’ýn iþine geliyor. Ýran Amerika’nýn ilk hedefi biliyorsunuz.
YPG-PKK “KULLAN AT” BÝR ÖRGÜTTÜR
Trump’ýn strateji belgesinde de geçiyor bu üç ülke?
Evet, ABD’nin askeri stratejisinde üç ülkenin ismi zikrediliyor, Kuzey Kore, Pakistan, Ýran. Ýki ülke de rakiplerimiz diye geçiyor; Çin ve Rusya, küresel rakiplerimiz. Ýran’a ise Devrim Muhafýzlarý ve Hizbullah üzerinden yöneliyor bunlar teröristtir diyor. Pakistan’a da “Afganistan sýnýrýndaki terör eylemlerini azalt yoksa müdahale ederim” diyor. Kuzey Kore hepimizin bildiði konu.
Müdahil olduðu devletlerden biri de Türkiye. Açýk net zikretmiyor ama DAEÞ unsurlarýna sponsor olan ülkeler diyerek, geçmiþteki söylemlerini anýmsatacak þekilde Türkiye’yi zan altýnda býrakýyor. Türkiye ise diyor ki “ben DAEÞ ile mücadele ettim, ülkemde bu kadar insanýn canýný aldýlar, sýrf bunlar için ben sýnýra 700 km duvar örüyorum. Bu kadar maliyet yapýyorum, bu kadar birlik bulundurdum. Bunlarý yok etmek üzere el-Bab’a girdim çünkü ülkeme sýzýyorlardý. 400 vatandaþýmý kaybettim, 77 þehit verdim, mücadele benim en doðal hakkým” diyor. Bence en önemli konu Kuzey Irak’ta bölgesel Kürt yönetiminin baðýmsýzlýk hareketinde Türkiye ve Ýran ile Irak hükümetinin, üçlü bir mekanizmayla ortak kararla bunu engellemiþ olmalarý. ABD diyor ki her hareketimde karþýma Türkiye ve Ýran çýkmaya baþladý. Ýran zaten hedefimdeydi diyor ama Türkiye’yi direkt hedef alamýyor. Ýran gibi zikredemiyor çünkü NATO üyesi bu ülke. Yýllardýr burada ileri karakol yapmýþ Sovyetler birliðine karþý. Üssü var iki tane, Ýncirlik üssü, Kürecik’de radar üssü. Türkiye ile iliþkim iyi diyor ABD. Türkiye’den gittiði takdirde bölgede baþka güvenebileceði ülke yok. YPG kullan at bir örgüttür.
ABD’NÝN YAPTIÐI HERÞEY ÝSRAÝL ÝÇÝN
Peki, neden yapýyor bunu ABD?
Bunu yapmasýnýn en büyük nedeni, tamamen bölgesel hakimiyeti Rusya’ya karþý. Çin ona karþý bir güç olmayacak. Çin’in öyle bir hedefi yok, Çin geliþmiþ bir bölgesel güç olma hayalinde. Ýki uçak gemisi, 10-15 deniz gemisiyle denize hakim olmayan dünya ticaret yollarýna hakim olamaz zaten. Askeri bir hedefi de yok. Kendi iç sorunlarý var ama çevrisiyle ciddi problemi yok, kendi siyasetini de istikrarlý þekilde uyguluyor baþýndaki kiþi vasýtasýyla. Rusya ile iliþkileri iyi, Japonya ile arada bir zýtlaþýyor. Çin çok büyük bir güç, dünyanýn iyi stratejistleri hep Çin kökenlidir. Rusya ile iyi bir iþbirliði var, Þangay Beþlisi tamamen Avrasya ortamýnda. Ekonomik boyutu da var, Rusya’nýn önderliðindeki Avrasya Birliði, Avrupa ekonomik iþbirliðinin karþýlýðýnda olan, Türkiye’nin de içine yavaþ yavaþ girmeye çalýþtýðý bir örgüt. Bakýyor AB ile iþler kötü gidiyor, tamamen yüzünü Avrasya’ya döndü. Bu tabii Ortadoðu’da tek destek saðlayan, ABD için bir nevi havalimaný gibi olan, gerektiðinde birliðini indirdiði, her yere müdahale edebileceði bir ülkeyi kaybediyor. Bundan sonra Suriye’den bir bütünlük saðlanmasý çok güç. Biz de istiyoruz, Irak için de istiyoruz ama saha böyle deðil. Buradan farklý devletler ortaya çýkacaðý belli. Öbür tarafta attýðý bir füze ile 2,5 km’den vuran ve belki nükleer füze yapmýþ olan bir Ýran var karþýmýzda. Dolayýsýyla bu bölgede bu iki devlet olursa, ben olmam, ben olmazsam da Ýsrail olamaz diyor ABD.
