DAÞDEMÝR: AK Parti’nin iddiasýný sürdürebilmesi için yereldeki gücünü korumasý, Ankara ve Ýstanbul’u kaybetmemesi gerek. Ýki parti için de adaylarýn belirlenmesi taktik mesele ise de gelecekteki etkisiyle stratejiktir bu seçim.
31 Mart 2019 yaklaþýyor, partilerin adaylarý kampanyalarý merak ediliyor. Ama en çok da yereldeki zorluklara raðmen ittifak yapýp yapmayacaklarý... Ama yerel seçimlerde 50+1 zarureti yok. Dolayýsýyla ittifak zarureti de yok. Niye konuþuluyor peki? Cumhur ittifakýndan baþlayalým. Tekrarý imkan dahilinde midir?
Evet, 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaþkanlýðý seçimi için 50+1 zarureti vardý ve bu zaruretten dolayý MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin önerisiyle Cumhur Ýttifaký kuruldu ve seçimlerde de Cumhur Ýttifaký yüzde 53,6, Millet Ýttifaký yüzde 34 ve HDP de yüzde 11,7 oy almýþtý. Seçim sonuçlarý ittifakýn o dönem için gerekli olduðunun göstergesi idi. Diðer taraftan, 2014’teki cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde de Erdoðan belli ölçüde MHP seçmeninden oy almýþtýr. AK Parti ve MHP tabanýnda belli ölçüde yakýnlýk geçmiþte de vardý. MHP’deki seküler kesimin CHP’ye oy verdiði de görülmüþtür, bu kesim þu anda Ýyi Parti’de temsil edilmektedir. Devlet Bahçeli’nin ‘’24 Haziran’daki elde etmiþ olduðumuz kazanýmlarýn, önümüzdeki yýlýn 31 Mart’ýnda heba olmasýný istemiyor, dilemiyor ve arzu etmiyoruz’’ açýklamasý sonrasý AK Parti Genel Baþkaný ve Baþkan Erdoðan’ýn son açýklamalarýyla AK Parti’de müspet bir karþýlýk bulduðunu görüyoruz. Bahçeli’nin Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi seçimleri için aday çýkarmayacaðýný açýklamasý da bu ittifakýn baþlangýcý açýsýndan önemli bir adým. Mutlaka içerik ve kapsamý belirlenerek belli ilkeler çerçevesinde Cumhur Ýttifaký bu seçimlere birlikte girecektir. Zaten geçmiþ yerel seçimlerde tabanda belli ölçüde ittifaklar oluþuyordu. Soruyu biraz daðýttým sanýrým, konuþulma sebebi belli ölçüde Ankara gibi kritik sonuçlar vermesi muhtemel þehirlerdeki zarurettendir. Bu zaruret neden oluþuyor denecek olursa geçmiþ seçim sonuçlarýna bakmak yeterli olur. Burada en temel hususun aday gösterip göstermemek olduðunu da dikkatlerden kaçýrmamak gerekir. AK Parti mutlaka her seçim çevresinde aday göstereceðini açýkladý. Bu anlaþýlýr bir durum ve tavýrdýr. Zira, AK Parti bir kitle partisidir ve iddiasýný devam ettirmek için aday göstermesi de elzemdir.
Yerelde ittifakýn imkanlarý ve zorluklarý neler?
Ýmkanlarýna bakacak olursak; bu sayede Hatay, Aydýn, Burdur, Tekirdað gibi illerin kazanýlma ihtimali var. Diðer taraftan da Antalya gibi riskli olan iller var. Bu konudaki en büyük zorluk nerelerde kimin adayý desteklenecek konusudur. Ýkinci olarak da MHP’nin elinde bulunan ancak kaybetmek istemediði belediyelerdeki mevcut belediye baþkanlarýnýn Erdoðan ve AK Parti’ye iliþkin geçmiþte yapmýþ olduðu aðýr eleþtirilerden dolayý o adaylara destek noktasýnda tabanýn isteksiz olmasýdýr.
