Ahmet Nur Çebi'den transfer açıklaması! Anderson Talisca ve Vincent Aboubakar...
ABONE OL

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi, TRT Spor'da canlı yayında açıklamalarda bulundu. Transfer hakkında da konuşan Çebi, Anderson Talisca ve Vincent Aboubakar iddiaları ile ilgili de konuştu.

İşte Çebi'nin sözleri:

"HERKESE DESTEK VERDİM"

"Ben bütün hocalara ve çalışan herkese desteğim. Abdullah Avcı'ya da sonuna kadar destek oldum. Sergen Yalçın ve Önder Karaveli'ye de. Valerien Ismael de benim hocamdı ve yanında olmam, destek olmam gerekiyordu. Projelerimiz vardı, sosyal medyanın Ismael'i yargılaması, olumsuz yorumlar yapılması sürekli hocayı da demotive etti. Hatay maçından sonra da Beşiktaş'a zarar vermek istemediğini söyledi ve istemeyerek de olsa gönderdik. Ona üzüldük, ama arkasından Şenol Güneş gibi bir değerli çalışma şansı bulduğumuz için kendimizi şanslı görüyoruz. Ama başka takımların hocasına yapılmayan eziyetler, Valerien Ismael hocaya yapıldı. Çalışkan, gayretli ve çalışma tekniği çok iyi olan biriydi. Sabredilse daha iyi şeyler olabilirdi. Hocalar gelir, hocalar gider. Bunlar olan şeyler. Mühim olan kalanlarla yola devam etmek."

"BENİM İÇİN ACI"

"Abdullah Avcı hoca geldiğinde takım çok iyi değildi. İyi bir çıkış yakaladıktan sonra takım yine düşüş yaşadı. Biz bunu nasıl çözebiliriz dsiye konuşmaya gittik. Benimn yapabileceklerim bu kadar dedi. Enerjim bu dedi. Eğer bu kadarsa yolları ayırmamız gerekiyor dedi. Kontratta yazan fesih bedelini uygularsnız dedi, şartlar ağır dedim. Ben çalıştığım sürece almam dedi. Ama maalesef, büyük bir hocayım dedi, bir süre takım bulamadı. Ama daha sonra Trabzonspor'dan bizden aldığının yarısına anlaşmış. Aradaki farkı bizden talep etti. Benim için acıdır bu."

"BEN KALMASINI İSTEDİM"

"Sergen Yalçın, Beşiktaş'ın parlayan yıldızı. Sergen Hoca, yıllarca bilinen de bir hoca. Onu ben getirdim, kimse cesaret etmezken. Hiç tereddütüm yoktu. 2.5 sezonda, bana göre son sezon hariç başarılı geçmiştir. Sonda da pandemi, pandeminin yarattığı antrenmansızlık... Tatsız bir süreç geçti. Sergen Hoca, daha sonra içerideki maçlarda da bir çıkış yakalayamayınca bana ayrılmak istediğini söyledi birkaç defa. 'Devam et, yanındayım' dedim. 2'sinde tamam dedi ama 3'üncüsünde 'Beşiktaş'a zarar vereceğim, ayrılmam lazım' dedim. Kalıyorum dese yine devam edecektim. Ben kalmasını istedim. Bir hoca bulana kadar Önder Hoca ile anlaştık. O da kupanın birini aldı. O gazla, motivasyonla 'Ha hocam devam, ha hocam devam', sonunda geldi 'Takatim kalmadı, çok kilo kaybettim' dedi. İşin ilginç tarafı, hep geliyorlar ve bir şeyler ters gidince üzülüyorlar, enerjilerini kaybedince gitmek istiyorlar. Kan değişikliğinde fayda var diyelim. Ben kimseyi göndermedim. Herkes kendi gitmek istedi. Abdullah Hoca 'Ben gitmem, beni sen gönder' dedi. 'Ben iyi hocayım, çalışmazsam para alacağım ya da eksik alırsam alacağım' dedi."