ABD PKK’YI TERÖR LÝSTESÝNE DE ZOR ALMIÞTI
Madem bu denli hayati, neden Türkiye’yi riske ederek baðlanýyor PKK varlýðýna?
ABD PKK’yý çok uzun zorlamalarýmýzla aldý terör listesine. Güneydoðu'da defalarca þahit olduk. PKK'nýn en çok destek aldýðý unsur ABD’dir. Oraya ben inen helikopterleri biliyorum. ABD’nin Cudi Daðýnýn üzerlerinde PKK’ya attýðý yardým ve yiyecek maddelerini biliyorum. Kuzey Irak'a gittiklerinde Kandil'de ciddi istihbarat ve diðer bilgilerin verildiðini biliyorum. ABD desteklediði ve yetiþtirdiði teröristleri kullanýyor, atýyor tekrar kullanýyor. Ýþte el-Kaide'yi ayný þekilde yaptý, sonra karþýmýza DAEÞ çýktý. Herkes dedi ki "DAEÞ nereden çýktý?", esasýnda bir plana dayalý çýktý. DAEÞ birden bire yok mu oldu? Hayýr. YPG meþrulaþtýrýldý. Rakka'dan hiç çatýþma görüntüleri gördünüz mü? Musul'da bile çok görmedik. Bir kaç dýþ mahallede sadece. Ve kamyonlara bindirilip gittiklerini gördük. Dolayýsýyla ABD bu bölgede Cumhurbaþkanýnýn liderliði, hükümetin istikrarlý ve tavizsiz tutumu nedeniyle kendi isteklerini bu dönemde gerçekleþtiremeyeceðini biliyor. Türkiye'yi dize getirmeye çalýþýyor o yüzden.
ABD HER DEFASINDA BÝR BEDEL ÖDETTÝ
Ama Türkiye'nin dize gelmediðini, caymadýðýný da gördü. Hala bunun hesabý içinde mi?
Geçmiþten bugüne edindiði tecrübeler birkaç dönem hariç hep öyle olmuþtur. Rahmetli Ýnönü'nün Johnson’ýn mektuplu tehdidine karþý 64'lerde "dünya yeniden kurulur, Türkiye de orada yerini alýr” demiþti. Arkasýndan 74 Kýbrýs Barýþ Harekatý’nda "adaya çýkmayacaksýnýz" denilmiþtir, çýkýlmýþtýr. Arkasýndan rahmetli Ecevit döneminde Afyon'da "haþhaþ ekimi yapamazsýn" denildi. O da "Burasý benim ülkem, yaparým" dedi. Ama arkasýndan neler oldu? Kýbrýs'ta ambargo uygulandý. 92’de ne oldu? Ege’de Muavenet vuruldu. Yanlýþlýk oldu, kusura bakmayýn dediler. Öbüründe ne oldu? Özel kuvvetlerin kafasýna çuval geçirildi, bizi böyle itibarsýzlaþtýrmaya çalýþtýlar.
ABD ORDUSU HARP HUKUKUNA HÝÇ UYMAZ
Þimdi de Türkiye’ye yeni bir bedel ödetileceðini mi söylüyorsunuz?
Hep bu bedeli ödetiyor. Þimdi benim en büyük korkum da bu. Türkiye'nin buna hazýrlýklý olmasý lazým. YPG sivil kýyafetle taarruz ediyor diyoruz ama ABD’nin geçmiþine baktýðýmýzda görürüz ki bunu fazlasýyla yapýyor. Esasýnda harp hukukuna hiç uymayan en büyük ülke Amerika Birleþik Devletleri’nin silahlý kuvvetleridir. Vietnam'da yaptýklarýný Vietnamlýlar anlatsýnlar.
ABD PKK’YA NATO SÝSTEMÝNÝ AKTARMIÞ
Dikkatli olmalýyýz derken neyi kast ettiniz?
