Türkiye'den ABD'ye net F-16 mesajý: Göz ardý edilirse kendi baþýmýza üreteceðiz

ABD'de temaslarda bulunan TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, Türkiye ile ABD arasýndaki F-16 tedarikine yönelik açýklamalarda bulundu. Kurtulmuþ, ABD'nin Türkiye'nin ihtiyaçlarýný göz ardý ederse Türkiye'nin ihtiyaçlarýný kendi baþýna üreteceðini söyledi.

Kurtulmuþ, NATO Parlamento Baþkanlarý Zirvesi dolayýsýyla bulunduðu ABD'nin baþkenti Washington'da, Türk gazetecilerle büyükelçilik konutunda bir araya gelerek gündemi deðerlendirdi ve sorularý cevapladý.

NATO'nun 75. kuruluþ yýl dönümünde düzenlenen Parlamento Baþkanlarý Zirvesi dolayýsýyla Washington'da bulunduklarýný dile getiren Kurtulmuþ, Zirve'nin fevkalade önemli bir dönemde yapýldýðýný belirtti.

Washington'da çeþitli ziyaretler gerçekleþtirdiðini, ABD'deki Türk toplumunun ve düþünce kuruluþlarýnýn temsilcileriyle görüþmeler yaptýðýný anlatan Kurtulmuþ, bu toplantýlarýn da oldukça verimli geçtiðini kaydetti.

Türkiye'nin, NATO'nun önemli müttefiklerinden birisi olduðunu ve NATO'ya karþý yükümlülüklerini en iyi þekilde yerine getiren ülkeler arasýnda yer aldýðýný belirten Kurtulmuþ, þunlarý paylaþtý:

"Zaman zaman nimet külfet dengesi bakýmýndan NATO ile iliþkilerimizi gözden geçirdiðimiz, bu çektiðimiz külfetlerin karþýlýðýnda yeterince nimetleriyle karþýlaþmadýðýmýz eleþtirileri de Türkiye'de olmadý deðil. Ama her halükarda NATO'nun önümüzdeki dönemde önemli müttefiklerinden birisi olarak Türkiye, NATO üyeliðini sürdürecek, hem kurumsal olarak NATO'da hem de üye ülkelerle ikili iliþkilerini devam ettirecektir. Ama genel olarak bu süreçte NATO'nun, yeni fonksiyonlarýný gözden geçirmesi gerektiði kanaatindeyiz. Özellikle Rusya-Ukrayna krizi baþta olmak üzere bazý küresel mahiyette çatýþma potansiyeli taþýyan konularýn da gündeme gelmiþ olmasý, NATO'nun sadece güvenlik konusunda bir iþbirliði ve dayanýþma örgütü olmanýn ötesinde, belli adýmlarý atmasý gerektiðini de ortaya koyuyor. Hiç þüphesiz bunlarýn en baþýnda NATO'nun bir caydýrýcýlýk ve güvenlik perspektifi olmakla birlikte bunun yanýnda, mutlaka bir barýþ misyonunun da olmasý, barýþýn kurulabilmesi, barýþýn tesis edilebilmesi için NATO'nun kendi görevlerini gözden geçirmesi gerektiði kanaatindeyiz."

"TBMM, PARLAMENTER DÝPLOMASÝ KONUSUNDA FIRSATI DEÐERLENDÝRÝYOR"

Türkiye ile ABD iliþkilerinin stratejik ortaklýk seviyesinde devam ettiðini anýmsatan Kurtulmuþ, "Türk-Amerikan iliþkileri hiçbir zaman ayný çizgide devam eden bir iliþki olmadý. Zaman zaman çýkýþlar ve iniþler oldu. Ýliþkilerin kopma noktasýna geldiði ve çok yakýn iþbirliðinin olduðu dönemler oldu. Ama biz Türkiye olarak ABD ile sorunlarýmýzý hep müzakereye açýk bir þekilde, diplomatik bir þekilde tartýþarak çözme gayreti içerisinde olduk. Bugün de birçok meselede ABD ile ortak çalýþma imkaný bulduðumuz gibi bazý meselelerde de önemli fikir ayrýlýklarý içerisindeyiz. Ama bu fikir ayrýlýklarýmýzý bir kenara býrakarak müþterek nasýl hareket edilebilir, sorunlar nasýl çözülebilir, bunun üzerinde de Türkiye olarak fikirlerimizi muhataplarýmýzla paylaþýyoruz." diye konuþtu.

Numan Kurtulmuþ, bütün uluslararasý platformlarda Türkiye'nin en iyi þekilde temsil edilmesini en önemli hedef olarak gördüklerini de vurguladý.