"ISMAEL'İ GETİRMEK GEREKTİ"

"O gün Ismael'i getirmek gerekti. Güneş'i düşünmedim. Bir proje vardı kafamızda, uyguladık. Ben Sergen Hoca ve Ismael Hoca ile çalışırken Şenol Güneş'i düşünmedim. Şenol Güneş ile çalışırken de başka hocayı düşünmem."

"ISMAEL'E HIRÇIN DAVRANDINIZ"

"Ben bir şeyin cevabını bulamadım. Medya ilk günden itibaren neden Valerien Ismael'e hırçın davrandı, bilmiyorum. İnsanlar etkileniyor. Basının bir bakış açısı var. 'Doğru değil bu hoca' dediği zaman biri, arkasından binlerce kişi katlayarak gidiyor. Valerien Ismael, altyapıdan çocuklarla da oynamak istiyordu. Benim için kıymetli biriydi. Başka takımların hocasına yapılmayan eziyetler, Valerien Ismael hocaya yapıldı. Çalışkan, gayretli ve çalışma tekniği çok iyi olan biriydi. Sabredilse daha iyi şeyler olabilirdi."

"BEŞİKTAŞ'IN ÇALIŞANLARINA BORCU YOK"

"Sporculara paralarını günü gününe ödeyemezseniz küsüyorlar. Beşiktaş'ın hiçbir çalışanına borcu yoktur. Stadyum sponsorluğu için çalışmalarımız devam ediyor."

"BATSHUAYI'NİN ŞANSI FENERBAHÇE'DE YAVER GİTİ"

"Transferde yüzde 100 başarılı olamazsınız. İşte geçen sene Alex Teixeira örneğin. Bazen tutmuyor. Batshuayi işte. Geçen sene vura vura direkleri vurdu. Fenerbahçe'de bu sezon şansı yaver gitti. Keşke bizde gitseydi."

"BU SINIR BİZE PAHALIYA PATLADI"

"Yabancı sayısı ile ilgili tavrım net. Bırakın alabilelim, gerekirse TFF ceza kessin, bunu bir fona koysunlar, yerli oynatanlar alsın dedik. Kabul görmedi. 9+2 yapalım dedik, kabul görmedi. Bu sınır bize pahalıya patladı. Bu yapılan olay, Türk futbolcusunun rekabet etme isteğini azaltmıştır."

"YABANCI SINIRI BANA PAHALIYA PATLADI"

"Yabancı sınırı bize maliyet anlamında pahalıya patladı. Siz Avrupa'da Avrupalı ile mücadele etmek istiyorsanız ama yabancı sınırı koyarak, Türk futbolcunun burada Avrupalı futbolcuyla rekabet etme hırsını yok ediyorsunuz. Sezon başında en azından 9+2 olsun dedik, kabul etmediler. Biz de 3-4 tane yerli futbolcu aldık. Bize pahalıya patladılar. Bu yapılan olay, Türk futbolcusunun rekabet etme isteğini azaltmıştır."

"KARŞI ÇIKARIM"

"Bu saatten sonra yabancı kuralını çevirmeye kalkarsalar ben karşı çıkarım. 7+4 hatta 6+5 yapsınlar. İroni yapmıyorum."

"KİM BASKINSA ONUN DEDİĞİNİ YAPIYORLAR"

"Duruma göre vaziyet alıyorlar. Kim baskınsa onun dediğini yapıyorlar. Her gelen TFF, her sene bir kuralı değiştiriyor."

"ŞİKAYET ETMEYEN KULÜP YOK"

"Hakemden şikayet etmeyen kulüp yoktu. Bunun karşılığında biz de bu iş olmuyor diyorduk. Sorun ne diye sorduklarında sorunun hakemler olduğunu söyledim. Benim dediğimle olduğunu sanmadığım bir operasyon yapıldı. Görevlerine son verilen hakemlerden kalması gerekenler vardı, kalanların içinden de gitmesi gerekenler vardı. Bir şey yapılmış, hayırlı olsun dedik. Sonra bu hakemler geri geldi. Bir başkan yanlış zamanlama dedi bu görevden almaların zamanının yanlış olduğunu söyledi. Bir yanlış varsa beklenmemeli. Sezon bitsin ondan sonra hakemlerin görevine son verilsin diyenler ise bir daha ağızlarını açmadılar. Ben federasyonun iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Hakem konusunda da bir şeyler yapıyorlar. Dün bir sunum yaptılar. Nasıl çözeceklerini bize anlattılar. Ama bir sonraki sezon için bunu anlattılar. Biz şimdi ne yapacağız?"

