Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi 25 Eylül’de baðýmsýzlýk referandumuna gitme kararý aldý ve tepkilere ragmen geri adým atmýyor. Sebepleri, olasý sonuçlarý ve Türkiye’yi ilgilendiren yönleri konuþacaðýz ama bugüne nasýl gelindi, oradan baþlayalým isterim?
Süreç 1800`lerin sonunda baþlayan bir süreç. Irak'taki Kürtlerin bir hareketlenme, ayaklanma içine girmesi ilk o zamanlara rastlýyor. 1900'lerin baþý itibariyle de I. Dünya Savaþý sonrasý ve Osmanlý Devleti'nin yýkýlma süreci sonrasý Osmanlý'dan ayrýlan Kürtlerde hareketlenmeler baþlýyor. 1921’de Osmanlý'dan ayrýlan topraklar üzerinde Irak Devleti kuruluyor ve tabii bu dönem Türkiye Cumhuriyeti'nin de kurulduðu zamanlar.
Irak Kürtlüðünü ele aldýðýmýzda þu söylenebilir. Sykes-Picot dönemi itibariyle Kürtlerin bir toprak parçasýna sahip olma hazýrlýklarý var. Sykes-Picot ve Sevr Anlaþmasýndan sonra bu istek gittikçe artýyor -ki o dönemde bölgedeki Kürt ayaklanmalarýna dýþarýdan da destek var. Bunlardan biri, Seyh Said Ýsyaný'dýr ve Þeyh Said Ýsyaný'ný Iraktaki baðýmsýzlýk hareketinden ayrý düþünmemek gerekir. Çünkü zaten o dönemde hem Irak hem diðer bölgelerdeki Kürt hareketleri birbirleriyle cok baðlantýlý. Devletlerin kuruluþ sürecinden itibaren biraz daha ayrýþan yapýlar haline geldiklerini görüyoruz. Çünkü ortak toprakta bütüncül bir hareketlenme içerisindelerken kurulan yeni devletler kendi varlýklarýný oturtmaya baþlayýnca bu hareketler de parçalamaya baþlýyorlar.
“IRAK ARAP VE KÜRTLERDEN OLUÞUR”
Her bir ulus devlet, sýnýrlarý içindeki Kürt nüfusun sýnýr ötesi bir siyasi hareketin parçasý olmasýný istemiyor ve engelliyor, öyle deðil mi?
Bunun sonucunda da Irak’taki Kürtler Irak'ta bir hareketlenmeye girdiler. 1924 Anayasasý'nda "Irak, Arap ve Kürtlerden oluþur" ibaresi vardýr. O dönemde Kürtlerin Irak devlet yapýsýna entegre edilme çabasý var çünkü, Sevr anlaþmasýyla verilen baðýmsýzlýk sözleri yerine getirilmediði için ve Kürtlerin duygularýný biraz tatmin edebilmeleri icin devlet sistematiðine entegre etme çabalarý olduðunu görüyoruz. Ama Irak'taki Kürtler ayrýlýkçý hareketlerine devam ediyor, yönetime karþý olumsuz tavýr alýyorlar. 1930’larda yönetim karþýtý eylemler yapmaya baþlýyor, daðlara çýkýþ yapýyorlar. Bu hareketlenme 1946 sonrasý KDP'nin kuruluþuyla somut bir harekete dönüyor. Zaten o dönemde Irak’ta da ciddi anlamda iç yönetim sýkýntýlarý var. Baba Barzani bu sýkýntýlardan özellikle faydalanýyor. Bu dönemde Kürt hareketi Ýsrail, SSCB ve ABD ile güçlü iliþkiler geliþtiriyor. Artan bir popülerlik kazanýyor. Silah buluyor, siyasi haklar kazanmaya çalýþýyorlar.
1970’DE OTONOMÝ ANLAÞMASI
Nitekim 1958'de Irak'ta bir Cumhuriyet devrimi yaþanýyor ve bu devrimle beraber Kürtler kendileri acýsýndan siyasi haklar elde edeceklerini düþünüyorlar. Ama izleyen yýllarda 1960-63, 68 darbeleri yaþanýyor Irak’ta ve Kürtler hep mücadele içerisindeler. Kendi bölgelerindeki denetim saðlayabilmek, hakimiyet kurabilmek için. Darbelerle birlikte Kürtler de silahlý mücadele baþlýyor, siyasi süreç yürütülüyorlar. Baðdat ile müzakere süreci 1970'te otonomi anlaþmasýyla neticeleniyor. Þuan Erbil-Süleymaniye-Duhok’un içerisinde bulunduðu bölgede Kürtlere bir otonomi saðlanacaðý söyleniyor. Ama uygulanmýyor. 75'te Kürt hareketi ikiye ayrýlýyor KDP ve KYB olarak. KYB, KDP’nin içinden daha sosyalist ve seküler bir yapý olarak çýkýyor ve ayný mücadeleyi sürdürüyor, ama bölgeler farklý. Dil farký da çýkýyor ortaya.
Bu iki baþlý yapý daha sonrasýnda kendi arasýnda da mücadele etmeye baþlýyor. 1990’lara gelene kadar Saddam Hüseyin rejimine karþý mücadele veriyorlar. 1990’da Saddam’ýn Kuveyt’i iþgali sonrasýnda uçuþa yasak bölgeler oluþturulunca Kürtler de Irak’ýn kuzeyinde bir otonom bölge elde ediyor. 1992’de seçim yapýyor, iki partili bir hükümet kurup parlamentoyu açýyorlar. Irak’taki Kürt hareketinin bugüne kadar bütüncül ilerleyememesinin en önemli nedeni ve engeli iki parti arasýndaki anlaþmazlýk ki aralarýnda ciddi bir savaþ çýkýyor, 1994’ten 1996’ya kadar süren, çok ciddi bir savaþ, tam bir iç savaþ. Ýki taraftan da binlerce kiþi hayatýný kaybediyor. 1996’da Washington Anlaþmasý imzalanýyor, BM’nin bu iþe müdahil olduðunu görüyoruz. Türkiye de 1990 sonrasý dönemde Irak’ýn kuzeyinde en etkili olduðu dönemlerden birini yaþýyor. Kurulan barýþ izleme gücünün sorumluluðu Türkiye’ye veriliyor, yaklaþýk iki bin kiþilik bir barýþ izleme gücü bu. 1600’ü Türkmen, 400’ü Asuri Hristiyanlardan oluþan. Irak anayasasý tabiri ile Irak-Kürdistan Bölgesel Yönetimi sýnýrlarýnda yaþayan topluluklar bu barýþ ve uzlaþma sürecine dahil ediliyor.
