Yusuf Alabarda: Rusya’nýn Suriye’deki tek gerekçesi Esed
ABONE OL

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan ile Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in Moskova'da gerçekleþen ikili görüþmesi Suriye’nin geleceði açýsýndan sizce nasýl geçti?

Rusya, Ýran ve Türkiye; Suriye coðrafyasýna elle tutulur anlamda katký sunan yegâne oluþumun paydaþý olan üç ülke. Bu hiç kuþkusuz üç ülkenin Suriye siyasetinde kusursuz bir fikir birliði içerisinde olduðu anlamýna gelmiyor, fakat farklýlýklar korunurken Türkiye hem Zeytin Dalý Harekatý’nda, hem Fýrat Kalkaný Harekatý’nda, hem de Ýdlib’deki çatýþmasýzlýðý önleme ve gözlem misyonunun ihdas edilmesinde Astana sürecinin ana öznesi olan bu iki ülke ile sürekli diplomatik iliþkisini sürdürdü.

Bu perspektiften baktýðýmýzda yaþanan uçak krizine raðmen Putin ve Erdoðan geliþtirdikleri diplomasi yoluyla önce bu uçak krizini aþmayý baþardýlar, sonrasýnda da stratejik diyebileceðimiz iþ birliðini her alanda sahada somut kazanýmlara tahvil edebildiler. Bir taraftan Türkiye – Rusya ticaret hacminin 2018 yýlýnda 20 milyar dolarýn üzerine çýkmasý, diðer taraftan küresel ölçekte geliþtirilen projeler iki ülkeyi Suriye siyasetinde birlikte hareket etmeye zorluyor dersek yanlýþ söylemiþ olmayýz.

 

RUSYA’NIN SURÝYE’DEKÝ TEK GEREKÇESÝ ESED

En son Moskova’da Sayýn Erdoðan ve Putin’in Suriye’deki çözüm sürecine yönelik baþ baþa yapmýþ olduklarý görüþmede yapýlan açýklamalar dikkate alýnýrsa, Putin’in bir taraftan PYD kartýný elinden býrakmamaya niyetli olduðu, diðer taraftan da Türkiye ile geliþtirdiði ikili stratejik iliþkilerin önemini bilen bir ikilemde siyaset geliþtirmeye çalýþtýðý aþikardýr. Ayrýca Suriye’de meþru bir þekilde bulunabilmesinin yegâne mihenk noktasýnýn Esed’in iktidarýný korumasý yoluyla mümkün olduðunu bildiði için, sürekli Esed adýna da siyaset üretmeye çalýþan bir ruh hali ile basýna açýklamalarýný yaptý Putin.

Ben en son Moskova zirvesini, Fýrat’ýn doðusunda oluþturulacak güvenli bölgenin ihdas edilmesi için Rusya ile diplomatik anlamda yapýlmasý zaruri olan bir zirve olarak görüyorum çünkü Fýrat’ýn doðusuna yönelik yapýlacak bir harekatta Rusya tek baþýna siyaset üreten ülke pozisyonunda deðil, bu diplomasinin bir diðer önemli ayaðý da ABD malumunuz. Bu açýdan bölgenin bu iki en önemli aktörü ile bir diplomasi geliþtirmeden bir askeri harekat icra edilmesi zaten çok akýllýca olmazdý.

 

TÜRKÝYE’NÝN HER HAL ÝÇÝN PLANI VAR

Ankara duymak istemediði þeyler mi duydu Moskova’da?