"DERBİLERİ YABANCILARI YÖNETEBİLİR"

Yabancı hakem konusunda ise Çebi, görüşlerini şöyle ifade etti: "Adam 30 sene evvelini anlatıyor. Bu hakem bizi doğramıştı. Bu hakemler 30 sene önce yapılan hataların baskısıyla bu maçlara çıkıyorlar. Dışarıdan hakem getirelim dedim. Hiç olmazsa seyirci 30 sene öncesini durmadan gündeme getirmezdi. Bana Türk hakemlerinin istenmediği söylendi.Ben yabancı hakemi derbiler için istiyorum. Derbilerde seyirciler hakemlere saldırıyor. Yani yabancı hocaya, futbolculara varız. Ama hakeme yokuz yani (!) Aşağıdakilerin önünü açalım. Hata yapacaksa genç hakemler yapsın."

"ELİNİ MASAYA VURMAKLA ÇÖZÜLMEZ"

"Hakemlik de zor bir meslek. Adam ne yaparsa yapsın, bir taraf kaybedince suçu onda arıyor. Ben Beşiktaş'ın her sıkıntılı maçından sonra federasyona gittim ve ne düşündükleri sordum. Elini masaya vurmayla olsaydı bu sorun zaten çözülmüştü. Her başkan elini masaya vuruyor. Bu sorun çözüldü mü?" Her hakem sorunu yaşandığında bir kulüp başkanının yapması gerekenin fazlasını yaptım. Bunu şov olarak yapmadım. Giden hakemleri bile bana bağladılar. Fakat gerçekte öyle bir şey yok. Ama gitmelerini istedim mi? Evet."

"GELDİĞİMDE ÇOK FAZLA İCRA VARDI"

Pandemi dönemi hakkında da konuşan Çebi, şunları söyledi: "Pandemi dönemi çok sıkıntılıydı. Ekim'de geldim. Mazbatayı almak vesaire süreç Kasım - Aralık ayına kadar uzadı. Zor bir süreçti. İcralar var, ödenmemiş paralar var. Bu süreçte bir de pandemi gelince birçok gelirimizi kaybettik. O günlerde yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sağolsunlar. Şampiyonluk özel bir şampiyonluktu. Büyük bir mücadele vardı."

"OLUNCA HOCA, KÖTÜ DURUMDA BAŞKAN"

"Şampiyon oluyorsunuz, hoca şampiyon yaptı. Ama kötü bir durumda her zaman başkan suçlu. Bunu anlayamıyorum. Şampiyonlukta benim ve arkadaşlarımın payı yokmuş gibi davranılıyor. Bizden önceki yönetimde ikinci başkanlık yaptığım için sen de oradaydın deniyor. Bakıyorsunuz güzellemeler kısmında sadece başkanın (Fikret Orman) adı geçiyor. Yanlış yapılmış, kötü niyetli kullanılmış bir para varsa orada sen de vardın diyorlar. Niye hep iyilikler alınıp başka yere gidiyor da kötülükler bana kalıyor."

"BEN BORCU ARTIRMADIM"

Kulübün borcu hakkında da konuşan Çebi, kendisini şöyle ifade etti: "47'yi ödeyemiyorsan, 92'yi hiç ödeyemezsin. Sporculara paralarını ödeyemeyince size küsüyorlar. Eğer birine para ödeyemeyeceksen onu hiç alma. Her şey üst üste geldiğinde sıkıntı oluyor. Borcun artışını soruyorlar. Biz geldiğimizde borç 3 idi. Şu an ise 5.2 net. 700-800 milyon Lira para var. Borcumuzda yaklaşık 2.2 milyar TL artış var. Bunun 1.7'si ise sadece faiz yükü. Dönemimdeki faaliyet zararı 297 milyon TL. Böyle bakıldığında aslında borç artmadı."

