Mehmet Þahin: Ýslam aleminin fiili lideri Türkiye
ABONE OL

Þahin: Ýstanbul zirvesi Ýslam aleminin fiili liderliðinin hangi ülkede olduðunu gösterdi. Etkili liderlik olduðunda Ýslam dünyasýný birleþtiren, heyecanlandýran ve ümit veren bþr tavýr koyabilir ÝÝT. Erdoðan nezdinde bu görünür oldu. 

POLÝS AKADEMÝSÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. MEHMET ÞAHÝN ÝLE ÝÝT’NÝN ÝSTANBUL ZÝRVESÝNÝ VE KUDÜS’Ü KONUÞTUK

Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý’nýn aldýðý karar herkes tarafýndan “önemli ve tarihi” þeklinde deðerlendirildi. Halbuki bu kadar keskin, etkili bir karar beklenmiyordu da, insanlarýn ÝÝT’den ümidi kesilmiþ gibiydi?

Ýslam dünyasý sorunlarla boðuþtuðu, üyelerin kendi aralarýndaki sorunlarý bile aþamamasý nedeniyle eðilim o öyleydi. Yapý biliyorsunuz 1969’da kurulan Ýslam Konferansý Örgütüydü, sonra Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý oldu. Kuruluþ amacý Kudüs olmasýna raðmen sonuç doðuran bir karar ortaya çýkmamýþtý þimdiye dek. Bunu göz önünde bulundurarak beklentiyi yüksek tutmadýlar. Bence burada baþarýlý olunmasýnýn sebebi Cumhurbaþkanýnýn kiþisel tavrýdýr.

ERDOÐAN’IN LÝDERLÝÐÝ

Nasýl bir etkisi oldu Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn? Dönem Baþkaný çýtayý yükseðe koyduðu için mi Teþkilat da ona uydu?

Sadece dönem baþkaný olmasýndan kaynaklandýðýný düþünmüyorum. Dönem baþkaný ve evet bir þeyler yapýlmasý gerekiyor. Ama daha ziyade, gençliðinden bu yana Kudüs ve Filistin için kaygý taþýyan birinin dönem baþkaný olmasý yarattý bu farký. Acaba Türkiye’deki herhangi bir baþka siyasi ayný tavrý sergiler miydi? Bence Cumhurbaþkanýnýn hem Ýslam Dünyasýndaki hassasiyeti, hem gençliðinden beri yürütmüþ olduðu dava anlayýþý, ayrýca bugün de fiili olarak ÝÝT’nin dönem baþkanlýðýný yürütmesi sayesinde çok daha aktif ve sonuç alýcý bir karar almaya itti. Gördüðüm kadarý ile Cumhurbaþkanýnýn bir de þöyle bir tavrý var. Ýslam dünyasýna liderlik tartýþmasý ve ihtiyacý var gündemde. ÝÝT’nin baþýndaki kiþinin kararlý olmasý diðer Ýslam ülkeleri̇ni̇ de harekete geçi̇rdi̇.

RAHATSIZ LÝDERLER VAR

Ýstanbul zirvesine katýlým yüksekti ama her ülke de ayný düzeyde katýlmadý?

Cumhurbaþkanýmýz konuþurken terleyen liderler vardý. Toplantý bi̇tse de di̇yenler vardý. Cumhurbaþkaný ve Türkiye üzerine düþeni yaptý. Açýk söyleyeyim bende beklemiyordum.

15 TEMMUZ BAÞARILI OLSAYDI?

Türkiye yakýn coðrafyasýnýn maruz kaldýðý durumlara sistematik olarak maruz kalan bir ülke aslýnda. Son beþ yýlýmýz özellikle böyle geçti. Eðer 15 Temmuz 2015’te PKK’nýn hendek terörü, 15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün darbe giriþimi baþarýlý olsaydý ve coðrafyada olanlar yine olsaydý, Trump yine Kudüs açýklamasýný yapsaydý, sonuç ne olurdu?

Öyle bir soru sordunuz ki bunun üzerine ancak bir felaket senaryosu yazýlabilir. 15 Temmuz 2016 yýlýndaki FETÖ darbesi gerçekleþmiþ olsaydý, bir kaç yýlda olacak olanlarý söyleyeyim. Geçmiþ darbe dönemlerinin ekonomik, siyasi, dýþ politik maliyetlerini göz önünde bulundurarak söylüyorum, bir, güneyimizde Suriye’nin kuzeyine bir PKK devleti kurulurdu.

Ýki; Irak’ýn kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimi, baðýmsýz Kürt devleti̇ olarak ortaya çýkardý. Kim karþý çýkacaktý buna? Darbeyi yapanlar mý? Suudi Arabistan ve Birleþik Arap Emirlikleri’nin (BAE) arkasýna takýlarak Ýran ile didiþmeye yönelmiþ bir Türkiye ile karþý karþýya kalýrdýk. Bu da olurdu çünkü Ýslam dünyasýný bi̇r yöne i̇tmeye çalýþýldýðýný görüyoruz. Trump bu kararý aldýktan sonra zayýf bir Türki̇ye’nin Ýstanbul’da hýzlýca olaðanüstü toplantý yapmasýný, karar alýcý bir sonuç alýp doðru bir bildirge yayýnlamasýný kimse beklemezdi.

