Türkiye'den Almanya'nın NSU kararına tepki: Gerçek suçluları ortaya çıkarmadılar
ABONE OL
Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8´i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan Neo-Nazi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresi davasında karar açıklandı. Örgütün lideri olan Beate Zschape müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karara dair Dışişleri Bakanlığı da bir açıklamada bulundu.
 
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklaması şöyle:
 
"Almanya´da 2000-2007 yılları arasında sekizi Türk on kişinin öldürülmesi, çeşitli bombalı saldırılar ve silahlı soygun suçlarının faili olan 'Nasyonal Sosyalist Yeraltı' (NSU) isimli Neo-Nazi terör örgütünün üye ve destekçilerinin beş yıldır devam eden yargılama süreci bugün sona ermiştir. Almanya´da II. Dünya Savaşı´ndan bu yana en büyük ırkçı terör faaliyeti olarak tanımlanan davaya ait süreç, ülkemiz ve Almanya Türk toplumu tarafından en başından beri yakından takip edilmiştir.
 
Sözkonusu dava sonucunda baş sanığın müebbet hapis cezasına ve diğer dört sanığın ise değişen süreli hapis cezalarına çarptırılmalarını not ettik.
 
Bununla birlikte, maalesef bugün verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı, adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz. Soruşturmaların başlangıç aşamalarında pek çok önyargıyla karşılaşan ve mağdur edilen kurban aileleri ile Almanya´daki Türk toplumunun duyguları, henüz dinmemiş acıları milletimizce paylaşılmaktadır.
 

Bu vesileyle, NSU cinayetleri gibi, 1985 yılında Hamburg, 1992 yılında Mölln, 1993 yılında Solingen´de Türklere karşı düzenlenen ırkçı saldırıların da zihinlerimizde tazeliğini koruduğunu hatırlatmak isteriz.

Şansölye Merkel´in 2012 yılında verdiği söz çerçevesinde NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul kalan, ırkçı, yabancı düşmanlığı saikli cinayetlerin faillerinin tamamının adalete teslim edilmesi, Almanya´daki Türk toplumunun devletin güvenlik ve yargı kurumlarına güvenlerinin güçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır. Bundan sonraki aşamada da konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.
 
Ayrıca, Almanya´daki ırkçılık ve yabancı düşmanlığının zirve noktalarından birisini teşkil eden NSU cinayetlerinin benzerlerinin tekrarlanmaması ve Avrupa´da artan ırkçılıkla mücadelenin taviz verilmeden yürütülmesi için AFC makamlarından her türlü tedbiri almalarının, bu kapsamda özellikle siyasetçilerin ve medyanın popülizme kapılmadan aklı selimle hareket etmeleri gerektiğinin önemine bir kez daha vurgu yapmak istiyoruz."