31 Mart yerel seçimleri için artýk iki aydan az zaman kaldý. Partiler arasý ittifaklar, iþbirlikleri neredeyse tamamlandý. Millet ittifakýnýn adaylarý ve kampanyalarý, sloganlarýyla ilgili çalýþmalar henüz neticelenmedi ama ana hatlar yine de belli oldu. 24 Haziran’ý ve 16 Nisan’ý tekrar eden yakýnlaþmalar bir kez daha belirdi. AK Parti ve MHP’den oluþan Cumhur ittifaký ve karþýsýnda da CHP+ÝP+HDP’den oluþan millet ittifaký. Bu iki ana hat bundan böyle Türkiye siyasetinin yerleþik formumu olacak? Ýki partili sistem benzeri bir yapýya doðru mu gidiyoruz?
Öncelikle þunu belirtelim. Siyasal alan yeniden þekilleniyor. Bir geçiþ süreci yaþýyoruz. Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sisteminin siyasal alana yönelik etkisi yavaþ yavaþ þekillenecek. Nihai olarak, partiler açýsýndan siyasal yapýnýn nasýl þekilleneceði ile ilgili þimdilik bazý öngörülerde bulunmak mümkün.
Uzun süre þunu tartýþtýk: Türkiye baþkanlý bir siyasal sisteme geçtiðinde ABD’deki gibi iki partili bir yapý mý oluþur? Yoksa Latin Amerika ülkelerinde olduðu gibi, çok partili, iki partili, iki bloklu veya hakim partili modellerden biri mi ortaya çýkar?
24 Haziran seçimlerine gidilirken partiler farklý ittifak modelleri geliþtirdiler. Þimdi 31 Mart seçimlerine giderken ittifaklar ve iþbirlikleri daha da derinleþtirilmeye çalýþýlýyor. Geçen seçime ve önümüzdeki seçime yönelik siyasal alanda olup bitenlere baktýðýmýzda þimdilik Türkiye’nin siyasal parti sistemi iki partili olmaktan daha çok iki bloklu bir yapýya doðru evriliyor.
Bloklarýn taþýyýcý sütunlarýnýn birini AK Parti oluþturuyor. Diðerinin taþýyýcýlýðýný CHP yapmak istiyor. Bunun için uðraþýyor. Her ne kadar 1950 sonrasý demokratik dönemde CHP tek baþýna iktidar olamasa da, bu güne kadar bu gelenek, bazen parti adlarý deðiþmekle birlikte, devam etmiþtir. Sað siyasetin karþýsýnda belirli bir aðýrlýðý olagelmiþtir. Bu açýdan bakýldýðýnda AK Parti karþýtý blokun taþýyýcýlýðýný CHP’nin yapmasý beklenir.
Bunu þimdilik yapamýyor mu CHP?
Aslýnda bugün için yapacaðým bu analiz tam anlaþýlamayabilir. Ama uzun süreli siyasete bakýlýnca anlaþýlacaktýr. Kýlýçdaroðlu’nun yönetimindeki CHP, uzun dönemli olarak üzerinde düþünülmüþ, çalýþýlmýþ, tutarlý ve yeni siyasal sistemin gerekliliðine göre bir yol haritasý belirleyebilmiþ deðil. Daha çok taktiksel, kýsa dönemli ve sadece AK Parti karþýtlýðýnda bir siyaset yapýyor. “Önce AK Parti’yi geriletelim, sonrasýný düþünürüz” yaklaþýmýyla hareket ediyor.
Bunun kýsa ve uzun dönemli olmak üzere iki önemli etkisi olacak CHP açýsýndan.
24 Haziran seçimleri öncesi CHP ve onu destekleyen siyasal ve toplumsal elitlerin bir kýsmý þöyle düþündü: Yeni siyasal sistemde, yüzde 50 oy oraný ile baþkan seçileceði için CHP ve sol siyasetin yakýn dönemde iþi zor. Çünkü sað siyasal toplumsal kesimlerin oy potansiyeli yüzde 70 civarýnda. Tarihsel olarak sað ve sol siyaset açýsýndan bloklar arasý oy geçiþkenliði azdýr. Ama sað ve solun içinde farklý partilere oy geçiþkenliði yüksek olmuþtur. Dolayýsýyla yüzde 70’lik seçmen blokunu parçalayacak ve bunun bir kýsmýnýn CHP’nin içinde olduðu bloka kaymasýný saðlayacak bir siyaset izleyelim dediler.
Bu düþünceden hareketle, CHP’yi saða yaklaþtýrma, saðda Saadet Partisi gibi küçük partileri aktörleþtirme, Ýyi Parti’yi CHP’nin yanýna çekerek siyasette kalýcý olmasýný saðlama gibi taktiklere baþvurdular. Geçmiþ dönemde AK Parti’de ve sað partilerde siyaset yapan bazý aktörleri yeniden siyasete dahil etmek için çaba gösterdiler.
Sonuç alabildiklerini düþünüyor musunuz?
Siyasetin doðal genetiði ile siyasal mühendisliklerle bu kadar çok oynarsanýz kýsa dönemli olarak kýsmý kazançlar elde edebilirsiniz. Ancak uzun dönemli olarak, böyle bir siyasal yaklaþýmýn sonucu önce sizi olumsuz etkiler.
Kýlýçdaroðlu, 24 Haziran seçimlerinde devreye soktuðu taktiksel hamlelerinin baþarýlý olduðunu düþünüyor. Buna göre hareket ediyor.
Bu seçimde de 24 Haziran’da olduðu gibi taktiksel hamleler yapýyor. Ama seçimlere gidilirken görüldüðü gibi kendi partisinin içi karýþtý. Yoðun bir þekilde istifalar yaþanýyor. CHP’li bazý belediye baþkanlarý DSP’ye geçti. Kendi seçmenleri CHP içindeki bu tartýþmalarý ve kavgalarý görünce umutsuzluðu artýyor.