S. ARABÝSTAN’IN TAVRI

Arabistan, Mýsýr ve BAE’nin düþük katýlýmýnýn anlamý ne sizce?

1948’de kuruldu Ýsrail, bir yýl sonra 1949’da Türkiye’yi Ýsrail’i tanýmaya iten nedenler ne ise bugün Suudi Arabistan’ýn, BAE’nin, Mýsýr’ýn bu kötü tavrý ortaya koymasýnýn nedenleri de aynýdýr. Dikkat edin biz Ortadoðu’daki liderlerin kararlarýný eleþtiriyoruz haklý olarak. Ama biz Ýsrail’i 1949’da neden tanýma gereði hissettik dersiniz? Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi, Ýsmet Ýnönü dönemiydi ve Soðuk Savaþ dönemi tüm kýzgýnlýðý ile devam ediyordu. Bir an önce kendimizi güvende hissetmek, Batýya çýpalanmak istiyoruz. Amerika Birleþik Devletleri batý ittifakýnýn lideri, Ýsrail’i tanýyarak ABD’ye mesaj vermeye çalýþtýk, bunun baþka izahý yok. Yoksa Ýslam Dünyasýnda etki doðuracaðýný bilmiyor muyduk?

Bir anlamda Ýsrail’e meþruiyet verip Batýya vize mi almýþ olduk?

Bu biri. Diðeri de 1950 yýlýnda Kore’ye asker göndermemiz. Zayýf olursanýz kendinizi güvende hissetmediðinizde baþka devletlerin manipülasyonuna açýk olursunuz. Bugün Ortadoðu’daki bazý Ýslam ülkelerinin liderlerinin aldýðý veya alamadýðý kararlarýn altýnda bunlar yatýyor.

TRUMP’IN KÜRESÝNDEN KUDÜS ÇIKTI

Kýsa süre önce Trump Arabistan’a ilk ziyaretini yaptý ve Sisi ile birlikte bir küreye elini koyarak fotoðraf verdi... Sonrasýnda Katar krizi, Arabistan’da Kraliyet içi darbe, Lübnan Baþbakaný’nýn istifasý ve Riyad’da alýkonmasý ve sonrasýnda Trump’ýn Kudüs kararý yaþandý. Bu peþ peþe olaylar ayný bütünün parçalarý mý?

Evet, o küreden Kudüs kararý çýktý iþte. Gördüðüm þu; ABD kendine tam baðýmlý ülkeler üzerinden Ýslam ve Arap dünyasýný yeniden þekillendiriyor. Kendine tam baðýmlý olacak zayýf yönetimlerle iliþki üzerinden bunu yönetmeye çalýþýyor. Suudi Arabistan’ý ölümü gösterip sýtmaya razý ettiler. Hatýrlayalým, ABD’deki 11 Eylül olaylarýný gerçekleþtiren el-Kaide üyelerinin 19’unun 15’i S. Arabistan kökenli olduðu için ölen 3 bin kiþinin ailelerinin Arabistan’a tazminat davasý açma kararý çýktý. Bu Suudi Arabistan’ý sýkýþtýrma giriþimiydi. Terörü tetikliyor, ideolojisi de radikalizmi destekliyor algýsýyla. Son günlerde Türkiye’ye  de bu tür ufak ufak sesler gelmeye baþladý. Ortadoðu rejimlerinin deðiþim sürecini ekleyelim. Korktu S. Arabistan’daki rejim, acaba bu dalga bana da mý geliyor diye. Ýran tehdidini de göz önünde bulundurun. O da abartýlý olarak devam ediyor. Þu an Suudi Arabistan rejimi kendisini güvene almaya çalýþýyor. Rejimin etkili olduðu alanlara bakýn. Para da var. Mýsýr’ý, BAE, Bahreyn, Kuveyt gibi küçük körfez ülkelerini yanýna alarak Ortadoðu ABD ve Ýsrail eksenli bir sürece doðru itiliyor. Buna karþý çýkanlarla ABD’nin bölge politikalarýn evet diyen ülkeler þeklinde.

ARABÝSTAN ÝSRAÝL’E MÝ ÇIPALI?

Bu durum Trump’ýn Kudüs kararýna karþý toplanan ÝÝT’ye Arabistan’ýn düþük temsille katýlmasýnýn da göstergesi herhalde?