Açýkçasý Ankara’nýn diplomasi geliþtirirken bir diðer ülkeden lütuf bekler konumda bir ülke olmadýðýný zikretmekte fayda var. Bu zaviyeden baktýðýmýzda; Türkiye, Suriye’de ABD’nin boþaltacaðýný duyurduðu alana yönelik öngördüðü modeli Rusya ile paylaþtý. Bu paylaþým deðiþmez bir plan deðil elbette, planlar deðiþebilir, geliþebilir ya da direkt mutabýk da kalýnabilir. Bu anlamda Rusya’nýn pozisyonu kuþkusuz çok önemli lakin Ankara’nýn Rusya ile hayati gördüðü noktalarda mutabýk olmadýðý takdirde gücünün limitlerinin de farkýnda olarak tek baþýna da olsa göðüsleyebileceði alternatif plan ya da planlarý var. Zaten çok uzun bir zamandan bu yana Türkiye’ye yönelik olarak devam ettirilen hibrit harbin de en önemli gerekçesi, þartlar gerektirdiðinde Türkiye’nin baðýmsýz kararlar alabilen ve aldýðý kararlarý da hiçbir tereddüde mahal býrakmaksýzýn uygulayabilen bir ülke oluþudur.

 

TÜRKÝYE’NÝN ÞANSI: REKABET-Ý DÜVELÝYE

Rusya ile iliþkiler iþin aslý baþka bir boyut da taþýyor. Çekilme kararýyla kýsmen-tedbirli bir olumlu havaya geçen Ankara-Washington diyalogu Moskova’yý sizce nasýl etkiliyor?

Türkiye’yi Rusya nezdinde deðerli kýlan birçok parametre sayabiliriz. Bunlar Türkiye’nin coðrafi konumu, askeri gücü, G20 içerisinde olan güçlü bir ekonomi oluþu, NATO üyeliði, karþýlýklý geliþtirilen ticaret hacmi ve burada uzun uzun sayamayacaðýmýz birçok parametre. Ama en önemlisi Türkiye’nin; baþlangýçlarýn, bitiþlerin ve geçiþlerin sembolü olan ve dualitenin günümüzdeki en önemli ikonasý olan eski Roma tanrýsý Janus gibi, Batý ile de Rusya dahil Doðu ile de etkileþim kurabilen ve siyaset üretebilen bir ülke oluþu. Bu eskilerin rekabet-i düveliye dediði ülkeler arasýndaki rekabetten istifade eden bir ülke siyasetinin çok dýþýnda bir nitelik ve sanýrým yeteri kadar analiz edilmeden bir köprü benzetmesiyle haksýzca geçiþtirilen bir durum.

 

HEM MOSKOVA HEM WASHÝNGTON

Türkiye bir taraftan yýllardýr uyguladýðý yoðun diplomasi ve sahaya sürdüðü sert gücü ile ABD’nin askerlerini bu bölgeden çekmesinde en önemli rolü oynayan ülke olurken, diðer taraftan Rusya ile geliþtirdiði ikili iliþkilerinin bir tezahürü olarak da, Suriye coðrafyasýnýn en etkin aktörlerinden birisi konumuna gelmiþtir. Belki bu sualin þu þekilde sorulmasý da bizi hiç þaþýrtmayacaktýr: Ankara – Moskova diyaloðu Washington yönetimini acaba nasýl etkiliyordur?

Dolayýsý ile Türkiye’nin bu coðrafyada üretebileceði siyasetin çok boyutlu olduðunu ve Türkiye’nin Rusya nezdinde de, Washington nezdinde de üreteceði bu etkinin sindirilmesinin kolay bir etki olmayacaðýný, özellikle 15 Temmuz sonrasýnda her iki baþkent de farkýnda diye düþünüyorum.

 

RUSYA SURÝYE’DE NE ÝSTÝYOR?

Rusya Suriye’de ne istiyor?

Çok kliþe bir cevap olacak belki ama Rusya, Suriye’de önce Akdeniz’i istiyor, sonra buradaki varlýðýný teminat altýnda tutacak bir yönetimi istiyor, daha sonra da ona tüm bu iki hedefini saðlayacak aktörler ile sürdürülebilir bir iliþki istiyor. Tüm bu hususlar saðlanýrsa Rusya bu malzeme ile Ortadoðu ve Doðu Akdeniz coðrafyasýnda güzel bir menü hazýrlayabileceðini çok iyi biliyor. Tartus deniz üssünü, Hýmeymim hava üssünü, Esed ile olan iliþkisini, PYD ile kopartýp atmak istemediði iliþkisini de, iþte tüm bu amaçlarý gerçekleþtirebilmek adýna istiyor.