Bir provokasyon yapabilirler Türkiye'ye. Bunu þehir ayaklanmalarýyla denediler, FETÖ ile denediler olmadý. Þehir savaþlarýna hiçbir þekilde hazýr olmayan PKK'nýn kendi baþýna bir kararý olduðunu deðerlendirmiyorum. PKK’nýn tamamen kýra dayalý stratejisi vardý. 2010’dan itibaren baktýk ki þehir için eðitim alýyorlar. Sur'da, Cizre'de, Þýrnak'da denediler. Afrin'de de buna hazýrlýk var. Klasik ordularýn yaptýðý, NATO'nun benimsediði bir bilgiyi kullanýyorlar, Amerikalýlarýn öðrettiði. Ama biz ABD ile savaþmýyoruz, NATO ile savaþýyoruz.
Ne anlama geliyor bu?
Bize karþý PKK’ya NATO'nun sistemini uygulatýyorlar. Þu an Afrin’deki mevzileri bir Türk kurmay subayý olarak incelediðinizde "Ben de gelsem savunma hattýný böyle yaparým" dersiniz. Çünkü biz de NATO standardýnda eðitim alýyoruz. PKK-YPG de ona göre yapýlmýþ. Belli ki ABD marifetiyle bu ateþ hatlarý, savunma hatlarý belirlenmiþ ve bu PKK'nýn dediðim gibi bir ýþýk almadýkça yönelebileceði eylem türleri deðil.
ABD TÜRKÝYE’YÝ KIÞKIRTIYOR, MAKSAT MÜDAHALE ETMEK
Evet, ama PKK’ya NATO sistem bilgisini aktaran ABD Türkiye’de de hem PKK hem FETÖ’yü en yüksek seviyede saldýrttý, destekledi. Yine de dilediðini alamadý. PKK içerde baþarýyla imha ediliyor, FETÖ de kazýnýyor devletten. Dolayýsýyla ABD’nin iki aracý da berhava oldu. Þimdi nasýl bir sabotaj yapabilir?
FETÖ’nün artýklarýnýn bittiðini düþünmüyorum. Amerika Birleþik Devletleri'nin B ve C planlarý mutlaka vardýr. Evet, þuanda kontrolümüz altýnda. Ýstihbaratýn, jandarma ve emniyetin baþarýlý operasyonlarýyla geriletildi. Ancak yakýn tarihi unutmayalým. Ruslarýn Doðu Anadolu’ya ilgisi hiç bitmemiþtir. Yeni Çar Petro'dan beri burada neler yapabilirim diye uðraþmýþlardýr, 100 yýl boyunca. Amerikalýlar da. Ýngilizler meþhur Mavi Kitabý çýkararak Þeyh Sait isyanýna zemin hazýrlamýþtýr. ABD Türkiye'ye ilk olarak Osmanlý'nýn son döneminde 56 misyonerle girmiþtir. Sonrasýnda hemen Merzifon'da Amerikan koleji, Tarsus Amerikan koleji, Robert kolej bir sürü Amerikan okulu açýlmýþ. ABD'nin bu bölgelerde görev yapan antropologlarý ve çok iyi yerel istihbarat elemanlarý var. Toplumlarýn yapýsýný ve nasýl yer deðiþtirebileceðini tarihsel süreç içerisinde inceliyor. Ruslar da ayný þeyi yapmýþtýr. Dolayýsýyla ABD’nin çevreye baktýðýmýzda kullanabileceði hiçbir baþka ülke yok. Ýran sýnýrý var kullanamaz. Azerbaycan'ý kullanamaz. Ermenistan’da Rusya'nýn üssü var. Gürcistan da Rusya iþgal ederek Amerika'nýn üstünlüðünü yok etti. Gürcistan da büyük ölçüde Rusya'nýn kontrolü altýnda. Dolayýsýyla bu tarafta Irak'ta bir tek Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi var. Bölgede dayanabileceði kimse yok. Rusya girdi artýk devreye, Irak da pay alýyor, kendisine bir þey kalmadý burada. Dolayýsýyla burada mutlaka denemeye çalýþýyor ABD. Türkiye'yi kýþkýrtýyor. Açýk ve net söylüyorum; burada temel amaç Türkiye'yi kýþkýrtarak Türkiye'yi müdahale edebilecek bir ortamý yaratmak.