IRAKLI KÜRTLER ÝÇÝN DÖNÜM NOKTASI 2003
Tabii 2003 Savaþý Iraklý Kürtler için bir dönüm noktasý. Amerika Irak’a girerken Sünni rejime karþý bu iþi muhaliflerle yapýyor ve Saddam rejiminin en büyük muhalifi de Kürtler ve Þiiler. Iraklý Kürtler bundan oldukça büyük fayda saðlýyorlar. Bugün sadece Irak-Kürt bölgesel yönetiminde deðil sýnýrlarýnýn ötesinde de hakimiyet saðlamasý Amerika’nýn Irak’a giriþiyle oluyor. Iraklý Kürtlerin Erbil, Süleymaniye, Duhok dýþýndaki Kerkük baþta olmak üzere Musul’un, Diyalan’ýn, Selahaddin’in bazý parçalarý -ki Tuzurmatu en büyük çatýþma noktalarýndan biri- tartýþmalý bölgeler statüsüne alýnýyor.
FEDERAL YÖNETÝM 2003’TE
Kürtlerin 2003 sonrasý elde ettikleri hukuki tanýnma federal yönetim olarak 2005 anayasasýyla tescillenmiþ oldu. Mayýs 2003’te Amerika’yla yapmýþ olduklarý anlaþma doðrultusunda kendi sýnýrlarýnýn ötesinde Peþmergeleri yerleþtirme imkaný buldular, Irak’taki tartýþmalý bölgeler böyle oluþuyor. 1990’lara dönersek þu çok önemli: Irak’ta uçuþa yasak bölgeler 36. ve 32. paraleller doðrultusunda oluþturulmuþtu ama o paralel biraz daha çapraz alýnarak Kürt bölgesi çizildi. Uçuþa yasak bölge sadece Kürtlerin yaþadýðý bölge olarak ortaya çýktý. Bu da aslýnda uluslararasý kamuoyunda 1800'lerin sonundan itibaren Kürtlere verilen desteðin 1990'lardaki somut tezahürü olarak deðerlendirildi. 2003 sonrasýnda destek hukuki yapýya dönüþtürüldü.
BU YOLU IRAKLI KÜRTLERE ABD AÇTI
Kuzey Irak’ýn hukuki varoluþunda ABD’nin etkisi açýkça görünüyor. Peki, referandum ilan sürecinde de en büyük cesaretlendirici unsur ABD’dir diyebilir miyiz?
Amerika’yý bu süreçten ayrý düþünmek mümkün deðil. Aslýnda Suriye’deki sürecin de ana kurucusu Amerikan yönetimi. Irak’ta inþa sürecini 1990'lardan itibaren baþlatmýþtý. 2003'te anayasa yazýlýrken Irak’ta tek federal bölge ortaya çýkartýldý. O da Kürdistan Bölgesel Yönetimiydi ve bu bölge Amerika'nýn Irak'a giriþi itibariyle oradaki Amerikalý yetkililerin ortaya koyduðu yasalarla ortaya çýkartýldý. Iraklý Kürtlerin mevcut durumu tamamen Amerika’ya borçlu olduðunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki sürecin nereye doðru evrileceðinin de bence en önemli belirleyicilerinden biri yine ABD’nin bölgedeki tavrý olacaktýr.
ABD “ÞÝMDÝ ZAMANI DEÐÝL” DÝYOR ÇÜNKÜ…
ABD ne diyor referandum konusunda?
ABD Baþkan Yardýmcýsý Joe Biden’ýn 2015’te net bir açýklamasý var; “Kürtlerin devlet kurduðunu göreceðiz” þeklinde. ABD Irak’ta da, Suriye’de de ayný þeyi yaptý, fiili durum oluþtuktan sonra süreci yönlendirmeye çalýþýyor. Þu an “Biz referanduma karþýyýz” diyorlar ama ABD referanduma deðil zamanlamasýna karþý.
Neden?
Bir, Suriye’de dengeler yerine oturabilmiþ deðil. Ýki, Irak’ta da hala mücadele ve siyasi süreç devam ediyor. Üç, Türkiye ile hala uyum ve uzlaþma saðlanabilmiþ deðil. Diðer tarafta Kuzey Kore ciddi bir problem yaratýyor. Ýran gibi bir faktör de var ortada. Rusya’nýn Ortadoðu’ya her zamankinden daha büyük müdahalesi söz konusu. Böyle bir süreçte oluþacak güç boþluðunda ABD’nin bütün unsurlara hâkim olabilmesi çok mümkün görünmüyor.
ABD ÝKÝLÝ KONUÞUYOR OLABÝLÝR MÝ?
Süreci baþlatan, konjonktürü yaratan Amerika. Ýngilizlerin verdiði sözü yerine getirmek üzere bütün taþlarý döþedi, kartlarý buna göre kardý ama þimdi yapma diyor. Sureti haktan görünerek. Barzani, herþeyi borçlu olduðu ABD’ye raðmen böyle karar alabilir mi peki?
Barzani’nin Amerika’ya raðmen adým attýðýný düþünmüyorum. Condoleezza Rice’ýn dýþiþleri bakanlýðý dönemini hatýrlayalým. Barzani yönetimi üçüncü ülkelerle petrol anlaþmasý yapýyordu. Condoleezza Rice“yapmayýn, bu anlaþmalar yanlýþ, merkezi hükümete karþý çýkýyorsunuz” dedi ama ABD en büyük petrol þirketi Exxon Mobil’i Musul sahasýna gönderdi ve Kürt bölgesi dýþýnda Barzanilerle ortak petrol çýkardýlar. Kürtlerin sattýðý petrolün parasý hatýrlarsanýz, Halk Bankasý’na mý yatýrýlsýn, Türkiye bankalarýna mý, Amerikan bankalarýna mý diye mücadele yaþanmýþtý o dönemde, kriz noktasýna gelinmiþti.
O nedenle baþtan söylediðimi tekrar etmek istiyorum. Bir fiili durum oluþuyor þu an. O fiili durumu Amerika yönlendirmeye çalýþacak. O nedenle Amerika itirazlarýný dile getirmiþ olsa da baðýmsýzlýk referandumunun Amerika’ya raðmen olduðunu düþünmüyorum. Görünmeyen destek olabilir. Dýþ politika devletlerin sadece açýkta söyledikleriyle deðil masa altýnda ne yaptýklarýyla da ilgilidir. Sosyal medya üzerinden bile takip edilebilir Kürt bölgesinden ABD’ye seyahatler, Amerika’dan heyetlerin bölgeye gitme sýklýðý. Bir alt yapý süreci oluþturuluyor þu an. Amerika mevcut durumun sürükleyicisi deðil gibi gözükse de ortaya çýkacak durumun yürütücüsü konumunda olacaktýr.
BARZANÝ’YE GÖRE BU BÝR FIRSAT
Barzani yakýn bir tarihte Türkiye'ye "Sýrtýnýzý bize güvenle yaslayabilirsiniz" dedikten sonra kendi kamuoyuna, hatta belki bütün Kürt kamuoyuna þöyle seslendi: "Daha önce önümüze fýrsatlar çýktý, o zaman yapmadýk, þimdi yapmalýyýz çünkü tarih karþýmýza bir daha böyle bir fýrsatý kim bilir ne zaman çýkarýr”. Nasýl bir fýrsattan bahsediyoruz?