Ayrýca Rusya’nýn Libya’da Khalife Haftar üzerinden, Mýsýr ve Cezayir’de yine iþ baþýndaki yönetimler üzerinden geliþtirdiði siyaset de, açýkçasý Suriye’de elde etmiþ olduðu bu alanýn da bir tezahürüdür dersek çok da mübalaða etmiþ olmalýyýz. O yüzden Rusya Suriye’de þartlar ne olursa olsun tüm bu kazanýmlarýný saðlama alabileceði ana unsurun Suriye coðrafyasý olduðunun da pekala farkýnda.

 

PKK’DAN RUSYA DA FAYDALANMAK ÝSTER

Putin, “Rusya olarak Suriye hükümeti ile Kürt gruplar arasýndaki görüþmelerin baþlamasýný istediklerini” ifade etti. Bu ifade Türkiye’nin arzu edebileceði bir geliþme deðil. PKK-PYD’ye “Kürtler” denmesi ve meþruiyet tanýnmasý konusunda ABD ile Rusya ayný yerde mi duruyor?

Hegemon güç olma konumlarýný dünyanýn birçok noktasýnda sürdüren iki ülkeden bahsediyoruz. Rusya ve ABD.

Bu iki ülkede þartlar ne olursa olsun belirli bir coðrafya üzerinde kullanmak isteyecekleri aktörleri hakikat ne olursa olsun buruþturup bir köþeye atmak ve sonra da unutmak istemezler. Bu konu PYD ve YPG için de geçerlidir. ABD ve Rusya bu terör ile hemhal olmuþ örgütlerin Kürtlerin temsilcisi olamayacaklarýný elbette biliyorlar. Ama, hem bu coðrafyada taþeron bir gücü elde tutmak, hem de sýnýrsýz kullanabilecekleri bu güç ile her türden kaný akýtarak hegemonyalarýný sürdürmek bu iþin doðasýnda var ve iki ülkenin de sicilleri bu anlamda epeyce kirli.

 

TÜRKÝYE SERT GÜCÜNÜ GÖSTERMELÝ

Türkiye’nin bu konuda diplomasinin bir uzantýsý olarak sert gücünü her daim masada göstermekten baþka her iki ülkeyi de ikna edecek argümanlarý elbette mevcuttur. Lakin hegemon güç romantik anlayýþtan ziyade, hedeflerini gerçekleþtirecek realist hedeflerin peþinde olacaktýr ve açýktýr ki iki ülke ile kazan-kazan anlayýþý kapsamýnda elde edilebilecek birçok kazaným potansiyeli mevcut olduðu gibi, çýkarlarýmýzýn çatýþtýðý birçok hususun varlýðý da bir hakikattir

 

PUTÝN’ÝN GÜVENLÝ BÖLGE HESABI

ABD’nin güvenli bölgeden ne anladýðý henüz anlaþýlamadý ama biz Rusya baðlamýnda devam edelim. Rusya güvenli bölgeden ne anlýyor?

Rusya güvenli bölgeyi Türkiye’nin sýnýr güvenliði gibi dar bir kapsama hapsederek biraz evvel zikrettiðim Suriye coðrafyasýnda elde etmek istediði hedefleri gerçekleþtirmek ve bu konuda kendi siyaseti için engel olma potansiyeli olan Türkiye’yi de belirli bir pozisyonda sýnýrlamak istiyor. Bu sebepten, bir taraftan Türkiye’nin güvenlik kaygýlarýný anlýyoruz derken, diðer taraftan da Adana Mutabakatýný gündeme getirerek olayý Rejim ile Türkiye arasýnda bir sýnýr güvenliði noktasýna indirgemek istiyor. Oysa Türkiye, Esed tarafýndan korunan Suriye sýnýrýnda kendisini terörden arýndýrýlmýþ ve rahat hissedemez. Ayrýca, Esed’in sýnýrlarýmýzýn hemen dibine gelmesi demek hem rejim üniformasý giymiþ YPG demek, hem de Türkiye’de ikamet eden 3 buçuk milyon Suriyeliden hiç birisinin ilanihaye Suriye’ye dönmemesinin garantisi demek.