ABD NASIL BÝR TUZAK KURABÝLÝR?
Yani Türkiye'de kaos çýksýn, iç savaþ çýksýn ve gelip müdahale edeyim, öyle mi?
Münbiç'e de saldýrýrsan, askeri birliklerime müdahale edersen, ben de sana müdahale ederim, NATO falan dinlemem havasýnda. Bunu daha önce yaptý. Askeri birliðime müdahale etti, kimyasal silah kullandý diye hemen uçak gemilerinden füze fýrlattý ABD Doðu Guta’da.
Uçak imha ettik dedi. Ruslar da resim çekip dalga geçer gibi "senin füzelerinin sadece beþi isabet etti, diðerleri boþa gitti" diye dalga geçtiler. ABD, Rusya gibi ülkeler bunu yapabiliyor. Türkiye'nin þu aþamada buna gücü yok. En fazla 300 km menzilli füzeleri ve yoðun bombardýman uçaklarý var. Gider iki-üç noktayý bombalar sonra da der ki "yanlýþlýkla attýk".
Olabilir mi bu?
Olabilir. Böylece Türk toplumunu harekete geçirerek, kargaþa yaratarak deneyebilir. Adana'ya, Seyhan barajýnýn kenarýna Amerikan füzesinin düþtüðünü düþünün. Halk zaten diken üstünde, Amerika'ya büyük tepki var.
ABD MÜNBÝÇ’Ý VERÝR, HEDEFÝ FIRAT’IN DOÐUSU
Ne olacak peki? Halk, devletinin, ordusunun, hükümetinin arkasýnda sapasaðlam duruyor. Böyle bir kýþkýrtma olsa bile bu sadece öfkemizi arttýrýr Amerika’ya?
Önemli olan da bu. CIA ve benzeri istihbarat örgütleri Kürt vatandaþlarýmýzý ne ölçüde etkileyebilir. 1 Mayýs olaylarý, 6 Eylül olaylarý mesela. Atatürk'ün Selanik'teki evi bombalanýyor diye Rum vatandaþlarýmýzýn evleri yaðmalanmýþtý. Bir Kürt Türk çatýþmasý için toplanmýþ insanlarýn üzerine ateþ edilmesi mesela, her biri her zaman olabilir. Benzer þekilde yine manipüle edebilir Amerika. Türkiye'nin ýsrarla müdahale etmesini bekliyor. Yani “gel bak yanaðýmý uzattým” diyor, “bak Mümbiç'deyim gitmiyorum” diyor. ABD’li general “bakýn buradayýz, iþimiz zaten savaþmak” diyor. Eline dürbün almýþ Türkiye'ye bakýyor. Uluslararasý iliþkilerde dün yoktur, bugün vardýr. Devletlerde dostluklar yoktur menfaatler vardýr. ABD’nin orada bulunma menfaati Fýrat'ýn doðusu içindir. Mümbiç'i çok rahatlýkla verebilir.
Bunu pazarlýk konusu yapacaðýný düþünüyorum ama pazarlýkla Afrin'deki teröristleri o tarafa çektiðinde Türkiye bu PYD-PKK'nýn meþruiyetini tanýmýþ olur. O zaman uluslararasý topluma ne denecek “bize buradan saldýrý geliyordu, tamam bitti gitti” mi? Ama kontrol edemeyeceksin ki, sonra gene gelecekler? Geri gelmeyeceklerini nasýl garanti edeceksiniz?
ÝSRAÝL NEDEN BU KADAR SESSÝZ
Bu tam bir çýkmaz?
Aynen. Herkesin elinde farklý bir kart var ve o kartý sahaya sürmeye çalýþýyor. ABD’nin elindeki kart Türkiye'yi ABD’ye karþý savaþ anlamýnda deðil ABD’nin Türkiye'ye müdahale edebileceði bir ortam oluþturmaya yönelik bir kart. Bunun için çalýþýyor. Temelinde Ýsrail var. Bir hafta öncesine dek Ýsrail'in adýný duyduk mu? Birden Lübnan diye çýktý ortaya, arkasýndan baktýk ki F-16'sý düþtü. Ýran'ýn insansýz hava aracýný vurdu. Neden? Türkiye harekâtý planlamýþ ilerliyor, Rusya hava sahasýný yeniden açtý. Ýran ve Ýdlib konusunda anlaþma saðlandý. Bundan dolayý da Ýsrail bölgeye müdahale olmak istiyor. ABD için temel amaç her zaman Ýsrail'in güvenliðidir çünkü onlar yönetiyor Amerika'yý.
