Trump’ýn Arabistan ziyareti, büyük bütçeli silah satýþ anlaþmasý, Katar’a izolasyon, Rakka operasyonun YPG-PKK ile baþlamasý, Ýran’da terör saldýrýsý ve ABD’nin Tahran’ý çevreleme politikasý… Ve Rusya tabii. Ortadoðu coðrafyasý çoktan beridir yeniden kanlý bir dizaynýn oyun alaný ama son haftada olanlar yeni bir durumun mu habercisi? Neler oluyor büyük resimde?
Büyük resimde ne oluyor? Nereden baþlamalý. Gelin 2015’den baþlayalým. Rusya Soðuk Savaþ bitince çekildiði Ortadoðu’ya hem de kritik bir coðrafyayý kontrol altýna alarak geri döndü. Bugün bu coðrafyayý, yani Batý Suriye’yi, elinden çýkarmamak için Ýran’ý destekleyip Rejimi koruyormuþ gibi görünüyor ama kimi zaman ABD ile kimi zaman Türkiye ile kimi zaman da Afrin’deki Rusya yanlýsý PYD ile iþbirliði yapýyor. Moskova’nýn en çok merak ettiði ABD’nin Rakka operasyonu sonrasý ne yapacaðý.
TAHMÝN EDÝLEMEZ CAYDIRICILIK
Neden?
Çünkü Trump ile beraber ABD, Obama dönemi geriden idare stratejisini sürdürmekle beraber Ortadoðu’da daha güçlü bir varlýk gösteriyor. Bu gücü bir yandan ansýzýn Þam rejimine karþý gönderdiði füzelerle gösteriyor ve þu mesajý veriyor: Benim ne zaman ne yapacaðýmý bilemezsiniz. Caydýrýcý ve/veya cezalandýrýcý gücümü haber vermeden, hissettirmeden sürpriz bir þekilde kullanabilirim. Ben bu yaklaþýma “unpredictable deterrence” yani “tahmin edilmez caydýrýcýlýk” diyorum. ABD, beri yandan, delege ettiði savaþlarý sürdürecek aktörler listesini kendisi için maliyetsiz aktörlere odaklanacak þekilde kýsaltmýþ durumda. Yani YPG’yi silahlandýrýyor ve bunu sorduðumuz Amerikalýlar Trump’ýn çok akýllý olmadýðýný filan söylüyorlar. Çok saf deðiliz Allahtan. Ortadoðu’da devletler saf olmamayý zor yoldan öðrenirler, ama kimi zaman tüm devletler farklý þekilde cesaretlendirilebiliyor. Bakýnýz, Ýran, Hizbullah ve Haþti Þabi ile, Irak’ta ve Suriye’de DAEÞ’e karþý cesaretlendirilmiþti. Þimdi Trump verilen bu krediyi geri alýyor ve Ýran’ýn yerine Riyad’ý sahneye benzer taktiklerle sürüyor. Kýsaca ABD ve Rusya’nýn destekleyip öne sürdükleri aktörler deðiþiyor ama stratejileri deðiþmiyor. Vekalet savaþlarý hala bu coðrafyanýn yazgýsý.
TERÖRE DESTEK BAHANE
Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleþik Arap Emirlikleri (BAE), Mýsýr ve Yemen “teröre destek vermekle suçladýklarý” Katar ile diplomatik iliþkilerini kesti. Hava sahasý kapatýldý, diplomatlar geri çekildi. Bu ani ablukanýn sebebi ne?
Katar’a karþý uygulanan ablukanýn birden fazla nedeni var. Öncelikle þunu söylemeliyiz, Katar’a karþý yöneltilen teröre destek verdiði yönündeki suçlamalar sadece bir bahane. Ortadoðu ve Doðu Akdeniz’de hatta Avrupa’da terörün karmaþýk ve bugünün jeopolitik-jeo-ekonomik mücadelesine içkin sebepleri var. Doha’nýn tüm desteði dedikleri þey ortadan kalksa dahi terörün, teröre neden olan asýl sorunlar bitirilmeden ortadan kalkacaðýný düþünmek, hadi iyi niyetle cümleyi tamamlayalým, saf dilliliktir. Katar’a karþý yöneltilen düþmanca tutumu meþrulaþtýrmak için kullanýlan bir diðer bahane de Doha’nýn Ýran’la sürdürdüðü yakýn iliþkiler. Bu bahane de kolayca çürütülebilir çünkü Uman baþta olmak üzere Körfez ülkelerinin kendileri çok hoþlanmasalar da Tahran ile iliþki kuruyorlar. Suudi Arabistan’ýn bile Ýran ile ticari baðlarý var. Kýsaca bahaneler bol, abluka ve krizin esas sebepleri bambaþka.
