Bitki Bilim Uzmanı Recep Dağıstanlı, Kanserin En Büyük Düşmanı Bitkiler

Recep Dağıstanlı; “Son zamanlarda artan virüs sorunu aslında kronik hastalıkların ve bağışıklık sisteminin düşük olmasının çok önemli bir etken olduğunu hepimizi biliyoruz.

Her ne kadar sağlıklı vücutlarda daha hızlı bir şekilde atılsa da gidilen uzmanlarında beslenmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu durumda metabolizmanızın çok iyi çalışması gerekiyor. İlaç ve gıda takviyeleri her daim vücutta kimyasal tepkilere yol açabileceğini unutmamak gerekiyor. Sarımsak, soğan, siyah turp, limon, Antep fıstığı, güncel meyve ve sebzeler, üzüm sirkesi, kekik, nane, kara kovan balı ve polen gibi gıdaları düzenli olarak tüketmek virüsün en büyük düşmanları arasında geliyor diyebilirim.” dedi.

Son dönemde kanser oranlarındaki artışın daha da yükseldiğini dile getiren Dağıstanlı koronavirüs salgınının en pik yaptığı dönemde kanser hastalarının beslenmelerine ve bakımlarına çok dikkat etmesi gerektiğini normal sağlıklı insanlardan daha çok iyi takviye almalarının büyük önemini ifade etti. Özellikle şu dönemde kanser tedavisi görenler için bitkilerin eterik yağlarının önemini kokulu bitkilerden eterik yağ çıkarttıklarını, soğuk pres yağları, tohumlar ve bazı bitkilerin çiçeklerinden elde ettiklerini ifade etti.

Recep Dağıstanlı, bitkilerin özlerinin çok dikkatli ve iyi kullanılması gerektiğini, bitkilerin özel ve steril ortamlarda kurutulup bitkisel karışımlar ve bitki çaylarının büyük bir ivme kazandığını, bunlara yöneliş ile vücut metabolizmanızın daha çok güçlendiğini, kanser türlerine göre vücutta fayda sağlayan bazı şifalı bitkileri şöyle dile getirdi. Akciğer kanserine yakalanmış bir hastanın sinirli yaprak, çam sakızı, kekik, kırk kilit otu,

ısırgan otu, siyah hardal tohumu ve kantaronun düzgün bir şekilde kullanıldığında fayda sağlayan şifalı bitkiler olduğunu, Karaciğer kanserlerine yakalanmış hastaların fitoterapide fayda sağlayan şifalı bitkileri karahindiba, siyah hardal tohumu, deve dikeni tohumu, baharlı tere tohumu, acı badem yağı, kayısı çekirdeği yağı, üzüm çekirdeği yağı gibi bitkilerin etkili olduğunu ama kesinlikle dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade etti.

Ayrıca Recep Dağıstanlı, “Bu şifalı bitkileri koronavirüs salgın sürecinde sadece hastalanan kişilerde kullanmadıklarını bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için fitoterapiye gelen danışanlarına da uyguladıklarını söyledi. Bağışıklık sistemi güçlü olmayan herkesin kanser vb hastalıklar haricinde günümüzün vebası olarak adlandırılan koronavirüs salgınında da büyük etkisi olduğunu hatta bunları çeşitli sebze ve meyvelerle de desteklenmesi gerektiğini anlattı. Bu süreçte sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için en iyi destek sağlayan sebzelerin; Yeşil mercimek, karnabahar, beyaz lahana, brokoli, ıspanak, siyah turp, havuç, yeşil zeytin olduğunu kronik hastalıkları olanların ise özellikle şu dönemde soğan, siyah turp, limon, mevsiminde ne varsa yer alan sebze ve meyveler, üzüm sirkesi, nane, karabiber, acı pul biber, zeytinyağı, tereyağı, kara kovan balı ve polenin yeterli olacağını anlattı.

Özellikle sağlıklı bir yaşam için vücut dengemizi korumamızın önemini dile getiren Dağıstanlı, çeşitli besinleri hayatımızdan ne kadar çok uzak tutarsak o kadar sağlıklı ve dinç kalacağımızı, bunu bir yaşam stili haline getirdiğimizde tüm hastalıklardan korunabileceğimizi dile getirdi. Bu besinler ise hazır gıdalar ve paketlenmiş tüm gıdalar, şeker ve şekerlemeler, hazır meyve suları, hazır mineralli sular, kızartılmış yiyecekler, çiftlik tavukları, tuz, işlenmiş çerez türleri, alkollü ya da alkolsüz içecekler, sigaradan ve sigara dumanı olan yerlerden uzak durulduğu takdirde yaşamınıza daha sağlıklı ve güçlü bir metabolizma ile yaşayacağımızı ifade etti.