Dolayýsý ile uzun dönem açýsýndan CHP’nin durumuna bakýnca, Kýlýçdarðlu yönetiminin politik ve konjonktürel manevralarý kendi partisine zarar veriyor. Ýyi Parti’nin siyasette aðýrlýðýnýn artmasý CHP’ye yaramaz. CHP içindeki ulusalcý Kemalist çizginin gideceði yeni bir alternatif olur. HDP siyasetini, batý illerinde güçlendirmek de CHP için uzun dönemde bir fayda saðlamaz. CHP içindeki sol sosyalist yapýlarýn HDP’ye geçiþkenliði artar. CHP de sürekli kendi bloðunda bu tip blok içi dengelerle ve siyasal pazarlýklarla uðraþacaðý için, siyasette iki bloklu yapýnýn taþýyýcýlýðýnda sürekli zorlanýr.
Yerel seçimler il-ilçe bazýnda parti teþkilatlarýný heyecanlandýrýyor. Haliyle partiler açýsýndan ittifaklarýn yerele yansýmasý biraz daha sýkýntýlý olabiliyor. Cumhur ittifakýnýn partileri bu imkan ve iþbirliði dengesini kurabildi mi?
Partiler sadece Ankara merkez teþkilatlarýndan oluþmuyor. En küçük beldelere kadar teþkilat yapýlarý var. Ayrýca her siyasi partinin tabaný içinde farklý seçmen eðilimleri var. Ýlaveten Türkiye’de parti tabanlarý ittifaklarý yeni deneyimliyor. Dolayýsýyla her parti için ittifaklarýn kuþkusuz zorluklarý var.
Genel ve cumhurbaþkanlýðý seçimlerine göre ise yerel seçimlerde ittifak kombinasyonlarý geliþtirmek çok daha zor. Yerelde akrabalýk ve hemþehricilik iliþkileri, bir partinin il düzeyinde aday çýkarmazken o ilin bir ilçede aday çýkarmasý ya da tam tersi durumlar partilerin ittifak dinamiðini kuþkusuz etkiliyor.
Ancak, AK Parti ve MHP’nin iþbirliðinin seçimlerden önce þekillenmeye baþlamasý ve sadece bir seçim ittifaký olmamasý, bu süreçte her iki partinin yerel seçim ittifakýný kolaylaþtýrdý. Seçim ittifakýnda yaþanabilecek sorunlar, cumhur ittifaký üst baþlýðý üzerinden kolayca çözüme kavuþturuldu. Her iki partinin tabanlarýndan ittifaka yönelik oluþabilecek itirazlar ve muhtemel sorunlar, cumhur ittifakýnýn oluþma motivasyonu üzerinden giderildi.
Türkiye’nin ihtiyaç duyduðu sorumluluðu yüklenen partiler olarak AK Parti ve MHP birlikte yol yürüme mecburiyetinden nasýl etkileniyor?
Cumhur Ýttifaký, 15 Temmuz sonrasýndan bu yana ülkenin bekasýný merkeze alan, cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin kurumsallaþmasý ve içerden ve dýþardan gelebilecek saldýrýlara karþý birlikte mücadele baðlamýnda yürüttükleri iþbirliðini seçim ittifakýna daha kolay taþýyabiliyorlar.
Her iki partinin liderlik düzeyinde kararlýlýðý ve gücü, yerelde oluþan sorunlara aniden müdahale ile krizin derinleþmesi engellenebiliyor.
Ayrýca Cumhur Ýttifaký’nýn, 16 Nisan referandumunda ve 24 Haziran seçimlerinde baþarýlý olmasý bu yerel seçimler için iki parti arasýnda iþbirliðinin derinleþmesini kolaylaþtýrdý.
Yine ayrýca, Millet Ýttifaký’nýn hem partiler arasýndaki müzakerelerde aday konusundaki çýkmazlarý hem de Ýyi parti ve CHP’nin kendi adaylarýný belirleme süreçlerindeki krizleri Cumhur Ýttifaký’nýn hem ittifak sürecinde hem de seçimlerde pozisyonunu güçlendirdi.
AK Parti’nin seçim stratejisini, sloganýný kampanyasýný nasýl buldunuz?
17 yýldýr iktidarda olan ve 14 farklý seçimde seçmenin karþýsýna sürekli manifestolar ve seçim beyannameleri koyan bir parti için yeni ve farklý þeyler söylemek zordur. Hatta geçmiþ dönemlerde çýtayý çok yükseklere çýkarmýþ bir parti için ayný seviyenin sürekli korunmasý da zorluklar içerir.
Ancak, her seçim döneminde AK Parti hem kendi tabanýný canlý tutmak hem de teþkilatlarý seçime motive etmek için enerjisi yüksek bir kampanya süreci götürüyor. Bu seçimde her parti kampanyaya çok erken baþladý. AK Parti manifesto toplantýsýndan önce Ankara ve Ýstanbul baþta olmak üzere birçok büyükþehirde geniþ katýlýmlý aday tanýtým toplantýsý yaptý.
Ama tüm bunlara raðmen, manifestoyu da geniþ katýlýmlý ve heyecanlý bir sunum ile açýkladý.
11 maddelik manifestoyu nasýl buldunuz?