Bir, Irak'ta büyük bir güç boþluðu var. Kürtler için en önemli fýrsat bu. Irak'taki güç boþluðu Kürtlerin ön plana çýkmasýný saðlayan bir güç boþluðudur. Özellikle IÞÝD sonrasý süreçte Irak'taki en avantajlý grup Kürtler oldu, sýnýrlarýný ve hakimiyet alanlarýný geniþletebildiler. Ýki, bölgede ciddi güç boþluðu ve problem var. Suriye çözülebilmiþ deðil ve bütün aktörlerin gözü Suriye'ye odaklanmýþ durumda. Ayrýca bölgede krizler var; Katar krizi ve Yemen krizini buna ekleyebiliriz. Ýran faktörünü de ekleyebiliriz. Bölgesel mücadelede son derece üst düzeye dönmüþ durumda. Rusya ve Amerika arasýndaki mücadeleden, mesela Amerika'dan olmazsa Rusya’dan destek bulabileceðini düþünüyor IKBY. Türkiye ve Ýran'ýn karþý çýkmasýna raðmen Ýsrail'den destek alabileceðini düþünüyor ki Ýsrail Baþbakaný Netenyahu açýkça Kürtlerin referandumunu desteklediðini söyledi. Bu nedenle bölgeye de bir belirsizlik hakim ve ben Mesut Barzani'nin bu belirsizlikten faydalanmak istediðini düþünüyorum.
ABD YÝNE YÜZÜSTÜ BIRAKABÝLÝR
ABD desteklemezse Rusya destekler hesabý, Amerika ve Rusya arasýndaki PKK’yý kim kullanacak rekabetini hatýrlattý, iþlevselliði de aþikar ama Irak Kürtleri daha önce Amerika tarafýndan defalarca yüzüstü býrakýlmayý da tecrübe etti. Bu risk yok mu hala?
Bu risk her zaman var. Dediðim gibi Amerika bölgede fiili durum ortaya çýkartýyor ve fiili durumu destekliyor. Þu an referandum süreci var, bu süreci ýsrarla koruyorlar. Ama tersi bir süreç ortaya çýkarsa ben Amerika'nýn bu konudan tekrar dönüþ yapacaðýný düþünüyorum. Ki zaten önümüzde Irak seçimleri var. Irak seçimi hem Irak'ýn hem bölgenin geleceðine önemli anlamda þekil verebilecek.
Nasýl etkileyebilir?
Aslýnda derin bir mesele. ÝÞÝD sonrasý süreçte Ýran'ýn yükselen rolünü görüyoruz. Ýran sadece Amerika'ya deðil Ýsrail'e karþý da hareket alaný saðlamýþ durumda. Hizbullah-Ýsrail çatýþmasý yeniden dillendirilmeye baþladý. Trump’ýn Amerika dýþ politikasýnýn nüvelerini net almamýþtýk. Trump seçim döneminde üç noktada emare vermiþti bize. Biri Ýsrail'e destek. Hatta "Bekle bizi Ýsrail" söylemi unutulmuyor.
TRUMP’IN BÖLGE POLÝTÝKASI BU
Kudüs'ün baþkenti olacaðý var bir de.
Evet. Ýki, Ýran karþýtlýðý. Üç, Kürtlere verilen destek. Aslýnda bunlar bölgedeki Amerikan politikasýnýn nereye evrileceðinin emarelerini gösterdi aslýnda son süreçte. Suudi Arabistan'ýn, Katar'a uyguladýðý ambargo, Amerika'nýn Suudi Arabistan’la yaptýðý silah anlaþmasý ve verdiði destek, bölgedeki iþ birliklerini net olarak ortaya çýkartýyor. Irak’ta da süreç yeni bir akým ortaya çýkartýyor. Bu akým, hem Arap milliyetçiliðini, hem liberal politikalarý, hem daha seküler politikalarý ortaya çýkartan bir süreç. Nitekim daha önce Ýran'ýn üzerinde çok etkisi olduðu söylenen, Irak Ýslam Yüksek Konseyi baþkaný Ammar Hakim baba ve dede partisinden ayrýlarak baþka bir parti kurdu. Mukteda El Sadr Suudi Arabistan’a ziyaret düzenledi ve bunlarýn hepsinin temelinde Arapçýlýk, milliyetçilik, bölgedeki liberal politikalarýn ortaya çýkartýlmasý gibi söylemler vardý. Þimdi o nedenle, önümüzdeki süreçte ABD’nin Baðdat üzerinde daha etkin bir rol oynamaya çalýþacaðý dönemle karþýlaþabiliriz. Baðdat ABD için yeniden bir tercih olabilir. Ýbadi en fazla desteði Amerika'dan aldý ve önümüzdeki süreçte Ýran'ýn bölgede etkisini kýrabilmek için Amerika kendisine daha yakýn bir aktör, bir yönetim silsilesi ortaya çýkartmaya çalýþacaktýr.
ERBÝL DEÐÝL BAÐDAT AVANTAJLI
Bu aktör neden Barzani olmasýn, sonuçta 90’larýn baþýndan beri oraya da yatýrým yapýyor ABD?
Yeterli deðil. Amerikan politikalarýný bölgede ilerletebilmek için bu yeterli olmayacak. Eðer Ýran'ýn etkisini kýrmak istiyorsa, Irak topraklarýnýn 4'te 1'inde deðil 4'te 3'ünde Ýran'ý engellemek durumunda kalacak. Çünkü Barzani Suriye'de Ýran kadar etkili deðil. Bir de bu iþin Suriye kanadý var. Suriye'de Ýran'ýn ne kadar etkili olduðunu görüyoruz iþte. O nedenle bölgede aktörler yeniden þekilleniyor ve bu aktörler arasýnda Barzani, açýkçasý küçük kalýyor. Klasik sözdür, "Büyük oyunlarý küçük aktörlerle oynamaya kalkarsanýz kaybedersiniz". O nedenle, Amerika'nýn bu yöndeki tavrýný þu an koruduðunu, Barzani'ye yönelik referandum kararýnýn bununla ilgili olduðunu ama bölgedeki kazanýmlarýn da göz ardý edilmediðini görüyoruz. Sonuçta oraya bir kaynak aktarýldý, Kürt bölgesinde bir süreç baþlatýldý ve burada saðlanan avantajlarýn -ki Kürtler bence bunu düþünmeliler- geri dönmemesi gerekiyor. En azýndan stabil halde korunursa belki önümüzdeki on ya da on yýllar içinde yeniden canlandýrýlabilir, farklýlaþtýrýlabilir. Ben ABD’nin þu an baðýmsýzlýk sürecinde çok istekli olmadýðýný görüyorum çünkü bölgedeki dengelerin yeniden þekillendiði bir süreçle karþý karþýyayýz. Bu dengeler içerisinde böyle bir hata yapýlýrsa bence Amerika açýsýndan da bölge politikalarý açýsýndan da geri dönüþ olmayacaktýr gibi geliyor bana.