TRUMP’IN DAVRANIÞLARI ÝLKELÝ DEÐÝL
ABD’de fikir birliði, dil birliði olmadýðý ortada. Çeliþkili açýklamalarýný ABD’nin telaþýna mý plansýzlýðýna mý baðlýyorsunuz, yoksa bir tür taktik mi Türkiye'ye karþý?
Trump yönetiminde ikisi de var. Biliyorsunuz Trump'ýn davranýþlarý ilkeli deðil. Kendisinin, yönetim kademesinin sýk sýk kurumlarla ters düþtüðünü görüyoruz. ABD’de bununla ilgili kitap da vardýr. “Amerika'da senaryolar Pentagon’da yazýlýr, Beyaz Saray'da sonuçlandýrýlýr, Hollywood'da oynanýr” derler. Vietnam’la ilgili filmler gibi. ABD bunu senaryolaþtýrmýþtýr. Herkesin algý yönetimi kapsamýnda nerede, ne söyleyeceði önceden belirlenmiþtir. Pentagon ile Dýþiþleri Bakanlýðý arasýnda her zaman bir açmaz vardýr. Pentagon bir taraftadýr, Dýþiþleri bir tarafta. ABD Dýþiþleri Bakaný Tillerson da buraya Pentagon'un senaryosuna uygun þekilde geliyor. Açmazlar olsa da ABD gibi bir devlet olaylara deðiþik ifadelerle bakmaz.
SINIRA DUVARIN YÜZDE 80’Ý TAMAM
Suriye’de masaya yaklaþýlamadý. Masayý belirleyecek olan þey saha. Sahada güçlü olan masada da güçlü olacak. Türkiye baþarýlý bir operasyon yürütüyor sahada. Þu an saha nasýl?
911 km’lik sýnýrýmýz var Suriye ile. Fakat ötesi de var. Kuzey Irak’ta baðýmsýzlýk ilaný bahsinde sular durulmuþ gibi görünüyor ama Amerika’nýn ateþi yakmasýyla her an bir hareketlenme olabilir. Türkiye 911 km’lik güney sýnýrýnda tedbir almakla geç kaldý aslýnda. Dünyada bütün ülkeler duvar yapýyor. Norveç, Estonya duvar yapýyor, Suudi Arabistan 700 km duvar yaptý. Türkiye de güvenliðini saðlamak için yaptý. Bölgeyi çok iyi bilen biri olarak söylüyorum: Sýnýr güvenliðini saðlamak, oradaki ticari hayatý, okul hayatýný, güvenliði saðlamak için kesinlikle þarttýr. Bu sýnýr özellikle DAEÞ ile birlikte el-Bab tarafýnda FETÖ taraftarý askerlerle birlikte yolgeçen hanýna döndü. Gelen istihbarat bilgileri de doðru aktarýlmýyordu. Türkiye bu dönemde terör örgütleri tarafýndan ciddi þekilde kullanýldý. Þehirlerimizi, vatandaþlarýmýzý zinhar bundan uzak tutmak gerekir. Adýyaman’da, Malatya’nýn kuzeyinde, Ýstanbul Baðcýlarda DEAÞ bir yerlerde çýktý. Türkiye ilk yapmasý gerekeni biraz sonradan yaptý ama yaptý. Bu bölgede güç sahibi olabilmek için önce kendi masanda güçlü oturacaksýn, kendi sahanda güçlü olacaksýn. Türkiye bu sýnýr tedbirini alarak bunu saðladý.
Þu anda ne kadar duvarýmýz var bizim?
Yaklaþýk yüzde 80’i tamamlandý duvarlarýn, çok hýzlý gidiyor artýk. TOKÝ vasýtasýyla yapýldýðý için. Askerler de kalekollarda terörist saldýrýlarýna, sýzmalara karþý birçok elektronik sistemin desteðiyle bulunuyor. ASELSAN hudut güvenlik sistemi dediðimiz komplike bir sistem geliþtirdi.