 

RUSYA DA BÝLÝYOR KÝ PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR

PKK Trump’ýn çekilme açýklamasýndan sonra hemen kendine yeni sahip arayýþýna girmiþ ve Þam yönetimiyle de görüþmüþtü. Rusya PKK hakkýnda nasýl bir siyaset ve gelecek öngörüyor?

Rusya da ABD de PKK’nýn nasýl taþeronlaþmýþ bir örgüt olduðunun son derece farkýnda. Trump açýkça PKK için “bir taraftan bizim ile DEAÞ’a karþý mücadele ediyorlar lakin diðer taraftan da bizim mücadele içerisinde olduðumuz Ýranlý milislere silah satýyorlar” dediði husus aslýnda iþte tam bu husus.

Ne zamana kadar bu hegemon güçler bu tür örgütler için gelecek biçerler? Bence Ortadoðu’daki iþletme hesap defteri açýk olduðu sürece devam ettirirler. Çok büyük bir baský ile karþý karþýya kalýrlar ise, ya da kullandýklarý maþa Türkiye’de olduðu gibi ters çevrilerek örgütün kafasýna geçirilir ise, o ülkeye yakýn bir bölgede farklý bir isim ile tekrar bu örgütleri dizayn ederler. El Kaide’den Taliban, Saddam’ýn eski askerlerinden ve paralý askeri firma personellerinden DEAÞ çýkarttýklarý gibi, bugün PKK’dan YPG’yi, yarýn YPG’den baþka bir örgütü türetebilirler.

Sanýrým soðuk savaþýn bitimiyle bu türden vesayet savaþlarýnda maþa olacak örgütlere bolca ihtiyaç var. Bu yüzden sürekli dile getiririm, Allah bu coðrafyadaki Kürtleri Türkiye’den deðil, bu coðrafyanýn tüm halklarýný, Kürt’ü, Türk’ü, Arab’ý, Farsi’yi emperyal ve hegomon kan dökücülerden korusun.

 

PKK-PYD’NÝN RUSYA’YA SUNDUÐU 11 MADDELÝK ÇÖP

PKK-PYD’nin Moskova’ya 11 maddelik sözde yol haritasý sunduðu yansýdý basýna. Olumsuz cevap aldýklarýný okuduk ama yine de satranç tahtasý üzerindeki olasýlýklar nedeniyle sormak isterim: Karþýlýk bulur mu bir biçimde?

Türkiye ve Rusya arasýndaki stratejik diyebileceðimiz birçok noktada ve alanda yoðun iþbirliði varken, Rusya’nýn sadece taþeron olarak sahada kullanmak ile iktifa etmek zorunda kalacaðý bir terör unsuruna karþý Türkiye’yi karþýsýna almak istemeyecektir. Lakin, hegemon bir güç olarak PYD’yi elinin tersi ile bir köþeye de itmeyecektir. Þartlara ve ortama baðlý olarak her daim kullanýþlý bir kan dökücünün emperyal için anlamý adeta bir Ýsviçre çakýsý gibidir.