Nasýl bir formül bulunabilir?
Bunun için o iller yine MHP’de kalmak üzere baþka bir aday üzerinde mutabakata varýlabilir. Belediye meclisi ve ilçe dengesinde iki parti arasýnda bir uzlaþý saðlanabilir.
Bahçeli Ýstanbul’da aday çýkarmayacaðýz diyerek bir tür jest mi yaptý AK Partiye? Nasýl bir akýl-hesap var sizce burada?
Cumhur ittifakýnýn baþlangýcýnda ve halkoylamasýnda olduðu gibi ittifakýn baþlangýcý ile ilgili ilk eylem ve söz Bahçeli’den çýktý. Bahçeli vermeden almak mümkün olmayacaðý için, dediðiniz gibi bir jest yapmýþtýr. Buradaki hesap iki tarafýn da kazabileceði bir hesaptýr. Tabanda zaten yapýlacaðý düþünülen bir ittifaký belli ölçüde þekillendirmek ve partisinin gücünü korumaktýr.
24 Haziranda AK Parti oyunda düþüþ olmuþ, ÝP’nin varlýðýna raðmen MHP oyunu korumuþtu. Bu oylarýn bir kýsmýnýn AK Partiden geçtiði yorumlanmýþtý. Öyle miydi, sizin bulgunuz nasýldý? Yerelde de bu geçiþ olur mu?
Hatýrlanacaðý üzere Optimar Araþtýrma olarak yapmýþ olduðumuz araþtýrmayla Cumhur Ýttifaký’nýn yüzde 53,6 oy oranýný tam olarak bilmiþ, Millet Ýttifaký’nýn yüzde 34,0 olan oy oranýný yüzde 34,1 –yani binde 1’lik bir yanýlma payý ile- HDP’nin yüzde 11,7 olan oy oranýný da yüzde 11,2 olarak bulmuþtuk. O dönemde de sürekli ‘’Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde Erdoðan’ýn oy oraný yüzde 51- 5 53 arasýdýr. Ýttifak içerisinde de partiler arasýnda oy geçiþleri olur’’ demiþtim. Söylediklerim neredeyse olduðu gibi gerçekleþti. Bu bir kehanet deðil, verilere dayalý yorumlardý. Nitekim, yerel seçimlerle ilgili olarak da ‘’partiler karar alsa da almasa da yerelde adaylar üzerinden belli ölçüde ittifak olacaktýr. Belirleyici olan adaylardýr’’ demiþtim. Þimdi de þunu söyleyebilirim rahatlýkla evet ittifakýn etkisi ve sinerjisi olacaktýr. Ancak, daha önemli ve bir o kadar da zor bir husus var ki o da adaylarýn belirlenmesidir.
Adaylara geçmeden önce konuþalým. Ýttifak hukuken 24 Haziranda somutlaþtý ama 7 Hazirandan itibaren iþlediði görünür olan ve belki de en somut ifadesiyle, CHP’li Þafak Pavey’in HDP eþ bakaný Selahattin Demirtaþ’a coþkuyla söylediði “birlikte iyi salladýk” ittifaký aslýnda 2015’ten beri yok muydu?
Bu ittifak vardý. Devam da etti. Bunu iki parti yöneticilerinin yapmýþ olduðu açýklamalarda çok daha net olarak görebiliriz. 24 Haziran’da zaten birlikte hazýrlanmýþ gibi bir liste vardý. CHP listelerine marjinal soldan sayýlabilecek isimleri koymadý. Buna mukabil ise HDP listelerinde Ahmet Þýk gibi marjinal soldan birçok isim ve parti baþkanlarý yer buldu. Bu durum çok açýk bir þekilde ittifakýn bir tarafýnýn da CHP ile HDP arasýnda olduðunun göstergesiydi.
…Bu durumda referandumu da sayarsak dördüncü sandýk olacak bu seçim. Ýki partili sisteme doðru gidiþin iþareti mi sayýlmalý ittifaklar?