TBMM'nin de parlamenter diplomasi konusunda her türlü imkan ve fýrsatý deðerlendirmeye çalýþtýðýný ifade eden Kurtulmuþ, hem kendisinin hem TBMM üyelerinin ikili ya da çok taraflý platformlarda Türkiye'yi temsil ettiðini söyledi.

"HAKKANÝYETLÝ BÝR DÜNYA SÝSTEMÝNÝN KURULABÝLMESÝ ÝÇÝN FARKLI KANAATTEKÝ ÝNSANLARI ORTAK ÇABAYA DAVET EDÝYORUZ"

Dünyanýn içinde bulunduðu dönemin önemli tehdit ve fýrsatlar barýndýrdýðýnýn farkýnda olduklarýný dile getiren Kurtulmuþ, tek kutuplu dünya düzeninin deðiþtiðini ve çok kutuplu yeni bir dünya sisteminin baþladýðýný hatýrlattý.

Türkiye'nin, çok sayýda güç merkezinin yer aldýðý söz konusu sistemde birtakým sýkýntý ve tehditlerle karþý karþýya olduðunu anlatan Kurtulmuþ, sözlerini þöyle sürdürdü:

"Dünyadaki geliþmeler Türkiye'ye yeni imkanlarý sunmaktadýr. Türkiye bu yakýn coðrafyamýzýn tamamýnda çok yakýn iliþkiler kurabilen bir ülke olarak, barýþ perspektifine sahip olarak, sorunlarýn çözülebilmesi ve dünyada çok farklý bölgelerle iþbirliði ve dayanýþmayý artýrarak küresel bir barýþ düzeni kurulabilmesi için bütün gücünü sefer etmiþ vaziyettedir. Rusya-Ukrayna krizi ve Ýsrail'in Gazze'ye yönelik saldýrýlarý karþýsýnda acil ve kalýcý bir ateþkesin temin edilmesi baþta olmak üzere, bütün görüþlerimizi muhataplarýmýzla paylaþýyoruz. Özellikle yeni, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulabilmesi için dünyadaki farklý kanaatteki insanlarý ortak çabaya davet ediyoruz. Artýk bu dünya sistemiyle dünyadaki hiçbir sorunun çözebilmesi mümkün deðildir. Hiçbir devletin ya da hiçbir grubun tek baþýna dünya sorunlarýný çözebilmesi mümkün deðildir. Hiç kimsenin, domine ettiði bir uluslararasý iliþkiler düzleminin hayatiyetini korumasý mümkün deðildir.

Dolayýsýyla burada karþýlýklý fikirleri bir araya getirerek, bunlarý müzakere ederek, yeni bir anlayýþla dünya sisteminin hem siyasal ölçekte hem de ekonomik ölçekte kurulmasý þarttýr. 'Dünya beþten büyüktür' diyerek yýllardýr söylediðimiz þey, bugün hepimize büyük üzüntüler veren deneyimlerle bir kere daha ispatlanmýþtýr. Artýk ne Birleþmiþ Milletler'in ne dünyadaki diðer uluslararasý kuruluþlarýn dünyanýn herhangi bir sorununu çözmesi mümkündür."

Dünyadaki bütün insanlarýn yaratýlýþta eþit olduðunu belirten Kurtulmuþ, "Maalesef baþta Avrupa kýtasý olmak üzere birçok bölgede ýrkçýlýðýn, yabancý düþmanlýðýnýn artmasý, Ýslamofobinin geliþmesi alarm sinyalleri veriyor. Dünyada bundan sonraki süreçte her bir insanýn diðeriyle eþit olduðu inancýyla yeni bir sistemin kurulmasý þarttýr." ifadesini kullandý.

"TÜRKÝYE'NÝN KENDÝ SAVUNMA ÝHTÝYAÇLARINI KARÞILAMASI LAZIM"

Kurtulmuþ, açýklamalarýnýn ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtladý.

TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, Türkiye'nin S-400 savunma sistemi almasý ve CAATSA yaptýrýmlarýyla ilgili bir soru üzerine, þu deðerlendirmelerde bulundu:

"Irak ve özellikle Suriye'nin kuzeyindeki geliþmeler konusunda Türkiye'nin tavrý açýktýr. Türkiye maalesef bazý ülkelerin siyasi, lojistik, istihbari, hatta zaman zaman askeri destek verdikleri terör örgütlerini kendisi için yaþamsal olarak büyük bir tehdit olarak görmektedir; sadece Türkiye'nin toprak bütünlüðünü deðil Suriye'nin ve Irak'ýn da siyasi bütünlüðünü sarsacak fevkalade önemli zararlý kuruluþlar olarak görmektedir. Uzunca bir süredir vekalet savaþlarýnýn bir aracý olarak terör örgütleri ne yazýk ki kullanýlmaktadýr. Uzunca bir süredir terör örgütleri dýþ politika kartý olarak kullanýlmaktadýr. Türkiye, kategorik olarak buna karþýdýr.

