CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, casusluk suçundan hüküm giyen CHP milletvekili Enis Berberoðlu’nun hapis cezasýyla cezalandýrýlmasýný protesto etmek için bir yürüyüþ baþlattý. Yürüyüþün adýný da “adalet” koydu. “Açlýk grevinde olanlar, hapiste olan gazeteciler, hapiste olan erler, hapiste olan öðrenciler, hapiste olan akademisyenlerin tamamý için yürüyoruz" dedi. Bu yürüyüþün çýkýþ noktasý, destekçileri ve hedefi açýsýndan “adalet” kavramýnýn kullanýmýný nasýl deðerlendirirsiniz?
“Adalet yürüyüþü” olarak adlandýrýlan bu siyasi eylemin her þeyden önce kendisi “adil” deðildir. Sebebi, yürüyüþün çýkýþ noktasýdýr. Ankara’dan Ýstanbul’a baþlatýlan bu yürüyüþün çýkýþ noktasý, FETÖ’nün MÝT týrlarýna kurduðu kumpastýr. Bu kumpas üzerinden, FETÖ’nün kurguladýðý ve senaryolaþtýrdýðý bir süreçle, seçilmiþ hükümetin ve onun liderinin üretilmiþ sahte belgelerle “uluslararasý savaþ suçlarý mahkemesi”nde yargýlanmasý amaçlanmýþtý. Balyoz, Ergenekon ve benzeri davalarda, “bavul belgeleri!” olarak bilinen FETÖ kumpasý ile MÝT týrlarý kumpasýnýn “harici bellek ile servis” edilmesi arasýnda fark yoktur. Uygulanan yöntem ve amaçlanan hedef aynýdýr. Uygulama ise bir FETÖ projesidir.
YÜRÜYÜÞ ADALETLÝ DEÐÝL
FETÖ kumpaslarý ve yalanlarý ile devleti uluslararasý mecralarda mahkum etmeye çalýþanlara arka çýkmak “adaletli” bir siyaset yaklaþýmý deðildir. Eðer FETÖ’nün iþgal ve darbe giriþimi baþarýlý olsaydý, bugün Kýlýçdaroðlu’nun yürüyüþüne gerekçe oluþturan MÝT týrlarý kumpasý ve benzer kumpaslar üzerinden binlerce kiþinin hayatý kararacaktý. Tüm bu açýlardan bakýldýðýnda, yürüyüþün referans noktasý, “hakký gözetme” temeline dayanmamaktadýr.
Eðer adaletten bahsedecekseniz baþlangýç noktasý olarak, MÝT týrlarý olayýnýn bir FETÖ kumpasý olduðunu söyleyerek iþe baþlamanýz gerekir.
Ardýndan bu kumpas üzerinden, hükümeti ve devleti uluslararasý mecralarda zor durumda býrakmak için bir gazetenin manþeti ile ikinci bir kumpas kurulmasýna aracýlýk eden kiþilere verilen cezanýn adil olup olmadýðýný tartýþabilirsiniz. Yani adalet ararken, haklýya hakkýný önce vereceksiniz, sonra bir hadsizlik varsa bunun peþine düþeceksiniz.
KEMAL BEYÝN ÝKBALÝ ÝÇÝN
Bir siyasi partinin, bir konuda kitlesel bir program düzenlemesinden daha doðal bir þey olamaz. Kýlýçdaroðlu’nun yürüyüþüne baktýðýnýzda siz ne görüyorsunuz? Artýlarý, eksileri, varsa sýkýntýlarý, boþluklarý nedir?