ERBÝL ANKARA’YI KAYBEDEBÝLÝR
Bir de Türkiye gerçeði var ve Türkiye açýkça referandumun karþýsýnda. Barzani bu riski anlýyor ama Türkiye'ye raðmen, üstelik Amerika'nýn tekrar yüz üstü býrakma ihtimaline karþý adým atýyor? Riskli deðil mi hala ABD desteði IKBY açýsýndan?
Fazlasýyla. Barzani Türkiye açýsýndan Kürdistan bölgesel yönetiminin güvenli bir liman olduðunu söyledi. Ama bunun için, o güvenli limandaki yönetime de güvenmeniz gerekir. Mesut Barzani'nin ve Barzani yönetiminin Türkiye ile çok iyi iliþkilere sahip olduðunu biliyoruz. Bölgedeki bir nebze geliþmisliðe Türkiye'nin katkýsýný da. Türkiye'nin dýþ politika konseptinde liberal politikalar daha önde, bu anlamda Kürt bölgesel yönetimiyle ekonomi temelli bir politika izledi. Erbil ve Baðdat arasýnda sanki bir tercih gibi gösterilmek istense de Türkiye açýsýndan Erbil ve Baðdat birbirinin tamamlayýcýsý olarak ifade edildi. Türkiye ikisinden birini seçmedi. Çünkü Türkiye 2003 sonrasý sürecin kendisine zararlarý olduðunu bilse de Irak'taki demokratik süreci destekledi. Anayasayý, seçimleri destekledi, Sünnilerin siyasi sürece entegrasyonunu saðladý, Irak'taki geliþme ve kalkýnmaya destek saðladý. Mesela Musul'daki tek diplomatik temsilcilik Türkiye'ninkiydi. Irak'a verilen en önemli destek olarak ifade edilebilir. O nedenle Türkiye Irak'taki süreci destekledi. Madem anayasal olarak federal bölge var, Türk firmalarýnýn da ekonomik anlamda bölgede etkisi var. Bölgede 1700-1800 Türk þirketi vardý ve bunlarýn da çok ciddi problemleri vardý. Hükümet Kürt bölgesel yönetimiyle iliþkiler geliþtirerek sorunlarý çözdü. Ama verilen desteðin bir sýnýrý vardý. "Irak'ýn toprak bütünlüðünün korunmasý". Türkiye bu söylemden hiç vazgeçmedi. Hala da bunu tercih ediyor ve Barzani þu an bunu riske ediyor.
Barzani yönetimi Ankara için ne kadar güvenilir?
Barzani'nin güvenli liman olabilmesi için Türkiye'ye güven saðlamasý lazým. Biz ORSAM olarak 2013 seçimlerinde KDP yani Barzani'nin seçim kampanyalarýna katýlmýþtýk. Resmi seçim þarkýlarýnda Kürtçe 'dört parçanýn baþkaný Mesud Barzani'dir' deniyordu. Resmi seçim þarkýsýnda bu ifadeleri kullanabilen, Barzani’ye yakýn Rudaw televizyonu Kürdistan'da hava durumu raporuna Diyarbakýr'ý da koyuyorsa o güven nasýl saðlanacak. Veya daha yeni, Türkiye PKK’ya hava operasyonu yaptýðýnda peþmergeler de hayatýný kaybetti çünkü PKK üsleriyle peþmerge kontrol noktasý arasýnda 50-70 metre vardý. Madem Türkiye'ye bir güven saðlayacaksýnýz bölgede Türkiye'ye yönelik tehdidi de bertaraf etmeniz, en azýndan anlaþma içerisinde olmamanýz lazým. Ama Sincar’da KDP ve PKK arasýnda bir 'çatýþmasýzlýk' anlaþmasý var.
Þimdi Türkiye'nin, Türkiye içerisinden güvenli bir yer olabilmesi için Türkiye’ye yönelik tehditlerin o bölgede giderilmesi lazým ya da Türkmenlere bakalým. Türkmenler, Kürt bölgesinden ne kadar pay alýyorlar? Ne kadar özerklikleri var? Türkmen bölgeleri, Türkmen arazileri, Türkmen evleri ya da Türkmenlerin eðitim haklarý nasýl? Ne kadar saðlam? Bunlarýn hepsiyle ilgili problemler var. O nedenle, Türkiye dýþ politikasýnda zaman zaman eleþtiri de yaptýk ama ben bu konuda Türkiye'nin referanduma karþý çýkýþýný, Kerkük’te oynanan oyuna karþý çýkýþý gibi ilkeli buluyorum.
BARZANÝ, PKK ÝLE MÝ YARIÞIYOR?
Barzani'nin ABD’ye raðmen 'Bu kaçýrmamamýz gereken bir fýrsat' açýklamasýnýn þununla ilgisi var mý: Son dönemde ABD PKK-PYD ile açýk iþbirliði içinde ve bu sayede PKK Suriye'de fiziki varlýk kazandý. PKK ve Barzani arasýndaki rekabet de malum. PKK’nýn öncelik kazanmasýna, seçim þarkýsýnda ifade ettiði gibi 'dört parçanýn liderliðini PKK’ya kaptýrmamak gibi bir gayret, acelecilik olabilir mi referandum kararýnda?
Aslýnda çok doðru bir noktaya geldiniz. Barzani’nin attýðý adýmda ben bu etkinin olduðunu düþünüyorum. Bir kere Barzaniler, yeniden terk edilmekten endiþe ediyor. Barzani’nin hayali Irak’taki Kürt hareketini bir yere taþýmak deðil Ortadoðu’daki Kürt hareketinin lideri olmak. Bu nedenle Barzaniciler ve Apocular arasýnda bölge Kürtlerinin lideri olma mücadelesi var. O nedenle sizin de söylediðiniz gibi PYD’nin son derece ön plana çýkmýþ olmasý KDP’nin ortaya çýkýþ sürecine ve sonrasýna hem benziyor hem farklý. KDP de bu þekilde ABD tarafýndan yüceltilen bir yapýydý ama çok daha kapalý, kendi alanýna hapsolmuþ, muhafazakâr bir yapýydý. Ancak PYD böyle deðil. Daha liberal, güya demokratik, seküler, dýþardan –yani hem bölgenin Kürt nüfusundan hem Çek Cumhuriyeti, Hollanda, Belçika, Almanya gibi yerlerden savaþçý alabilen- bir yapýsý var. Barzani bence bundan biraz olsun endiþeli. Tabii Barzani'nin endiþe ettiði tek taraf PYD-PKK deðil. Diðer taraftan KYB’nin ya da Goran hareketinin yani kendisine yönelik bölge içi muhalefetin yükseliþinden de rahatsýz. KYB ve Goran muhalefetinin PKK-PYD ile çok daha iyi iliþkilere sahip olmasý da Barzani’yi tedirgin etmiyor deðil. Barzani bu konuda fazlaca yalnýz kalmýþlýk yaþýyor. O nedenle bölgedeki bütün Kürt siyasi hareketi açýsýndan önemli bir söylemle, önemli bir hareketle baþladý. Barzani’nin söylediði “ölüm kalým mücadelesi bu, ya var olacaðýz ya olmayacaðýz” cümlesi de sadece Iraktaki Kürt hareketi açýsýndan deðil kendi siyasi hareketi açýsýndan da böyle.
