Zara ilçesinde PTT'de memur olarak çalışan Tülay Uçurum, 27 Eylül'de safra kesesindeki taşı aldırmak için il merkezindeki özel bir hastaneye başvurdu. 3 çocuk annesi Uçurum, aynı gün operatör doktor M.K. tarafından kapalı lazer sistemi ile ameliyat edildi. Doktor M.K., Tülay Uçurum'un yakınlarına, annelerinin basit bir operasyon geçireceğini ve endişelenmemeleri gerektiğini belirterek, ameliyatın yarım saat içinde sona ereceğini söyledi. Ancak bir kaç saat geçmesine rağmen Tülay Uçurum ameliyattan çıkmadı. Tedirgin bir halde ameliyathane önünde bekleyen hasta yakınlarına 6.5 saat sonra Tülay Uçurum'un ameliyattan çıktığı ve tedavisinin yoğun bakım ünitesinde devam ettiği söylendi. Ameliyat sonrası 30 Eylül'e kadar yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Uçurum, aynı gün öğlen saatlerinde Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi. Burada tedaviye alınan Uçurum, yapılan tüm müdahalelere rağmen dün sabaha karşı yaşamını yitirdi.
AİLESİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Tülay Uçurum'un çocukları, annelerinin ölümünün yapılan ameliyattan kaynaklandığını iddia ederek, doktor M.K. ve ameliyatın yapıldığı özel hastane hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine Cumhuriyet Üniversitesi hastanesi morgunda Uçurum'a otopsi yapıldı. Cesetten alınan bazı parçalar inceleme için adli tıpa gönderildi. Uçurum'un cenazesi otopsi sonrasında Zara'da defnedildi.
DOKTOR 'YANLIŞLIKLA 3 DAMARI KESTİM' DEDİ İDDİASI
Ameliyatı yapan doktorun kendilerine 'Yanlışılıkla 3 atar damarı kestim' dediğini öne süren Tülay Uçurum'un ortanca oğlu 27 yaşındaki Sinan Uçurum şunları söyledi: "Annemin doktoru operasyon öncesi bize yarım saat sonra annemi ameliyattan çıkaracaklarını söyledi. Aradan 1 saat geçti, 2 saat geçti haber alamadık. Tam 6.5 saat sonra yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Yoğun bakımda olmasının sebebi ise doktorun yanlışlıkla annemin 3 tane damarını kesmesi. Bu yüzden hayati fonksiyonlarını kaybettiğini öğrendik. Bunu zaten kendisi ağzıyla bize söyledi. 3 gün boyunca hastamızı yoğun bakımda tuttu. Tedaviyi farklı hastanelerde yapmayı teklif ettik, 'Gerek yok, bizim hastanemiz en iyisidir' dedi. Ama sonra Cumhuriyet Üniversitesi'ne sevk etti. Oradaki doktorlar bize hastamızın en başından beri zehirlendiğini ve zehrin vücuttan atılmadığı için öldüğünü söylediler. Doktorlarının hepsi para kazanmak için insan kesmeye hazırlar. Suç duyursunda bulunduk. Hukuki süreç başladı. Maddi ve manevi haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Doktorun gerekli cezayı alması için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz."
İddiaların hedefindeki doktor ile çalıştığı hastane yönetim ise konuya ilişkin bir açıklama yapmadı.