Öncelikle bu yürüyüþ, ahlaki bir duruþtan çok siyasetin dayattýðý bir pratiðe dayanmaktadýr. Yani sadece bir adalet arayýþý deðildir. Siyasi bir fayda üzerine kurgulanmýþtýr. Kýlýçdaroðlu’nun CHP liderliðini garanti altýna almayý amaçlamaktadýr. Parti içi dengelerin bir zorlamasýnýn sonucudur. Ayrýca parti içi muhalefeti baskýlamaya hizmet edecek bir yürüyüþtür. Diyelim ki bu söylediklerimi bir tarafa býrakarak, eðer bu yürüyüþ, iddia edildiði gibi bir adalet arayýþý ise, bu “hakkaniyetli” ve “kapsayýcý” bir adalet arayýþý da deðildir. Tek yanlýdýr. Her þeyden önce ilkesel deðildir, sübjektif bir adalet duygusunu ihtiva etmektedir. 15 Temmuz’da bu ülkeyi iþgal etmeye çalýþan FETÖ’ye karþý savaþýrken, üzerine bomba yaðdýrýlan, üzerine tank sürülerek ezilen, otomatik silahlarla taranan 249 þehidin, binlerce yaralý gazinin haklarý yok muydu? Onlarýn FETÖ’cülere karþý hakkýný aramak için CHP ve Kýlýçdaroðlu’nun hiç mi söyleyecek sözü yok? “Kontrollü darbe” diyerek, FETÖ’cüleri aklamaya hizmet eden iddialarla adalet aranmaz. “Ýddia siyaseti” üzerinden suçlamalarla adil olunmaz. Adalete her zaman bir “terazi metaforu” ile yaklaþýlýr. CHP’nin adalet terazisinin her iki kefesine konanlar, nedense hep FETÖ ve diðer terör örgütlerinin çýkarlarýna hizmet edecek þekilde dolduruluyor. Terazinin kefeleri arasýndaki dengesizlik bir tarafa, FETÖ ve PKK’nýn maðdur ettiði insanlarýn haklarý bu yürüyüþte gündeme hiç gelmiyor.
16 Nisan öncesinde olduðu gibi adalet yürüyüþünde de FETÖ’nün CHP’ye desteði azýmsanmayacak,üstü örtülemeyecek kadar yüksek. FETÖ’nün CHP’nin siyasi açýlýmlarýna bunca dahil olmasýnýn sebebi ne?
FETÖ, siyasal partileri kurduðu kumpaslarla dizayn etti. Deniz Baykal’a kurulan FETÖ kumpasýnýn ardýndan Kemal Kýlýçdaroðlu liderliðe getirildi. Aslýnda daha önceden yine FETÖ tarafýndan servis edildiði ihtimal dahilinde olan, ve hep Kýlýçdaroðlu tarafýndan kamuoyuna duyurulan yolsuzluk iddialý ama içi boþ dosyalarlar üzerinden Kýlýçdaroðlu parlatýlmýþtý.
FETÖ, Türkiye’de kendi çýkarlarýna tehdit olarak gördüðü yapýlarý, kurumlarý ve siyasi partileri çökertmek için “taþeronluk” yöntemini kullanmýþtýr. 17-25 Aralýk sürecinin ardýndan AK Parti’ye karþý bu taþeronluk sistemini çok daha etkin bir þekilde devreye sokmuþtur. AK Parti karþýtý blokun taþýyýcýlýðýný da bu dönemden itibaren CHP üstlenmiþtir. CHP, daha önceden Balyoz, Ergenekon ve benzeri FETÖ kumpaslý dava süreçlerinde “F” tipi yapýlanma olarak suçladýðý FETÖ’nün, AK Parti’ye kurduðu kumpaslarýnýn ve karþýt söylemlerinin söz konusu tarihten itibaren, taþýyýcýlýðýna soyunmuþtur. Aslýnda daha önce FETÖ tarafýndan Oslo görüþmelerinin sýzdýrýlmasýnýn ardýndan da CHP, AK Parti’yi “terör örgütleri ile görüþme yapmak” ile suçlayarak örgütün emellerine hizmet etmiþti. Gezi parký eylemlerinde ise FETÖ’nün kurduðu tezgah birlikte iþletilmiþti.
FETÖ ÝMAL ETTÝ CHP SAHÝPLENDÝ
FETÖ'nün 15 Temmuz iþgal giriþimi de mi CHP'de bir idrake yol açmadý?