BARZANÝ KUMAR OYNUYOR
Gerçekten öyle mi peki? Yoksa durduk yere kendini yok edebilecek dar bir boðaza mý sokuyor yoksa hakikaten akýþ zaten o dar boðaza mý?
Þuan risk almýþ durumda, kumar oynuyor Barzani. Eðer her þeye raðmen baðýmsýzlýk sürecini baþlatabilir ve yerine geçirebilirse çok þey kazanacak ama eðer bu süreç tam tersine evrilirse Barzani gittikçe çökmeye baþladýðý bir süreçle karþý karþýya kalabilir. Çünkü Barzani bölgede gittikçe yalnýzlaþan bir yapý olmaya baþladý, bölge Kürt hareketi açýsýndan. Özellikle yerel geliþmelere baktýðýmýzda çok daha zor durumda olduðunu söylemek mümkün. Örneðin Kerkük meselesi. Kerkük sadece Türkmenler ya da bölgedeki petrol açýsýndan deðerli olan bir mücadele alaný deðil. Kerkük'te KYB'nin atmýþ olduðu adýmlar Barzani'yi bölgede biraz daha geri plana atmaya baþladý. Kerkük Kürtler için Kürdistan'ýn kalbidir, Kürdistan'ýn Kudüs'üdür ifadeleriyle kullanýlýr Kürtler içinde...
KERKÜK TÜRK ÞEHRÝDÝR
Ama Kerkük bir Türkmen þehridir?
Türkmen þehridir tabii. Kerkük bir Türkmen þehridir.
Nasýl “Kürdistan’ýn kalbi” olabiliyor bir Türk þehri?
Deðiþtirildi, bu bir söylemdi, 2003 sonrasý Kerkük'teki nüfus tam ikiye katlandý ve gelen nüfus tamamen Kürtlerdi. O nedenle böyle bir söylem benimsendi. Neden kalbidir deniyor biliyor musunuz? Kürdistan bölgesine kurulacak bir Kürt devletinin yaþayabilmesinin tek þansýnýn Kerkük petrolleri olduðu söylenir. Çünkü Kürtler kendi otuz yýllýk planlarýnda hakim olduklarý bölgelerden çýkardýklarý petrollerin yeterli olmayacaðýný biliyorlar. Kerkük gibi bir kaynaða ihtiyaçlarý var. Kerkük'te klasik bir tabir vardýr: Ayaðýnýzla kazýsanýz petrol çýkar, derler. Dünyada petrol çýkarým ortalamasý 6 ila 7 dolardýr, Kerkük'te bu 1,5-2 dolara düþer. Günlük 1 milyon varil petrol çýkarttýðýnýzý düþündüðünüzde aradaki fark günlük 5 milyon dolar bir kazancýnýz olacaktýr Kerkük'te petrol çýkararak. Çok deðerli bir petrol kaynaðýna sahip, o nedenle kalp olarak ifade ediyorlar. 2015'ten bu yana Kürt bölgesinde yürümeyen bir siyasi süreç var biliyorsunuz. Barzani'nin baþkanlýðý konusunda ciddi sýkýntýlar var ve KYB iç politikada biraz geri plana düþmüþtü, özellikle Goran’ýn yükseliþiyle beraber. KYB gücünü ortaya koyabilmek, pozisyonunu saðlamlaþtýrabilmek istiyor. O nedenle bu Barzani için bir fýrsat ve diðer taraftan da bir ölüm kalým meselesi.
REFERANDUMA ÝTÝRAZLAR
Kerkük'te referandum olmama ihtimali var mý?
Tabii var. Bu konuda hem Türkiye gerekli diplomatik görüþmelerini yapýyor, siyasi adýmlarýný atýyor. Diðer taraftan BM ciddi bir karþý çýkýþ içerisinde. Irak merkezi hükümeti karþý çýkýþ içerisinde. Bölge devletlerinin de karþý çýktýðýný biliyoruz. ABD’de Kerkük'te referandum olmasýný istemediðini ifade etti. Bölge halklarýnýn Araplar ve Türkmenlerin referanduma ciddi þekilde karþý çýktýklarýný görüyoruz. Bu nedenle Kerkük'te referandum yapýlmasý durumunda ciddi çatýþma riskleri var. Kürtler kararlý yapmakta ama birçok çatýþma riski var. Bu riski göze alýrlar mý, çok zor soru. Ama Kerkük’teki Kürtler resmi olarak referandum sürecini baþlattýlar. Vali de hazýrlýk yapýyor. Süleymaniye bölgesinden getirdiði PKK’lýlarý Kerkük havaalanýna soktuðunu biliyoruz. Bunlar tehlikeli adýmlar. Bölgede çatýþma riskini yükseltip, PKK, ÝÞÝD ya da el-Kaide gibi terör örgütlerine yeniden alan açabilir.
CÝDDÝ BÝR ÇATIÞMA DÝNAMÝÐÝ VAR
Türk þehri Kerkük’ü hayalini kurduklarý Kürt devletine dahil edebilmek için savaþmayý mý göze alýyor þu an Barzani?
Yani oradaki bütün halklarla, bütün unsurlarla, bütün devletlerle savaþmayý göze alabilirler mi bilmiyorum. Bugüne dek elde ettikleri avantajý geriye çevirmek isteyecekler midir, onu da. Çünkü bölgede bir savaþ çýkarsa bu sadece tartýþmalý bölgelerle, Kerkük’le sýnýrlý kalmaz. Süleymaniye'ye de bulaþýr Erbil'e de. Her ne kadar IKBY peþmergelerin kendi sýnýrlarýný koruduðunu ifade etse de bölgede bir savaþ, Kürtlerin de karýþacaðý bir savaþ olur ve sadece o savaþ alanlarýyla sýnýrlý kalmaz ötesine taþýnacaktýr. Hatýrlayalým ÝÞÝD ilk girdiðinde Erbil'e 20 km kalmýþtý ve ABD savaþ uçaklarý, Ýran savaþ uçaklarý ÝÞÝD konvoylarýný vurmuþtu. Çoklu bir çatýþma dinamiði var. Bir tarafta Türkmenler, Kürtler ve Araplar, bir tarafta Baðdat, Erbil var, iki yönetim arasýnda idari bir çatýþma var. Türkiye'nin ciddi karþý çýkýþý var. BM müdahalesi söz konusu olabilir. ABD askerleri orada. Ýran ciddi bir çatýþma dinamiði saðlamýþ durumda.
BARZANÝ SÝYASETEN SIKIÞTI, ÇIKIÞ YOLU ARIYOR
Ama Barzani ya þimdi ya hiç noktasýnda?