PYD’nin Rusya’ya 11 maddelik bir plan sunabilecek boyuta gelmesinin yegane sebebi, ABD ile Suriye coðrafyasýnda yaptýðý ortaklýktýr. PYD’ye bir terör unsuru olarak hem ABD’nin, hem Batý’nýn, hem de Rusya’nýn ortaklaþa saðlayabilecekleri siyasi alan, Türkiye’nin sahada býrakacaðý boþluk ile direkt orantýlýdýr. Türkiye bu anlamda bir vakumu ne kendi sýnýrlarý içinde býraktý, ne de Afrin’deki sözde ilan ettikleri kantonda. Þimdi de Türkiye, hem Menbiç’te hem de Fýrat’ýn doðusunda kendisi açýsýndan son derece tehlike arz edebilecek bu terör örgütüne alan býrakmama konusunda son derece kararlýdýr.

 

ÝDLÝB’E KARÞILIK MÜNBÝÇ VE DOÐU FIRAT MI?

Putin ile Erdoðan'ýn Moskova'daki zirvesine iliþkin bir analiz hazýrlayan Kommersant Gazetesi, Ankara'nýn Menbiç ve Fýrat'ýn doðusundaki çýkarlarýnýn gözetilmesi karþýlýðýnda Ýdlib'in Suriye ordusunun kontrolüne girmesi konusunda tavizler verebileceðini yazdý. Katýlýr mýsýnýz?

Diplomasi masasýnda bu türden al-ver’lerin olamayacaðýný söylemek kuþkusuz naif bir yaklaþým olur. Ama burada Türkiye açýsýndan en önemli husus, adeta Türkiye’nin emanetine býrakýlmýþ milyonlarca masum insanýn hayat garantisinin saðlanmasý, Türkiye sýnýrýna doðru düzensiz bir göç hareketinin önüne geçilmesi ve Ýdlib’teki radikal unsurlarýn Türkiye sýnýrýndan uzak tutulmasý gibi garantilerin saðlanmasýdýr. Takdir edersiniz ki tüm bu unsurlarýn saðlanmasý ve sorunun çözülmesi o kadar da kolay bir husus deðildir.

 

SURÝYE’DE TERÖR ÝÇÝN VAHA YARATILDI

Ýdlib mutabakatýnda sorun mu var?

Ýdlib mutabakatý icrasý kolayca sahaya yansýtýlamayacak bir mutabakat oldu. Neden zor bir mutabakat? Çünkü Suriye’de iç savaþýn baþlamasý sonrasýnda rejimin hiçbir uluslararasý hukuk kuralýna uymayacak þekilde kendi vatandaþlarýný dünyanýn gözü önünde katletmesi ve topraklarýndan sürmesi, Suriye coðrafyasýnda radikalleþme süreçlerine adeta motor gücü oluþturdu. Özellikle 2013 yýlýndan sonra Suriye her türden radikal örgütler için adeta emniyetli bir vaha haline getirildi. Getirildi diyorum, zira bu istenilen sonuçlarý almanýn da bir yoluydu. Nedir bu? Bir taraftan YPG gibi bir terör örgütü Batý kamuoyuna bu radikal terör örgütleri sayesinde pazarlandý ve DEAÞ’a karþý kanýyla ve canýyla mücadele eden ve Batý’yý DEAÞ ve NUSRA’nýn þerrinden koruyan yegane seküler güç algýsý yaratýldý. Diðer taraftan Ýslamafobik ve ýrkçý dalganýn her köþeyi esir aldýðý Batý’da yaratýlan bu algý, þu anda Ýdlib kýrsalýnda yaþanýlanlar ile tahkim ediliyor.

 