15 Temmuz kanlý darbe ve iþgal giriþiminin hemen ardýndan, CHP lideri Kýlýçdaroðlu, Taksimde darbe karþýtý miting düzenlemesine raðmen bir kez bile darbenin faili olarak FETÖ’yü zikretmedi. Darbe ile FETÖ’yü irtibatlandýracak bir cümle bile kurmadý. “Darbe giriþimini gerçekleþtirenler” diyerek darbenin faili olan FETÖ’yü perdeledi. Daha darbe sabahý “darbe bir tiyatrodur, kontrollü þekilde gerçekleþmiþtir” diyen FETÖ elebaþýnýn bu söylemini daha sonradan “kontrollü darbe” iddialarýyla gündemde tuttu. FETÖ tarafýndan maille bir çok kiþiye gönderilen bu “kontrollü darbe” senaryosu maalesef CHP tarafýndan sahiplenildi.15 Temmuz Darbe Giriþimini Araþtýrma Komisyonu’nun yazdýðý rapora, CHP’nin þerh olarak yazdýðý 360 sayfalýk raporun temel tezi de darbenin “kontrollü” olduðuna yöneliktir.
FETÖ tarafýndan imal edilen ama CHP tarafýndan siyasal mücadelede bir araç olarak kullanýlan bu iddia ve söylemler, FETÖ’nün içerde ve dýþarýda kendisini savunmasýnda bir dayanak olarak kullanýlmaktadýr. Tam da 15 Temmuz “çatý” ve “ana” davalarýnýn mahkemelerde duruþmasýnýn yapýldýðý bir dönemde CHP tarafýndan tedavülde tutulan bu iddialar, FETÖ’cüler tarafýndan mahkemede bir savunma stratejisine dönüþtürülmüþtür.
Tüm bu açýlardan bakýldýðýnda, CHP’nin izlediði siyaset, FETÖ’cülere umut olmaktadýr. Onlarýn çözülmesini itirafçý olmalarýný engellemektedir.
OLDU BÝTTÝYLE ÇATI ADAYI
Referandumun saðladýðý anayasal deðiþiklik ve siyasetin yeniden kurulumu bakýmýndan CHP’yi nasýl gözlemliyorsunuz?
Mayýs 2010’da CHP’nin baþýna gelen Kýlýçdaroðlu, AK Parti’ye karþý 16 Nisan referandumunda yedinci seçimini kaybetti. Her ne kadar, partinin yönetim yapýsýný, partinin geleneksel Kemalist kadrolarýný tasfiye ederek, kendi istediði gibi dizayn etse de Kýlýçdaroðlu’nun koltuðu saðlam deðil. Üzerinde büyük bir baský var. Referandumun hemen ardýndan Deniz Baykal’ýn 2019 cumhurbaþkanlýðý seçimleri için aday arayýþýna girilmesi gerektiði tartýþmasýný baþlatmasý bu baskýyý artýrýyor. Diðer taraftan, AK Parti karþýtý bloklarýn da Kýlýçdaroðlu ve CHP’den beklentileri yüksek. Bir türlü AK Parti ve Erdoðan’a karþý baþarýyý yakalayamamasý, Kýlýçdaroðlu’na yönelik eleþtirileri keskinleþtiriyor. 16 Nisan referandumunun hemen ardýndan, seçmenini sokaklara davet etmediði için, radikal gruplar tarafýndan Kýlýçdaroðlu eleþtiri bombardýmanýna tutuldu. Bu çevreler, Kýlýçdaroðlu’nu sokak siyasetini etkin bir þekilde devreye sokmadýðý için suçluyor. Diðer taraftan, parti içindeki Kemalist blok Kýlýçdaroðlu’nu CHP’yi radikal sol ve HDP siyasetine yaklaþtýrmakla suçluyor. Bu çevreler, CHP’nin merkezden uzaklaþmasýnýn partiye zarar vereceðini düþünüyorlar. Kemalist kodlarýn gittikçe arka plana düþtüðünü belirtiyorlar.