Nedeni. Bakalým Türkiye hangi geliþmelere karþý çýkýyor, onlar evet diyor. Suriye’nin kuzeyinde PKK devleti oluþturulduðunda Arabistan’dan itiraz geldi mi? Hayýr. Türkiye dedi ki ne pahasýna olursa olsun müsaade etmem. Bölgesel Kürt yönetiminin baðýmsýzlýk referandumuna Arabistan’dan itiraz geldi mi? Hayýr. Hatta bir kaç gün önce Suudi Arabistan’da bir gazete –ki herhalde Arabistan’da basýn hürriyeti demeyeceðiz buna- PKK’nýn ileri gelenlerinden biriyle röportaj yapýp yayýmlýyor. Bu bir mesajdýr. Katar konusunda, Ýran karþýtý politikalarda, Ýsrail’in bölgedeki yaklaþýmlarýnda Arabistan evet diyor Türkiye olmaz diyor. Bunlarý üst üste koyduðunuzda çýkýyor ortaya. Suud, BAE, Mýsýr’ýn merkezde olduðu bir kaç ülke Amerika’nýn politikasýna evet diyor. Bir de Ortadoðu’nun þekillenmesinde dýþarýdan bölgeyi dizayn etme politikasý uygulanmasýna karþý çýkan ülkelerin bir araya getirdiði bir eksen var. Belki bunu hesaplamamýþ olabilir ama Türkiye ile Ýran, Katar, Rusya belli bir noktada bir araya geliyor, Ürdün de diyor ki, Batý ittifaký benim için önemli ama yaptýðýnýz bazý þeyler de hoþ deðil. Bunlarý ortaya koyduðunuzda Amerika’nýn ne yapmak istediði net þekilde ortaya çýkýyor, baþka bir þey daha var üzerine durulmayan.

S. ARABÝSTAN’I MISIR YAPACAKLAR

Nedir o þey?

Suudi Arabistan’ý yeni Mýsýr yapacaklar. Enver Sedat’ýn Mýsýr’ý. 1977 yýlýnda Enver Sedat Ýsrail’i ziyaret etti. En güçlü Arap ülkesi Mýsýr’dý. Mýsýr’ý o bloktan aldýðýnýzda Ýsrail ile savaþabilecek kimse kalmaz, bunu iyi bildikleri için. Bir söz vardýr ‘Mýsýrsýz savaþ Suriyesiz barýþ olmaz’ diye. Mýsýr’ý oradan nasýl kopartýrýz sorunuyla ortaya çýktý. Enver Sedat Araplarýn lideridir, Arap Liginin merkezi Kahire’dedir, Mýsýr’dýr. Ve bu lider 1977’de Ýsrail’i ziyaret etti. 78’de Camp David görüþmeleri baþladý. 79’da imzaladýlar. Þimdi bu iþin böyle olmadýðý ortaya çýktý. Ýsrail ile Mýsýr barýþtý, Orta Doðu’da barýþýn önü açýldý denir, bu böyle deðilmiþ. Ýki ayaðý varmýþ. Bir Ýsrail ile Mýsýr’ýn iliþkilerini düzenleyen bir bölüm var, bir de Mýsýr’ý koparmak için uygulananlar. Filistin ile ilgili kýsma imza attýlar Ýsrailliler ama uygulamadýlar. Sürekli geniþlediler. Orta Doðu’ya barýþ filan gelmedi. Gelen þuydu; en güçlü Arap ülkesini Arap blokundan kopardýlar, Araplarý baþsýz býraktýlar, sonra da Ýsrail’e buyurun yürüyün dediler. Koskoca Arap lideri Mýsýr, Ýsrail’e çýpalandý. Güvenliði bunlara endeksli hale geldi. Böyle devam etti.

TEHDÝTLE PARÇALADILAR

Arabistan’a da aynýsý mý uygulanýyor þimdi?

Þimdi tehdidi artýrdýðýnýz zaman en güçlü Arap ülkesi kim? Mýsýr yok, Suriye yok, Saddam’ýn Irak’ý, Kaddafi’nin Libya’sý yok. Elde Suudi Arabistan var. Suudi Arabistan’ýn da Ýran tehdidi var. Farkýndaysanýz sürekli abartýlan bir Ýran tehdidi var. Tehdit olarak görülebilir mi, görebilir. Ýran’ýn Ortadoðu politikalarýnda olumsuzluk bana göre de var. Kasým Süleymani’nin faaliyetleri, Yemen’deki, Suriye’deki, Lübnan’daki politikalarý ama o ayrý konu. Bu kadar abartýldýðý zaman siz geleneksel Arap davasýný, Filistin’i, Kudüs’ü unutuyorsunuz, tehdit Ýran oluyor. DEAÞ gibi yapýlar üzerinden yönetim zayýf tehdidiyle gidebilirsiniz. Bu defa Suudi Arabistan’ý Ýsrail’in yanýna koyuyorsunuz. Tehdit baþka noktaya çekildiðinde oluyor bu. Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn merkezi Cidde ama karar Ýstanbul'dan çýkýyor.

ÝSLAM ALEMÝNÝN LÝDERÝ TÜRKÝYE

Bu, Ýslam dünyasýnýn liderliðinde deðiþiklik oldu mu demek?

Ýslam dünyasýnýn fiili liderliðinin kimde, hangi ülkede olduðunu ÝÝT kararý belirledi. Fiiliyata deðil teoriye baktýðýnýzda Suudi Arabistan’ýn hem Müslüman hem de Arap olmasýndan dolayý etrafýnda daha fazla insan toplamasý Ýslam dünyasýnýn sorunlarýna sahip çýkmasý gerekirken bunu yapamýyor, lider benim diyemiyor. Eðer bir Ýslam ülkesinin politikasýný Ýsrail ile ABD belirliyor ise, o Ýslam ülkesinin lideri politikalarýný belirlerken Washington ve Tel Aviv’e bakýyorsa oradan Ýslam dünyasý lehine bir þey çýkmaz. Tel Aviv ve Washington merkezli politikalarýnýn doðurduðu sonuçlar ortadayken Ýslam dünyasý bundan baþka nasýl etkilenecek?