"110 MİLYON EURO KAYIP VAR"

"Biz faizi kaldıramıyoruz. Pandemi döneminde tribün gelirimiz yaklaşık 30 milyon Euro, yayın gelirimiz ise yaklaşık 35 milyon Euro düştü. 31 milyon Euro da kadro dışı kalan oyunculardan gelen bir yük var var. Toplamda 110 milyon Euro kayıp var. 65-70 milyon Euro'su pandemi kaynaklı. Pandemi döneminde tüm kararları kulüplerin aleyhine aldılar. İhtar çeken oyuncu gitti. Pandemi zararını düştüğümüzde borcumuz 3.2 milyar. Yani geldiğimiz noktadayız."

"VODAFONE UZATMA OPSİYONUNU KULLANMADI"

Ahmet Nur Çebi, Beşiktaş'ın stadyumunun isim sponsorluğu hakkında ise şunları söyledi: "Aynı sponsor ile şu an devam etmiyoruz. Tekrar uzatırlar mı uzatmazlar mı görüşmeler devam ediyor. Beşiktaş'ın stadyumunun isim hakkı elbet müşteri bulacaktır. Mayıs sonunda Vodafone gidecek. Belki de gitmekten vazgeçecek, göreceğiz. Uzatma opsiyonunu kullanmadılar."

"JOSEF DE SOUZA OLAYI"

"Bu olayları yapan seyirciler var. Bunlar taraftar değil. Ankaragücü'nün başkanı bana geldi maçtan evvel, 'Başkan, bu camialar arası dargınlık var, gel barıştıralım taraftarları' dedim. 'Kırgınlık, küskünlük yok, oyun oynuyorlar' dedim. Böyle bir kesim var. Bunlar taraftar değil. Kendi kendilerine oynuyorlar, keyif alıyorlar, tadını çıkarıyorlar. Özgüvenle sokağa çıkıyorlar, şuna sertlik yaptım, buna tokat attım falan diyorlar. Bunların temizlenmesinin tek yolu polistir. Özel güvenlikle bu iş çözülmez. Özel güvenlik olabilir ama 400 tane güvenlik varsa 200'ü özel, 200'ü polis olacak. Güvenlik özelleştikten sonra bu olay arttı. Polis olunca korkarsınız. Bunlar çocuk. Bunlar olayı oyuncak etmişler. Bunların derdi Göztepe, Altay değil. Yapacaklar, sokakta anlatacaklar."

"İLGİNÇ BİR ŞEY OLDU"

"Kurallar gereği Josef'e kırmızı vermişler, kurallar gereği PFDK'ya verilmiş ceza almış. Sen de TFF yönetimisin. TFF 'Kamuoyu vicdanına göre bu kartı geçersiz kabul ediyorum' diyebilirdi. Çok ilginç bir şey oldu. Ankaragücülü bir avukat, bu işi yapan arkadaşı Emniyet'ten aldı, fotoğraf çektirdi, sosyal medyaya koydu. Bu ne demek? Yapın kardeşim, biz buradayız demek. O gün avukat aldı, bugün 19 kişi içeride. Josef gereken mesajı verdi, alan olmadı. Şimdi bu olay oldu."

"BUNLAR BULUNMALI"

"Biz İzmir'de şampiyonluk maçı oynadık. O maçtan sonra arabada benim yöneticimin çocuğunu bıçakladılar. Bunlar ayıklanmalı. Bulunmalı. Stadyuma sokulmamalı. Karakolda imzası alınmalı o gün. Madde bağımlılığı varsa tedavi edilmeli. Bu çocuklar bizim. Tamam kötü çocuk, sert çocuk ama alıp da kapının önüne atılmaz. Çünkü, 1 sene sonra yine gelecek. Margaret Thatcher'a bakın ya, kadın elini masaya vurdu, işler düzeldi. İngiltere'de maç seyrediyorum, boşluklar ip gibi duruyor. İnsanlar keyif alıyor, alkışlıyor, maç seyrediyor."