Tüm bunlara ilaveten, cumhurbaþkanlýðý hükümet sisteminin getirdiði yeni seçim sistemi ise, CHP’yi daha da panikletiyor. 2014 Cumhurbaþkanlýðý seçimlerindeki “çatý aday” deneyimi parti içi muhalefet tarafýndan travmatik bir manevra olarak kodlanýyor. Ayný hatanýn tekrar edileceðine yönelik kaygýlar sürekli dile getiriliyor. Kýlýçdaroðlu’nun 2019’a kadar bir “oyalama siyaseti” ile süreci idare edeceði, seçime çok az kalan bir sürece girildiðinde ise oldu bittiyle bir “çatý aday” formülünün devreye sokulacaðý endiþesini taþýyorlar.
Ýþte tüm bu çýkmazlara ek olarak, 2017 içinde CHP il ve ilçe kongrelerini yapacak. Ardýndan da olaðan kongresini gerçekleþtirecek. Bu anlamda Kýlýçdaroðlu bu kongre süresinde, arkasýnda siyasal bir dayanak olarak bu yürüyüþü göstermek istiyor.
Bu anlamda adalet yürüyüþü 16 Nisan’da yüzde 48 buçuða ulaþan hayýr oylarýný konsolide etmek için mi? CHP 16 Nisana giderken parlamenter sisteme geri dönüþ için hayýr oyu istedi. Þimdi de 2019’da yapýlacak seçimlerde kendi adayýnýn kazanmasýný saðlayarak parlamenter sisteme geri dönüþ için mi arýyor yüzde 50 + 1 oyu?
Kýlýçdaroðlu’nun Ankara’dan Ýstanbul’a yürüyüþ baþlatmasý, tam da bir önceki soruya verdiðim cevapla ilgili. Kýlýçdaroðlu, bu yürüyüþü baþlatarak kendi parti liderliðini garanti altýna almak istiyor. Parti içi muhalefetin eleþtirilerini susturmayý amaçlýyor. Diðer taraftan AK Parti karþýtý bloðun liderliðini üstlenmek istiyor. Karþýtlýk üzerinden oluþan siyasi eðilimleri yönetmeyi umuyor. Ancak, her ne kadar tam tersini söylese de yüzde 48’lik hayýr oylarýnýn da bir blok oluþturmadýðýnýn farkýnda. CHP’nin parti olarak oylarýnýn hala yüzde 25 civarýnda olduðunu görüyor. Fransa’da Macron’un baþlattýðý “yürüyüþ hareketi”nin baþarýsý kopyalanabilir mi” düþüncesini parti çevrelerinde tartýþýyorlar. Ama þunu belirtmeliyim ki, geçmiþte Deniz Baykal da Ýngiliz Ýþçi Partisi’nde Tony Blair’in uyguladýðý “üçüncü yol”u kopyalamaya çalýþtý. Türkiye siyasetinde bu ithal modelin bir karþýlýðýnýn olmadýðýný gördü. Dolayýsýyla, Türkiye’de seçmen eðilimleri ve davranýþlarý Batýlý siyaset anlayýþýna uymaz. Dolayýsýyla CHP cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde iddialý olmak için diðer partilerin de desteðini almak zorunda. Ama HDP ile birlikte ihtimal dahilinde olan seçim ittifakýnýn da olumsuz sonuçlarýnýn farkýnda. Yürüyüþ öncesi, MHP hariç tüm muhalefet odaklarýyla görüþse de, bu görüþmelerinden siyasi bir sinerji üretilemeyeceðini de görüyor.
2019 seçimlerine giderken, parlamenter sisteme geçiþ için oy istemenin siyaseten bir karþýlýðý olmaz. Çünkü cumhurbaþkanlýðý seçimini kazanan bir partinin bile mecliste tek baþýna anayasayý deðiþtirecek bir çoðunluða ulaþmasý zordur.
Yürüyüþte herhangi bir provokasyon olmamasý için Ýçiþleri Bakanlýðýnýn yüksek önlem aldýðý biliniyor ama iktidar partisinin yürüyüþe bakýþýný deðerlendirmenizi rica edeceðim? Cumhurbaþkanýnýn, Baþbakanýn, bakanlarýn açýklamalarý açýsýndan siyasi rekabet ne düzeyde seyrediyor?