Barzani "Bu bizim için son fýrsattýr" demesini þuna da yorumlamak lazým. Önümüzde Kürt bölgesinde seçimler yapýlacak, hem baþkanlýk, hem yerel, hem parlamento seçimleri yapýlacak. KDP’nin büyük oy almasýnýn ya da Barzani'nin yeniden baþkan seçilmesinin biraz daha düþük ihtimal olduðunu görüyorum. Bölgede Barzani yönetimine ciddi karþý çýkýþ var 1,5-2 yýldýr. Barzani yönetimi memurlarýna ancak 4'te 1 maaþ ödeyebiliyor. Bölgede yönetime karþý bir tepki oluþmuþ durumda.
PARA YOK, MECLÝS KAPALI, HALK SIKINTIDA
Biraz da Goran Hareketi örgütlüyor galiba?
Ýlk baþta biraz örgütlü ortaya çýktý ama insanlarýn da dayanacak gücü kalmadý. Para yok, parlamento çalýþmýyor. Siyasi kriz var, savaþ devam ediyor. Peþmerge ölümleri devam ediyor ve pek çok peþmerge maaþ alamadýðý için silah býrakýyor. Bu da bir tehdit Barzani yönetimi için için. Peþmergeler savaþma yeteneklerini çok da koruyabilmiþ deðiller. Bölge halký sýkýntýlý. Biz iki-üç ayda bir bölgedeyiz. Partili partisiz herkesten duyabiliyorsunuz bunu. Ýkili bir yönetim var, iki ayrý peþmerge bakanlýðý var, iki ayrý maliye bakanlýðý var. Partilere baðlý aþayiþ güçleri var, partilere baðlý istihbarat birimleri var. Tam bir devlet yapýlanmasý yok, zaten Kürt bölgesindeki en büyük problemlerden biri devlet kurumsallaþmasýnýn yerine getirememiþ olmasý. Bölge insaný dýþarýyla entegre olmuþ, irtibat saðlamýþ durumda ve büyük aþiret ya da parti liderlerinin söylemlerine eskisi gibi kanmýyorlar artýk.
REFERANDUMUN ANAYASAL DAYANAÐI YOK
2005 Irak Anayasasý referendum gitme, baðýmsýzlýk ilan etme hakký tanýyor mu IKBY’ye?
Hukuki olarak referandumun dayanaðý yok açýkçasý, anayasal olarak yok. Barzani yönetimi uluslararasý hukuktan kaynaklanan hakkýmýz deyip self-determinasyýon hakký doðrultusunda referendum yapma haklarý olduðunu iddia ediyorlar.
2005 Irak Anayasasý’nda bununla ilgili herhangi bir madde yok mu yani?
Hiç bir madde yok. Bizim parlamentomuz var, kendi seçimlerimiz var, biz bunu referanduma götürebiliriz deyip baþlattýlar. Irak Anayasasýnda bölgelere tanýmýþ haklar içerisinde böyle bir hak yer almýyor. Biraz da boþluðu kullanýyorlar. Irak Anayasasýnda bir bölge referandumu yapabilir de demiyor, yapamaz da demiyor.
Kürt bölgesinde referendum kararý kendi iç hukuk bakýmýndan da legalleþmiyor. Bir, Irak Kürt bölgesinde parlamento hala çalýþmýyor, bu zaten ciddi problem. Öte taraftan referendum ya da seçim yapýlabilmesi için Kürt bölgesinde ya da Irak’ta fark etmez, Irak Parlamentosu’ndan bir seçim yasasý çýkartýlmasý gerekiyor.
ÝÇ HUKUKÝ SÜREÇ TAMAMLANMADI
Çýkartýlmadý mý?
Çýkartmadýlar. Üç, Mesut Barzani’nin baþkanlýðý konusunda halen meþruiyet problemleri var, çünkü Barzani’nin baþkanlýk süresi Aðustos 2015’te doldu. Barzani eðer yeniden baþkan seçilecekse prosedürü yerine getirilmesi lazýmdý. Ya da yeni bir baþkan seçilecekse ya da seçim yapýlacaksa seçim yapýlmasý lazýmdý yapýlmadý. 2013’te seçim yapýldý. Ancak 8 ay gibi bir sürede hükümet kurabildiler. O hükümetin de dayanaðý þuydu, dediler ki ‘Bir, anayasa yazýlacak, iki 2015’te yeni baþkan seçilecek’. Ama iki süreç de tamamlanmadý. Yani hem devlet olmaya çalýþýyorsunuz hem daha anayasanýz yok. Onaylanmýþ parlamento tarafýndan hazýrlanmýþ bir anayassanýz yok. Anayasanýn bazý maddeleri yazýldý, komisyonlar toplandý ama komisyonlar çalýþmaz hale geldi, kendi içlerinde bile meþruiyeti yok çünkü. Ama bir meþru referandumdan bahsediyorsunuz. Partiler arasýnda daha uzlaþma saðlayabilmiþ deðiller. Kürt Parlamentosuna bakýn, beþ büyük parti ve azýnlýk kotalarý var ve beþ büyük partiden ikisi karþý çýkýyor, bunlardan biri son seçimleri ikinci olarak tamamlayan Goran Hareketi. Diðeri Komala Ýslami.
HALK REFERANDUM PARASIYLA MAAÞLARI ÖDEYÝN DÝYOR
Halkta da var mý itirazlar?
Þu anki devlet yapýsýyla referanduma karþý çýkýlýyor yoksa baðýmsýz devlete kimse karþý deðil. Þu anki yönetim sistematiði ile, problemlerle; ekonomik problem, kurumsallaþma problemi, yolsuzluk problemiyle referandumun fayda deðil zarar getireceðini, Kürt bölgesine zarar vereceðini düþünüyorlar. Þu anda Kürt bölgesi stabil ve süreci yürütebilecek pozisyonda deðil.
Tabii diðer taraftan ekonomik nedenler var. Referendum için ciddi kaynak aktarýlmasý lazým. Halk diyorki “madem paranýz var, önce ödemediðiniz maaþlarýmýzý ödeyin”. Geçen sene okullar parasýzlýktan neredeyse dört ay sonra baþladý. Bu sene de ayný þey olmasýndan korkuyorlar. Bu problemler aþýlmadan yapýlacak bir referendum ne kadar baþarýlý olur?
TÜRKÝYE ERBÝL’E YAPTIRIM UYGULAYACAKTIR
Türkiye Erbil yönetimiyle iyi iliþkiler geliþtirdi ama Irak’ýn toprak bütünlüðünü de savundu, referandumu desteklemedi. Referandum kararýyla ilgili de temaslarýný, tavsiyelerini sürdürüyor. Geri adým atýlmazsa ve baðýmsýzlýk ilan edilirse Türkiye’nin tavrý ne olur? Ne olmalý?
Aslýnda Türkiye’nin çok güçlü yaptýrým araçlarý var. Bunlarý kullanýlmýþ deðil. Belki referandum sonrasýnda gelecektir diye düþünüyorum. Türkiye þuan diplomatik ve siyasi çabalarýný hýzlý þekilde atýyor. Bölgeye Türkiye’den sürekli heyetler gidiyor, en son Dýþiþleri Bakanýmýz oradaydý. Ýki haftalýk bir süre var. Geri adým atýlmazsa, ki Cumhurbaþkanýmýzýn sözcüsü Ýbrahim Kalýn Bey bir iki hafta içerisinde bir þeyler bekliyoruz deyip adýmlar atacaðýmýzý dile getirmiþti.
