Philips tarafından yapılan araştırma İstanbul, İzmir, Adana, Ankara, Bursa, Gaziantep, Kayseri, Samsun, Malatya, Balıkesir, Trabzon ve Erzurum olmak üzere 12 şehirde 606 kişiyle gerçekleştirildi. Araştırma için görüşülen kişilerin yüzde 22’si kalp krizi nedeniyle birinci dereceden bir akrabasını kaybettiğini belirtti. Katılımcıların yüzde 2’si daha önce kalp krizi geçirdiğini ifade ederken, bu oran kilolu ve obez kişilerde yüzde 6’ya çıkıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 43’ü, bugüne kadar kalp ve damar sağlığını kontrol amacıyla kalp doktoruna veya sağlık kurumuna gitmemiş kişilerden oluşuyor. Kadınların yüzde 47’si kalp ve damar sağlığı için kontrole giderken, bu oran erkeklerde yüzde 38’de kalıyor.
12 milyon kişi risk altında
Katılımcıların yüzde 26’sının kalp krizi belirtileri konusunda ‘hiç bir fikri’ bulunmadığını ifade ettiği araştırmaya göre, yüzde 29’u da sigara kullanıyor. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de her yıl aniden gelişen kalp krizi nedeniyle ölenlerin sayısı 150 bin civarında bulunuyor. Türkiye’de 3 milyon koroner kalp hastası var ve buna her yıl 90 bin kişi ekleniyor. 35-65 yaş arasında 12 milyondan fazla kişi kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski altında.
Topuk kanı cücelikten koruyor
Bebeklerin doğduktan sonraki dönemde topuğundan alınan kan, erken teşhis ve tedavide hayati önem taşıyor. 1987’de başlatılan ‘topuk kanı taraması’ uygulaması Türkiye genelinde hızla yaygınlaşmaya devam ediyor. Bebeklerde geri dönüşümü mümkün olmayan hastalıkların başlamadan bitirilmesini amaçlayan proje, olumlu sonuçlar vermeye başladı. 2011’de dünyaya gözlerini açan 1 milyon 266 bin 785 bebeğin kanları incelenerek hastalık riski taşıyan aileler bilgilendirildi. 2012’nin ilk 6 ayında 610 bin 590 bebekten kan örneği alınarak incelemeye başlandı. Erken teşhis sayesinde 154 bebek, zeka geriliği ve cücelikten kurtuldu.
Günde 7 bin kan örneği
Sağlık Bakanlığı, taramaları diğer hastalıkların teşhisi için kullanma kararı aldı. Projede inceleme işlemlerini geniş çaplı bir ekip yapıyor. Günde ortalama 7 bin kan örneğinin bulgularını ortaya koyan ekip 1 milyon 266 bin kanı inceliyor ve son derece titiz çalışıyor. Kayıt ve arşivleme işlemlerinde, sonuçların birbirine karıştırılmaması için, ince elenip sık dokunuyor.