"BOŞLUKLAR İP GİBİ DURUYOR"

"Margaret Thatcher'a bakın ya, kadın elini masaya vurdu, işler düzeldi. İngiltere'de maç seyrediyorum, boşluklar ip gibi duruyor. İnsanlar keyif alıyor, alkışlıyor, maç seyrediyor."

"SEYİR ZEVKİ ARTMALI"

"Seyir zevkinin artması lazım. Biz de moda takımlar kapanıyor 1 puan için, yere yatanlar, vakit geçirenler. Bu nedenle futbol Türkiye'de zevksiz oluyor. Hakemler dikkat etsin. Kaleci bir topu alıyor, tavana bakıyor, yere bakıyor. Bir de tribünler ters olunca hangi baba, çocuğunu alıp da tribüne gelir."

"JOSEF İYİ TOPARLADI"

"Josef iyi toparladı kendini, kafa olarak. Bir ameliyat geçirdi. O ameliyat sonrası geri dönüşleri kolay olmuyor. Josef'in sakatlığı zor yerdeymiş. Toparlaması daha zor oluyormuş. Bakacağız, değerlendireceğiz. Josef bizle kalmak istiyor. İyi hırslı karakter. Seviyoruz."

"GÖREVLERİ BİRBİRLERİNİ TAMAMLIYOR"

"Ceyhun Kazancı ile Şenol Güneş'in görevleri birbirlerini tamamlıyor ama her ikisi de bana bağlı çalışıyorlar. Bu durumu kabul ettiler. Hocanın görevi başka, Ceyhun'un görevi başka. Hocayla birlikte gerekli takım planlamaları yapacak. O planlamalardan sonra takipleri yapacak, bulacağı oyuncuları hocasıyla tartışacak. Hocayla anlaştıktan sonra başkana gelecek ve gidecek kulübüyle, kendisiyle pazarlığını yapacak. Bu transfer uzun bir uğraş. Şenol Güneş'in işi değil bu. Ayrıca U19 ve altyapı takımları var. Ceyhun Kazancı, Şenol Güneş'in faydalanacağı biri. Ben Ceyhun'u çok başarılı buluyorum. Çok eleştiriliyor falan da ben öyle düşünmüyorum. Ceyhun Kazancı, Weghorst'u ikna edip getiren adamdır. Ghezzal'ı, Rosier'i, Masuaku'yu, Saiss'i, Alli'yi, Gedson'u ikna edip getirdi. Şu isimlere bakın. Hocasıyla tartışıp, başkanıyla görüşüp realize etti bu transferleri. Hem Şenol Hoca, hem Ceyhun Bey çok mutlu". Birbirlerini çok seviyorlar. Beni aradan çıkarabilirler.

"YAYIN GELİRİMİZ ÇOK DÜŞTÜ"

"Kulüpler Birliği'nin başkanı olduğu dönem hakkında da konuşan Çebi, şunları söyledi: "Bir süre Kulüpler Birliği Başkanlığı yaptım. Her kulübün tüm konularda menfaat çatışması var. Biri yerli oyuncu sayısı daha fazla olmalı diyor. Diğeri başka bir şey söylüyor. Bunu nasıl aşarsınız? Çoğunluğun aldığı karar geçecektir dersiniz. Biz oy birliği ile karar alamıyoruz. Çoğunluğun aldığı kararı TFF'ye sunduğumuzda ise TFF buna hayır diyor. Tüm kulüplerin aynı oyu vermesini istiyor. Kulüpler Birliği'nin gördüğü muamele değişmedikçe ister istemez etkinlik çatışması olacaktır. TFF yetkilileri çoğunluk kararını kabul etmediği müddetçe bize yapılan muamele bugün git yarın gel oluyor. Yayın geliri 120 milyon dolara düştü... Bizim de gelirimiz oldukça düştü. Rezerv Lig'i de bazı takımlar istemedi. Kulüplerin bazılarının hem altyapıları hem de mali durumları bu iş için yetersizdi. Onlar istemeyince lig yarım kaldı. Başta kabul edilen bir şeyden neden sonra vazgeçildi? Bu da Kulüpler Birliği'nin hatası. Bunu kabul etmemiz lazım."