KATAR MOTÝVASYONU

Ýslam dünyasý parçalanmýþ vaziyette. Hem Þii ve Sünni hattý ve çatýþmasý olarak hem Katar krizinde görünen hatlar itibariyle. Bu durumda ÝÝT’nin ortak Kudüs kararý hayata nasýl geçirilecek?

Katar sarý öküzdü. Derler ya “sarý öküzü vermeyecektik”. Katar’ýn üzerine gittiklerinde sahip çýkýlmasaydý bu kararýn çýkmasý çok zordu. Çünkü Katar bir motivasyon saðladý ülkelere birlikte hareket edilerek. Kýzgýnlýk da oradan kaynaklanýyor. Oyun bozuldu. Ýslam dünyasýnýn bir kýsým liderleri de bunun için Ýstanbul’da bulunmayý doðru bir hareket olarak gördüler.

KUDÜS ÝLK KIBLE DEMEKTÝR

Katar’da karþý karþýya gelen devletler Kudüs için yan yana geldi. Bu bütünlük ne kadar gerçek, ne kadar ileri taþýnabilir?

Bir þeye dikkat ettiniz mi? Biz Filistin konuþmuyoruz. Kudüs konuþuyoruz. Filistin konuþtuðunuzda Filistin Gazze’dir, Batý Þeria’dýr, bir Arap siyasetinden, Arap ülkesinden bahsederiz. Biz ise Kudüs’ten bahsediyoruz. Harem-i Þerif’ ten, Mescidi Aksa’dan, Aksa Camii’nden bahsediyoruz. Aksa Camii ve Kudüs, Araplarýn deðil, Türklerin de deðil, Farslarýn da deðil, Endonezya’nýn veya Malezya’nýn da deðil. Burasý Müslümanlarýn. Hassasiyet buradan kaynaklanýyor çünkü biz Suudi Arabistan’a veya baþka bir ülkenin Kudüs tavrýna kýzýp ilk kýbleye sýrtýmý dönecek deðiliz. Filistin veya herhangi bir Ýslam coðrafyasý için konusunda farklý düþünebilir ama.

GELMEYE MECBUR KALDILAR

Evet, konu Kudüs olunca ÝÝT’nin tamamý oraya ilk kýble olarak baktý?

Yani Allah aþkýna, ümmet Kudüs konusunda birlik gösteremeyecekse nerede gösterecek? Ýslam ülkeleri, kýþ olimpiyatlarýnda mý bir araya gelecek? Elbette ki Kudüs konusunda bir araya gelecek. Kudüs konusunda bir araya gelmediðinizde meþruiyet zemininiz kaybolur. Ülkenin lideri olsanýz ve konusunda hiç hareket etmeseniz Müslüman halkýnýz ne diyecek? Meþruiyetini sorgulamayacak mý? Hatta bu sorgudan korktuðu için bazýlarý düþük düzeyde de olsa katýldý.

Kudüs kararýnýn hayata geçirilmesinde risk var mý? Nasýl bir yol izlenecek, imkanlar ve zorluklar neler?

Kudüs kararý Müslümanlarýn bir araya gelebileceðini ve kendi aralarýndaki farklýlýklarý bir kenara býrakacaklarýný gösteren bir karar. Ayný zamanda Ýslam dünyasý yöneticileri halktan kopuk ama halktan kopuk olamayacak bazý nirengi noktalarý da var, Kudüs bunlardan biri. Bunun hesaba katýlmasý lazým. Baþta etkili bir lider olduðunda Ýslam dünyasýný bir araya getiren ve heyecanlandýran bir tavýr ortaya koyuyor ÝÝT. Sayýn Cumhurbaþkaný nezdinde bu net bir þekilde ortaya çýkmýþtýr. Bir de sokakta müthiþ bir heyecan var, bir ümit yaratmýþtýr. Ýslam dünyasýnýn liderleri buna cevap vermek zorunda. Eðer cevap veremezlerse yönetimleri sýkýntýya girer. Ýsyan çýkmaz belki ama onlar da rahat rahat o koltuklarda oturamazlar.

Zorluklarý ne?

Þu: Ýki tane örgüt var, ben ikisine de çalýþan biri olarak söylüyorum. Ýslam Ýþbirliði Teþkilatý ve Arap Birliði’nin tarihine baktýðýmýzda etkili bir sonuç doðurmadýklarýný görüyorsunuz. Bu karar ümmetin birlikteliðini gösteriyor fakat uyulup uyulmayacaðý tavýrlarý ümmetin parçalanmýþlýðýný gösterecek.

ÞÝMDÝ NE OLACAK?

Ümmetin tavýný deðil devletlerin pozisyonunu gösterecek herhalde.