KALEKOLLARA ÝTÝRAZ EDENLER DAHA ÇOK ÞEHÝT VERÝLSÝN DÝYORDU
Çözüm Süreci yürürken Türkiye o eski dayanýksýz, saldýrýya açýk karakollarýný yeniledi ve kalekollar yaptý. HDP cenahýndan gelen en büyük itiraz kalekollarýn yapýmýnaydý?
O eski karakollarýn bölgenin güvenliðini saðlayacak þekilde güçlendirilmesini istemeleri gerekirken ilginç þekilde yapýmýna itiraz ettiler. Diyor ki iþte, bu yapýlýrsa benim teröristim Türk askerini þehit edemez. Kalekollarýn niçin önemli olduðunu bu dönemde daha net anlýyoruz. Bu karakollar için karar alanlar ülkeye çok önemli hizmet etmiþlerdir. Hatta o dönem hatýrlarsanýz, mayýnlarý bile kaldýrýyorduk her yerden. Mayýnlarý kaldýralým buralarý tarýma açalým deniyordu. Ben hep itiraz ettim, görevdeydim.Ortadoðu için bunlar çok erken. Yüzyýllardýr Ortadoðu da bu süreç gidiyor.
ABD, YPG-PKK’LILARIN CEBÝNE 100 DOLAR KOYUP ÜSTÜMÜZE SALDI
Avantajýmýz dezavantajýmýz nedir sahada?
Bulunduðumuz coðrafyada önce sýnýrýmýzýn güvenliðini saðlayarak, sonra stratejide üç kavram vardýr: Kuvvet, zaman ve mekan. Uygun mekan Türkiye. Silahlarýmýzýn hepsinin mevzileri dýþarda. Uçaklarýmýz havalandýðýnda -tanker uçaklarýmýz var ama yakýt ikmaline ihtiyaç duymayabiliyor. Yaralýmýzý her türlü lojistik malzemelerimizi Türkiye’den hemen götürüp getirebiliyoruz. Bu durum ABD’ye karþý savaþta bize ciddi bir üstünlük saðladý. Ayrýca motivasyon da saðladý. ABD burada ne kadar kuvvet kullanýrsa kullansýn eli mahkum, vekaleten kullandýðý teröristlere. Bir ABD askerinin ortalama maliyeti 10 ila 15 bin dolar ABD’ye. YPG’li teröristin maliyeti ise 100 dolar. Sudan ucuz adam kullanýyoruz diyor zaten. Eline bir tane silah veriyor, yemeðini veriyor, cebine de 100 dolar koyuyor, “hadi git benim yerime savaþ”. ABD karþýmýza bunlarý çýkarýyor, devletleþtirecektir de bu süreçte.
ABD’NÝN TAÞERONU PKK, PKK’NIN TAÞERONU YPG
Stratejik ortak olarak PKK’yý seçti diyorsunuz öyle mi?
Ayýn 13’ünde ABD Kongresinde istihbarat raporu açýklandý. Orada PKK’nýn milis olarak YPG’yi kullandýðýný ifade ediyor. Bu çok önemli, anlamý þudur: PKK ile YPG’nin ayný olduðunu, hatta PKK’nýn YPG’nin bir alt unsuru olduðunu anlýyoruz. Milis, yerel olan kaynak. PKK’nýn yeri neresi, Kandil ve Güneydoðu ama PKK nerede? PKK’yý görmüyoruz, kimi görüyoruz? Terör örgütü bile vekalet kullanýyor. Vekaleten baþka bir örgütü kullanýyor anlamý taþýyor bu. Türkiye’nin ne kadar haklý olduðunu bir kez daha gösteriyor. YPG’yi terörist diye kabul etmiyorlar ama senin istihbarat birimin diyor ki “bu PKK’nýn koludur, PKK’nýn gücüdür”. Dolayýsýyla ABD’nin YPG’ye silah desteði vermesinin en önemli argümaný tamamen çürümüþ oldu kendi raporlarýyla.
ÝSRAÝL’ÝN UYKUSUNU HÝZBULLAH KAÇIRIYOR
Bu raporlara yansýyan itiraflar idrakler ABD’nin karar deðiþikliðine neden olur mu?