Devlet ve hükümet yürüyüþün güvenliði için çok sýký önlemler almýþ durumda. Gezi Parký eylemlerinde olduðu gibi, radikal þiddet gruplarýnýn bu yürüyüþte etkili olmasýna karþý etkili tedbirleri devreye sokulmuþ durumda. AK Parti ve hükümet, bu yürüyüþün Türkiye’yi uluslararasý çevrelerde zor durumda býrakmak için planlandýðýný düþünüyor. Söz konusu yürüyüþün ekonomiye olumsuz etki edeceði endiþesini taþýyor. Ýçerdeki FETÖ’cülerin yürüyüþte etkin olduðunu, yürüyüþün slogan ve söylemlerinin FETÖ’cülere yaradýðýný görüyor. Çünkü, FETÖ ile hem içerde hem de dýþarýda yürütülen mücadelede CHP’nin destek vermek bir yana, mücadeleyi aksatan bir siyaset izlediðinin farkýnda. Diðer taraftan, HDP ve türevlerinin yürüyüþe destek vermesini sorunlu buluyor.
CHP öncülüðündeki bu tip siyasetin devam ederek, 2019’a kadar devam ettirilerek, ülkenin ekonomik ve siyasi istikrar anlamýnda toparlanmasýnýn engellenmeye çalýþýldýðýný düþünüyor.
Ýþte tüm bu açýlardan, AK Parti ve hükümet yetkilileri meselenin mahiyetinin en azýndan toplum tarafýndan daha iyi anlaþýlmasýna yönelik açýklamalar yapýyor. Yürüyüþün bir adalet arayýþý olmadýðýný, bu söylediðim hususlarý dile getirerek halka anlatma yolunu tercih ediyor. Kendi seçmenini bir anlamda bilgilendiriyor. Ama tüm bunlarýn ötesinde yürüyüþü engelleyici bir tutum içine de girmiyor.
GEZÝ CHP'YE BÝLE YARAMADI
Gezi’ye kadar sokak nedir bilmeyen CHP artýk sokakta siyasi sonuç almak istiyor. Bu dönüþüm neden?
CHP aslýnda sokak siyaseti konusunda bir ikilem yaþýyor. Parti içinde iki farklý blok var.
Gezi parký eylemlerine çok büyük önem atfedilmesine raðmen, CHP’nin oylarýna bu eylem enerjisi yansýmadý. Hatta Gezi Parký eylemleri, bir þiddet sarmalýna dönüþtüðü için AK parti seçmenini daha da konsolide etti. Ayrýca, AK Partili olmayan orta sýnýflar bile, eylemlerin aldýðý mahiyetten endiþe duydu. CHP’nin içindeki Kemalist ulusalcý blok, sokak siyasetinin partiyi merkezden uzaklaþtýracaðýný düþünüyor. Bunun da partiye maliyetinin aðýr olacaðýný öngörüyor. Ancak, partinin içindeki Kýlýçdaroðlu döneminde parti yönetimine girmiþ bazý gruplar ve radikal sol çevreler, AK Parti’ye karþý Gezi Parký eylemlerine benzer sokak siyasetinin devreye sokulmasýndan yana. Parti eski sözcüsü Selin Sayek Böke bu ikinci grubu temsil eden taraftaydý. Ýstediði olmadýðý içinde parti yönetiminden istifa etti.
KEMAL BEYÝN SON BARUTU
CHP’nin, Türkiye solunun, öteden beri bir “kaç kiþi” olduðunu bilme, kendine ve birbirine inanma, güvenme sorunlarý olmuþtur. Sayýsal çokluk oluþturma çabasýna giriþilmiþ “biz kaç kiþiyiz” diye soldan sayýlmýþtýr. Bu yürüyüþte de benzeri bir arayýþ ve ispat gözlemliyor musunuz? Bu çabanýn nedeni nedir?