AK Parti’nin açýkladýðý seçim manifestosunda iki husus dikkat çekiyor. Ýlki, seçmen beklentilerindeki farklýlaþma ve þikayetler dikkate alýnmýþ. Þu bir gerçek. Artýk seçmeni çöpünüzü zamanýnda toplayacaðým, kaldýrýmýnýzý temizleyeceðim, su sýkýntýsý çekmeyeceksiniz ve yollarýnýzý asfaltlayacaðým gibi vaatlerle ikna edemiyorsunuz. Çünkü bu tip hizmetleri zaten bir belediye baþkanýnýn yapmasý gerekenler olarak görüyor. Bunun ötesinde, belediye baþkanýndan ve yerel yönetimlerden þehrini, ilçesini beldesini kalkýndýracak hizmetler bekliyor. Þehrini diðer þehirlerden farklýlaþtýracak yatýrým çekecek, turizmi artýracak politikalar geliþtirmesini bekliyor. Örneðin þehrindeki iþ isteyen genç iþsizlere iþ bulmasýný istiyor. Ya da iþ bulacaðý yatýrým ortamýný saðlamasýný bekliyor. Ayrýca büyük yatýrýmlarýn yanýnda mikro konularda hizmet bekliyor. Yaþam kalitesine olumlu etki edecek, þehir yaþantýsýný kolaylaþtýrmasýný konforlu hale getirmesini istiyor. Yenilikçi hizmetler sunmasýný istiyor.
Manifestonun genel içeriðine bakýldýðýnda deðiþen bu seçmen beklentilerine göre bir çerçevenin oluþturulduðu anlaþýlýyor. Bunun yanýnda þikayet ettiði hususlar aðýrlýkta. Aslýnda seçmenin memnuniyetsizliðinin çoðunu þikayetler oluþturuyor. Denetimsizlik seçmenin vatandaþýn en çok kýzdýðý konularýn baþýnda geliyor. Zamanýnda gelmeyen toplu taþýma aracýnýn, kendisine kötü davranan, kýsa mesafe almayan taksi þoförünün, kaldýrýmý iþgal eden sürücünün, denetimsiz yiyecek satan esnafýn tüm sorumluluðunu yerel yöneticiye kesiyor.
Þikayetlerini ulaþtýrýyor. Kendisine þikâyetleri ilettiðinde nazik davranýlýyor. Ancak çözüm konusunda adým atýlmadýðýnda ya da takibi yapýlmadýðýnda þikayetleri artýyor.
Bu baðlamda manifestoda Cumhurbaþkanlýðý bünyesinde izleme ve deðerlendirme merkezinin kurularak, denetimlerin yapýlacaðýnýn belirtilmesi önem arz ediyor.Þehirler büyüyor, nüfuslarý artýyor, toplumun hayat standardý gittikçe yükseliyor. Toplu ulaþýma dair problemler, kentsel dönüþümde yaþanan sýkýntýlar, ulaþýmda kent içi trafik ve otopark yetersizlikleri gibi baþlýklarda þikâyetler artýyor.
Kentsel altyapý, þehir þantiyeciliði, sosyal donatý alanlarýnýn yetersizliði, mimaride dikey yapýlaþma ve kent estetiði ile ilgili memnuniyetsizlikler giderek çoðalýyor. Ama diðer taraftan, dünyada yerel belediyecilik hizmetleri ile ilgili önemli dönüþümler yaþanýyor. Teknoloji geliþiyor. Akýllý þehircilik, veriye ve kanýta dayalý çözüm metotlarý öne çýkýyor. Bu baðlamda da AK Parti’nin yerel yönetim manifestosunda bu konularla ilgili önemli baþlýklar.
Peki, seçmen bizatihi nasýl bir belediye baþkaný profili bekliyor?
Þurasý kesin, belediye baþkanýn yenilikçi, vizyoner olmasýný, güven vermesini, halka yakýn, halkýn içinde olmasýný istiyor. Kendisinin kolayca ulaþabileceði belediye baþkanlarýný halk seviyor. Zor anýnda kolayca ulaþacaðý, cenazesinde ve düðününde yanýnda gördüðü baþkanlarý halk seviyor. Samimi olaný, gönülden olaný, fazla hizmet üretemese bile seviyor seçmen.
Bunun yanýnda özellikle küçük yerleþim yerlerin de Sadece belediye baþkanýnýn þahsý belirleyici olmuyor. Ayný zamanda, çevresi akrabalarý, muhtemel çalýþma ekibi de halkýn süzgecinden geçiyor. Baþkanýn çalýþma ekibindeki, akrabalarýndaki zenginleþmeleri, mali olarak artan imkanlarýný yakýndan izliyor. Dolayýsýyla tüm bu konularda sadece baþkanýn deðil çevresinin de þaibesiz olmasýný önemsiyor.
Seçim kampanyalarý ve içerikler dönüþüyor mu? Dijital ve sosyal medyalar üzerinden yapýlan kampanyalar daha mý etkili?
AK Parti’nin iktidara geldiði 2002 seçimlerinde yaklaþýk 41,4 milyondu. 24 haziran seçimlerinde 59,3 milyon kayýtlý seçmen vardý. Bu seçmenlerin 1,6 milyonu ilk kez 24 Haziran’da oy kullanacaktý.
31 Mart seçimlerinde ise, yurt dýþý seçmen oy kullanmayacaðý için 57,9 milyon kayýtlý seçmen var. Bunlarýn 1,2 milyonu ilk kez oy kullanacak. Bu açýdan bakýldýðýnda Türkiye’de genç seçmen oraný oldukça yüksek.
Diðer taraftan, baþka bir rakam vereyim. 2018 yýlý verilerine göre internet kullanýcý sayýsý 54 milyonun üzerindeydi. Bunlarýn 44 milyonu sosyal medyayý aktif kullanýyor.
Dolayýsýyla her siyasi parti seçim kampanyasýnda sosyal medyayý ve dijital mecralarý ihmal edemez. Siyasal partiler sosyal medyadan seçim kampanyasý yürütmese bile, rakiplerinin kendisine yönelik yine sosyal medya üzerinden ürettiði yalan haber ve manipülasyonlara, ayný mecralardan karþýlýk vermek zorundadýr. Meselenin doðrusunu ve esasýný anlatmalýdýr.
