Biyokimya uzmanları Antalya'da buluştu
ABONE OL
Kongre hakkında bilgi veren KBUD Başkanı ve Fırat Üniversitesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Necip İlhan, kongrenin hem uluslararası katılımlı olması, hem de EXPO konsepti geliştirilmiş olması nedeniyle diğerlerinden farklı olduğunu söyledi. Kongrenin amacının biyokimya uzmanlarını dünyadan ve Türkiye'den farklı bilim insanlarıyla bir araya getirmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. İlhan, bu sayede bilimsel gelişmeleri yakından izlemeleri ve eğitimlerine katkı sağlamayı amaçladıklarını aktardı.

SORUNLAR KONUŞULACAK

Kongrenin ana temalarından birinin preanalik sistemlerin ve hata kaynaklarının laboratuvara olan etkisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. İlhan, şöyle konuştu:

"Derneğimizin yaklaşık 700'e yakın üyesi var ve Türkiye'de alanındaki en büyük derneklerden biri. Bu kongrede de 10 konferans, 4 kurs, 6 panel düzenleneceğiz. Bunların temel amacı bilimsel olarak meslektaşlarımıza katkı sağlamak. 4 gün boyunca sürecek kongre, bunun sonunda da Türkiye'de laboratuvar alanında karşılaşılan sorunlar, bunların çözümüne yönelik imkanların araştırılması ve aynı zamanda özlük haklarıyla ilgili bir de forum yapılacak. Buna da Sağlık Bakanlığı'ndan temsilciler katılacak."

500'DEN FAZLA UZMAN KATILDI

Kongredeki bir diğer önemli konunun da Türkiye'deki tıbbi biyokimya uzmanlığı eğitimi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İlhan, "Biyokimya uzmanlığı eğitiminin dünya ile entegrasyonu konusunda toplantılarımız var. Yurtdışından 12 bilim adamı katılıyor. Türkiye'den de 500 civarında meslektaşımız var" dedi.

Kongreye katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KATÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Asım Örem, Türkiye'de kan alma konusunda uzman eleman eksikliği olduğundan dolayı hastalıkların teşhis ve tedavisinde hatalar yapılabildiğini söyledi. Prof. Dr. Asım Örem, laboratuvar sonuçlarının hastalığın teşhisi, tedavisi ve takibi konusunda ne kadar önemli olduğunu anlattı. Laboratuvar sonuçlarının bu sürece yüzde 85 oranında etki ettiğini aktaran Prof. Dr. Asım Örem, laboratuvardan doğru sonuç çıkmasının en önemli faktör olduğunu ifade etti.

EN BÜYÜK HATA UYGUNSUZ TEST İSTEMİ

Türkiye'de laboratuvarda yapılan hataların yüzde 70'e yakınının analiz denilen cihaz öncesi aşamadan kaynaklandığını dile getiren Prof. Dr. Örem, "Bunların en başta geleni uygunsuz test istemidir. Hastadan gereksiz, istenmeyecek testlerin istenmesidir. İkincisi alınacak numune ile ilgilidir. Alınan numune eğer standartlara uygun şekilde alınmazsa buradan kaynaklanacak bozucu etkiler laboratuvar testlerini etkiler. Bu testlerin yanlış alınmasında bir yanlış hastadan kan alma, alınan kanın yanlış barkotlanması, kanı alan kişinin kan alma konusunda yeterli eğitiminin olmaması, alınan kanın laboratuvara iletilmesi konusundaki gecikmeler ve daha sonra da alınan kanın analize hazırlanma aşamasında hatalar yapılabilir" dedi.

YANLIŞ UYGULAMA HATALARA NEDEN OLUR

Laboratuvarda yapılan hataların başında ayrıldıktan sonra kana kırmızı rengini veren hemoliz denen işlemin geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Örem, "Yanlış hastadan kan alırsınız, başka hastanın sonucu başkasına gider. Barkotlama laboratuvar için önemli bir şeydir. Kademe kademe çek edilmesi gerekir. 'Aldım tamam' deyip gitmemek lazım. Yüzde 100 güvenli bir şekilde kademeyi geçmeniz lazım" diye konuştu.

KAN ALMADA UZMAN EKSİKLİĞİ VAR

Türkiye'de kan alma konusunda uzman eleman eksikliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Asım Örem, "Bunlara 'flebotomist' denir. Bu konuda ülkemizde büyük eksiklik vardır. Hastanelerde genelde hemşireler tarafından alınmakta, üniversite hastanelerinde farklı kişiler tarafından alınıyor, bu nedenle kişilerin eğitimlerindeki farklılık hataları da oldukça artırıyor. Bu flebotomist grubunun yakın gelecekte standardize edilip, eğitimlerinin verilmesi lazım. Hastanelerde kimin kan alacağının belirlenmesi lazım" diye konuştu.