KATAR ARABÝSTAN’A RAKÝP OLDU
Nedir asýl sebepler?
Benim çok sevdiðim bir kavram var: jeo-ekonomi. Ekonomi politiðin coðrafi fýrsat ve riskleri nasýl deðerlendirdiðini inceliyor. Biz de Katar krizinin jeoekonomik nedenini analiz edelim burada. Siyasi kimliði açýsýndan Katar genç bir ülke, hatta tüm KÝK (Körfez Ýþbirliði Konseyi) üyesi ülkeler 1. Dünya Savaþý sonrasý geliþmelerin bir ürünü olarak siyasi hayatlarýna baþladýlar. Körfez içerisinde Suudi Arabistan’ýn baskýn konumu nedeniyle Katar gibi emirliklerin kendilerine özgü siyasi gündemleriyle uluslararasý politikaya katýlmasý da oldukça geç oldu. Hatýrlamayýn Soðuk Savaþ Ortadoðu’sunu. Katar var mýydý, yok muydu cevap vermekte zorlanýrýz. Oysa son 20 yýlda hatta son 10 yýlda Katar’ýn hem Dünya hem de Ortadoðu siyasasýnda varlýðýndan bahsediyoruz. Arabuluculuk faaliyetlerini hatýrlarsýnýz ya da Al Jazeera etkisi diyorsunuz deðil mi, ben de þöyle diyorum; Al Jazeera’dan önce doðal gaz vardý. Katar’ýn muazzam doðal gaz rezervleri elbette ki önemli ama daha önemlisi LNG yani sývýlaþtýrýlmýþ doðal gaz teknolojisinde Katar’ýn öncü bir konum elde ederek deðiþen, yani Doðu’ya kayan enerji pazarý için yeni bir cazibe merkezi haline gelmesi. Kýsaca Katar, Suudi Arabistan için dikkat edilmesi gereken bir rakip, Birleþik Arap Emirlikleri içinse kýskançlýkla takip edilen bir enerji tedarikçisi haline geldi. Körfez içi rekabet, doðal kaynaklardan elde edilen para ve enerji piyasalarýnda etkinliði artýrma arzusu rakip jeopolitik açýlýmlarý da beraberinde getirdi.
Jeopolitik rakip açýlýmlardan bahsettiniz; Katar, Arap Baharý'na, Ýhvan'a, Hamas'a, Suriye muhalefetine destek veren ve tüm bu konularda Türkiye ile uyumlu olan tek ülke idi. Katar ile Türkiye’yi ortaklaþtýran ne? Tüm bu jeopolitik açýlýmlar düþünüldüðünde Katar izolasyonunun Türkiye açýsýndan anlamý ne?