Sosyal medya kullanýmý, sosyal medya siyasetçiliði olarak anlaþýlmamalý. Sosyal medyanýn seçim kampanyasýnda kullanýmý çok daha sofistike olmak zorundadýr.
Ama Türkiye’de hala meydan mitingleri önemlidir. Seçmen, kendisi meydanlara gitmese bile bir siyasi partinin meydanlara topladýðý kalabalýklara bakarak son kararýný þekillendirebilmekte. Meydanlarda büyük kalabalýklarý toplayamayan parti baþkanlarý, lider olarak görülmemekte. Meydan mitinglerini az yapan partiye, seçim havasýna giremediði eleþtirisi yapýlmaktadýr.
Sonuç olarak, sosyal medya siyasetçiliði ve gerçek sokak siyasetinin dengesini iyi ayarlamalýdýr.
31 Mart’ta yerel seçimler olacak ama genel seçimlerin de fevkinde bir hava var siyasette. Muhalefet bloðu Cumhurbaþkanýnýn meþruiyetini, seçimlerin sýhhatini tartýþmaya açmak istiyor. Cumhur ittifaký ise beka tehdidini hatýrlatýyor, önceliyor. Böylesi bir ortam sandýðý nasýl etkiler?
Seçilmiþ cumhurbaþkanlarýnýn ve siyasetçilerin meþruiyetinin sorgulanmasý darbe dönemlerinin bir alýþkanlýðýdýr. Kemal Kýlýçdaroðlu’nun cumhurbaþkanýnýn meþruiyetine iliþkin sözlerinin benzerleri Menderes’e, Özal’a Demirel’e karþý da söylendi. Bu tip meþruiyet tartýþmalarýnýn genellikle uzun süre devam eden seçim yenilgilerinin ardýndan, politik bir çaresizliðin yansýmasý olarak kullanýldýðý biliniyor. Halktan oy alarak seçim kazanamadýðýnýzda, milletin oyu ile seçilen siyasetçiyi meþru olmamakla suçlamaya baþlarsýnýz. Bu geçmiþte çokça yaþandý.
CHP seçime yönelik iki strateji deniyor. Ýlki, liderlik düzeyinde, kutuplaþtýrýcý bir söylemi, meþruluk tartýþmasýný, seçimlerin sýhhatini sorgulamayý devreye sokmak. Ýkincisi ise belediye baþkanlarýnýn ýlýmlý, mutedil geniþ toplum kesimlerini hedefleyen bir siyasal dilin kullanýmý.
Ýlki, yani Kýlýçdaroðlu’nun ve parti üst yönetiminin sert dil kullanmasý ile amaçlanan, taktiksel oy verme davranýþýný þekillendirmek için.
Belediye baþkan adaylarýnýn ýlýmlý, mutedil siyasal söylem kullanmasý ise muhafazakar seçmen kitlelerine ulaþmaya yönelik.
Taktiksel oy verme davranýþýný þekillendirme deyince neyi kastediyorsunuz?
24 Haziran’da Millet Ýttifaký resmiyette HDP’yi ittifak sütunun dýþýnda býraksa da, taktiksel ve stratejik olarak bu parti ile seçimlerde güç birliði yaptý. Söz konusu seçimde, muhalefetin ilk amacý ve motivasyonu, ideolojik olarak birbirine uzak seçmen kümelerini taktiksel oy verme davranýþýna yönlendirmekti. Yani Türk milliyetçisi olduðunu söyleyen ÝYÝ Parti ile Kürt milliyetçiliði üzerinden siyaset yapan HDP’yi ayný siyasi amaçlarda buluþturma amaçlandý. Bu taktiksel oy verme davranýþý üzerinden AK Parti ve Erdoðan’ýn oylarýnýn anlamlý bir þekilde düþmesi için çaba gösterildi.
Muhalefet sert AK Parti karþýtlýðý üzerinden birbirine benzemez, ideolojik olarak uzak partileri bir araya getirdi. Bundan da kýsmi sonuç alýndý. Þimdi 31 Mart seçiminde ayný partilerin yine Cumhur Ýttifaký karþýtlýðýnda bir araya getirilmesi için meþruiyet tartýþmasý yapýlýyor. Sert kutuplaþtýrýcý söyleme baþvuruluyor. AK Parti karþýtý seçmenin öfkelenmesini, kýzmasýný istiyor. Böylece bu öfke ve karþýtlýk üzerinden HDP ve Ýyi Parti ve CHP’nin Atatürkçü seçmenini ayný yerde buluþturmaya çalýþýyor.
Kutuplaþma son yýllarda muhalefet tarafýndan en fazla dile getirilen siyasi/sosyolojik argüman. Ýktidarý eleþtirmek, suçlamak niyetiyle vurguladýklarý anlaþýlýyor. Ama bu ithamdan en çok kim faydalanýyor?
Þunu belirtmeliyim. Demokratik siyasetin bir gereði olarak farklý kutuplarýn olmasý kaçýnýlmazdýr. Ýþin doðasý gereðidir. Kutuplaþma siyaseti tek taraflý olarak yürümez. Ýki tarafý vardýr. Kemal Kýlýçdaroðlu Cumhurbaþkanýna hakaret ettiðinde, Erdoðan’ýn ona sert bir üslupla cevap vermesini kendi tabaný bekler. Bu yine siyasetin doðasýnda vardýr.
Ancak, merkez siyasetlerin geleceði açýsýndan kutuplaþtýrma siyasetinin demokratik sýnýrlarýn içinde kalmasý önemli. Seçimi boykot çaðrýsý ya da 31 Mart sonrasý için sokaðý iþaret etmek demokratik siyasal alanýn aþýnmasýna yol açar. Seçmenlerin sandýða gitmesini olumsuz etkiler. Ancak az önce vurguladýðým gibi, kutuplaþmadan, taktiksel oylarýn þekillendirilmesi baðlamýnda, muhalefet kendisi de yararlanýyor.
