Türkiye savunma sanayiinin milli ve yerli yapısı ile güçlenmesine katkı sunmak amacıyla SAHA İstanbul tarafından düzenlenen Savunma Sanayii Buluşmalarının 6'ıncısı gerçekleştirildi. SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe, İstanbul Vali Yardımcısı Yücel Gemici, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Gökhan Uçar ile İSO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri ve savunma sanayi ana tedarikçi firmalarının yöneticileri katıldı.
SAHA İstanbul'dan bahseden SAHA İstanbul Başkan Yardımcısı ve Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, "SAHA İstanbul olarak platform ve alt yüklenici firmaları KOBİ'lerimiz ile bir araya getirerek iş geliştirmeleri için zemin hazırlıyor, savunma sanayii ekosistemimizin gelişmesi ve genişlemesi için firmalar, üniversiteler ve ARGE kuruluşları ile oyun değiştiren yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için tüm paydaşları Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda buluşturuyoruz. Biz de ülkemizin yükselen yıldızı savunma, havacılık ve uzay sanayiimizin merkezindeki en önemli sivil inisiyatif konumundaki SAHA İstanbul olarak kurulduğumuz günden bu yana 'Artık Hikayeler Yarım Kalmasın' diyerek çalışıyoruz. Yaklaşık 10 yıl önce 27 üye ile başlayan yolculuğumuza bugün için 49 şehirden, 52 farklı alanda faaliyet gösteren, büyük bir çoğunluğu KOBİ statüsündeki 1300'den fazla firma, 29 üniversite ve iş birliği içinde olduğumuz çok sayıda önemli kurum/kuruluş ile devam ediyoruz. Böylelikle sadece Türkiye'nin değil, aynı zamanda Avrupa Havacılık ve Uzay Kümeleri Birliği'nin (EACP) de en büyük sanayi kümelenmesi olarak önemli bir ekosistem oluşturuyoruz" diye konuştu.
Geliştirilen teknolojilerin dünyada kendisine örnek teşkil ettiğini kaydeden İkinci, "Günümüzün muhabere konsepti içerisinde aslında bütün kavramları temelden değiştiren yeni teknolojik akımlarla muharebe konseptini farklı bir noktaya taşıyan ve bundan sonra da gelişmesine devam edecek büyük bir değişimin içerisindeyiz. Bu değişimde özellikle bizim bağımsızlığımızı korumamız geleceğimizi garanti ve teminat altına alabilmemiz için savunma sanayimizin güçlü olmasının dışında bir seçeneğimiz yok. Çok şükür ki şuana kadar gerçekleştirmiş olduğumuz başarılı faaliyetlerle Türk savunma sanayii dünya da kendisine örnek teşkil edebilecek bir atılım ve gelişim içerisinde. SAHA İstanbul olarak da bizim Türk Havacılık ve savunma sanayinin gelişimi için KOBİ ölçeğindeki firmaların organizasyonlarını gerçekleştirmek onların ihracat odaklı olarak savunma sanayine katkılarını yoğun bir çaba içerisinde devam ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin ürün alan konumdan savunma ihracatı yapan pozisyona geçtiğini belirten İkinci, "Son dönemde özellikle ortaya çıkan bölgesel çatışmalarda gösterdi ki aslında Türkiye'nin savunma sanayi alanında yapmış olduğu yatırımlar ülkemizin güvenliği açısından bizlere son derece önemli katkılar sağladı. Bundan sonraki dönemde de özellikle bağımsızlığımızın ve ülkemizin güvenliğimizin teminatı olacak savunma sanayine yatırımların, gelişmelerin takip edilmesi artık bir opsiyon değil bizler açısından zaruri bir faaliyettir. Son 20 yılda özellikle yapılan atılımlarla artık Türkiye savunma ürü alan tüketen bir ülke pozisyonundan savunma ihracatı gerçekleştiren, diğer ülkelere gerçekleştirmiş olduğu teknolojilerle ürün ihraç eden bir statüye kavuşmuş durumda. Bizim yurt dışında bağımlı olmamızın aslında bize getirmiş oldu zafiyetlerin bir çoğundan bu süreç içinde kurtulmuş bulunmaktayız. Güvenlik güçlerimiz saha da gece gündüz mücadeleye devam ediyor. Ülke güvenliğimizi garanti altına alabilmek için çok ciddi eforla çok ciddi özveriyle çalışmalarını sürdürüyor. Bizlerde aslında sanayiciler olarak savunma sanayine ürün üreten firmalar, kurumlar, Ar-Ge kuruluşları, üniversiteler, kamu kurumları olarak elimizden geldiğince onları destekleyecek saha da işlerini kolaylaştıracak teknolojileri geliştirmek için biz de gayret gösteriyoruz" diye konuştu.