HABUR KAPANIR, VANA KAPANIR, UÇAKLAR ÝNMEZ
Nedir o adýmlar?
Biri Habur Sýnýr Kapýsýnýn kapatýlmasý olabilir. Kapanýrsa Türk firmalarý ne yapacak deniyor? Türk firmalarý uçakla taþýyabilirler. Türkiye uçakla taþýdýðý ürünleri Baðdat’a ya da diðer bölgelere teþvikini verebilir. Türkiye güçlü bir devlet ama Kürt bölgesi açýsýndan bakýldýðýnda Habur’un kapanmasý demek en önemli soluk borusunun kapanmasý demektir. Aylýk 400 milyon dolar gibi bir gelir elde ediyor Barzani yönetimi. Ýki sene önce güneydoðuda operasyonlar baþladýðýnda sýnýr kapýsý 22 gün kadar kapanmýþtý ve bir þiþe su 250 dinardan 1000 dinara kadar çýkmýþtý, sadece 22 günde. Bu bile Kürt bölgesi için çok ciddi bir sýkýntý kaynaðý.
Ýkincisi, Kürt bölgesi halen Türkiye üzerinden petrol satýþý yapýyor. Gelirini Türkiye üzerinden sattýðý petrolden saðlýyor. Türkiye Ceyhan’daki vanayý kapatýrsa Kürt bölgesi çok ciddi gelir sýkýntýsý yaþayacaktýr. Türkiye’nin siyasi hamleleri de olacaktýr. Örneðin geçtiðimiz haftalarda KYB’nin Türkiye’deki temsilcisi sýnýrdýþý edildi. Konu tamamen baþka ama KDP’nin de Türkiye’de temsilcisi var, o da Türkiye’den gönderilebilir. Bir diðeri Erbil’e inecek uçaklar için Türkiye havasahasý kapatýlabilir.
Üç, Türkiye Baðdat’ta daha yakýn iliþkiler kuracaktýr diye düþünüyorum. Önümüzdeki süreçte Ýbadi’nin Türkiye‘ye gelmesi söz konusu. Ýbadi Türkiye’ye gelecek ve Türkiye Baðdat’la daha yakýn iliþkiler geliþtirilebilir. Örneðin Ýran’la Türkiye’nin yaptýðý askeri iþbirliði artabilir, belki ortak operasyonlar olabilir. Bir Sincan operasyonu neden düþünülmesin? Türkiye Baðdat’la ayný çizgide Kerkük noktasýnda. Sincar için de olabilir. Türkiye’nin araçlarý sýnýrlý deðil ve caydýrýcý olabileceðini düþünüyorum. Çünkü Kürt bölgesinin Türkiye’den baþka çýkýþý yok.
KÜRDÝSTAN ÝSRAÝL OLUR MU?
Bunca þeye ragmen baðýmsýzlýk ilan edilirse ikinci bir Ýsrail olabilir Kürdistan. Komþularýyla iliþkisi olmayan, içe kapalý ve dýþa baðýmlý bir Ýsrail?
Ben bu ihtimali düþük görüyorum. Bu Ýsrail veya Ýsrail antipatisi olanlar için hep söyleniyor ama coðrafyalar ayný deðil, bulunduðu nokta ayný deðil. Ýsrail Türkiye’nin sýnýr komþusu deðil. Bakýn Türkiye belki de hiçbir konuda bu kadar kararlý, bu kadar net adýmlar atmadý. Türkiye açýsýndan birincil anlamda güvenlik, ulusal çýkar problemidir. Osman Baydemir’in açýklamasýndaki gibi Kürt bölgesinde yangýn körüklenirse Türkiye buna izin vermeyecek, önlemlerini alacaktýr. Cumhurbaþkanýmýz çok net ifadeler kullandý; Türkiye Suriye’de attýðý adýmlarý Irak’ta da atacak kapasiteye ve kararlýlýða sahiptir. Fýrat Kalkaný herþeyi gösterdi. Bu nedenle ikinci Ýsrail söylemleri biraz daha uzak geliyor. Tabii Amerika’nýn oynayacaðý rol, saðlayacaðý himaye de çok farklý olacaktýr. Ama þu bir gerçek, mutlaka Ýsrail’e fayda saðlayacaktýr böyle bir yapý kurulursa.
Ýsrail zaten açýktan destek veren tek ülke?
Barzanilerin Yahudi kökenli oluþlarý, Ýsrail parlamentosunda çok fazla Kürt kökenli Yahudilerin olmasý durumu biraz daha ortaya çýkartýyor.
TÜRKMENLER VE ARAPLAR BAÐDAT’A DURDUR DÝYOR
Baðdat ne yapar peki, referandum yapýlýr, evet çýkar ve baðýmsýzlýk ilan edilirse?
Baðdat açýsýndan iki görüþ var. Baðdat’ta görüþtüðümüz bir kýsým siyasetçi artýk diyor ki “Kürtler baþ belasý oldu verelim, gitsinler’’, diðer bir kýsým ise “burasý Irak topraklarý, niye verelim, niye kaynaklarýmýzý verelim” diyor. Kürtlerin istediði topraklar Irak anayasasýnda ifade edilen Erbil Süleymaniye Dohuk’tan ibaret deðil. Asýl problem bu tartýþmalý bölgeler, Musul’da, Kerkük’te, Selahattin’de istenen topraklardýr. Buralarda yaþayan ve Baðdat'a gönül baðýyla baðlý olan Türkmenler, Araplar, azýnlýklar var. Türkmenlerin feryadýný özellikle dile getirmek lazým, Baðdat hükümetinden yaptýrým bekliyorlar. Süreç eskisi gibi de deðil bu bölgede, ciddi bir Haþdi Þabi yapýlanmasý var. Haþdi Þabi de yayýnladýklarý mesajlarda Kürt bölgesinin baðýmsýzlýðýna karþýyýz diyordu. Bu durum bir, Baðdat'ýn da kontrol edemeyeceði savaþa çatýþmaya dönüþebilir.
BAÐDAT’IN TAVRI SERT OLACAKTIR
Baðdat ne yapabilir buna karþý?
Baðdat'ýn da yaptýrýmlarý var. En önemli yaptýrýmý bütçeyi kesmek. Kürt bölgesine bütçe hala gönderilmiyor. Türkiye lehine iþbirliði geliþtirilebilir, Baðdat açýsýndan Türkiye'yle iþbirliði geliþtirdiði andan itibaren Türkiye'nin sýnýr kapýsýný kapatmasýyla Telafer bölgesinde küçük bir sunum yapýlabilir. Böyle bir koridorla Türkiye'nin bölgeyle baðlantýsý yeniden saðlanabilir, Kürt bölgesi bypas edilebilir, ekonomik anlamda sýkýþtýrýlabilir. Askeri önlemler de söz konusu. Baðdat'ýn bu konuda atacaðý adýmlar var tabii. Baðdat'ýn yanýna çekebileceði Ýran faktörü var. Ýkincisi, Amerika Baðdat hükümetini fazlasýyla destekleyebilir Ýran etkisini sýnýrlayabilmek için.