Nasýl bir seçim politikasý izliyor Kýlýçdaroðlu?
24 Haziran seçimlerine gidilirken CHP tabaný, muhalefet partileri çok heyecanlýydý. Beklentileri yüksekti. Muhalefet blokunda oluþan ittifak ve güç birliði arayýþý, AK Parti karþýsýnda öz güvenlerini yükseltmiþti. 31 Mart seçimlerine giderken, muhalefette ayný heyecan yok. Sosyal medya üzerinden “ver coþkuyu” organizasyonlarý düzenlenmiyor.
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun seçimlere iliþkin stratejisini belirleyen birkaç dinamik var. Ýlki, 1 Nisan’la ilgili. Seçimlerin ardýndan CHP içinde yaþanacak liderlik yarýþýný þimdiden yönetmek istiyor. Kendi aday olmasa bile, yerine býrakacaðý baþkan adayýnýn seçilmesine yönelik partide bir dizayn yapýyor. Zaten Kýlýçdaroðlu yerine birini yetiþtireceðini söylemiþti. Ýþte zihnindeki kiþinin seçilmesine yönelik olarak partinin içini dönüþtürüyor. Yerel seçimlerde adaylýk sürecini bunun için iþlevselleþtiriyor. Örneðin Muharrem Ýnce’nin destekçilerini aday yapmýyor. 24 Haziran’da da çoðunu milletvekili adayý göstermemiþti. Þimdide Ýnce’ye destek veren CHP’lilerin hemen hemen hiçbirini aday göstermedi. CHP’nin yerel yönetimlerde kazanacaðý muhtemel yerlere hep kendi adayýný yerleþtirdi.
Ýkincisi, 24 Haziran öncesine benzer þekilde ve CHP’ye zarar verme pahasýna, ÝYÝ Parti ve HDP’yi bir araya getiren formülü üretiyor. Önce Ýyi Parti’nin maksimalist taleplerini karþýlýyor. CHP’nin ikinci olduðu birçok ili Ýyi Parti’ye býrakýyor. Ýyi Parti’nin HDP ile iþbirliðine ses çýkarmamasý için, onun gücünün ve aðýrlýðýnýn ötesinde bir paylaþýma razý oluyor.
Ýyi Parti ile ittifak müzakereleri sonuçlanýnca da kenarda bekleyen HDP ile güç birliðinin çerçevesini oluþturuyor. Açýktan olmasa da arka kapý görüþmeleri ile HDP ile süreci yönetiyor. Kampanya sürecinde, Cumhur Ýttifaký’nýn HDP ile iþbirliði suçlamasýna karþýlýk vermek için söylem üretecek bir açýklýk býrakýyor. HDP ile doðrudan CHP’nin ittifak yapmadýðýný HDP’nin büyükþehirlerde kendisinin aday çýkarmadýðýný söylemek için çeþitli manevralar yapýyor. HDP ile ittifak yapmadýðýný ama HDP tabanýnýn oyuna talip olduðunu söylüyor.
Üçüncü olarak, Kemal Kýlýçdaroðlu ve CHP’nin seçim stratejisinin temeli seçim kazanmak üzerine deðil. AK Parti’nin oylarýný anlamlý bir þekilde düþürme üzerine. AK Parti’yi tökezletme ve örseleme üzerine.
Bundan dolayý da Urfa’da olduðu gibi bir baðýmsýz adayý, HDP, SP, Ýyi Parti ile birlikte destekliyor. Aday çýkarmýyor. Ya da parti içi istifalara ve tepkilere raðmen, Siverek ilçesinde kendi partisi de dahil tüm partileri tehdit eden bir aþiretin temsilcisini CHP’den aday gösterebiliyor.
Peki, HDP ile ittifak yapýyor mu?
Bu sorunu cevabý belli. HDP’lilerin söylemlerine bakýldýðýnda bir güçbirliðinin oluþturulduðu açýk. Bu iþbirliði ya da güçbirliði üzerinden yürüyen ittifak yeni bir þey deðil. “Birlikte salladýk” söylemi bir iþbirliðine dayanýyordu. 24 Haziran’da HDP’nin barajý geçmesi için yapýlan kampanya iþbirliðinin açýk göstergesiydi. Hadi tüm bunlarý bir tarafa býraktýk diyelim.
Bu röportajý okuyanlar bugünden geriye internetten bir tarama yapsýnlar. CHP, HDP’nin teröre destek politikasýný en son ne zaman eleþtirmiþ. Örneðin geçen haftalarda HDP Mardin’de aday tanýtým töreninde PKK marþýný okudu. CHP bu konuda HDP’ye ne söylemiþ bir baksýnlar.
CHP ve onu destekleyen gazeteciler, HDP ile CHP’nin ittifak iddialarýna þöyle cevap veriyorlar. Ýttifak iki taraflý olur. HDP millet ittifakýndan ne aldý ki, bu ittifak olarak deðerlendirilsin? Bunu nasýl açýklamak gerekir?
AK Parti ve Cumhur Ýttifaký’ný geriletme stratejisini tüm parti politikalarýnýn ve partilerin üzerinde görüyorlar. Ayrýca, 24 Haziran seçimlerinde HDP’nin Millet ittifaký eliyle barajý aþmasýnýn saðlanmasý yeterince bir karþýlýktýr, HDP açýsýndan. Aslýnda HDP’nin büyükþehirlerde ve batý illerinin birçoðunda aday çýkarmamasý 24 Haziran’daki borçlanmanýn ödenmesidir. Diyetidir.