"TFF BAŞKANI OLMA DÜŞÜNCEM YOK"

"TFF Başkanlığı için aday olmak gibi bir düşüncem yok. Ben Beşiktaş'ın başkanlığı için 3 yıl süreyle görevlendirildim. Böyle bir düşüncem yok. Beşiktaş Başkanlığı benim için hem çok kutsal hem de Beşiktaş benim aşkım. TFF, önemli bir kurul ama burada bir forma aşkı var. Niye adım geçiyor bilmiyorum."

"HEDEFİM ŞAMPİYONLAR LİGİ"

"Ben gerçekten Şampiyonlar Ligi'nde oynamak ve Şampiyonlar Ligi'nde kupa almak hedefim, amacım. Allah nasip eder, etmez. Pandemide 4 kupa aldım. Şampiyonlar Ligi kupası hedefim. Şenol Hoca ile bunu yapabileceğime inanıyorum. Tecrübelerini biliyorum."

TRANSFER AÇIKLAMASI

"(Transfer) Hoca 4 iyi olur diyor, 2'yle sınırlasak, 1'e ikna etsek güzel olur. Talisca ile ilgili bir çalışmamız yok. Hakim Ziyech ile ilgili bir çalışmamız yok. Saiss alsın, gelsin."

ABOUBAKAR AÇIKLAMASI

"Aboubakar'ın olduğu dönemi de kapattık gitti. Ben inanılmaz iyi bir kontrat yaptım. 1.5 milyon euro veriyordum. Sakatlandı, oynamadı. O zamanki hocamız onun iyi niyetli olmadığını söyledi. Hocanın 'İyi niyetli değil' dediği bir futbolcuyu ağzıyla kuş tutsa alıp oynatmazsınız. Sergen Hoca'nın görüşü benden öndedir. Benim hissi duygularım böyle bir şey yoktu diyor ama ben hoca kadar bilemem. Hoca, 15-20 sene top oynamış, hayatını geçirmiş. Hocanın doğruluk payı benden daha fazladır. Aboubakar'ın da güveni gitmişti, gitmeliydi. Gündemimizde Aboubakar yok. Biz Weghorst ve Muleka ile bu yolu yürüyeceğiz."

BASKETBOL ŞUBESİ

"Basketbolda Avrupa'da top oynayan Türk takımları var. Bütçeleri 18 milyon euro. Biz 1.5-2 milyon euroya yapıyoruz. Dağılan Bandırma'dan bir proje yaptık. 16-17 çocuk var. 3'ünü sattık. Diğerleri sahada. Yetişecek. Bazen sabretmek gerekiyor. Bahçeye domatesi ekip biraz sonra ıslık çalarsan domates çıkıyor. Bu çocuklar 16-17 yaşında. 13 kişiler, pırıl pırıllar. Onlar bu sene oynayacak. Başarılı olacaklar. 350 bin euro'ya 16 tane çocuk aldık. 3'ünü sattık 2.2 milyon euro'ya. Biz geçen sene basket takımını oradan finanse ettik. Ben geldiğimde TBF'de borçlar vardı, transfer yasağı vardı. Biz artık böyle bir şey yapmak istemiyoruz. Amatör branşlarda açık 2017/18'de 12 milyon euro'ydu. Şu an 1.5 milyon euro. Amatörlerin gelirlerini artırdık, giderlerini kıstık. Sonuç itibarıyla 1-2 sene sonra hepsinde başarılı olacak takımlar var. Kadın voleybol takımı ben geldiğimde zaten düşmüştü. Geldiğim günden bugüne bitmeyen bir kadın voleybolcu haczi var. Neredeler, napıyorlar. Kadın voleybol takımımıza bakın. Bu sene Sultanlar Ligi'ne çıkacağız. Geçen sene ektik, bu sene biçeceğiz. Hentbol takımı kupa kaldırıyor, içeride 8 aylık alacağı var. Böyle yöneticilik olmaz. Bu sene hemen hemen tüm branşlarda Beşiktaşlı iş insanlarına çağrı yaptık. Hemen hemen hepsi sponsor oldu. 1.5 milyon euro'luk açık da hemen hemen hepsi basketboldan. Ekonomisiyle başarıyı yakalamak istiyoruz. Geçen seneki başarı neden yok, çok genç olanlar kaldı. Pırıl pırıl çocuklar. Gelecek sene başarılı olacak."