ÝDLÝP’DEKÝ RADÝKALLER BATI ÝSTÝHBARATIYLA ÝÇÝÇE

Evet, Ýdlib bölgesinde kontrolü epey güç olan radikal örgütler mevcut ve açýkçasý bu örgütlerin lider kadrolarýnýn da Batý istihbarat örgütleri ile içli dýþlý olduklarýný biliyorum. Þimdi bu yapýlar ve iliþkiler yumaðý kullanýlarak Ýdlib’te mutabakat metninin þartlarýnýn yerine getirilmediði ileri sürülüyor. Böylece muhalifler açýsýndan çok deðerli bu son noktanýn da rejime devredilmesi ve Türkiye’nin Zeytin Dalý ve Fýrat Kalkaný Harekatlarýnda kendi sýnýrlarýnýn güvenliði açýsýndan elde ettiði kazanýmlarý zor durumda býrakma yönünde olaylar köpürtülüyor. Bir diðer önemli sebep de, Ýdlib’e yönelik hedef gözetmeksizin yapýlacak bir askeri harekat Türkiye’ye yönelik bir düzensiz göç hareketini de tetikleyeceði için baþta Menbiç ve Fýrat’ýn doðusundaki alanda yoðunlaþmýþ Türkiye’nin dikkati baþka bir noktaya çekilmek ve enerjisi sömürülmek isteniyor.

 

ASTANA SÜRECÝ ÜÇ ÜLKE ÝÇÝN KAZAN KAZAN

ABD’nin Türkiye-Rusya arasýndaki yakýnlaþmayý kontrol etmek, Türkiye’yi kaybetmemek ve Suriye’deki çözüm için çalýþan tek mekanizma olan Astana sürecini akamet uðratmak istediðini anlýyoruz. Fakat Rusya nasýl deðerlendiriyor bunu? Türkiye’nin bunu kendisine karþý “fýrsat”a çevirmesi ihtimalini/iddiasýný (-ki bunu iddia edenler var) ciddiye alýyor mu?

Suriye’de Astana’nýn fiþini çekme konusunda son derece azimli bir ABD ve Batý ayaðý olduðunu Rusya pekala iyi biliyor, zaten bu husus açýkça da zikrediliyor. Astana süreci ve bölgenin en dinamik üç ülkesinin ortaya koyduðu vizyon çökertilir ise, sanýrým bu husustan en fazla zararý en baþta Rusya görür. Zira Astana sürecinin fiþinin çekildiði bir yerde Türkiye ve Ýran olmaksýzýn Rusya’nýn Suriye coðrafyasýndaki kazanýmlarýný sadece Esed ile sürdürebilmesi de pek mümkün gözükmemektedir.

Kuþkusuz her ülke bu türden dýþarýdan yapýlan açýklamalarý kendi çýkar perspektifinden deðerlendiriyor. Mesela Rusya’ya ait bir savaþ uçaðýnýn Türkiye tarafýndan düþürülmesi sadece Türkiye’yi Suriye coðrafyasýnda güçten düþürmedi, Rusya’yý da Türkiye olmaksýzýn bir siyaset geliþtirmeye zorladý. Dolayýsýyla Astana süreci, Rusya’nýn Ýran ve Türkiye’ye sunduðu bir lütuf deðil karþýlýklý kazan-kazan iliþkisine dayanan bir modeldir. Fiþ çekilir ise her üç ülkenin de bu kazan-kazan noktasýndan siyaset üretemeyecekleri anlamý da çýkar.

 

TRUMP’IN AÇIKLAMASI CÝDDÝYE ALINMALI MI?

Dýþ politik geliþmelerin ABD ayaðýna geçelim isterim. ABD Baþkaný Trump Suriye’den çekileceklerini açýklayalý bir aydan fazla oldu ama bu çekilmenin ne takvimi, ne yöntemi netleþmedi. Ne de “güvenli bölge”den ne anladýklarý anlaþýlabildi. Trump’ýn kararlýlýk açýklamalarýna ve yaþanan istifalara raðmen çok sayýda çatlak ses ve çeliþkili ifade var hala. Ne oluyor sizce?

Suriye’den çekilme kararý konusunda ABD Baþkaný’nýn kararýna raðmen Amerikan savunma sanayisinin baþýný çektiði savaþ lordlarý, özel askeri firmalar ve bunlar ile iç içe geçmiþ Pentagon’un generalleri ile Ortadoðu’da Ýsrail merkezli yeni yapýlanmalarý hayata geçirmeye yeminli NeoCon tayfanýn Trump’a karþý son derece sert bir direnç gösterdiðini söylemek asla mübalaða sayýlmaz.

