Daha sonra benzer teknolojiler, Orta Doðu'daki mevcut çatýþmalarda da yer almaya baþladý.
Ýran, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husiler Ýsrail'e karþý bu unsurlarý kullandý. Ýsrail de Gazze'deki soykýrým savaþýnda bir dizi insansýz araç kullanýyor.
Çin, Tayvan'ý abluka altýna almak ve bir Çin saldýrýsý durumunda dýþ güçlerin adaya yardým etmesini engellemek için insansýz sistemler kullanmanýn yollarýný test ediyor ve bu konudaki yatýrýmlarýný hýzla artýrýyor.
Tüm bu geliþmelerde, yapay zeka ve otonom sistemlerdeki ilerlemeler, ordularýn ve devlet dýþý gruplarýn savaþ alanýnda dengeleri deðiþtirmesine olanak saðlýyor.
Deðiþen savaþ konsepti
Tarih boyunca taraflar, insani kaynaklarýnýn karþý taraftan sayýsal olarak üstün olmasýna ve daha fazla askeri malzemeye sahip olmayý hedeflediler. Zira bu durum, savaþta zafer için kritik öneme sahipti.
Bir ordu, ister mýzrak, yay ve tüfeklerle donanmýþ isterse tanklarýn içinde oturuyor olsun, ne kadar fazla sayýda asker konuþlandýrabilirse düþmanlarýný yenme þansý daha yüksekti.
Bu ilke, imparatorluk dönemlerinden Ýkinci Dünya Savaþý'na kadar onlarca savaþta, ordularýn zafere ulaþma biçimlerini belirledi.
Ancak son 50 yýlda, Soðuk Savaþ'ýn sona ermesiyle hýzlanan bir eðilim olarak, kitleselden hassasiyete doðru bir dönüþüm yaþandý.
Ýlk olarak Amerika Birleþik Devletleri gibi ordular, dünyanýn her yerindeki hedefleri isabetli bir þekilde vurabilen pahalý geliþmiþ silahlarýn kullanýmýnda daha fazla verimlilik ve etkinlik olduðunu keþfetti. Ve bu ülkelerin yönetimleri, kuvvetlerinin boyutunu küçültmeyi ve bunun yerine teknolojik avantajlarýný geliþtirmeye odaklandýlar.
Günümüz savaþlarý ise bu defa, kütle ve hassasiyet arasýndaki ikilemleri de yýkacak bir gerçekliði ortaya çýkardý.
Ordular kendilerini, giderek daha fazla aktörün insansýz sistemler ve füzeler toplayabildiði ve ucuz uydulara eriþebildiði yeni bir çaðda buluyor.
Bu araçlarla daha kolay gözetleme yapabiliyor, isabetli ve yýkýcý saldýrýlar düzenlenebiliyor ve savaþ alanlarýndaki dengeler köklü bir þekilde deðiþtirilebiliyor.
Savaþlar artýk çok büyük ölçüde, ister tamamen otonom ve yapay zeka ile güçlendirilmiþ insansýz sistemler olsun, ister uzaktan saldýrý unsurlarý olsun, uzaydan deniz altýna kadar çok sayýda insansýz sistemin konuþlandýrýlmasýyla tanýmlanýyor.
Günümüz çatýþmalarýnda görülen bu deðiþimler, yakýn gelecekteki savaþlarýn nasýl yürütüleceðinin de habercisi niteliðinde.
Kýsa sürede tarihi dönüþüm
Ülkeler uzun süre boyunca savaþ alanýnda rakiplerinden daha fazla asker, teçhizat ve erzaða sahip olarak baþarýya ulaþabileceklerine inandýlar.
Ancak ilk olarak 1960'larýn sonlarýnda bu teori deðiþmeye baþladý. ABD ordusu nicelikten ziyade hassasiyetin zaferi getireceðine inandýðý bir stratejiyi benimsedi ABD kuvvetleri hedefleri her zamankinden daha büyük bir isabetle izlemeye ve vurmaya çalýþtý.
1970'lerde Amerika Birleþik Devletleri ve Avrupalý müttefikleri sayýca üstün Sovyet kuvvetleriyle karþý karþýya kaldý. Sovyetlerle karþýlaþtýklarýnda tanklarla baþa çýkamýyorlardý. Üst düzey ABD askeri analistleri, sayýsal avantajý nedeniyle Moskova'nýn Avrupa'da bir savaþý kazanacaðýndan korkuyordu. Bu endiþeleri gidermek için ABD, Sovyet kuvvetlerini mahvetmek için hassas füzeler ve bombalar kullanmak amacýyla, o dönemde ortaya çýkan teknolojileri askeri planlamaya entegre etmek için Assault Breaker adlý bir program baþlattý.
