Bu ciddi rahatsızlığın tedavisinde erken teşhis büyük önem taşıyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Azmi Özler, “30 Eylül Dünya Kalp Günü” öncesinde kalp kapak hastalıkları ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Kapak hastalıkları doğuştan olmayabilir
Kalp kapakları normal olarak doğan çocuklarda, daha sonradan geçirilen enfeksiyonlar sonucunda kapak bozuklukları oluşabilir. Bunlar edinsel; yani “sonradan kazanılmış kalp kapak hastalıkları” olarak adlandırılmaktadır. Sonradan kazanılmış kalp kapak hastalıklarının bir bölümü ise geçirilmiş bir hastalığa bağlı olmayıp, yaşla ilgili kalp kapak bozuklukları olarak karşımıza çıkabilmektedir.
Kalbiniz 4 odalı bir evdir
Kalbimizin günde 100 bin kez kasılarak pompaladığı kan, bu odacıklar içinde, açılan ve kapanan kapılardan; yani (kapaklardan) geçerek dolaşmaktadır. Kalbimizde bulunan 4 odadan iki tanesi küçük, iki tanesi de büyüktür. Küçük odalara kulakçık(atrıum), büyük odalara ise “karıncık” (ventrıkül) adı verilmektedir. Sol taraftaki odalar temiz kanın, sağ taraftakiler ise akciğerlere gidecek kirli kanın geçtiği odalardır. Kalbimizin sol tarafındaki küçük oda ile büyük oda arasındaki kapıya “mitral kapak”, büyük odadan çıkan kanın bütün vücuda atıldığı kapıya ise “aort kapak” adı verilir. Sağ taraftaki küçük oda ile büyük oda arasındaki kapı “triküspıd kapak”, sağ taraftaki büyük odadan kanın temizlenmek üzere akciğerler geçtiği kapı ise “pulmoner kapak” olarak tanımlanır.
Kalp kapakları saat gibi düzenli ve sistemli çalışır
Bu kapılar kendileri arasında belli uyum içinde çalışmaktadır. Kalbin gevşemesi esnasında küçük oda ile büyük odalar arasındaki kapılar açılır; diğer kapılar ise kapanır. Kalbimizin kasılması; yani kanın vücuda fırlatılması esnasında ise küçük odalarla büyük odalar arasındaki kapılar kapanır, diğer kapılar açılmaktadır. Evlerimizde kullandığımız kapılarda bile imalat hatası sonucu sıkışma ve kapının zor açılması gibi durumlara rastlanabilmektedir. Hatta iyi kapanamamaları veya kasalarında bozukluk nedeniyle kapıların fonksiyonlarında bozukluklar da olabilmektedir. İşte kalp kapaklarında da kapakların doğuştan bozukluk olarak darlıklarına veya kapının iyi kapanamaması gibi kasa bozukluklarına bağlı olarak yetmezliklerine rastlanmaktadır. Bunlara doğumsal; yani “konjenital kalp kapak bozuklukları” adı verilmektedir. Bu tür kalp kapak bozuklukları anne karnında yapılacak “fetal ECHO” tetkikiyle tanı konulabildiği gibi doğumdan sonra da tanı konabilir.
Öncelikli hedef kapağı tamir etmek
Bazı kapak rahatsızlıkları ilaçlarla kontrol altına alınabilirken; bazı durumlarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Hastaya uygulanan, muayene, EKG, EKO, Anjio gibi çeşitli tetkikler sonucunda hastanın tedavi biçimine karar verilir. Hasta için cerrahı tedaviye karar verilmişse, cerrahi tedavinin ön değerlendirmesi yapılır. Buna göre kalp kapaklarına uygulanacak düzeltme ameliyatları, kapak değişimi ve kapaklar hakkında hastaya kapsamlı bilgi verilir. İstenilen cerrahi tedavi uygun olgularda kalp kapaklarının düzeltilmesi tamir edilmesi; yani kişinin kendi kapağının korunması işlemidir. Hastanın kendi kapağının korunamadığı durumlarda kalp kapaklarının değişimi gündeme gelmektedir. Kalp kapakları mekanik kalp kapakları ve biyolojik kalp kapakları olmak üzere başlıca iki çeşittir. Bazı seçilmiş olgularda “homogreft” denilen kadavra kalp kapakları da kullanılabilir. Bu kalp kapaklarının seçimi, hastanın isteğine, hastanın yandaş hastalıklarına, yaşına, çocuk isteyip istemediğine, kan sulandırıcı ilaçları kullanıp kullanamayacağına göre ameliyatı yapacak cerrah ile hasta karar vermelidir.
Hastalar doğru bilgilendirilmeli
Kalp kapak ameliyatı sonunda yapılan ameliyatın tekniğine bağlı olarak bazı öneriler ve ilaç kullanımı gerekecektir. Kalp kapağı düzeltme ve “bioprotez” denilen kalp kapak değişimi sonunda kişide ritim problemi yoksa kısa süreli kan sulandırıcı ilaç kullanılacaktır. Mekanik kalp kapak ameliyatı geçirenlerde kan sulandırıcı ilaç kullanımı ömür boyu olacaktır. Bu ilacın kullanım şekli ve dozu doktor tarafından ayarlanmalıdır. Bioprotez kalp kapağı takılan hastalar, bu kapakların 10-15 yıl içinde bozulma şansızlığı yaşayabilmektedir. Bu durumun yaşanabilme durumunda kişi ikinci kez ameliyat geçirebilmektedir. Bu tür olası durumlar hastanın operasyonun başında bilgilendirilmesi gereken konulardır.
Enfeksiyonlardan kaçının
Korunma aşamasında hastaların enfeksiyonlardan kaçınmaları bunun için gerekirse grip aşısı, zatürre aşısı gibi koruyucu önlemleri almaları, herhangi bir enfeksiyon durumunda doktoruyla görüşerek koruyucu antibiyotik tedavi almaları gerekmektedir. Hastaların ameliyat öncesinde en çok endişe duydukları “ameliyat sonunda eski durumumu arar mıyım” konusudur. Ameliyat sonrası çok daha kaliteli bir yaşama devam edileceği için bu tür endişelere gerek yoktur.