Sayýlabilir belki ama bu sürecin MHP lideri Sayýn Devlet Bahçeli’nin etkili hamleleri ile bir süre ‘’ittifaklar dönemi’ diyebileceðimiz bir süreci baþlattýðýný ve öyle devam edeceðini söyleyebiliriz. Burada Kürt seçmen üzerinden yapýlan bazý eleþtiriler var. Ancak, MHP, genel politikasý itibariyle etnik milliyetçilik yapan bir parti deðildir. Etnik milliyetçilik yapan parti HDP’dir. Halkoylamasýnda ve 24 Haziran’da da görüldüðü üzere Kürtlerin yoðun olarak bulunduðu bölgelerde bir oy azalýþý yoktur. Hatta, doðu ve güneydoðu Anadolu bölgelerinde belli oranda MHP oylarý artmýþtýr.
Ýttifak pratikleri doðasýna uygun mu? AK Parti-MHP ittifaký, CHP-HDP ittifaký? Bu durumda SP’nin pozisyonu bir sapma mýdýr?
SP’nin tavrýný son birkaç seçimdeki tavrýna bakarak yorumlamamak gerekir. 2014 seçimlerinde de AK Parti karþýsýnda olan blokun içerisinde yer almýþtý. Dolayýsý ile o yöndeki tavrýný pekiþtirerek devam ettirmektedir.
AK Parti kurmaylarý “ittifak bu kez stratejik deðil taktik mesele” demiþti. Neden öyle sizce?
Doðru bir tespittir belli ölçüde. Ancak unutulmamasý gereken bir husus var ki AK Parti’nin hikayesi belli ölçüde, Refah Parti’sinin 1994 seçimlerindeki baþarýsý ile baþladý. Son dönemdeki belediye baþkanlarýnýn istifa ettirilmesi, 7 Haziran ve 24 Haziran seçim ve 16 Nisan Halkoylamasý sonuçlarý yerel siyasette belli ölçüde ‘tefessüh’ etmiþlik, Baþkan Erdoðan’ýn da ifade ettiði gibi bir kibirli tavýr var. AK Parti’nin iddiasýný sürdürebilmesi için yereldeki gücünü özellikle de Ankara ve Ýstanbul gibi illeri kaybetmeyerek devam ettirmesi gerekmektedir. AK Parti Genel Baþkanvekili Numan Kurtulmuþ’un açýklamasýndaki ‘taktik’ mesele yereldeki adaylarýn belirlenmesi sebebiyle o þekilde düþünülebilir. Ancak, gelecekteki etkisi itibariyle ‘stratejik’ bir tarafý da vardýr. Muhalefet cephesinin halkoylamasýndaki elde ettiði oy oranýnýn belli ölçüde muhafaza edilme durumunun da söz konusu olduðu gözden kaçmamasý gereken bir husustur.
AK Parti merkez parti. Ýktidar partisi. Ýddialý da. 81 ilin 62’sinde birinci, kalanýnda ikinci parti. Her yerde aday çýkaracaðýz sözünü de sürekli ediyor. Hal böyleyken de ittifakýn getireceði oya ihtiyacý var mý AK Partinin?
Bunun böyle olmasý ilanihaye böyle devam edeceði anlamýna gelmez. Birçok ilde belediye baþkanlarý partilerinin sýrtýnda bir yük olmaktadýr. Bu durum sadece AK Parti için geçerli deðil. Belli ölçüde CHP’li belediyeler için de söz konusu. Didim, Kuþadasý, Bakýrköy, Maltepe ve Kartal belediyeleri de ayný þekilde baþarýsýzlýklarý sebebiyle partilerinin sýrtýna yük haline gelmiþlerdir. AK Parti’nin ittifak sayesinde ekonomik krizin de etkisiyle oluþacak oy kaybýný önlemek, belli ölçüde oluþmuþ halktan kopuk ve kibirli tavrýn etkisini elimine etmek açýsýndan bu ittifaka ihtiyacý vardýr. Yine tekraren ifade etmeliyim ki ittifak açýklamasý yapýlmamýþ olsa idi bile tabanda belli ölçüde ittifak olacaktý. Ýttifakýn resmi hal almasý kazanýmlarý riske býrakmamak anlamýna gelebilir.