Aslýnda Trump hala muktedir olamamýþ bir iktidarýn baþý olarak, Suriye’den çekilmeyi uzun süredir düþünmesine raðmen bunu hayata geçirme gücüne sahip deðildi. Þimdi Trump’ýn aldýðý geri çekilme kararý, bu gruplarý epey zora sokmuþ olmalý ki, hem Savunma Bakaný Mattis hem de çaðdaþ Lawrence olarak gördüðüm Brett McGurk istifa etmek zorunda kaldý. Özellikle McGurk’ün o günden bu yana Amerikan medyasýnda Türkiye’ye karþý kinini kusacak açýklamalar yapmasý Trump’ýn aldýðý kararý ciddiye almamýzýn bir gerekçesi sayýlabilir.

 

NEOCONLARIN ÇEVRELEME PLANI ÝFLAS ETTÝ

Bir de þu husus unutulmamalýdýr ki, bölgedeki 2000 Amerikan askerinin Irak coðrafyasýna çekilmesi, ABD’nin Suriye’den çekilmesi anlamýna gelmez. Suriye’ye yönelik istediði anda kapsamlý bir hava harekâtý icra etme yeteneði varken ve bölgede her an dengeleri deðiþtirecek askeri üstlenmesi varken, ABD Suriye’den çekiliyor demek çok akýllýca bir tespit deðil. Peki o zaman neden bu kadar gürültü kopuyor ABD içerisinde? Çünkü PYD ve YPG denilen terör yapýlanmasýnýn mýzraklarýnýn ucuna takabileceði ABD bayraðý bölgeden çekiliyor. Bu ABD’nin uzun bir zamanda bu yana Suriye’de Türkiye’yi çevrelemeye çalýþan siyasetinin de çöktüðünün tescili olacak. Ýþte bu husus derin ABD aklýný ve Ýsrail lobisini son derece rahatsýz eden ana unsur.

 

“DEAÞ PATLATIR, PKK-PYD BAKAR” TÝYATROSU

Baþkan Trump ile Cumhurbaþkaný Erdoðan ne zaman konuþsa tuhaf þekilde bir saldýrý oluyor Suriye’de. 14’ündeki telefon görüþmesinin ardýndan Münbiç saldýrýsý oldu, 20’sindeki görüþmeden sonra da Haseke’de. Elbette manidar ama siz ne anladýnýz bundan? Mesaj kimden kime gidiyor? Etkisi þiddeti sonucu ne olur?

Aslýnda Trump’ýn çekilme kararýnýn hemen sonrasýnda uzun bir süreden beri patlama olmayan bölgelerde birden patlamalarýn olmasý, bu iþin ne kadar kontrolde götürüldüðünün de bir ispatý. Ama doðrusunu söylemek de gerekirse çok iptidai bir yöntem. Bu þekildeki patlamalar ile DEAÞ’ýn hala diri olduðu ve PYD’ye ne kadar ihtiyaç duyulduðu algýsý oluþturulmaya çalýþýlýyor. Ama þu unutulmamalýdýr ki bu patlamalar ayný zamanda PYD’nin bir terör örgütü olarak diðer terör örgütleri ile mücadelede ne kadar yetersiz olduðunun da ispatýdýr. Erdoðan’ýn Moskova ziyaretinde bu patlamalarýn ipinin kimin elinde olduðuna yönelik zikrettiði cümleler bizim dillendirdiðimiz görüþleri de desteklemektedir.

 

AVRUPA PKK’YI DESTEKLEMENÝN BEDELÝNÝ ÖDER

Doðrusunu söylemek gerekirse kýsa bir zaman dilimi içerisinde Avrupa’da tekrardan bu türden saldýrýlarýn olma ihtimali çok yüksektir. Çünkü sadece bu yöntemler ile Suriye dahil Ortadoðu’da varlýklarýný meþru hale getirebileceklerini iyi biliyorlar ve öteki olmadan yaþama þansý bulunmayan Batý medeniyetinin 11 Eylül sonrasý sahaya sürdüðü Ýslamafobik öteki algýsýnýn güçlenmesi için buna ihtiyaçlarý var.

