Ağzımız hastalıkları bizden önce hissediyor
ABONE OL

Dil ve diş etlerindeki belirgin değişikliklerin, anemi, kanser, romatizma ve hatta AIDS gibi hastalıların habercisi olabileceği bildirildi. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin A. Telli, ağız sağlığına göre hastalık belirtilerini şöyle sıralıyor.

AIDS’in ilk bulgusu ağızda çıkan yaralar

Özellikle vücut direnci düşük ve viral enfeksiyon geçiren kişilerde ağız içinde ülserler (aft) ve dudak çevresinde uçuk sık rastlanan lezyonlardır, ağrılı ağız ve ağızda hassasiyete neden olurlar. Özellikle vücut direnci düşük veya çeşitli sebeplerle antibiyotik kullanan hastalarda dilde beyazlaşma ve sonrasında kırmızı parlak dil kandida denilen fırsatçı mantarlar grubu tarafından oluşturulan enfeksiyonları akla getirmelidir.

Behçet ve AIDS gibi hastalıkların ilk bulgusu ağız içi ve çevresinde gözlenen uçuk ve tekrarlayan aftöz ülserler olabilir. Aftlar ağız içerisindeki yüzeysel ülserlerdir, sebebi tam olarak anlaşılamasa da çeşitli hastalıklar, bazı diş macunlarındaki kimyasallar, B12 ve demir gibi bazı vitamin ve minerallerin eksiliği ile bağlantılı bulunmuştur. Uçuk ise ağız çevresine meydana gelen fırsatçı herpes virüs enfeksiyonu olarak tanımlanabilir.

Aşırı yıpranmış dişler psikolojik

Stresli ve günlük hayatında titiz ve hassas kişilerde geceleri diş gıcırdatma ve sıkmalar gözlenir. Kişilerin psikiyatrik ve kişilik sorunları giderek yıpranan kırılan ve sonunda diş kayıplarına yol açan diş ve diş eti hastalıkları ile sonuçlanır. Bu sebeple bazen basit görülen, toplumda hassas olarak tanımlanan kişiler profesyonel yardım almadıkları takdirde yıpranmış kötü görünümlü dişler ve buna bağlı ek psikolojik bozukluklarla karşı karşıya kalırlar.

Diş eti hastalıklarını ciddiye alın

Genetik olup erken yaşta diş kayıplarına yol açabileceği gibi, tamamen diş ve ağız içi bakım ve hijyenine uyulmaması sonucu oluşan diş eti enfeksiyonu şeklinde de kendini gösterebilir. Bazı ilaçlar (hipertansiyon ve epilepsi ilaçları) diş etinde hipertrofi denilen büyüme ve uzamalara yol açabilirler, hatta bazen kalıcı olup cerrahi girişimi gerektirebilir. Hamilelik, stres,sigara, beslenme bozuklukları (C- vitamini eksikliği), diyabet, AIDS, Lösemi, Behçet gibi hastalıklar, diş eti bozuklukları nedenidir. Löseminin bazen ilk bulgusu diş eti kanamaları ve diş eti hipertrofisi (diş etlerinde uzama) olabilmektedir.

Her rahatsızlığın ayrı bir dili var

Dildeki villüslerin aşırı büyümesi tüylü dil denilen görünümü ortaya çıkartır, ateş, antibiyotik tedavisi, peroxit içeren gargaralar en sık sebeplerdir, AIDS hastalığında tüylü görünümlü lökoplaki tipiktir. B12 ve demir eksikliğinde dilde solukluk ve düzleşme meydana gelir. Kızıl hastalığında ilk belirti dilin aşırı kırmızı rengi olabilmekteyken, Kawazaki hastalığında yine ağaç çileği görünüm alır. Kırmızı dil Pellegra hastalığında gözlenirken, glossit olarak adlandırılan dil enfeksiyonunda ağrılı, kızarık ve şişmiş bir dille karşılaşırız. Dilde beyaz lekeler ateş, dehidratasyon, sifiliz 2.dönem, veya ağızdan nefes almanın bulgusu olabilir. Tahriş eden asidik gıdalar, mantar enfeksiyonları (pamukçuk) yanan dil sendromuna yol açabilir. Ağrılı dil allerji, herpes simplex enfeksiyonları, tüberküloz, erken dönem sifiliz ve bağışıklık sistemi hastalıklarının belirtisi olabiliyor.

AĞIZ KOKUSU

Tüm ağız kokusu hastalarının yüzde 10’unda ağız dışı sebepler saptanmıştır. Diyabet, böbrek karaciğer hastalıklarında (karaciğer yetersizliği) balık kokusuna benzer ağız kokusu karakteristiktir. Kontrolsüz diyabet hastalarında aseton kokusu koma öncesi durumun erken habercisidir. Yemek borusuna ve ağız içine doğru olan kronik reflü hastalığına kötü nefes kokusu eşlik eder.

Romatizma olabilir

Kan basıncı düzensizlikleri, psikiyat-rik problemler, idrar yolu hastalıkları indirekt olarak ağız kuruluğuna yol açarak, sinüs enfeksiyonu, geniz akıntısı, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, akciğer abse ve kanseri, direkt olarak kötü nefes kokusu sebepleridir. Tütün ürünleri ve bunların  yol açtığı periodontal hastalıklarda önemli sebepler arasında sayılmaktadır. Sjögren Hastalığı göz ve ağız salgısında kurumay- la birlikte seyreden sistemik, tüm vücudu etkileyen romatizmal bir hastalıktır.