Aslýnda yürüyüþ baþladýðýnda, istenilen düzeyde katýlým saðlanamadýðý için parti içinde yürüyüþün iyi düþünülmeden planlandýðýna yönelik bir endiþe seziliyordu. Yürüyüþ planlandýðýnda tüm gün boyunca geniþ canlý yayýnlarla sürekli Türkiye gündeminin domine edileceði düþünülmüþ olabilir. Bunu nereden anlýyoruz, yürüyüþün ilk günlerinde medya yeterince ilgi göstermediði için, bazý televizyon kanallarýnýn sahiplerinin diðer hizmet kollarýnýn boykot edilmesine yönelik bazý partililer çaðrý yaptý. Kýlýçdaroðlu ve ekibi bu yürüyüþe büyük önem atfediyorlar. Bu anlamda, eðer yürüyüþ gerekli etkiyi saðlayamazsa, parti içi muhalefet Kýlýçdaroðlu’na “ne yaparsan yap gerekli etkiyi oluþturamadýn” diyebilirler. Bu anlamda, bu yürüyüþ Kýlýçdaroðlu’nun son atýmlýk barutu olabilir.
KEMALÝST BLOK RAHATSIZ
Selahattin Demirtaþ dahil 10 HDP milletvekili Edirne cezaevinde. HDP ve PKK adalet yürüyüþüne bu nedenle destek veriyor. Son olarak PKK yöneticilerinden Nurettin Demirtaþ –ki Selahattin Demirtaþ’ýn kardeþidir- terör medyasýnda yayýnlanan yazýsýnda Kemal Kýlýçdaroðlu’nun “adalet” yürüyüþünü deðerlendirerek yürüyüþün Ýmralý’ya kadar uzatýlmasýný istedi. PKK’nýn yürüyüþe desteði ve beklentisi CHP’yi sýkýntýya sokar mý?
Kýlýçdaroðlu ve CHP, HDP’nin parti olarak yürüyüþe geniþ çaplý katýlarak görüntü vermesini arzu etmiyor. Yürüyüþ kararý CHP parti yönetiminde görüþülerek karara baðlanmasýna raðmen bunun Kýlýçdaroðlu’nun bireysel bir kararý olarak sunuluyor. Parti flamalarýnýn kullanýlmadýðýný ve katýlanlarýn da parti olarak katýlmamasý gerektiði söyleniyor. Aslýnda bu kararýn alýnmasýnýn arka planýnda, HDP’den parti olarak gelebilecek ortaklýk teklifine karþý bir çözüm olarak düþünüldüðü anlaþýlýyor. Çünkü terörle mücadelede þehitlerin geldiði bir ortamda, HDP ile açýktan ittifak görüntüsünün partiye zarar vereceðini düþünüyorlar.
Öncelikle CHP’nin içindeki Kemalist ve ulusalcý blokta, bu yürüyüþün planlanmasý, söylemi ve hizmet ettiði amaç bakýmýndan yeterince düþünülmeden aceleyle uygulamaya konduðuna yönelik bir sorgulama var. Deniz Baykal’ýn “Ýktidara tavsiyem, bizi de yürümek zorunda kalacaðýmýz zorlamalardan uzak kalmasýdýr” söylemi buna iþaret eden bir ipucuydu. Ayrýca CHP içindeki Kemalist ulusalcý blok tarafýndan, Kýlýçdaroðlu ve ekibine, özellikle Gezi Parký eylemlerinden itibaren partiyi radikal gruplarýn siyasal söylemlerinin taþýyýcýlýðýný soyundurduðu, giderek HDP siyasetine yaklaþýldýðý, devletin hassasiyetlerinin gözetilmediði ve AK Parti karþýtlýðýnýn devlet karþýtlýðýna dönüþtüðü gibi argümanlarla eleþtiri getiriyorlar.
FETÖ DAVALARINI PERDELÝYORLAR
Yürüyüþün ilk hedefi –þimdilik- Ýstanbul Maltepe (ama devamýyla ilgili çok sayýda çeliþkili açýklama yapýldýðýný da hatýrlatalým). Maltepe’ye varýþ tarihi için CHP 9 Temmuz diyor, ama sarkmalar nedeniyle 14-15 Temmuz olarak hesaplayanlar da var. 249 þehidin 2 binden fazla gazinin ve 15 Temmuz darbe iþgal giriþiminin sene-i devriyesinde bir miting düzenleyecek CHP. Ki CHP’nin kontrollü darbe, tiyatro, darbecilere iþkence, FETÖ’cülere haksýzlýk yapýldýðý gibi pek çok iddiasý FETÖ ile örtüþüyor. Bu bakýmdan tarih ve söylem çakýþmasýný nasýl deðerlendirelim?