MHP açýsýndan durum nedir, bu ittifaka ihtiyacý var mý? Parti-taban dinamikleri nasýl iþliyor? Parti “kullanýlýyor” gibi mi hissediliyor “kazan kazan” yahut “ülke bekasý için” gibi mi?
MHP Lideri Bahçeli’nin siyasete genel bakýþý ‘’Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve sonra kendim’’ ilkesidir. Bunu gerek 7 Haziran öncesi Baþbakanlýk teklif edildiðinde gerekse de AK Parti tarafýndan MHP’nin de kabinede yer almasý için Baþbakan olduðu dönemde Binali Yýldýrým’ýn teklifleri sonrasýnda gazetecilere cevaben verdiði ‘’Cumhurbaþkaný yardýmcýsý olmayacaðým, Hükümette yer alamayacaðým’’ açýklamasýnda görülmektedir. Bahçeli için öncelik ülkenin bekasýdýr. Sonra da tabii ki ‘kazan kazan’ prensibinin de belli ölçüde etkisi vardýr.
Yerel seçimlerde ittifak olmalý mý olmamalý mý tartýþmasýnda iþ gelip beka mevzuuna dayanýyor. Yerel seçimler Türkiye’nin beka sorununu nasýl ilgilendiriyor, ilgilendiriyor mu?
Dünyada ve Türkiye’de siyaset yeniden dizayn ediliyor. Milli mücadeleden beri batýlý ülkelerinin bu coðrafyada bir Kürt devleti kurma hevesleri var. Bunu o dönemde mandacýlar dillendiriyorlardý. Þimdi ise terör örgütü PKK marifetiyle böyle bir senaryo üzerinde çalýþýlýyor. Bahçeli’nin de daha önce ifade ettiði gibi ‘’Türkiye’de PKK’nýn yöneteceði belediyeler kesinlikle olmamalý’’ açýklamasý bundandýr. Ýçiþleri Bakanlýðýna Süleyman Soylu geldikten sonra ancak tespit edilen, PKK’ya desteði ve PKK ile iliþkisi olan HDP’li belediyelerin hendek kazmak da dahil olmak üzere terör örgütüne her türlü lojistiði saðladýðýný unutmamak gerekir. Dolayýsýyla yerel seçimler de Türkiye’nin beka sorunu ile ilgilidir. Ayný zamanda da Türkiye’nin büyümesi ve kalkýnmasý ile de ilgilidir.
24 Haziran sonrasý konuþtuðumuzda “AK Parti Ýstanbul ve Ankara’yý alamazsa sonun baþlangýcý olur” demiþtiniz. Durum ayný mý? Alamazsa Türkiye açýsýndan durum ne olur?
Hala ayný düþüncedeyim. Ýstanbul’da bir önceki yerel seçimde CHP ile arada büyük fark olmamakla birlikte muhtemel ve uzun süreli ittifak yaptýklarý HDP de dikkate alýndýðýnda belli ölçüde risk teþkil edecek gibi duruyor.
Hala alabilecek durumda bu illeri AK Parti. Ancak en önemli faktör aday. Alamaz ise 16 Nisan ve 24 Haziran seçimlerindeki oluþmuþ olan oylarýn geriye gitme algýsý pekiþir ve psikolojik etkisi itibariyle yükseliþ trendi durmuþ yüzde 40’lara sýkýþmýþ bir AK Parti algýsý kalýr. Hala AK Parti’nin en büyük þansý etkili bir muhalefet olmamasýdýr.
AK Parti tarihi açýsýndan bu seçimlerin önemi özelliði nedir? Niteliksel ve niceliksel olarak?