Teþkilatýn eðilimlerini dikkate almadý CHP. Ýkinci Milli Þef dönemi mi yaþanýyor CHP’de?
CHP güçlü olduðu il ve ilçelerde aday belirlemekte neden bu kadar zorlandý?
Kýlýçdaroðlu döneminde CHP, derin bir türbülansa girdi. CHP’nin ideolojisi aþýndý. Kimliði muðlaklaþtý. Hangi siyasal sosyolojiye yaslanacaðýna karar veremedi. Böyle olunca da CHP gittikçe siyasetin merkezinden uzaklaþtý. Merkezden uzaklaþan CHP, siyaset üretemedi. Kendini yenileme ve farký seçmen kitlelerine ulaþma stratejisi; gittikçe AK Parti karþýtlýðýna sabitlenen, tepkisel ve negatif siyasete saplanan bir çýkmaza girdi. Kýlýçdaroðlu ve yönetimi, geleneksel tabaný olan ulusalcý ve Kemalist kitleyi ihmal etti. Onlarýn oylarýný zaten vereceði sabitesi üzerine siyaset kurdu.
Bunun yanýnda parti içi mikro iktidar mücadelesinin oluþturduðu kriz, partinin kendi ideolojik konumlanmasýný tanýmlayarak bir düzlüðe çýkmasýný engelledi. Eski ideolojinin kitleselleþmeyi engellediði düþünülse de yerine yenisi ve günceli inþa edilemedi.
Dolayýsýyla da parti içindeki motivasyon; liderlik yarýþý, hiziplerin hakimiyeti, parlamentodaki kýsýtlý milletvekili kadrolarýna kimin aday gösterileceði ve yerelde kazanacaðý yerlerde hangi gruba ve kliðe yakýn kiþinin aday gösterileceðine takýlý kaldý.
Böyle olunca da, CHP norm kadrolarýnýn, parti yönetici elitlerine yetmemesinden dolayý kavgalar da giderek derinleþti.
Dolayýsýyla, CHP’nin kazanacaðý yerlerde aday göstermenin gecikmesi ve tartýþmalý, kavgalý olmasý parti içi seçkinler çekiþmesinin bir sonucudur. Parti içinde mevzilerin korunmasýnýn mücadelesidir. Aslýnda siyasi seçkinlerin sayýsýnýn fazlalýðýna karþý istihdam edilecek kadro yerlerinin yetersizliðidir.
CHP’nin seçmenin zihninde yer edinen mevcut bir yerel yönetim vizyonundan bahsedebilir miyiz?
Yerel seçimlerde aslýnda iktidar muhalefet ayrýmýný iyi yapmak gerekir. CHP ülke yönetiminde iktidar olamasa da yerelde uzun süredir iktidarýný sürdürdüðü yerler var. Dolayýsýyla muhalefetteydim, yapmadým bahanesi üretemez. Nasýl AK Parti ve Erdoðan belediyeciliðinde Ýstanbul sembol bir þehirse, CHP’nin yerel yönetim vizyonu denince de Ýzmir akla gelir. Ýzmir, ideolojik konumlanmalardan dolayý seçim baþarýsýnýn ötesinde, yerel yönetim vizyonu üzerinden bir CHP belediyeciliðinden bahsedilebilir mi emin deðilim. Ýzmir de yaþamadýðým için eksik deðerlendirebilirim ama takip edebildiðim kadarýyla þehrin altyapý, kentleþme ve ulaþým konusunda büyük sorunlarýn olduðu biliniyor.
Ülke yönetiminde tepkisel ve negatif siyasetin ötesinde somut bir önerisi var mý?
CHP’nin bir yönetme derdi yok aslýnda. Türkiye’yi ileriye nasýl taþýrýz üzerine akýlda kalýcý bir önerisini bir anda hatýrlayamýyoruz. Toplumun önüne AK Parti’den daha iyi alternatifler koyma yarýþýnda deðil. Dýþ politikada farklý, uygulanabilir, ayaklarý yere basan ve Türkiye merkezli bir perspektif öneremiyor. Yeni kýsaca bir politika teklif edemiyor. Sadece iktidara yönelik memnuniyetsizlikleri artýracak, pekiþtirecek ve onlara done saðlayacak bir siyasal dil kullanýyor.
Ýstanbul adayý Ekrem Ýmamoðlu, Beylikdüzü hariç kimsenin tanýmadýðý bir isim. Binali Yýldýrým karþýsýnda bilhassa zayýf. Neden Muharrem Ýnce, Gürsel Tekin, Ýlhan Kesici vd. deðil de Ýmamoðlu’nu seçti Kýlýçdaroðlu?
Daha önce de vurguladýðým gibi Kemal Kýlýçdaroðlu’nun zihninde 31 Mart’tan daha çok 1 Nisan var. Parti içinde liderlik mücadelesine göre aday belirliyor. Ayný zamanda kendisinden sonra CHP içinde aktörleþmesini istediði isimleri öne çýkarýyor. Ekrem Ýmamoðlu da bunlardan biri. “Kendi yerime birini yetiþtireceðim” sözünü burada hatýrlatmak yeterlidir.
Ýzmir adayý bagajlarý olan bir isim. ÝP tabanýndan oy deðil tepki gelmesi beklenirken yine de aday gösterildi. Neden? Tartýþmalar nasýl etkiler sandýðý?
Ýzmir’de Tunç Soyer’i geçmiþi ve babasý üzerinden ilk tartýþmaya açan CHP’nin kendi örgütü. Aday olmasý engellemeye dönük bir hamle olarak babasýnýn 12 Eylül mirasý gündeme getirildi. Bu tartýþmalar, kuþkusuz CHP tabanýnda sandýða gitme motivasyonunu etkiler. CHP’nin oy kaybetmesine yol açar.