Olayýn baþlangýcý dediðiniz gibi Arap Baharý’ydý. Arap Baharý patladýðýnda ve Arap Dünyasý için çok önemli bir merkez olan Mýsýr’da Ýhvan’ýn siyasi iktidara ulaþmasýnýn yolu açýldýðýnda ABD ve Batý bu jeopolitiðe izin vermeme kararý aldýlar. Bu kararýn çok nedeni vardý elbette, farklý farklý yazýlarýmýzda bu nedenlerden dem vurduk ama Ýhvan’ýn, bu arada bir Müslüman Kardeþler kuþaðýnýn engellenmesi iþi karþý devrimlere ve bu devrimleri finansa eden güçlere verildi. Riyad’ýn Mýsýr’da Sisi’nin arkasýndaki asýl güç olarak sahneye çýktýðý dönemdir bu. Ancak buradan þunu çýkartmamak lazým; Suudi Arabistan Ortadoðu’da kendi çýkarlarý doðrultusunda tamamen serbest býrakýldý. Ortadoðu altýn tepside Riyad’a verildi. Hayýr! Zaman zaman Washington DC altýn tepside bir þeyler sunuyormuþ gibi görünebilir ama verdiði lokmalarý sunduðu aktörlerin midesinden altýn kerpetenle söktüðü unutulmamalý. Riyad’ýn baþýna da bu geldi. Bir yandan rakibi Katar’ýn desteklediði Müslüman Kardeþler hattýnýn çökertilmesi için Riyad kullanýldý, diðer yandan Kaya Gazý/Kaya Petrolü piyasalara sürülerek petrolün fiyatý düþürüldü ve Riyad, hem de Yemen’de cesaretlendirilmiþken kendi güvenliði için çok önemli olan petrol gelirlerinin hýzla azaldýðýný görmek zorunda býrakýldý. Diðer yandan Obama Ortadoðu’dan Amerikan askeri varlýðýnýn çekileceði hikayesini anlattý ve Ýran’a taktiksel bir alan açtý. Herkes herkesle dengelenirken Batý için çok önemli olan enerjinin musluðunu ve Arap Dünyasýnda siyasi iktidar hayali kuran her hareket için çok önemli olan paranýn musluðunu elinde tutan Körfez güçleri tek tek ehlileþtirildi.
Katar’a olan da bu mu, ýslah için abluka?
Bugün, dün kendi gündemini takip ederse neyle karþýlaþacaðýný gören Riyad eliyle tam da Rakka ve Musul operasyonlarý baþlangýcýnda Katar’a Arap direniþine geçit vermemesi hatýrlatýlýyor. Kýsaca ABD Ortadoðu’da yeni bir düzen istemiyor. 1991’den beri ABD’nin yeni statüko olarak Ortadoðu’ya dayattýðý þey (uluslarýn/devletlerin çöküþü ve iþlemeyen -bölgesel güçlerin birbirine rakip edildiði yeni ulus/devlet inþa projeleri, dayatýlan konfederasyonlar-federasyonlar adýna zorla olduðu görmezden gelinen demografik deðiþimler vb) küçük revizyonistlerin aðzýný sulandýrabilir ama Türkiye bu gidiþin sonunun bölge ve bölge insaný için iyi olmadýðýný görecek kadar bölgede. Suriye’de Türkiye’nin ABD’nin YPG/PYD kararýna karþý son sözünü söylemesinin nedeni de hem bu tabloyu açýkça görmesinden hem de direnecek gücünün olmasýndan kaynaklanýyor.
PETROL ÝÇÝN SÝLAH
Katar izolasyonunun ABD Baþkaný Trump’ýn Suudi Arabistan ziyaretinin akabinde gerçekleþmesine tesadüf deðil illa ama bu kadar çýplak bir müdahale de tuhaf deðil mi?
Trump’ýn Ortadoðu ziyareti boþuna deðildi elbette. ABD belirtiðiniz gibi çýplak bir netlikte müdahalenin gerçekleþmesini saðlýyor çünkü Ortadoðu’da kaos çok üzücü sahneler yaratsa da bir umudu da içinde barýndýrýyor. Büyük güçlerin Ortadoðu planlarýný zorlaþtýracak, maliyetli hale getirebilecek aktörler ortaya çýkabilir, koalisyonlar kurulup bozulabilir. Arap Dünyasý çeþitli þekillerde sýkýþtýrýlýp parçalanýrken direnebilir vs. Bu oyun bozucu yeni siyasal icatlarýn ortaya çýkmasýný engelleyecek en güçlü itki bölgedeki “eski düzen”. Trump da Ortadoðu’da Suudi Arabistan üzerinden Riyad’a silah satarak þunu söylemiþ oldu. “Ey eski otoriter güçler, güçlü olmaya devam edin; güvenliðiniz sattýðým silahlarla güvence altýnda olacak.” Eski Körfez-ABD anlaþmasýnýn temeli “petrol için silah”týr. Bu anlaþma þimdi bir nevi otoriter istikrar için silah biçimine dönüþmüþ durumda. Riyad akýllý bir aktör olarak bunu ayný zamanda Körfez’de kendisine en büyük güç olma, eskisi gibi hegemon olma hakký verilmesi olarak yorumladý. Katar’a karþý açýk, acele ve çabuk bir biçimde sahnelenen saldýrýnýn netliðinin sebebi bu. Tabi bu netlikle pek çok merkeze mesaj veriliyor: Araplara, topraklarýnýz paylaþýlýrken otoriter merkezlerin, Riyad’ýn, Mýsýr’ýn ne söylediðine bakýn deniyor; Ýran’a, sen dur fazla ileri gittin, bu sürece direnirsen savaþýn kendi içine sýçradýðýný görürsün deniyor.