AK Parti açýsýndan bu seçimler 2023’e giden en önemli basamaktýr. Niceliksel olarak belediyelerini korumak belli bir oran tutturmak ve sonrasýnda da geçmiþteki gibi heyecanlý ve gelecek vizyonuna sahip adaylar ile yeni Recep Tayyip Erdoðan’larýn çýkabilme potansiyeline ulaþmak olacaktýr. Erdoðan’ýn vizyonu ve liderliði tartýþýlmaz bir noktadadýr. Þu anda da birçok belediye baþkaný Erdoðan sayesinde belediye baþkaný olarak seçilmiþlerdir. AK Parti’yi yenileyecek, Türkiye’yi geleceðe taþýyacak, kalkýndýracak vizyona sahip bir ekibe ihtiyaç vardýr.
Erdoðan’ýn efsaneleþen siyasi tarihi yerelde baþladý. Çekirdek ekibi de hala o dönemden. 24 yýllýk bu tarihin bugünü bize ne söylüyor?
Liyakat, vefa ve sadakat. Erdoðan’ýn liderliði, ekibinin liyakat vefa ve sadakati bu günlere getirdi AK Parti’yi. Erdoðan da ekibine her zaman sahip çýktý.
Millet ittifakýna geçelim. CHP ile HDP arasýnda görüþme paslaþma emareleri okuyoruz ama ittifak bir kez daha örtülü olur mu?
Millet Ýttifaký resmi olarak olmasa da gayri resmi olarak devam edecektir. Belki adý konmayacaktýr. Ýyi Parti, HDP ve SP’nin olduðu birbirine benzemez gözüken ama aslýnda hepsinin ana paydasýnýn Erdoðan düþmanlýðý olduðunu unutmamak gerek. Birçok konuda bu partilerin tabanlarý birlikte hareket ediyor ve benzer fikirleri paylaþýyorlar.
Partilerin tabanlarý bu iþe ne diyor peki? Kemalist CHP’liler HDP ittifakýna, yaþananlarý unutmayan Kürtler CHP’ye nasýl bakýyor?
Elbette belli ölçüde eleþtiriler var. Ancak, taktiksel bakýyorlar ve Erdoðan ve AK Parti’nin zarar görmesi için birlikte hareket etmeleri gerektiðini düþünüyorlar.
Muharrem Ýnce-Kýlýçdaroðlu rekabeti, delege çekiþmesi artýk çok görünür. CHP’ye küskün kýrgýn partililer sandýða gitmemezlik eder mi?
Önemli olan kimin aday gösterileceði ve rakiplerinin adayýnýn kim olacaðý çok belirleyici olacaktýr. Adaylarý heyecan oluþturabilirse ya da AK Parti’nin ya da Cumhur Ýttifaký’nýn adayý arasýnda bir kutuplaþma olursa seçime katýlma noktasýnda daha büyük istek duyacaklardýr.
Ýnce-genel merkez çekiþmesi CHP’nin güvenilirliðini nasýl etkiledi?
Elbette olumsuz bir etkisi oldu. Delege hakimiyeti genel merkezde olduðu için de yerel seçimler öncesi yerel seçim gündemine döndü CHP.
Teþkilatlanmasýnda hala sorunlar olan, istifalarýn devam ettiði ÝP yerelde ne yapar? Meral haným çok iddialý?
Meral Haným 24 Haziran seçimleri öncesinde de çok iddialý idi. Siyasi partilerin iddialý olmasý normaldir. Sahadaki karþýlýðý nedir ona bakmak gerekir. Meral Akþener’in seçim sonrasýnda istifa edip daha sonra geri dönmesi de liderlik ve imajý açýsýndan olumsuz bir algý oluþturmuþtur.
Bahçeli ile Akþener arasýndaki tivýtýr polemiði?