ABD, IKBY BEBEÐÝ ÖLSÜN ÝSTEMEZ
Bunlarýn hepsi Baðdat'ýn güçlü devlet olduðu ve bu iradeye sahip olduðu varsayýmýna dayanýyor. Ama bölgede Ýran ve Türkiye dýþýnda güçlü devlet yok. Amerika Barzani’ye farklý bir vaatte bulunuyorsa eðer, Ýbadi yönetimine baský yapabilir, Ýran'ý zaten sýnýrlamak istiyor, Türkiye'yi sýkýþtýrýyor…
Doðru söylüyorsunuz ama þu an Amerika'nýn mevcut süreci desteklemediði görülüyor. Amerika çok ciddi "emek sarf ettiler" IKBY’ye. PYD'liler için de ayný þeyi söylüyorlar “onlar bizim bebeðimiz, büyütüyoruz” diyorlar. Irak'taki Kürt yapýlanmasýný da onlar büyüttüler ve þimdi bu bebeðin ölmesini istemeyeceklerdir diye düþünüyorum. O bebeðin ani kararlar almasý, yürümeyi öðrenmeden koþmaya çalýþmasýnýn önüne geçeceklerdir.
ORASI IRAK TOPRAÐI, NÝYE VERELÝM?
Barzani bir açýklamasýnda “Biz Irak’la iyi iki komþu oluruz” diyor. Baðdat’ýn hiç bir þey olmamýþ gibi davranacaðýný düþünüyor! Ki Barzaniler için nereden bir asýrlýk bir tecrübeden bahsediyoruz, ortadoðu gibi bir yerde, o karmaþanýn içinde vaar kalabildiler ama þimdi böyle söylüyor. Gerçeklikten kopukluk mu bu, tedbirsizlik mi, ne?
Bir siyasi - askeri hareket olarak kalmasý baþka bir þey, yeni bir devlet yapýlanmasý ortaya çýkartýp devlet olarak kalabilmek baþka bir þey. Ýkisi de birbirinden farklý. Baðdat'ta “burasý Irak topraklarý, niye verelim” görüþü ön plana çýkarsa ki Iraklýlýk kimliði-bilincinin Araplýk bilincinin önüne geçtiði bir süreçle karþý karþýyayýz, Kürtler daha da sýkýntýya girebilir. Kürtler sadece Kürt bölgesinde yaþamýyor. Bu bölgelerde Irak ordusuyla karþý karþýya gelebilirler.
Ýran bu iþe ne diyor, ne yapýyor, baðýmsýzlýk ilan edilirse ne yapar?
Ýran'ýn söylemsel bazda ciddi karþý çýkýþý olduðunu görüyoruz. Ama eylemsel bazda Ýran bu iþin neresinde, onu tam çözmek mümkün deðil. Ýran Suriye'deki süreci farklýlaþtýrýrken bir tarafta Irak'ta farklý bir rol oynuyor. Tabii Ýran'ýn en büyük korkusu tehdidin kendisine gelmesi. Ýran açýsýndan Irak’ta bir Kürdistan devletinin kurulmasý kurulmamasý deðil mesele. Tehdidin kendi sýnýrlarýndan uzak tutulmasý. Eðer bölgede risk artar, çatýþma baþlar ve baðýmsýzlýk ilanýyla çatýþmalar büyürse yeni terör örgütlerine alan açýlabilir. Farklý çatýþma dinamikleri ortaya çýkabilir. Bunlarýn hepsi Ýran sýnýrýna dayanacaðý için Ýran endiþeli. Türkiye ile ayný endiþeleri paylaþýyor. Çatýþma dinamiklerinin çoðalmasý, farklýlaþmasý, çeþitlenmesinin ortaya getireceði sebepleri biliyor. Ýran bu konuda kendi sýnýrlarý ötesinde bir pozisyon alma çabasýnda. Sýnýrlarýný, kendi sýnýr ötesinde korumaya çalýþýyor. O nedenle karþý çýkýyor. Kendi içindeki Kürt yapýlanmasý ya da Ýran'ýn bölünmesi deðil endiþesi. O nedenle Ýran biraz daha güvenlik eksenli bakýyor diyebiliriz.
HALK “ÞÝMDÝ SIRASI DEÐÝL” DÝYOR
Referandum sonucu ne olur? Sandýða gitme oraný ne olur sizce?
Tahmin etmek çok mümkün deðil çünkü nerelerde yapacaklar, Erbil, Süleymaniye, Duhok mu yoksa tartýþmalý bölgelerde de yapabilecekler mi? O katýlýmý mutlaka etkileyecek. Halen ciddi bir siyasi muhalefet var. Goran ve Komala Ýslami’nin muhalefetinden bahsediyoruz, onlarýn taraftarlarý katýlýp katýlmayacaðý belli deðil. KYB ve KDP’ye oy verenlerin tamamýnýn katýlýp katýlmayacaðý bilmiyoruz. Bölgede yaptýðýmýz görüþmelerde mevcut durumdaki yapýnýn devletleþmeyeceðine yönelik ciddi bir öngörü vardý. Ama baðýmsýzlýk isteniyor mu derseniz bütün Kürtlerin hayali bu zaten. Referanduma katýlanlarýn yüzde 90’larýn üzerinde bir kýsmý evet diyecektir. Ama bu sadece katýlanlarla sýnýrlý kalacaktýr.
KÜRTLER SÝYASETÇÝLERÝNDEN DAHA GERÇEKÇÝ
Duygusal eþik baþka türlü aþýlamaz mý peki Kürtlerde? Bir baðýmsýzlýk hayali var evet, yüzyýldýr parçalanmanýn, baskýlanmanýn verdiði bir tazyik var ama hayallerle gerçekler arasýnda da kan dolu kocaman bir çukur var.
Bu psikoloji aslýnda siyasilerde var. Irak'ta Kürt halkýna baktýðýmýzda olaya daha gerçekçi baktýklarýný söyleyebiliriz. Düþünün bir yapý var, küçük bir devlet yapýlanmasý gibi. Avantajlarýmýzý niye kaybedelim? Niye Araplarla Türkmenlerle karþý karþýya gelelim? Niye Baðdat hükümetiyle çatýþmalým. Türkiye ile iliþkiler kurmuþken niye karþýmýza alalým. Ýran'ýn antipatisini neden toplayalým diyorlar. Ki Ýran antipatisinin kazanmanýn müdahaleyi getirebileceði söylemlerini de getiriyorlar. Halkýn büyük kýsmýndan bu görüþleri duyduk. Bir korku var. Daha gerçekçi bakýyor halk. O nedenle bölge halký baðýmsýzlýðý istese de þuan itibariyle bir baðýmsýz devlete inanmýyorlar.