Türkiye, terör örgütleri arasýnda hiçbir ayrým gözetmemiþtir, gözetmeyecektir. Bütün dünya DEAÞ ile mücadelede sadece sözden ibaret bir reaksiyon gösterirken Türkiye, fiilen DEAÞ ile mücadele etmiþ ve DEAÞ'ýn yakýn coðrafyamýzda bir tehdit unsuru olmaktan çýkarýlmasýný temin etmiþtir. Ayný þekilde PKK'nýn kolu olan Suriye'deki uzantýsý PYD-YPG'nin, terör örgütlerinin varlýðý Türkiye için yaþamsal bir tehdittir. Ne yazýk ki ABD, stratejik ortaklýðýmýza raðmen, birçok alanda çok yakýn iþbirliðimize raðmen PYD'ye hem lojistik hem istihbari hem de siyasi destek vermeyi sürdürmektedir. Ýliþkilerimizi zehirleyen en önemli farklýlýðýn bu olduðunu ifade etmek isterim."

F-35 ve S-400 meselesi gibi konularýn da Türkiye'nin çýkardýðý tartýþmalar olmadýðýna dikkati çeken Kurtulmuþ, þöyle devam etti:

"F-35'ten çýkarýlmýþ olmamýz fevkalade ciddi bir çifte standarttýr. Baþýndan beri kurucusu olduðumuz bir projeden makul hiçbir gerekçe gösterilmeksizin Türkiye dýþarýya çýkartýlmýþtýr. Ümit ediyorum ki oraya ödediðimiz paralarýmýz da alýnacaktýr. F-16 meselesi olumlu bir geliþmedir. Türkiye'nin savunma sanayisinde ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý olumlu bir geliþmedir. Ama þunu da çok açýk söyleyeyim. Eðer dostlarýmýz Türkiye'nin savunma ihtiyaçlarýný göz ardý ederlerse artýk Türkiye savunma ihtiyaçlarýný kendi baþýna üretecektir. Hatta Türkiye, bu alanlarda dünyada rekabet edebilecek bir ülke konumuna yükselmiþtir. ÝHA ve SÝHA'larda, Türkiye'nin dünyada rekabet edebilir en iyi ülkelerden birisi olduðu açýk. Dolayýsýyla tabii ki bir baðýmsýz devlet olarak ittifaklarýmýza ne kadar dikkat ediyorsak, kendi milli güvenlik önceliklerimize de en az onun kadar dikkat edeceðiz. Bu çerçevede Türkiye bir silahlanma yarýþý içerisinde asla deðildir. Silahlanmanýn dünya için çok tehlikeli ve tehdit edici bir geliþme olduðunun farkýndadýr. Ama özellikle büyük bir türbülansýn yaþandýðý bölgemizde baþýmýzýn dik durabilmesi için Türkiye'nin kendi savunma ihtiyaçlarýný karþýlamasý lazým. Bu çerçevede S-400 üzerinden Türkiye'yi eleþtirenlerin þu soruya cevap vermeleri lazým. Müttefikleri olan Türkiye'ye niçin hava savunma sistemleri konusunda yeterince destek olmadýlar?"

Kurtulmuþ, Türkiye'nin hava savunma sistemi konusundaki talebini görmezden gelenlerin, Türkiye'nin hava savunmasýný baþka yolla temin etmesi konusunu bir siyasi rekabet ve siyasi karþýtlýk haline getirmesini uygun bulmadýklarýný belirtti.

CAATSA yaptýrýmlarýnýn politik bir araç olarak Türkiye'ye karþý kullanýldýðýný dile getiren Kurtulmuþ, "Haksýz ve çifte standartlý bir yaptýrým olduðu kanaatindeyim. Eðer zaten bizim hava savunma sistemleri konusundaki ihtiyacýmýz karþýlanmýþ olsaydý böyle bir noktaya gelinmeyeceði de çok nettir." dedi.