YENİ SPOR YASASI

"Son çıkan Spor Yasası'na göre dernekleri, Futbol AŞ'den para vererek finanse edemiyorsunuz. Hapis cezası bile var. Gerçeklerle yüzleşmek lazım. Geliri ne kadar ve üzerinde ne kadar sponsorluk varsa o kadarlık takım kuracaksınız. Eski dönem bitti. Başarı istiyorsak amatörlerde camianın desteği gerek. Ayıp bir şey değil, camiadan istiyorum."

"BİR ŞEY YAPTIYSA..."

"Serdal Adalı kardeşim başkan adayıydı. '7 yılı inceleteceğim' dedi. Ben de '10 yılı inceleteceğim' dedim. Serdal Bey böyle yapıyor, sen yapmıyorsun o dönemde varsın diye derlerdi. Pandemiden dolayı 10 yıllık inceleme falan gecikti. Denetleyiciler koronavirüs falan oldu. Rapor gecikince beni çok suçladılar. Eskiden bir rapor yapılmış, çekmeceye atılmış. Ne halt ettiysek cezamızı çekeceğiz. Burası Beşiktaş! Maalesef eski başkan bu konuda agresif bir tavra girdi. Beni sürekli eleştirdi. Senin desteklediğin Serdal Adalı, '7 seneyi inceleyeceğim' diyor. Ona gönül koymuyor, bana koyuyor. Bu aklanmak için bir fırsattır. Bana bir teşekkür et, senin için bu bir şans. Bunu demesi gerekirken benim için de gereksiz agresiflik oldu. Benim kadar eski yönetim tarafından bunaltılan bir başkan yok. Ben geldikten sonra 20 senenin kiralamaları, kontratları önüme geldi. Aklınıza ne geliyorsa... Eskilerle uğraşmaktan iş yapamaz hale geliyorum. Bana göre bu uygulama, kimse taahhütte bulunmasa bile hep yapılmalı. Gidenin arkasından yapılmalı. Bir şey yapmadıysa 'Ne mutlu Türküm diyene', yaptıysa başka..."

"GİTMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM"

"Ben buradayım. Gitmeyi düşünmüyorum. Erken seçim varmış gibi çalışma yapıyorlar, enerjimizi alıyorlar. Sanki bir şey varmış gibi... Seçim zamanı gelince ise isteyen herkesin aday olmasını istiyorum."

"GERİDEN ŞAMPİYONLUĞU ALIRIZ"

"6-7 puan fark var liderle. Antalya maçını oynasaydık, 3 puan alsaydık 25 puanımız olurdu. Sıralamada zirveye daha yakın olurduk. Daha belli olan hiçbir şey yok. Geriden gelir şampiyonluğu alırız."

"GELİP TEZAHÜRAT YAPSINLAR"

"Stadyuma gelip tezahürat yapsınlar. Bu futbolcular onları mutlu etmek istiyor. Onlara kızıp bağırınca aşağı çekersin. Taraftar inansın. 'Olmaz' denilen dönemde olacağız dedim ve kadınlarla beraber 4 kupa aldık."