Uluslararası Uzay Kongresi (IAC 2026) Türkiye'de gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirten İkinci, "SAHA İstanbul savunma sektörünün yanı sıra olarak özellikle havacılık endüstrisi alanında Türkiye'de ihtiyaç duyulan konular üzerinde çalışıyoruz. Bunlardan en önemlisi SAHA İstanbul bünyesinde oluşturmuş olduğumuz Milli Havacılık Endüstrisi Komitesi (SAHA MİHENK). Bu komitenin çalışmaları doğrultusunda aslında uluslararası havacılık kalite grubunun yetkili bir organı olarak bizim havacılık alanındaki faaliyet gösteren firmalarımızın yetkinliğini artıra bilmek için daha maliyeti etkin ve daha hızlı bir sertifikasyon sürecinin de sorumluluğunu üstlenmiş bulunmaktayız. SAHA İstanbul olarak bir yandan aslında savunma ve havacılık konusuna destek verdiğimiz gibi bir yandan da uzay çalışmalarına da çok ciddi şekilde yatırım yapma gayreti içerisineyiz. Ülkemizin savunma alanına yapmış olduğu benzer bir atılımında aslında uzay alanında gerçekleştirilebilecek olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda da SAHA liderliğinde Sanayi Bakanlığımızla beraber Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK'la birlikte ülkemizin uzay yarışında öne çıka bilmesi için şuan da mevcut firmalarımızın yetkinliklerini artırmak üzere bir çok çalışmayı ve faaliyeti hayata geçirmeye gayret gösteriyoruz. Bunun bir sonucu olarak 2026 yılında ülkemiz dünyanın en önemli uluslararası kongrelerden bir tanesi olan Uluslararası Uzay Kongresi (IAC 2026) ülkemizde SAHA İstanbul'un desteğinde sanayi bakanlığımızla gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" dedi.
Afetler de daha az zarar görülmesi için teknolojiler araştırılması için SAHA İstanbul bünyesinde SAHA ODAK grubu kurulduğundan söz eden İkinci, "Geçen sene çok ciddi bir doğal afet yaşadık. Deprem afeti SAHA İstanbul'da aslında kendi üzerine düşen bir sorumluluğun bir parçası olarak benzer afetlerde daha hızlı organize olabilmek. Savunma ve havacılık alanında ki teknolojileri de bu tür afetlerde ülkemizin bir an önce toparlanması ve bu afetlerden daha az zarar göre bilmesi için kullanma noktasında ne yapabileceğini değerlendirmek üzere SAHA ODAK grubunu oluşturduk. Bu ODAK çalışma grubumuza bu tür afetlerin yaşanması öncesinde engellenmesi ve ya daha az zarar görülebilmesi için uygulanabilir teknolojiler araştırmak, bu tür afetlerde zararların minimuma indirilebilmesi için hangi teknolojilerin kullanılabilmesi için çalışan ODAK grubumuz. Buda aslında bizim hem ülkemiz hem de dost ve kardeş ülkelerin bu konuda ki sıkıntılarına teknolojik anlamda çözüm bulabileceği bir katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz" şeklinde konuştu.