Ankara’da Mansur Yavaþ ve Mehmet Özhaseki arasýnda bir yarýþ olacak. Deðerlendirir misiniz?
Ankara’da Mansur Yavaþ’ýn üçüncü adaylýðý. Bir kez MHP, bu son adaylýkla birlikte iki kez de CHP’den Büyükþehir’e aday oldu. Daha önce Ankara’da küçük bir ilçe olan Beypazarý’nda belediye baþkanlýðý yapmýþ bir siyasetçi.
Aday adaylýðý sürecinde tekrar aday gösterilmesini engellemek için CHP içinde kendisine karþý bir direncin olduðu biliniyor. Rozetsiz adaylýk söylemi ve bir önceki adaylýðýndan sonra CHP’den hemen istifa etmesinden dolayý, CHP içinden ve tabanýndan aday gösterilmesine tepkiler yükseldi. Özellikle de CHP içinde, birçok farklý siyasetçinin aday olabilecek konumda iken Yavaþ’ýn tercih edilmesi, partinin saðcýlaþmasý üst baþlýðýnda parti içinden eleþtirildi.
Uzun süre Ýyi Parti’den mi CHP’den mi aday olacaðý tartýþýldý. Kýlýçdaroðlu’nun, Ýyi Parti’den de Millet Ýttifaký’nýn adayý olabileceðini söylemesine raðmen, tercihini CHP’den yana kullandý.
Þu ana kadar Yavaþ’ýn Ankara için öne çýkmýþ önemli bir projesi yok. Ankara için ne vadettiði sorulduðunda genellikle “huzur vadediyorum” diye cevap veriyor.
Bir de Ankaralý olduðu sürekli öne çýkarýlýyor. Ankaralý olmanýn þehrin sorunlarýný çözmeye ve kalkýnmasýný saðlamaya yeteceði alttan alta yayýlmaya çalýþýlýyor.
Mehmet Özhaseki ise, uzun dönem Kayseri’de belediye baþkanlýðý, sonra Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý yapmýþ bir siyasetçi. Þu an ayný zamanda AK Parti’nin yerel yönetimlerden sorumlu genel baþkan yardýmcýsý. Belediye baþkanlýðý döneminde Kayseri’de yaptýðý önemli projeler biliniyor. Bakanlýðý döneminde özellikle hendek terörü sürecinde yýkýlan tahrip edilen þehirlerin imarýnda yaptýklarý öne çýkýyor.
Seçime daha 50 günden fazla var. Ýleriki günlerde projelerin konuþulduðu, medya kampanyalarýnýn yoðunlaþtýðý dönemde hep beraber göreceðiz, Yavaþ’ýn belediyecilik vizyonu daha çok eleþtiriye maruz kalacak. Çünkü Ankara’dan izlediðim kadarýyla Yavaþ’ýn seçim kampanyasýný özel reklam ajanslarýnýn dýþýnda yürüten bir parti teþkilat yok gibi. Ankara için önereceði önemli bir projesi de þimdilik yok.
Ayrýca adaylarýn seçim kampanyasýnda ilçeler önemli. Ýlçelerdeki adaylarýn büyükþehir adayý ile uyumu da sonuçlara önemli oranda etki edecek. Özhaseki’nin bu baðlamda çok daha avantajlý olduðunu söylemek mümkün.
HDP Ýstanbul, Ýzmir ve Adana’da aday çýkarmayacaðýný açýkladý. Baþka illerde de benzer bir dayanýþma görülüyor. Millet ittifakýnýn bir parçasý diyebilir miyiz HDP için?
HDP Kasým ayýndan itibaren batý illerinde, “Demokratik Muhalefet Buluþmalarý” adý altýnda toplantýlar yaptý. Bu toplantýlarýn önemli bir amacý, CHP ile yapýlacak güç birliðinin alt yapýsýnýn oluþturulmasýydý. Bu toplantýlarda, HDP’nin oy oranýnýn güçlü olduðu yerlerde CHP’nin HDP tabanýnýn oy vereceði adaylarý göstermesine yönelik konuþmalarýn yapýldýðý biliniyor.
CHP lideri Kemal Kýlýçdaroðlu, 8 Kasým’da Ankara’da Ahmet Türk’le bir otelde gizli bir görüþme gerçekleþtirdi. Sonradan açýða çýkan görüþme ile ilgili CHP’li yetkililer yerel seçimde iþbirliði görüþülmedi dese de, Ahmet Türk sonradan bir internet gazetesine verdiði röportaja söz konusu buluþmada, “Deðiþimi isteyenler, bazý yerlerde o adaylar etrafýnda bütünleþmelidir” önerisini,Kýlýçdaroðlu’nateklif ettiðini ve bu teklifin olumlu karþýlandýðýný açýkladý. Ýyi Parti ve CHP’nin ittifak müzakereleri tamamlanýnca HDP’lilerden de ardý ardýna açýklamalar geldi. Büyükþehirlerde “Cumhur Ýttifakýný geriletme stratejisi” baðlamýnda Millet Ýttifaký’nýn adaylarýnýn destekleneceðini açýkladýlar.
HDP’liler CHP’ye kendileri ile açýktan Ýyi Parti ile yapýlan görüþmelerin benzerinin yapýlmadýðý için gönül koymuþ olsalar da “güçbirliði” olarak tanýmladýklarý iþbirliði devam ediyor. Ayrýca Kýlýçdaroðlu’nun parti eþ baþkanlarý ile deðil de Ahmet Türk’le görüþmesini de sorun ediyorlar.
HDP’nin bir kýsým tabaný da, CHP’nin açýktan HDP ile görüþmemesini sorun ediyor. Dolayýsýyla her ne kadar çatýda bir iþbirliði ortaya çýksa da tabanýn önemli bir kýsmý farklý tercihlerde bulunacaktýr. Geçmiþ yerel seçim sonuçlarýna bakýnca bunu kolayca tespit etmek mümkün.