Bunlar hep olur, benzer tabanda siyaset yapýyorlar. Zaman zaman da sertleþme oluyor. Bu olaylarýn tabandaki algýlanýþý da farklý olabiliyor. Nitekim bir gece vakti Meral Akþener’in evi önüne gidip protesto eden grup son tartýþma konusu idi. MHP Genel Merkezi Üsküdar Ýlçe teþkilatýný görevden aldý. Ancak, bu tartýþma ve kavgalar ilerde daha da artacaktýr.
HDP’ye dair ne dersiniz? Bölgede durum nedir? Kayyum atanan illerde ne olur?
HDP belediye seçimlerini kazandýðý belediyelerde hizmet yerine dað kadrosu ile irtibat halinde bir süreç yürütülüyordu. Nitekim Kayyum yönetimine geçtikten sonra bu iller ciddi anlamda hizmet görmeye baþladý. AK Parti’nin Kýzýlcahamam’daki kampýnda Baþkan Erdoðan’ýn ‘’kayyumlarý atadýktan sonra hamdolsun Güneydoðu, Doðu hizmet görmeye baþladý. Þimdi bu yeni dönemde Allah'ýn izniyle bunlara bu fýrsatý vermeyeceðiz. Tedbirlerimiz var. Bizim ilk hedefimiz bu. Vatan topraklarýný ihanet içerisinde olanlara teslim etmeyeceðiz" sözleri oldukça önemlidir. Benim de daha önceden duymuþ olduðum, kayyum sisteminin devamý konusundaki kararlýlýðýn devam ettiðini gösteriyor.
Adaylara geçelim. Erdoðan keskin hatlarla tarif ediyor olasý profilleri. Bir yandan da bazý isimler dolaþýyor. Hasan Doðan, Süleyman Soylu gibi?
Yerel seçimlerde belli ölçüde parti aidiyetleri olsa da asýl belirleyici olanlar adaylar olacak. Ankara için Hasan Doðan ve Süleyman Soylu ismi geçiyor. Süleyman Soylu yaptýðý her iþi en iyi þekilde yapma gayreti içinde olan baþarýlý çalýþkan birisi, Ankara’da da aday olsa Ýstanbul’da da aday olsa kazanýr. Hasan Doðan da Baþbakanlýðýndan beri Erdoðan’ýn en güvendiði isimlerin baþýnda geliyor. Oradaki asýl soru: ‘’Erdoðan, Hasan Doðan’ý en yakýnýndaki ismi Ankara’ya hizmet etmesi için izin verecek mi?’’ Erdoðan izin verirse Hasan Doðan da iyi bir isim olur, sonuçta Erdoðan gibi bir liderin yanýnda yetiþmiþ vizyon sahibi birisi, diðer taraftan Altýndað Belediye Baþkaný Veysel Tiryaki ve Mehmet Özhaseki de konuþulan isimler arasýnda.
Seçmen yerel seçimlerde adaya göre mi yoksa partisine göre mi oy veriyor sorusunun bulgusal sonucu nedir?
Buna Aðustos sonu, Eylül baþýnda IBBS 2 Kapsamýnda 1787 kiþiyle yüz yüze yapmýþ olduðumuz parti araþtýrmamýzýn verileri ile cevap vereyim isterseniz. “Yerel seçimlerde oyumu partimin adayýna veririm” diyenlerin oraný yüzde 49,5. “Kendi partimden olmasa da beðendiðim adaya oy veririm” diyenlerin oraný ise yüzde 40,6. Yüzde 9,9’luk bir kesimin ise bu konuda bir fikri yok. ‘’Desteklediðim partinin adayýna oy veririm’’ diyenlerde parti daðýlýmýna bakacak olursak AK Parti yüzde 61,5, CHP yüzde 56,5, MHP yüzde 44,8, HDP yüzde 32,6, Ýyi Parti yüzde 42,2, SP yüzde % 19. Dolayýsýyla parti aidiyetleri, oy oranlarý yüksek olan AK Parti ve CHP’de yüksek. SP, iYÝ Parti ve MHP’de nispeten düþük.