MÜDAHALE ÇIPLAK, MESAJ NET
Ya Türkiye’ye?
Türkiye’ye verilen mesaj da önemli: Rakka sonrasý hareket alanýn düþündüðün kadar geniþ olmaz deniyor. Katar krizinin Körfez içi bir mesele olmadýðýný bu mesajlardan anlayabileceðimiz gibi Ýran ve Türkiye’nin Katar’a verdiði desteðin netliðinden de anlayabiliriz. Kýsaca müdahale çýplak ama müdahalenin Tahran ve Ankara’dan okunmasý da gayet net.
BÝR TAÞLA ÝKÝ KUÞ
Ýran’ý resme dahil ettiðimize göre bu yaþananlarýn Ýsrail’le nasýl bir alakasý var? Ýran merkezli saldýrýlar Ýhvan yok edilmeye çalýþýlýrken mezhep savaþýný körükler mi?
Aslýnda bir taþla iki kuþ vuruluyor burada. Ýlk kuþ Ýsrail ile ilgili. Suudi Arabistan silahlandýrýlarak Ýran’a karþý bir set oluþturuldu Riyad mutabakatýyla. Trump ve ekibi bu mutabakatý Ýsrail ve Arap-Ýsrail barýþý ile iliþkilendirerek aslýnda Ýsrail’in uzun süredir rahatsýz olduðu Ýran’ýn güçlendiði algýsýný tersine çeviriyor. Bu tür bir Ýsrail kartý Trump için sadece Ortadoðu’da deðil iç politikada da önemli. Ýkinci kuþ, Tahran-Riyad rekabeti üzerinden kaþýnan mezhep çatýþmasý olasýlýðý. Mezhepçilik uzun bir süredir Ýran ve Suudi Arabistan tarafýndan bölgedeki çatýþmalarda etkinliði artýrmanýn bir aracý olarak kullanýlýyordu. Her iki devlet de mezhep fikrini kullanarak alanda savaþan/savaþabilecek vekiller devþiriyorlardý. Bu yeni bir þey deðilken ve ABD DAEÞ’e karþý savaþý YPG eliyle Rakka ve Musul’da fýrýna sürmüþken DAEÞ’in birden bire hem de Þiilik için sembol önemde yerlere saldýrý düzenleyeceði tuttu. Ýkinci kuþ -ki iyi þeylerin alameti deðil- hem Tahran’ýn hem de Riyad’ýn üzerinde uçuyor. Bu sefer iki merkez ve iki mezhep vekiller ve vekalet savaþlarý olmadan karþý karþýya getiriliyor. Önceki sorunuza cevap verirken kullandýðým “altýn kerpeten” metaforunu hatýrlayýn. Tahran’a dün ne verildiyse (Irak, Lübnan, Suriye’de alan), Riyad’a bugün ne veriliyorsa (Mýsýr’da etki, Ýsrail’le yakýnlýk, körfezde güç) yakýnda mezhep sürtüþmesi üzerinden tek tek geri alýnýverir. Maazallah Suriye’nin baþýna gelenler hem Tahran’ýn hem de Riyad’ýn baþýna gelebilir. Þimdilik ibre Tahran’ý gösteriyor (DAEÞ saldýrýsý, PJAK ile çatýþma vb) ama her þey Tahran’ýn ehlileþmeyi ne kadar kabul edip etmeyeceðine baðlý.
