Ameliyatsız tüp mide işlemi
ABONE OL

Türkiye'de her 3 kişiden 1'inin kilo sorunu olduğunu söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Alış, kişilerin yaşam tarzını düzenleyerek, kilo almalarını engellemenin asıl hedef olduğunu dile getirdi.

Dünyada 2009 yılında yapılmaya başlanan Endoskopik Sleeve Gastroplasti (ameliyatsız tüp mide işlemi) yöntemin Türkiye'ye 2015 yılında geldiğini az riskli olması nedeniyle tercih edildiğini aktaran Prof. Dr. Alış, "Kısa dönem güvenliği ve etkinliği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Diğer kilo verme yöntemleri ile karşılaştırıldığında, mevcut kanıtlar işlemin kilo vermede tatmin edici bir etkinlik sunduğunu göstermektedir. Henüz sınırlı sayıda yapılmış olmasına rağmen, bir yıllık takipte cerrahi girişimler ve balona göre daha düşük yan etkiye sahip olduğunu biliyoruz" dedi.

ENDOSKOPİK SLEEVE GASTROPLASTİ NASIL UYGULANIYOR?

Tüp mide ameliyatından korkan, riskli bulan yaklaşık 25 kilo fazlalığı olan hastalarda uygulanan işleme yönelik bilgi veren Prof. Dr. Alış, "Ağızdan girilen bir endoskopla, karından herhangi bir kesi yapılmadan, mideye içeriden dikiş atılması işlemidir. Mideye içeriden koyulan bu dikişler sayesinde, mide hacminin küçültülerek, beslenme miktarının sınırlandırılması ile önemli ölçüde kilo verilmesi sağlanır. İşlem herhangi bir kesi yapılmadan endoskopi ile yapılmakta, bu nedenle de komplikasyon riski azdır ve günlük yaşama hızlı şekilde geri dönülebilir. Genel anestezi altında yapılan işlem 1 saat sürüyor. Hastayı o akşam hastanede tutuyoruz" diye konuştu.

"KİLO HEDEFİNİ YÜZDE 92 TUTTURUYOR"

Kişilerin vermek istediği kilo oranını 9 aya yayarak gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Alış, "Sonrasında standart tüp mide ameliyatında olduğu gibi hastaya beslenme programı hazırlıyoruz. Önce sıvı, sonra yumuşak arından da katı gıdaya geçiyoruz. Hasta, bu sürecin bitiminde normal hayatına devam ediyor. Hedefimiz, 6 ile 9 aylık bir periyotta kişinin kilosunun ortalama yüzde 20 ile 25'ini vermesi. Bu işlem 2009 yılında yapılanmaya başlandı ama geçen yıl yayınlanan uzun dönem sonuçlarına göre yüzde 92 oranında hedefini tutturuyor. İnsanlar da verdikleri kiloyu sabit tutuyor" ifadelerini kullandı.

"1 YILDA DAHA DA YAYGINLAŞACAK"

Yöntemin, Türkiye'de yeni yeni yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Halil Alış, "İlk uygulamalar, 2015 yılında başladı. Dünyada geçerliliği geçen yıl tanımlandı ve işlem yayınlaştı. İlginin katlanarak artacağını düşünüyorum. Çünkü diyet, ilaç ve diğer endoskopik yöntemler, yüzde 10 ile 15'e kadar kilo kaybı sağlayıp uzun dönemde geri alınmasıyla sonuçlanıyor. Türkiye'deki insanların yüzde 30'u, işlemin uygulanacağı kilo grubunda yer alıyor. İşlemin, 1 yıl sonra Türkiye'de ortalama 500 ile bin arasında kişiye uygulanacağını düşünüyorum" dedi.

İŞLEMDEN SONRA YEMEMENİZ GFEREKENLER

Vücut kitle endeksi 30'un üzerinde olanlara kişilere yapılan uygulamaya yönelik Prof. Dr. Alış, "Ameliyatı riskli bulunan veya ameliyattan korkan kişilere uyguluyoruz. İşlem, 2-3 kilo vermek isteyenler kişiler için uygun değil. Bu işlemi yaptığımız kişiler, kola, çikolata, tatlı, alkolden uzak durmalıdır. 'Ben bu işlemi yaptırdım, sınırsızca yiyip, içeceğim' gibi bir mantık yok. Kişilerin hayatındaki gıdaları biraz kısıtlamaları gerekiyor" diye konuştu.

AĞRI OLMUYOR, HASTA KISA SÜREDE NORMAL HAYATINA DÖNÜYOR

İşlem sonrası bir ağrı beklemediklerine dikkat çeken Prof. Dr. Alış, "Fakat endoskopi yapıldığı için boğazda ağrı olabiliyor. Bu ağrı 4-6 saat sürüyor. Sonra kişi normal hayatına dönebilir. Yeni 3 santimetrelik mide çapı nedeniyle sıvı beslenmek zorundalar. Hasta, yıllar sonra kararını değiştirirse, midedeki dikişleri açıyoruz. Ama ben bunu önermiyorum çünkü mide eski çağına döndüğünde yeme alışkanlığı düzenlenmediyse kilolarını geri alma ihtimalleri yüksektir" ifadelerini kullandı.

OBEZİTEYE BAĞLI YAN HASTALIK DA KONTROL ALTINA ALINIYOR

Kilo vermeye yardımcı olan işlem sayesinde yan hastalıklarda da azalma görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Alış, "Obeziteye bağlı olarak diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi, kanser türleri daha yüksek görülüyor. Kilosunun yüzde 10 ile 15'ini veren hastaların, bu rahatsızlıkları varsa kontrol altına alınır. İşlemle hedefimiz yüzde 25 kilo kaybı olduğu için obeziteye bağlı gelişen hastalıkların kontrol altına alınmasını bekliyoruz. İlaç kullanıyorlarsa bunu bırakmalarını, uyku apnesinin düzelmesini, kolesterolün normal seviyelere gelmesini hedefliyoruz" dedi.