"BÜTÜN ÜLKELERLE ÝLÝÞKÝLERÝMÝZÝ GELÝÞTÝRMEK ÝSTERÝZ"

Numan Kurtulmuþ, Türkiye'nin dýþ politikasýna iliþkin bir soruya ise þu yanýtý verdi:

"Dünyada hiçbir ülke artýk sadece bir grubun içerisinde ve gölgesinde bulunamaz. Hele Türkiye gibi büyük imkanlarý ve fýrsatlarý olan bir ülke asla bu þekilde davranamaz. Yani Türkiye tabii ki kendi elindeki kartlarý çoðaltmak, çeþitlendirmek, farklýlaþtýrmak durumundadýr. Biz kendi ilkelerimiz ve milli önceliklerimiz çerçevesinde dünyadaki bütün ülkelerle özellikle ticaret baþta olmak üzere iliþkilerimizi olumlu yönde geliþtirmek isteriz. Bu çerçevede de tabii ki ambargolarýn tek taraflý olarak Türkiye'nin geleceðini etkilemesini de kabul etmeyiz."

ABD ile Türkiye arasýndaki iliþkilerin durumuna iliþkin soruyu yanýtlayan Kurtulmuþ, F-16 anlaþmasý ve Ýsveç'in NATO'ya kabulünden sonra geliþen olumlu havayý zehirlemek isteyen bazý çevrelerin bulunduðunu anýmsattý.

TBMM Baþkaný Kurtulmuþ, þunlarý kaydetti:

"Malumunuz Amerika'da kategorik olarak Türkiye düþmaný olan birtakým lobiler var. Bir de bunlara FETÖ'nün faaliyetlerini eklediðiniz zaman bizi de rahatsýz eden ve en son 142 temsilciler meclisi üyesi ve senatörün, Biden'a imzalayarak gönderdiði mektup, gerçekten ikili iliþkileri zor bir safhaya sokmayý hedefleyen bir mektuptur. Tamamen Türkiye karþýtý çevreleri tatmin eden, onlarýn inisiyatifleriyle kaleme alýndýðý belli olan, FETÖ'nün destekleriyle ve onlarýn birtakým lobi faaliyetleriyle ortaya çýkmýþ olan bir metin. Zaman zaman iki ülke arasýndaki iliþkileri parlamenter diplomasi açýsýndan da zehirlemeye çalýþan bu tür çabalar olsa da hem buradaki Türk toplumunun gayretleri hem de Türkiye'deki milletvekili arkadaþlarýmýz, bakan arkadaþlarýmýz sürekli bu karþýlýklý ziyaretler, müzakereler sonucunda baþlamýþ olan olumlu havayý güzel bir þekilde sürdürebilmek için gayret sarf edeceðiz. Biz üzerimize düþeni yapacaðýz. Biz Türkiye olarak tezlerimizi her platformda dile getireceðiz, anlatacaðýz. Böyle yaptýðýmýz takdirde sonuç almamýz mümkündür. Milletvekili arkadaþlarýmýza da bu konuda büyük sorumluluklar düþüyor."

"FÝLÝSTÝN'ÝN HAKKINI SAVUNAN HÝÇBÝR KARARA ÝTÝBAR ETMÝYORLAR"

Kurtulmuþ, Ýsrail'in, Gazze baþta olmak üzere Filistin topraklarýna yönelik saldýrýlarý karþýsýnda Türkiye'nin yürüttüðü diplomatik çalýþmalarla ilgili bir soruyu ise þöyle yanýtladý:

"Bulunduðumuz her yerde Filistin meselesiyle ilgili birkaç temel konuyu ýsrarla dile getiriyoruz. Bunlardan birisi acil insani yardýmlardýr. Bununla ilgili BM kararlarý olmasýna raðmen maalesef Ýsrail hiçbir yardým konvoyunun içeriye girmesine izin vermedi. Netanyahu ve çetesinin esas hedefinin Gazze Þeridi'ni Filistinlilerden arýndýrmak, etnik bir temizlik yapmak ve nihayetinde orayý insansýzlaþtýrmak olduðu için müzakerelerle zaman kazanýyorlar. Uluslararasý camianýn ortaya koyduðu, Filistin'in hakkýný, hukukunu savunan hiçbir karara itibar etmiyorlar. Türkiye olarak her an, her platformda bunlarý dile getiriyoruz."

Ýnsani yardýmlarla birlikte Filistin'de kalýcý bir ateþkesin gerçekleþmesi gerektiðini vurgulayan Kurtulmuþ, Filistin davasýnýn çözülebilmesi için de mutlaka 1967 sýnýrlarýnda, baþkenti Kudüs olan, tam manasýyla egemen bir Filistin devletinin kurulmasýnýn þart olduðunu dile getirdi.