ÝRAN ÝÇÝN OBAMA KAPISI KAPANDI
Bu açýdan bakýldýðýnda Türkiye ve Pakistan’ýn Katar’a asker göndereceðini söylemesi, Ýran’ýn da gýda malzemesi göndermesi bu merkezlerin söylediðiniz “ehlileþtirme operasyonuna” direndiðini mi gösteriyor? Bu yeni yakýnlaþma Suriye denklemini nasýl etkiler?
Bu iþbirliðinin elbette bir anlamý var: Pakistan, Taliban’ý içine sokan ve Pakistan için terörü yaratan ABD’nin, üstüne üstük Hindistan’ý sonuna kadar destekleyen ABD’nin “teröre karþý savaþý” Katar üzerinden baþlatmasýnýn anlamýný biliyordur mutlaka. Ama daha önemlisi Ýran’ýn konumu. Ýran Riyad mutabakatýnýn hemen ardýndan Katar hamlesi yapýlýnca Obama ile açýlan kapýlarýn Trump döneminde kendisi için kapandýðýný anlamýþ görünüyor. Bu önemli bir deðiþiklik. Trump, adeta Soðuk Savaþ döneminde Dulles’ýn stratejisini (roll back the Soviets: Sovyetleri etki kazandýðý yerlerden çýkartmak stratejisini) Tahran’a uyarlýyor. Ýran bu stratejinin bir ayaðýnýn ABD-Rusya yakýnlaþmasý olabileceðini seziyor. Þu an için uzak görünse de ABD-Rusya Suriye özelinde anlaþýrlarsa Washington, Tahran’ý para ve kanla ulaþtýðý etki alanýndan gerisin geri sürebilir. Bu nedenle Ýran Obama rüyasýndan uyanýp uzun süredir Ankara’nýn dillendirdiði bir gerçeði fark etti: “Büyük güçler kendi çýkarlarýný izler, bölgesel güçler olarak Suriye-Irak sorunun halledilmesinde komþu bölge güçleri birbirleriyle temas içinde olmalý”. Þunu demek istiyorum, Ýran çok sýkýþtýðýný veya çok sýkýþacaðýný hissederse Suriye’de Türkiye ile anlaþma yoluna gidebilir. Katar krizi ve DAEÞ saldýrýlarý akabinde apar topar bölge mesellerini konuþmak için Zarif’in Ankara’ya gelmesi bu yönde bir iþaret.
19. ASRIN BÜYÜK OYUNU YENÝDEN OYNANIYOR
Alman bakanlar kurulu Almanya’nýn Ýncirlik üssünden ayrýlmasý kararý aldý. Neden? Ne planlýyor? Büyük resimdeki yeri ne?
Almanya uzun bir süredir AB’nin lider ülkesi olarak para tomarlarýný AB’nin toparlanmasý için sallayýp duruyordu. Avrupa’nýn toparlanmasýnýn çok kolay olmadýðý ortaya çýkýp, diðer Büyük Avrupalýlar (Ýngiltere ve Fransa) kendi siyasi ajandalarý doðrultusunda Libya idi, Güney Kýbrýs idi, Kuveyt idi iliþkilerini geliþtirince Almanya ne kadar iddialý olduðunu gösterme ihtiyacý içine girdi anlaþýlan. Almanya’nýn Ortadoðu’ya açýlýmýný bir Türk üssü olan Ýncirlik’ten serbestçe yapamadýðý anlaþýlýyor. Bu nedenle iddialý olan diðer devletler gibi þu anda kan aðlayan Ortadoðu pastasýnýn paylaþýldýðý masaya yaklaþabileceði bir yer arýyordu; ki Ürdün Almanya’ya ihtiyacý olan manivelayý verdi. Gerçi masaya yaklaþmak baþka, pastadan bir dilim almak baþka. Bunun bilinciyle Berlin bir üsle yetinecekmiþ gibi görünmüyor, Ortadoðu’da ileride kullanabileceði bazý etnik ve dinsel unsurlarýn koruyucu melekliðine soyunmak istiyor. Kýsaca 19.yy’ýn kötü ünlü Büyük Oyunu baþka bir þekilde ama benzer oyuncularla geri döndü.