Sovyetler Orta Avrupa'ya yönelik bir saldýrýda ilk atýlýmý gerçekleþtirseler bile, Batý hatlarýnda derin hasarlar aldý. Sensörler, erken dönem güdüm sistemleri ve uzun menzilli silahlarý devreye sokan ABD, Avrupa'daki Sovyet kuvvetlerinin ikinci, üçüncü ve sonraki dalgalarýný yok etmeyi baþardý.
Bu hassas vuruþ kabiliyetleri ilk kez 1991'deki ilk Körfez Savaþý'nda kamuoyunun karþýsýna çýktý.
Dünyanýn dört bir yanýndaki insanlar Irak tanklarýna çarpan güdümlü bombalarýn görüntülerini ilk kez ekranlardan izledi.
Yirmi birinci yüzyýlýn ilk bölümünde ise savaþlar, daha geliþmiþ kara araçlarý, uçaklar, denizaltýlar, gemiler ve silahlar üzerinden þekillendi.
Ancak son on yýl içerisinde insansýz araçlar ve yapay zeka gibi geliþmelerle birlikte, savaþ alanlarýnda köklü bir deðiþim yaþandý.
Amerika üstünlüðünü kaybetti
Amerika Birleþik Devletleri artýk hassas vuruþ kabiliyetlerinde bir zamanlar sahip olduðu büyük üstünlüðe sahip deðil. Bu kapasitelerin altýnda yatan teknoloji, yani konvansiyonel mühimmatlar, sensörler ve güdüm sistemleri gibi unsurlar, zaman içinde ucuzladý ve ABD dýþýndaki pek çok ülke için eriþilebilir hale geldi.
Artýk küçük teknoloji þirketlerinden devlet kurumlarýna kadar çok sayýda yapý, bilgi birikimi, teknoloji ve uzmanlýklarýyla, yýkýcý silahlar üretebilen aktörler haline geldi.
En önemlisi, üretim ve yazýlým alanýndaki ilerlemeler, kilit ekipmanlarýn fiyatýný düþürdü ve ucuz silahlarla donatýlmýþ bir dronun, milyonlarca dolarlýk füzelerle engellenmek zorunda kaldýðý örnekler ortaya çýktý.
Tabiiki bu ucuz ve hassas sistemler tanklarý, toplarý ve modern savaþýn diðer unsurlarýný tamamen geçersiz kýlmýyor. Ancak geleceðin savaþ alanlarýnýn bir fragmanýný bize izlettikleri kesin.
Geleceðin savaþ alanlarý, daha az sayýda konuþlandýrýlan üst düzey sistemler ile çok daha fazla sayýda konuþlandýrýlan bu yýpratýcý sistemlerin bir karýþýmý ile karakterize edilecek.
Yeni nesil savaþ
Savaþýn karakterindeki bu deðiþim, sadece teknik fizibilitesi nedeniyle deðil, savaþ alanýndaki potansiyel avantajlarý nedeniyle de hýzlanýyor.
Zira; sadece büyük devletler deðil, küçük büyük her aktör büyük ölçekte ve daha ucuz sistemler kullanarak muazzam bir vurucu güç yaratabilir.
Örneðin Ukrayna, birkaç bin dolarlýk taktik bir insansýz hava aracý ile kilometrelerce uzaklýktaki bir Rus gemisini vurabildiðini gösterdi.
Bundan sadece 10 yýl önce ve normal þartlarda, böyle bir hedefi vurabilmek için on milyonlarca dolarlýk savaþ uçaklarýna ve yine milyonlarca dolarlýk füzelere ihtiyaç duyulacaktý.
Diðer yandan Ukrayna'da iki yýlý aþkýn bir süredir devam eden savaþ, devletler arasýndaki çatýþmalarýn her zaman kýsa sürmeyeceðini gösterdi ve bu nedenle de, pahalý sistemlerin yeterli stoklarýný tutmaya çalýþmanýn çok daha zor olacaðý gözler önüne serdi.
Sonuç:
Sadece son on yýlda yaþanan bu deðiþim süreci, bundan sonra savaþlarýn yürütülme þeklindeki büyük deðiþimin iþaretlerini açýk bir þekilde gösteriyor.
Lazer sistemleri, uzayda konuþlandýrýlan ve uydularý yok edebilecek yeni nesil askeri unsurlar, sürü drone teknolojileri ve yapay zeka ile desteklenen robotlarýn daha fazla devreye gireceði yakýn gelecek, þüphesiz olarak savaþlarýn konseptini çok farklý bir noktaya taþýyacak.
Küçük büyük her aktör büyük ölçekte ve muazzam derecede yýkýcý güçler haline gelecek ve eðitilmiþ operatörler, evinde yada askeri bir merkezde ekranlarý baþýnda otururken, karada, denizde ve havada olan drone sürülerini kontrol ederek çatýþmalarýn sonuçlarýna etki edecek.