Kadavradan organ naklinde son sıradayız
ABONE OL
Organ nakillerindeki yetersizlikler kadar, konuyla ilgili yetersiz bilgilenmenin de olumsuzluklara neden olduğunu belirten Memorial Şişli Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, yanlış inanışlar ve bilinçsiz uygulamalara dikkat çekti.
Organ naklinin kronik organ yetmezliği bulunan hastalara yapıldığını belirten Kalayoğlu, bu tip hastaların gerekli organ bulunamadığı takdirde ölüm riskiyle karşı karşıya kaldıklarını dile getirdi. Kalayoğlu, "böbrek hastalarının durumu diyaliz sayesinde mevcut koşullarını sürdürse bile içinde bulundukları koşullar yaşam süresini belirgin şekilde kısaltır. Organ nakli yapıldığında ise hastalar eski sağlıklarına kavuşabiliyor." dedi.

Türkiye'de yaklaşık 70 bin kişi yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için organ nakline ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Kalayoğlu, bağışın az olması nedeniyle, organ nakillerinin kadavradan, yani hayatını kaybetmiş kişilerden değil canlıdan canlıya gerçekleştirildiğini belirtti. İstatistiklerin bu konuda çarpıcı rakamlar ortaya koyduğunu anlatan Kalayoğlu, "Rakamlara bakıldığında Türkiye canlıdan yapılan nakillerde Avrupa birincisi, kadavra da ise sonuncu durumdadır. Organ bağışı konusunda gerekli toplumsal farkındalığın oluşturulması ve kadavradan nakillerin artması çok önemlidir." ifadesini kullandı.

Organ nakillerinde hasta yakınlarının ve bağışçıların en büyük tereddütlerinden biri olan cenazenin bütünlüğünün korunmasına de değinen Kalayoğlu, bu konuda da yetersiz bilgi sahibi olunduğunu anlattı. Kadavradan organ çıkarma işleminin de en az bir canlı ameliyatı gibi özenli yapıldığını belirten Kalayoğlu, organlar kadavradan çıkarıldıktan sonra mümkünse estetik dikişlerle dikilerek, kadavranın hiçbir şekilde zarar görmemesine büyük özen gösterildiğini dile getirdi.

CANLIDAN CANLIYA NAKİLLERDE HAYATİ RİSK VAR MI?

Organ nakillerinde her iki taraf için de detaylı bir araştırma süreci yürütüldüğünü belirten Kalayoğlu, tıbbi tahlil ve araştırma sonuçlarının bir çok hekimin değerlendirmesinden geçtiğini ve kişinin ancak bütün sonuçların olumlu çıkmasıyla organ vericisi olabildiğine işaret etti. Organ bağışı ve nakli için bir yaş sınırı bulunmadığının da altını çizen Kalayoğlu, hayati risk taşıyan alıcılar için her yaşta ve koşuldaki organları kullanabilmenin mümkün olduğunu dile getirdi.

PARA KARŞILIĞI ORGAN SATILABİLİR Mİ?

Organ bağışı ve nakillerinde Sağlık Bakanlığı'nın Bölge Koordinasyon Merkezi'nin müdahil olduğunu ve nakillerin bu merkez üzerinden sağlandığını belirten Kalayoğlu, bağışlanan organlar üzerinden kesinlikle ticari bir amacın güdülemeyeceğini aktardı. Hayatını kaybeden bir kişinin ardından Sağlık Bakanlığı'nın girişimiyle bildirimin Ulusal Koordinasyon Merkezi'ne (UKM) ulaştırıldığını belirten Kalayoğlu, nakil olacak organların bu merkez kanalıyla ilgili hastalara ulaştırıldığını söyledi. Bu konuda kanuni düzenlemeler bulunduğuna da vurgu yapan Kalayoğlu, kişinin dördüncü dereceye kadar olan yakınlarının organ bağışlayabildiğini, diğer uzak akrabalarının ve akraba olmayanların isteklerinin bakanlık bünyesindeki Etik Kurulu tarafından değerlendirildiğini ve kuruluşların bu kurulun verdiği kararlar doğrultusunda nakilleri yaptığını sözlerine ekledi.