Birliktelik devam edecek mi? Bende soru iþaretleri var. Ben Suudi Arabistan’ýn, Birleþik Arap Emirlikleri’nin, Mýsýr’ýn ve birkaç ülkenin daha bölgedeki politikalarý ve Ýsrail’e yaklaþmalarý Ýslam dünyasýný parçalayan, Ýslam dünyasýnýn etkisini zayýflatan bir sonuç doðurabilir. Bu toplantýya geldiler, imza attýlar ama kararýn arkasýnda duramadýlar diye bir yaklaþým da ortaya çýkar. Bu ülkelerde seçim falan olmadýðý için bu konudaki kararý daha rahat alabilirler.

YAHUDÝLEÞTÝRME SÜRÜYOR

Bu yönetimler Ýsrail ve Amerika’nýn zaten baskýsý altýna altýnda, þimdi ÝÝT kararýna uymamalarý için ayrýca baský mý uygulanýr?

Geçenlerde gazetede okumuþtum. ABD’li üst düzey yetkili diyor ki “Bu karar 15-20 gün hareketlendirir ortalýðý, sonra durulur”. Bence durum þu: Trump’ýn Kudüs kararý öyle sessiz sedasýz gelmedi, baðýra baðýra geldi. Ýsrail Amerika iliþkisine baktýðýmýzda bunu görürüz. Hem de geçen yýla baktýðýmýzda. Mescidi Aksa’nýn mihrabý minberi tahrip edildi geçen yýl. Kuran’ý Kerimler yere atýldý. Bu bir denemeydi. Bakalým ne kadar ileri gidebileceðiz diye. Bir anlamda Ortadoðu’daki Kudüs’teki kutsal mekanlarýn Yahudileþtirilmesi, Ýsrail’in Yahudileþtirilmesi, bölgenin Yahudileþtirilmesi politikasý devam ediyor. Bunu adým adým yaptýklarýný görüyoruz. Geçen sene tepki verilseydi, bu sene böyle karar çok olmazdý. Suudi Arabistan, Mýsýr, Ýran yüksek düzeyde ses çýkarsa bu kadar rahat hareket edebildiler mi? Deneme yaptýlar geçen yýllarda, fazla ses yoktu, ilerlediler. Ama þimdi baktýlar bir birliktelik var. Ýslam dünyasýnýn birlikte hareket edip etmeyeceði ne olacaðýný gösterecek. Amerika ve Ýsraillilerin bu bölgede en bayýldýðý yöneticiler zayýf yöneticiler.

TÜRKÝYE’NÝN POLÝTÝKASI ÇOK DOÐRU

ÝÝT kararýný Birleþmiþ Milletlere götürmek istiyor Türkiye. Genel kurulda 3’te 2 oy alýnmasýný saðlamak istiyor. Mümkün mü bu?

BM’ye þunun için götürmek istiyor Türkiye, aslýnda iyi bir politika güdüyor bunu açýkça söylemek gerek. Filistin konusunda hem direniyor hem diplomasiyi kullanýyor. Bunu sadece Ýslam ülkeleri üzerinden de yapmadý, Sayýn Cumhurbaþkanýnýn Papa ile, Putin ile, Avrupa liderleriyle görüþmesi çok önemli. Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn dönem baþkaný olarak diplomasiyi en verimli þekilde kullandý. Hýristiyan dünyasýnýn önemli liderleriyle görüþerek bunu yaptý. BM Güvenlik Konseyinin kararlarý var, Genel Kurul kararlarý var. 181 sayýlý karar var. Ýsrail’in iþgalci olduðunu gösteren 67 savaþýndan sonra 242 sayýlý karar var. 73’ten sonra 338 sayýlý karar var. Bunlar Doðu Kudüs’ün Batý Þeria’nýn iþgal edilen topraklar olduðunu BM Güvenlik Konseyi kararlarýyla tescilliyor. Amerika’nýn bu konuda vetosu yok, imzasý var.

ULUSLARARASI HUKUKU HATIRLATMAK GEREK

Türkiye ne yapmak istiyor?

Trump diyor ki “ben Birleþik Kudüs’ü Ýsrail’in Baþkenti olarak düþünüyorum”. Türkiye de “E, senin aldýðýn karar uluslararasý hukuka aykýrý, almýþ olduðun devlet kararýna aykýrý”. ABD’nin BM Güvenlik Konseyinin aldýðý karara uymadýðýný göstermek istiyor Türkiye. Uluslararasý hukuku ihlal edenin Filistin deðil Ýsrail ve Amerika olduðunu göstermek istiyor. Dikkat edin Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnda alýnan kararda Doðu Kudüs diyor. 

ÝKÝ DEVLETLÝ ÇÖZÜMÜN ÝLANIDIR

Doðu Kudüs diyerek Filistin’in sýnýrlarýný da belirlemiþ oluyor ama bu Batý Kudüs’ü de Ýsrail’in Baþkenti olarak kabul etmek mi oluyor?

Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn kararlarý iki devletli çözümü destekliyor. Ýran’ýn buna imza atmasý çok güzel bir þey. Normalde Ýran Ýsrail’i hiç kabul etmez, hatta Ýran’a gittiðiniz zaman resmi dairelerdeki haritalarda Ýsrail yoktur. 2012’de biliyorsunuz tam üye olmayan devlet olarak kabul edildi Filistin, Türkiye’nin öncülük ettiði bir süreçte. Bu kararda “iki devletli çözümü destekliyorum” deniyor. Esas Kudüs, Doðu Kudüs’tür zaten, eski Kudüs diye adlandýrýlan. Buranýn baþkent olduðu Filistin’i onaylýyorum demektir. Diðer taraflarda Ýsrail’in varlýðýný kabul ediyorum demek. 

ÝSRAÝL’E SINIR ÇÝZÝLÝYOR

Yapýcý bir açýklama olarak mý görülmeli o yüzden?

Kesinlikle. Uluslararasý iliþkiler anlamýnda yapýcý ama yayýlmayý geleneksel bir politika haline getirmiþ Ýsrail için yapýcý deðil. Ýsrail BM ülkesi olup da sýnýrý olmayan tek ülke. Filistin’in sýnýrýný ortaya koyduðunuzda Ýsrail’e de sýnýr koymuþ oluyorsunuz. Uymadýðýnda baþka bir ülkenin sýnýrýna tecavüz etmiþ oluyor Ýsrail. Sýnýrýný belirlememesi geniþleme politikasýný devam ettirme düþüncesini gösteriyor. 

ÇOÐU BATI ÜLKESÝ ÝSRAÝL’E TEPKÝLÝ

Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn sýk sýk gösterdiði dört tarihli harita Yahudi yerleþimciler eliyle Ýsrail’in nasýl yoktan var edildiðini gösteriyor. Filistinlilerin topraklarýnýn nasýl gasp edildiðini de. Önce Ýngiltere’nin þimdi ABD’n,n denetiminde, teþvikinde. Batý devletleri bu haksýz durumu onaylýyor mu?

Filistin konusunda AB üyelerinin çoðu Amerika ile uyuþmuyor. Ýsrail’in olmasýný istiyorlar ama Amerika ile Batý burada ayrýþýyor. Sayýn Cumhurbaþkaný bunu biliyor. Bildiði için o liderlerle görüþme gereði duyuyor. Ýsrail’in varlýðý ayrý bir þey, Filistin’in tamamen ortadan kaldýrýlmasý, evlerinin yýkýlmasý ayrý bir þey. Rachel Corri’nin 23 yaþýnda Yahudi yerleþimciler için Filisitinlilerin evlerinin topraklarýnýn iþgal edilmesine itiraz ederken öldürülmesi bir örnek mesela. Kentsel dönüþüm deðil bu. Geliyor adamýn zeytin aðaçlarýný, bahçelerini ortadan kaldýrýyorsunuz, iþgal ediyorsunuz ve 23 yaþýnda bir Amerikalý buna karþý çýkýyor. Bunun onuruna mý sahip olmak isteriz yoksa bazý Ýslam ülkelerinin liderlerinin konumuna mý? Ben Rachel’in onuruna sahip olmak isterim. Amerika’da Ýsraillilerden daha Ýsrailci, Hristiyan Siyonistler var. Ýsrail bir an önce ortalýðý karýþtýrsýn ve son savaþ gelsin diye hareket eden. Baþkan yardýmcýsý Pence onlardan biri. Bazý yorumcular Trump’tan böyle bir karar beklemiyorduk, adam çatlak filan diyorlar. O kadar basit bir yaklaþým ki. Trump kontrol edilemez bir kibir ile kararýný imzaladý ama arkasýndaki Pence’in duruþu, Amerikan bayraðý bir þey söylüyor. Pence bir konuþma yaptý. Netanyahu’ya konuþ deseniz bu kadar Ýsrailci olur. Amerika’da aðýrlýklý olarak Yahudi lobisi ya da Hristiyan sað gruplar daha þiddetli destekliyor, Amerika projesi ve korumasýnda bir Ýsrail’i. AB’nin birçok ülkesi Filistin’i destekliyor. 

Ýslam Ýþbirliði Teþkilatýnýn kararlarýný BM genel kurulunda onaylatmasý için yeterli mi AB’deki destek sayýsý?

Bunu iki türlü yürütmek lazým. Bir, Evet bu Müslümanlarýn ümmet davasý ama bir taraftan da insan haklarý ve uluslararasý hukukun ihlali meselesi var. Bunu bütün dünya ile paylaþabilmeliyiz. Dünyanýn farklý bölgelerinden destek geldi, Ýslam ülkesinin liderleri buraya gelmeye korkarken Latin Amerika’dan gelip destek verdiler. Desteði geniþ tutmak lazým.

KUDÜS’TE BÜYÜKELÇÝMÝZ VAR

Büyükelçilikleri Doðu Kudüs’e taþýma mevzuu, fiiliyatta nasýl geçecek?