CHP Ýstanbul’da ne yapar? Kendisine “onursal baþkan olun” diyen Ýnce’yi aday gösterir mi Kýlýçdaroðlu? Gürsel Tekin de aday? Ýzmir’de Ankara’da tahmini adayý kimler CHP’nin?
Ýstanbul için CHP’den Gürsel Tekin birkaç dönemdir CHP’nin Ýstanbul Büyükþehir adayý olmak istiyor. Diðer taraftan Akif Hamzaçebi’nin ismi geçiyor. Muharrem Ýnce de Cumhurbaþkanlýðý seçimlerindeki aldýðý oy itibariyle ilk akla gelen isimlerden. Ancak, CHP açýsýndan bakýlacak olursa eðer muhafazakar tabandan oy alma potansiyeli olan birisi olmaz ise seçimi kazanma ihtimali yok. Tabii bir taraftan da CHP’nin HDP tabanýndan da oy alabilme potansiyelini de deðerlendirmesi gerekecek. Tüm bu isimlerden daha güçlü bir aday var ki geçmiþte Erdoðan’la yarýþmýþ bir isim o da Ýlhan Kesici. Geçen seçimlerde Ýstanbul Büyükþehir adayý olan Mustafa Sarýgül ismi.
Asýl AK Parti Ýstanbul’da ne yapar?
AK Parti tarafýndan bakacak olursak; Binali Yýldýrým, TBMM Baþkaný olduktan sonra adý çok konuþulur olmaktan çýktý ama yine de belli olmaz. Diðer taraftan AK Parti Genel Baþkanvekili Numan Kurtulmuþ da önemli bir isim ama Genel Baþkanvekili olarak hitabeti de güçlü bir kiþi olarak Erdoðan’ýn yetiþemeyeceði yerlere Numan Hoca giderek hitap edecektir. Böyle hitabeti güçlü ikinci adama da AK Parti’nin ihtiyacý var. Berat Albayrak da vizyoner kiþiliði ile düþünürse Ýstanbul için etkili bir aday olabilir. Süleyman Soylu ki aday olduðu takdirde karþýsýnda kim olursa olsun kazanabilecek bir aday olur.
24 Haziraný en doðru bilen þirketin baþýsýnýz. Þu an yapýlan araþtýrmalarýn sonuçlarýný, ortaya çýkan performanslarý nasýl deðerlendiriyorsunuz?
Biz sadece 24 Haziran’ýn deðil, 10 Aðustos 2014 seçimlerinin ve 2014’deki yerel seçimlerin de en iyi sonuçlarý bize ait. Daha doðrusu 7 Haziran 2015 seçimleri dýþýnda en isabetli sonuç veren þirket oldu Optimar ekibi.
Araþtýrma þirketleri ile ilgili yorum yapmak pek þýk olmaz. Ancak, yapýlan araþtýrmalar ile ilgili söylenecek çok þey var. Öncelikle araþtýrma tekniðini, metodolojisini bilen birileri seçim sonucunda yanýlmaz, yanýlsa da belli bir çerçevede kalýr. Neden yanýlmaz, bu iþ belli ölçüde bir ölçüm iþi, matematik iþi bilimsel bir iþ. Bilimsel yöntemlerle hareket etmez baþka hesaplarla hareket ederseniz hem siz yanýlýrsýnýz hem de birlikte çalýþtýðýnýz kurumlarý yanýltýrsýnýz. Tabi burada en önemli husus, kamuoyunun ‘manipülatif’ sonuç yayýnlayanlara iliþkin hiçbir yaptýrýmýnýn olmamasý, herkesin kendisine hoþ gelecek sonuçlara itibar etmesidir. Nitekim biz kaç seçimdir, yayýnladýðýmýz sonuçlardan dolayý sosyal medyada birçok hakarete maruz kaldýk. Ama, seçimler geçtikten sonra bizim sonuçlarýmýzýn yanlýþ olduðunu düþünenler bizden özür dilemediler. Þu anda hala manipülatif sonuç veren firmalar en fazla iþ yapan firmalar. Neden? derseniz bu sorunun cevabý bende yok.