Bu yürüyüþün eleþtirilmesi gereken, en önemli yanlarýndan biri, zamanlamasýdýr. Yürüyüþ, FETÖ davalarýný perdelemeye ve yarayan bir iþlev görüyor. 15 Temmuz’un yýldönümüne denk getirilerek, toplumsal hafýzada darbe giriþimi ve FETÖ’nün bu süreçteki etkisini önemsizleþtirmeye dönük bir fonksiyon üstleniyor. Bu yürüyüþ, FETÖ’nün bu anlamda algý operasyonuna malzeme taþýyor. FETÖ söylemlerinin taþýyýcýlýðýna hizmet ediyor. Söylediðim bu hususlara dönük eleþtirilerde parti çevresindeki bazý gruplardan da yükseliyor. Balyoz ve Ergenekon davalarýnda FETÖ kumpasý ile yargýlananlar ve FETÖ kumpaslarýndan maðdur olan kesimler, yürüyüþte FETÖ’nün etkili olduðunu düþünüyorlar. Bu çevreler, Balyoz ve Ergenekon davasýnda, ayný yürüyüþü baþlatmayan CHP yönetiminin, FETÖ yargýlamalarýnýn baþladýðý bir sýrada ve 15 Temmuz’un hemen öncesinde böyle siyaset izlemesinin yanlýþlýðýna vurgu yapýyorlar.
YABANCI BASIN ÝLGÝLENMEDÝ
Erdoðan’ý Lahey Adalet divanýnda yargýlatma tehdidi önce FETÖ ve PKK’dan sonra HDP’den þimdi de CHP’den geliyor. * Gezi’den bu yana CHP’ye destek veren uluslararasý bir çevre de var. Yürüyüþün “dýþarý”ya yansýmalarý ve sonuçlarý bakýmýndan yorumunuz ne olur?
Yürüyüþ, beklenilenin aksine dýþ basýnda çok önemli bir gündem oluþturmadý. 16 Nisan referandumunda batýnýn Türkiye’ye ve hayýr cephesine ilgisi dikkate alýndýðýnda, yürüyüþ bir hayli düþük düzeyli olarak dýþ basýnda ele alýnmakta. Özellikle Avrupa basýnýn da bugüne kadar çok fazla yer tutmadý. Bu bir taktik de olabilir. Referandumda Alman basýný baþta olmak üzere dýþ basýn hayýrcýlar lehine kampanya yürüttü ancak bu durumun ters etki yaptýðýný gördüler. Ama her halükarda özellikle FETÖ’cüler yürüyüþte kullanýlan söylemleri, katýlýmcýlarýn iddialarýný dýþarda kendi konumlarýný güçlendirmek için kullanacaktýr.
CHP SAHÝCÝ POLÝTÝKALAR ÜRETMELÝ
Körfezde Katar’a uygulanan ambargo, Ýran’ýn çevrelenmesi, Kuzey Irak’ýn baðýmsýzlýk hazýrlýðýnda olmasý, YPG’nin hem ABD hem Rusya’dan destek görmesi, Mýsýr’ýn darbeci lideri Sisi’nin tehditleri, AB’deki erime gibi çok sayýda parametre içinden okursak özel bir anlam ifade eder mi?
Hükümetin saydýðýnýz bir çok konuya odaklanarak siyaset üretmesi gerekirken, odaðý ayný anda bu tip bir eylemle bölünmektedir. Ana muhalefet partisinin, ülke sorunlarýna yönelik sahici alternatif politikalar üretmesi gerekirken, sadece bu tip bir eylem siyaseti ile meþgul olmasý, ülke çýkarlarý açýsýndan olumsuz bir durumdur. Ayrýca, içerdeki bu eylemin dýþardan bir iç kýrýlganlýk olarak algýlanmasý, Türkiye’nin müzakere süreçlerinde konumunu zayýflatan bir etkiye sahiptir.