Ýþgal altýnda olan bir yer olduðu için Kudüs, karar fiiliyata dökmekte sýkýntý yaþanabilir. Yapýlmasý gereken þey, Baþkonsolosunuzu büyükelçi statüsünde atamaktýr. Bu þekilde bir zorlama taktiði kullanýrsýnýz. Türkiye bunu yaptý zaten. Böylece “biz devlet olarak Filistin’i tanýyoruz” dersiniz. Ýki devlet çözüm için çaba gösteren bir ülke Ýslam ülkeleriyle birlikte hareket ettiðinde bu bir sonuç doðurur. Beni korkutan Ýslam ülkelerinin birlikte hareket etme iradesine sahip olmamasý. Bu karar Trump’ýn ya da Pence’in kararý deðil ki. Bu sadece onlarýn iç politika sýkýþmasýnýn sonucu deðil. Ama Filistin bölünmüþ durumda Hamas ile el-Fetih arasýndaki duruma bakalým, Ýslam ve Arap dünyasýnýn bölünmüþlüðü ve devletlerin çöktüðü duruma bakalým. Ýsrail olsanýz bu kararý bugün almayacaðým da ne zaman alacaðým diye sorarsýnýz. O zaman Ýslam dünyasýnýn kendi evini düzeltmesi lazým. Araplarýn aralarýnda iþbirliðini güçlendirmesi lazým. 

ÝSRAÝL FIRSAT BU FIRSAT DÝYE BAKIYOR

22 yýl önce 1995’te ABD Kongresi Kudüs’ü baþkent ilan etme ve büyükelçiliði oraya taþýma kararýný alýyor. O gün durduk yere nasýl alýndý bu karar, hatýrlatýr mýsýnýz?

Soðuk Savaþ bitiyor. Soðuk Savaþ yýllarýnda Ýslam ülkelerinde komünizmle mücadele çerçevesinde muhtaç bir ABD var, ama soðuk savaþ bittikten sonra baþka bir süreç baþlar. 91’de Madrid, 93’te Oslo sürecini baþlatýrlar. Ortadoðu’daki geliþmelere dikkat edin, 91 Körfez savaþý, 95’te artýk daha rahat hareket edebilme potansiyeline sahipler. Ýhtiyaç duymadýklarýný hissediyorlar o dönemde Ýslam ülkelerine. Ama 89’a kadar Afganistan’daki mücadeleyi kim desteledi. Amerika Birleþik Devletleri’nin kurguladýðý bir mücadeleyi Ýslam ülkeleri destekledi. 

ÝSRAÝL’ÝN HEDEFÝ KUDÜS’Ü YAHUDÝLEÞTÝRMEK

Peki, Ýsrail bahsinde adým adým bir þey yürüyor. Nihai bir hedef olduðu görülüyor. Nedir o?

Bölgenin Yahudileþtirilmesi devam ediyor. 2006’da gündeme getirmiþlerdi, Netanyahu Bakanlar Kurulundan bir karar çýkartmýþtý, son hükümetin daðýldýðý süreçte. “Ýsrail Devleti olmaktan vaz geçiyoruz, biz Jewish State (Yahudi devleti) olarak bilinmek istiyoruz” dediler. Devletin adýný BM’de o þekilde tescillemek istediler. Artýk Ýsrail bile bunlarý kesmiyor. Niye? Çünkü Ýsrail’in 8 milyon 300 nüfusu var, bunun yüzde 20’si Arap. Teoride kaðýt üstünde eþit haklara sahip. Buna bile tahammülleri yok. Yahudi devleti olurlarsa gayr-i Yahudilerin tamamý azýnlýk konumuna düþecek. Ayný statüden faydalanamayacak. Adamlar devleti Yahudileþtirmek istiyorlar. Kutsal mekanlarý Yahudileþtirmek istiyorlar. Bölgeyi Yahudileþtirmek istiyorlar. Birinin buna dur demesi lazým. Bu Hristiyan dünyasý açýsýndan da kötü, Kudüs sadece Müslümanlarýn kutsal mekanlarýnýn olduðu bir yer deðil. Hristiyanlarýn da kutsal mekanlarýnýn olduðu bir yer. Azap yolundan tutun, Kýyamet Kilisesine kadar.

TANRIYI KIYAMETE ZORLAYANLAR

Evangelistlerle Siyonistler ayný hedefte mi birleþti?

Geçici ortaklýk. Evangelistler, Yahudileri ve Ýsrail’i Mesih gelene kadar destekliyor. Mesih’i getirsin diye. Hatta bunu yazdýlar “Tanrý’yý kýyamete zorlamak” diye. Türkçeye de çevrildi kitap. Benim de çalýþtýðým bir alan. O alana baktýðýnýz zaman þunu görüyorsunuz, Yahudilerin göçü, Balfour deklarasyonu, devlet kurmalarý, 67 savaþý, Kudüs’ü 80. yýlda baþkent ilan etmeleri, Ýsrail’in geniþleme ve bölgeyi Yahudileþtirme politikasýnýn tamamý, Hristiyan sað ve Evangelistler açýsýndan kýyametin alametleri olarak görülüyor. Eski Ahit’in bir anlamda tezahürü olarak görüyorlar çünkü Kutsal Kitabýn ‘old testement’  (Eski Ahit) kýsmý çok önemli. Ne zamana kadar destekliyorlar? Mesih gelene kadar. Ne kadar Ortadoðu karýþýrsa Mesih o zaman kargaþa döneminde inecek, büyük savaþ ‘Armegeddon’ olacak. Ama Mesih geldiðinde tebliðini yapýnca inananlar Yahudilerle birlikte kurtuluþa erecekler, inanmayanlar kýlýçtan geçirilecek. 