Zannetmiyorum. Amerikan dünyada olup bitene uzak bir toplum. Trump üzerinde kurulan baskýnýn en büyük nedeni Ýsrail taraftarlarý Neo-conlar. Türkiye’nin her ileri hamlesi, Rusya’nýn yerleþmesi, Suriye’nin güçlenmesi, Ýran’ýn güçlenmesi, Ýsrail’in küçülmesi anlamýný taþýr. 30 bin kiþilik bir YPG kurduðundan söz ediyor ABD ama Hizbullah’ýn çok çok daha deneyimli, ordulaþmýþ 40 bin kiþilik bir kuvveti var. Ýsrail’in uykusunu kaçýran bu. Bölgedeki hareketi Ýran’a karþýdýr ABD’nin, Hizbullah’a karþýdýr.
PKK-YPG TERÖR ÖRGÜTLERÝNE ASKERÝ EÐÝTÝM VERDÝLER
PKK’nýn kapasitesi nedir? Nasýl bir kapasiteye kavuþturuldu ABD tarafýndan? PKK-YPG saldýrýlarýnda, silahlarýnda, eðitimlerinde ABD izini sürebiliyor muyuz?
PKK 198-Þemdilli saldýrýyla birlikte partileþmeyle birlikte ordulaþma sürecine geçmiþ bir örgüt. Dünyadaki terör örgütlerinin hepsinde bir partileþme vardýr siyasi anlamda. Diðer taraftan da ordulaþma süreciyle geliþir. PKK da gerilla taktiði dediðimiz taktiðe uygun olarak kadrolaþmýþtýr. Bunun üzerine de kimin nerede bulunacaðý, ne yapacaðý ciddi emir komuta iliþkisi kurmuþtur. Bunda da baþarýlý olmuþtur, böyle bir harekete Türk silahlý kuvvetlerinin, istihbarat birimlerimizin hazýr olmamasý veya yapýlan iþin tam tercüme edilememesi nedeniyle. Bunlarýn örgütlenmelerine de bir þekilde karþý çýkýlmayarak elveriþli bir zemin saðlanmýþtýr. Arazideki çatýþmalarda öyle belgeler ele geçirdim ki. Hiç unutmuyorum PKK’lýnýn cebinden bir harekat bölgesi etüdü ele geçirdim ki alýn harp akademilerinde okutun.
RUSLARIN PKK’YA DESTEÐÝ AZIMSANACAK GÝBÝ DEÐÝL
Ruslar Çar Petro zamanýndan beri sýcak denizlere Boðazlar üzerinden inemeyince bütün aðýrlýðýný Doðu Anadolu Bölgesi'ne vermiþtir. Türk Rus savaþlarýnýn hemen hemen büyük bir kýsmý hep Doðu Anadolu'da cereyan etmiþtir. Temel neden buradan sýcak denizlere inmektir. Rusya'nýn temel hedefi budur. Bizim de zaten Soðuk Savaþ dönemindeki bütün politikamýz Ruslarýn hep buradan yapacaðý saldýrýlara karþý olmuþtur. Amerika’nýn takviye planlarý falan hep buraya doðru olmuþtur. Onlar da bu kez Ýskenderun ve Hatay üzerinden sýcak denize inmek istediler. Dolayýsýyla PKK'nýn bu bölgede olmasý tesadüf deðildir. 483 terör örgütü üzerinden araþtýrma yapýlmýþ yüzde 58'inin doðuþ nedeni mutlaka bir dýþ devletin desteði. Bu çok önemli bir oran. Dolayýsýyla kalaþnikof gibi PKK'nýn Güneydoðu'da kullandýðý silahlarýn yüzde 95'i tamamen Rus yapýsý. Herkesin elinde olan roketler, keskin niþancý silahý, doçka uçaksavar. Sovyetler Birliði dönemi politikalarýna baktýðýmýzda burada Türkiye ve Amerika ayrýmý yoktur. Tamamen karþýsýnda bir cephe vardý. Bu cephedeki her bir yarýlma ve bölünme ve Sovyetler Birliði yanlýsý bir rejimin kurulmasý Sovyetler Birliði'nin yararýna olan bir þey. Dolayýsýyla Türkiye'nin o bölgede bir PKK devletinin kurulmasý Çar Petro’nun sýcak denizlere inme politikasýnýn gerçekleþmesiydi. PKK'yý desteklemesinin nedeni oydu. Çünkü geçmiþten beri destekliyor.