CHP, ÝP ve HDP tabanlarý birbirleri lehine bu kadar kolay oy verebilecek mi?
Ýyi Parti’de 24 Haziran seçimlerinin ardýndan yoðun istifalar yaþandý. Partinin kurucular kurulunun önemli isimleri çoktan istifa etti. Þu an Genel Baþkan Yardýmcýsý olan Ümit Özdað, istifa etmese de yerel seçimler sonlanýncaya kadar kenara çekildiðini duyurdu. Zaten Parti’nin içinde MHP’den gelen birçok isim CHP ile ittifakýn 24 Haziran’da kendilerine oy kaybettirdiðini söylemiþlerdi. Parti içinde yoðun tartýþmalarýn ardýndan Akþener de istifa etmiþ ve bir süre geçtikten sonra tekrar zor ikna edilmiþti. Þu an hala Ýyi Parti’den istifalar yoðun þekilde devam ediyor. Seçime kadar da bu süreç devam edecek gibi.
Tabanlarý bir tarafa býrakýrsak, CHP, HDP ve ÝYÝ Parti’nin yönetimleri seçimlerde iþbirliðini sorun etmiyorlar. Ýþbirliðinin taktiksel olduðu söyleminden hareketle, Cumhur Ýttifakýný geriletme amacý için bu iþbirliðinin gerekli olduðunu düþünüyorlar.
Güneydoðu illeri için deðerlendirmeniz ne olur?
Bundan birkaç ay önce HDP’li bazý yazarlar yerel seçimler yaklaþtýðý için kendilerine yakýn internet sitelerinde bir tartýþma baþlattýlar. “Kürt hareketi Kürtlere ne vadediyor” baþlýklý yazý üzerinden HDP’nin geçmiþte belediyecilik anlayýþýný ve hatalarýný tartýþtýlar. O yazýlarýn içeriðine bakýldýðýnda, devletin HDP’li belediyelere kayyum atama gerekçelerinin birçoðu söz konusu yazýlarýn içeriðinde mevcuttu. Söz konusu yazýlarda, belediyelerin örgüt eylemlerini finanse etmek için bir araç olarak kullanýldýðý, þiddet tekelinin saðlanmasýnda belediyelerin rol üstlendiði, hendek süreciyle toplumun topyekûn þiddetin içine çekildiði gibi hususlar bir gerçeklik olarak sýralandý.
Aslýnda seçimlere giderken böyle bir tartýþmanýn baþlamasýnýn önemli bir nedeni vardý. O da HDP’lilerin de belediyelerde kayyum görevlendirmelerinin halk tarafýndan olumlu karþýlandýðýný görmeleriydi. Kayyum belediyelerinin hizmetlerinden bölge insanýnýn memnun olduðuna yakýndan þahit olduklarý için bu tartýþmalarý baþlatmýþlardý.
Böylece bir özeleþtiri üzerinden bölge halkýnda ayný süreçlerin yaþanmayacaðý algýsý oluþturulmaya çalýþýldý. Belediyeler HDP/DBP iken, belediye kaynaklarýnýn, terör örgütüne finansman ve lojistik saðlama ve PKK’ya militan ve sempatizan kazandýrma için kullanýldýðý bölgede yaþayan insanlarýn bildiði hususlardý.
Dolayýsýyla Kayyum atamalarýndan sonra, belediyelerin imkân ve kaynaklarý halk için kullanýldý. Hizmetlerde çok önemli iyileþmeler oldu. Þehirler alt ve üst yapý bakýmýndan imar oldu.
Ayrýca, bölgede yaþayan insanlar kendini güvende hissetmesinin ardýndan HDP’ye mesafesini de artýrdý. Bu açýlardan bakýlýnca bölgede HDP’den bir oy düþüþünün yaþanacaðý biliniyor. Ama bu düþüþün ne düzeyde olacaðýný kestirmek zor. Çünkü hala ideolojik ve kimlik temelli yaklaþýmlar bölge seçmenin önemli bir motivasyonunu oluþturuyor.
Antalya doðumlu.
Lisans (2003) ve yüksek lisans (2005) eðitimini Sakarya Üniversitesi Uluslararasý Ýliþkiler Bölümü’nde tamamlayan Nebi Miþ, doktorasýný (2012) “Türkiye’de Güvenlikleþtirme Siyaseti 1923- 2003” baþlýklý teziyle tamamladý. Doktora sürecinde bir yýl süreyle Belçika Katholieke Universiteit Leuven’de araþtýrmacý olarak bulundu.
Siyasal sistemler ve kurumlar, demokratikleþme, Kürt meselesi, sivil-asker iliþkileri, Türkiye’de güvenlik siyaseti, Ýslamcýlýk ve Ortadoðu’da demokratikleþme konularý üzerinde çalýþmaktadýr. Ayrýca bu konularda Ýngilizce ve Türkçe makaleleri yurt içinde ve dýþýnda farklý akademik dergilerde yayýnlanmýþtýr.
Demokrasi Nöbetleri: Toplumsal Algýda 15 Temmuz Darbe Giriþimi, Türkiye’de Siyasal Sistemin Dönüþümü ve Cumhurbaþkanlýðý Sistemi, AK Parti’nin 15 Yýlý: Siyaset, Turkey’s Presidential System: Model and Practices kitaplarýnýn ortak yazar ve editörüdür.
Nebi Miþ halen Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde ve Sakarya Üniversitesi Ortadoðu Enstitüsü’nde dersler vermektedir.
Ayný zamanda SETA Siyaset Araþtýrmalarý Direktörlüðü görevini yürütmektedir.