Dolayýsýyla bu Siyonistler için tercih edilecek bir þey deðil aslýnda. Ýnanmadýklarý, “çarmýha gerdikleri” gelecek?

Siyonistlerin Ýsrail’deki nüfusu belli, düþünsenize sizi sizden olmayan bir grup destekliyor. Bunlar Mesihi getirmek için, bunlar da tarihsel anlamda büyük Ýsrail’i kurmak için çaba sarf ediyor. Aslýnda kýyameti nihai olarak getirebilecek bir þey olduðunun farkýnda deðiller. Oðul Bush da öyleydi. 

EVANGELÝSTLER VE SÝYONÝSTLER

Evangelistlerin 80 milyona yaklaþtýðýndan bahsediyor sayýsal olarak?

Rakamlar deðiþiyor, ABD’deki Evangelik gruplar oldukça örgütlüler. Yahudi lobisinden sonra en etkili gruplarýn baþýnda geliyorlar. Dini bir motivasyon ile hareket ediyorlar. Basýnda, yayýnda, iþ dünyasýnda, her alanda varlar. Protestanlarýn ciddi bir kýsmý bunlardan oluþuyor. 43- 48 oranýnda diyorlar. Sayýlarý giderek artýyor. ABD’de misyonerlik faaliyetleri yapýyorlar. Afrika’da, Asya’da Evangelik gruplarýn soðuk savaþ döneminden sonra ciddi faaliyet yürüttüðünü biliyoruz.

MESCÝDÝ AKSA’YI YIKMAYA ÇALIÞIYORLAR

Mescidi Aksa’nýn altýnda arkeolojik çalýþma adýyla kazý yapýlýyor. Ne yapmaya çalýþýyor Ýsrail, Mescid-i Aksa’yý yýkmaya mý çalýþýyor?

Arkeolojik kazý, barýþ süreci baþladýðýnda gündeme gelmiþti. Hem Mescidi Aksanýn hem Kubbet’üs Sahra’nýn altýnda, Aðlama Duvarýnýn belli kýsýmlarýnda var kazý. Tabii iþgal altýnda olduðu için girmeye müsaade etmiyorlar, görebildiðiniz kadar görüyorsunuz. Bu olduðunda Müslüman dünyasýnda Ýnfial oldu, bazý yerlerde ölenler oldu. Türkiye o zaman yine yapýcý bir tavýr ortaya koydu, bir komisyon kurdular, komisyonun baþýnda o zaman Vehbi Dinçerler vardý. Onunla görüþme yapma fýrsatým olmuþtu Vehbi Dinçerler ile. Bir rapor hazýrlamýþlardý o zaman. Kazý çalýþmasý yapýyoruz mantýðý ile kutsal mekanlarýn altý kazýlýyor. Bunlar yarýn çökecek biliyorsunuz. Genel olarak üçüncü Süleyman Tapýnaðýný yapma düþünceleri var deniliyor. Maketlerde ortaya koyduklarýný görüyoruz. Sadece siyasi mücadele devam etmiyor aslýnda, bölgenin Yahudileþtirilmesi, kutsal mekanlarýn Yahudileþtirilmesi sürüyor. Burada direniþ ve diplomasinin bir arada kullanýlmasý gerekiyor. Duygu ve akýl bir arada olmalý.

ÝMPARATORLUK GÖRMEYEN VELÝAHT

Suudi Veliaht Prensin Da Vinci’nin Hz. Ýsa tablosu satýn almasýnýn yaþadýklarýmýzla bir ilgisi var mýdýr sizce yoksa koleksiyonerlik midir sadece?

Batý dünyasýnýn ressamlarýnýn resimlerinin, belli spor kulüplerinin alýnmasý, ticaret bölgelerine kurulmasý hepsi ayný.  Dini bir içeriðinin olmadýðýný düþünüyorum. 1943’te ABD ile Suudlular bir ortaklýk kurulmuþtu. Þimdi 32 yaþýnda bir veliaht prense þu garantiyi veriyorlar gibi geliyor. “Biz seni Suudi Arabistan’ýn baþýnda tutacaðýz ve bölgesel liderlik sende olacak”. Uzun soluklu ABD baðlý bir Suud ve çevresi planlanýyor. Ortadoðu’ya iyi þeyler gelmeyecek. Aslýnda Suudi Arabistan’ýn ve Mýsýr’ýn sahip çýkmasý gereken davaya Türkiye sahip çýktý. Ýmparatorluk yönetmiþ ülkelerle diðerleri farklý oluyor. Kot farký bu. Ýran ile Türkiye zaman zaman rekabet yaþar ama imparatorluk gördükleri için diplomaside nereye ne zaman geleceklerini bilirler, ama diðerinde yoktur bu bilgi.