Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, aşı tartışmasının gündemde olduğu bugünlerde insanların kafalarını karıştıran birçok konu olduğuna dikkat çekti. Aşıyı yaptıranların bağışıklığı gelişse bile taşıyıcı olup, virüsü bulaştırıp bulaştırmayacağı sorusunun en çok merak edilen konular arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelen, kişinin aşıyla korunması halinde taşıyıcılık vasfının ortadan kalkacağını söyledi. Virüslerin hücre içi zorunlu mikroorganizmalar olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Çelen, "Aşılamayı yaptıktan sonra bağışıklık gelişse bile o kişinin taşıyıcılığı olmaz. Bu çok mümkün değil. Çünkü virüsler hücre içi zorunlu mikroorganizmalardır. Eğer aşıyla korunuyorsa virüs hücre içine giremeyeceği için çoğalamayacaktır, çoğalamadığı için de taşıyıcılık vasfı olmayacaktır. Bu konuda son derece rahat olmamız gerekiyor. Tabi ki mevcut kurallar eşliğinde yine sosyal mesafe ve maske kullanımına dikkat etmemiz lazım. Fakat aşılandıktan sonra bağışıklık geliştiyse hiçbir sıkıntı olmayacaktır" diye konuştu.
Pandeminin iki şekilde bitebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelen, dünya nüfusunun ya yüzde 60'ının hastalığı geçirip sürü bağışıklığını kazanması gerektiğini ya da yüzde 60 oranında aşılamanın yapılması gerektiğini söyledi. Bu oranda aşılamanın yapılmasıyla zincirin kırılacağını ifade eden Prof. Dr. Çelen, şunları söyledi:
"Aşılar gündemimizde ve aşıların gündemimizle olmasıyla birlikte pandeminin sonuna gelmiş oluruz diyebiliriz. Aşılamayla etkin bağışıklığa ulaşırsınız ve yüzde 60 oranında aşılamayı yaparsanız bu da son derece etkin olur ve zinciri kırar. Bu anlamda aşılama bizim için son derece önem arz ediyor. Bu aşılama kapsamında da etkinlik ve güvenirlik verileri çok önemli."
Aşı karşıtlığının çok ön planda olduğu bu günlerde bilimsel verilere bakılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Çelen, yakın zamanda ortaya çıkan domuz gribi salgınının da aşılamayla birlikte ortadan kalktığını anımsattı. Çelen, "10 yıl önce domuz gribi salgını vardı ve Meksika'da başlayıp tüm Avrupa'yı ve Amerika'yı etkileyen bir salgındı. Enfektivite hızı Covid-19 kadar yüksek değildi ve ölüm oranı da yüksek değildi ama orada özellikle grip aşısının içerisine domuz gribinin koruyucu aşısı da eklenince tüm dünyada aşılanma başlandı ve bununla birlikte birçok kişi de bağışık hale geldi. Aşı karşıtlığının çok ön planda olduğu bu günlerde lütfen bilimsel verilere bakalım. Bir aşının etkinliği nedir, güvenirliği nedir? Bunlar çok önemli. Yoksa spekülasyondan ibaret olan bazı söylemlerin arkasına sığınmayalım. Çünkü gerçekten bu hastalık ağır seyredebiliyor. Yoğun bakımlarda çok sayıda hastamız var ve en önemlisi aşılamayla birlikte sizin bulaş zincirini kırmanız noktasında son derece önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.