Hakan Bayrakçý’nýn “Erdoðan’ýn kazanacaðýný araþtýrmamda görmüþtüm ama yayýnlayamadým, yayýnlamasam CHP’liler beni çarmýha gererlerdi” itirafýyla açýða çýkan araþtýrma manipülasyonlarýný konuþalým?
Ülkede maalesef her alanda olduðu gibi araþtýrma sektöründe de bir yozlaþma söz konusu, bu durum anketöründen bazý firma sahiplerine kadar uzanan bir süreç. Öncelikle her konuda olduðu gibi bir farkýndalýk oluþmasý gerek. Ayrýca, bir denetim ve kontrol mekanizmasý da elzem sadece künye açýklamak ile olmuyor bazý þeyler.
Mesela en önemli hususlardan birisi partilerin seçimler öncesi aday tespit araþtýrmalarýdýr. Ne zaman bu süreç baþlasa belediye zabýtalarý ya da diðer personelleri anketör peþinde koþar, belediye baþkanýnýn adýnýn çok yazýlmasýný saðlamaya çalýþýr. Ayný þekilde aday adaylarý da çaba gösterir. Bazýlarý bu süreçten haksýz kazanç elde ederler. Çeþitli önlemlerle bunlarýn önüne belli ölçüde geçilebilir ama doðru adayý belirlemek sadece niceliksel araþtýrmalar ile mümkün olmaz. Odak grup tartýþmalarý ve derinlemesine görüþmeler dediðimiz nitel çalýþmalar da yapmak gerekir ki asýl bu yöntemlerle doðru aday belirlenebilir. Bazen 1000 kiþi ile anket yapmak yerine 50 ya da 100 kiþi ile derinlemesine görüþme yapsanýz aday belirlemek için daha doðru sonuç alabilirsiniz. Ayrýca aday belirlemek için adaylarda nasýl kiþisel özellikler arandýðýna dair pazar araþtýrmalarýnda da kullanýlan ‘konjoint’ analizi gibi analizler yapýlarak belirlenecek adaylarla seçime girmeyi düþünen partiler öne çýkabilir.
Sonuç olarak; araþtýrma iþi ciddi ve bilimsel yöntemlerle yapýlmasý gereken bir iþtir. Rassallýk çok önemlidir. Artýk, sabit telefonlar çok kullanýlmadýðý için ve cep telefonu datalarýnda kimin nerede olduðunu kestirmek güç olduðu için güven sorunu vardýr. Saha uygulama süreleri ve kontroller önemlidir. Þimdilerde duyuyoruz SMS ile anket yapýlýyor deniyor. ‘’Yerel seçimlerde ilinizde kimi aday görmek istiyorsanýz bu mesajý cevaplayarak katýlabilirsiniz’’ diye mesaj geliyormuþ. SMS ile anket olmaz, siyasal anket hiç olmaz. Neden? Rassallýk saðlanamayacaðý için olmaz. Ayrýca, insanlarýn belli ölçüde bir güven sorunu var. Bunun için en iyi yöntem yüz yüze yöntemdir. Nitel çalýþmalarla zenginleþtirilen araþtýrmalar daha anlamlý sonuçlar verir. Biz çokça sosyal araþtýrma da yaptýðýmýz için nitel araþtýrma yöntemlerini de kullanýyoruz. Kullanmak istemeyenlere de nitel araþtýrmalarýn önemini anlatýp ikna ediyoruz. Saðlýklý araþtýrma sonucu almak için önce doðru yöntem, yansýz soru ve anakütleyi temsil edecek bir örneklem, saðlýklý alan uygulamasý, doðru analiz yöntemi ve iyi bir yorum gerekir. Bu da tecrübe ve özenle mümkün.