 

FIRAT’IN DOÐUSU ÖNCEKÝLER GÝBÝ

Türkiye’nin Fýrat’ýn doðusuna yapacaðýný ilan ettiði ve tahkimatýný da yaptýðý askeri harekat etkileniyor mu bu süreçlerden? Harekatýn gecikmesi felaket olur diyenler var?

Hem Fýrat Kalkaný Harekatý hem de Zeytin Dalý Harekatý diplomasinin tüm olanaklarý sonuna kadar kullanýlmadan sahaya yansýtýlmadý. Sanýrým burada da ayný vizyon ve felsefe ile hareket ediliyor. Aslýnda çok da doðru hamleler, zira bugüne kadar ne ABD’nin bölgeden çekilmesi gerçekleþti, ne de sahada oluþabilecek boþluðu doldurabilecek halihazýrda bir güç var ortada. Bu þartlarda belirli bir optimum sürenin beklenmesinde diplomasi anlamýnda bir beis yok. Lakin sahada þartlar deðiþmeye, farklý güçlerin sahadaki pozisyonlarýný bizim aleyhimize deðiþtirmeye baþlandýðý istihbarat raporlarýna yansýmaya baþlarsa daha fazla gecikmenin telafisi zor þartlar ortaya çýkarabileceðini düþünüyorum.

 

MAVÝ VATAN TATBÝKATI TÜRKÝYE’NÝN KUDRETÝ

TSK ayný zamanda ilk kez Türkiye etrafýndaki tüm denizleri kaplayan dev bir tatbikata hazýrlanýyor. 462 bin kilometre alanda yapýlacak “Mavi Vatan” tatbikatýna kara ve hava birlikleri de katýlacak. Bu hazýrlýk ve elbette meydan okuma kime karþý ve ne amaçlý?

Bir tarafta Fýrat’ýn doðusu, diðer tarafta Menbiç, bir diðer tarafta Ýdlib ile ilgili gündem güvenlik perspektifinden olanca sýcaklýðý ile ortada dururken, öbür yandan Doðu Akdeniz’de artýk uluslararasý donanmalarýn pruvalarýnýn bir diðerine temas edecek kadar kesafet arz etmesi Türkiye’nin dikkatini daðýtmadan izlediði bir baþka konu.

Kuþkusuz Doðu Akdeniz söz konusu olunca Ege de dahil tüm Türk karasularýnýn yakýn periferini irdelemek ve analiz etmek gerekir. Karadeniz de bugün uluslararasý güç mücadelesine tanýklýk eden bir baþka bölge. Ýþte “Mavi Vatan Tatbikatý” Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tüm denizlerimizi kapsayacak þekilde Suriye’de ve terör ile mücadelede yoðun bir gayret verirken ayný zamanda denizlerimiz üzerinde de ne kadar dikkatimizin yoðun olduðunun tüm bölge ülkelerine gösterilmesi anlamýna geliyor.

Ayrýca bu tatbikat esnasýnda yenilenen Türk Donanmasý, milli gemilerimiz ve bu donanma üzerindeki platformlara monte edilen yeni silah sistemleri ile teknik kapasitemizin de test edilmesi saðlanacaktýr. Hatýrlayacak olursak tam Afrin Harekatý devam ederken Yunanlýlarýn yine en ufak bir boþluðu deðerlendirecek tarzda Ege’de gerginliði arttýrmalarý üzerine eþ zamanlý olarak Genelkurmay Baþkaný’nýn Ege’de savaþ gemileri eþliðinde verdiði mesajlar vardý. Bu Türkiye’nin eþ zamanlý olarak birden fazla hatta savunma faaliyetini en etkin bir þekilde icra edebileceðinin de ispatý aslýnda.