Yıldırım, Fenerbahçe Dergisi'nin kasım ayı sayısındaki baş yazısında, medyada futbolla ilgili tartışmalar ve sarı-lacivertli takımın Avrupa arenasındaki mücadelesine değindi.
Her zaman olduğu gibi yine Fenerbahçe'nin konuşulduğu, tartışıldığı, haberlere konu olduğu bir ayı geride bıraktıklarını ifade eden Yıldırım, diğer takımlar, kulüpler, kişiler ve kurumlar ne yaparsa yapsın, Fenerbahçe'nin ülke gündeminde hep ilk sırada yer aldığını, sıradan bir gelişmenin, içinde 'Fenerbahçe' adı geçiyorsa manşetlere taşındığını öne sürdü.
Camiasına seslenerek, birlikte bir yumruk olarak birçok badireler atlattıklarını kaydeden Yıldırım, 'Sizlerden en büyük beklentim, bir takım çevrelerin provokasyonlarına, yıkıcı, bölücü tavırlarına asla geçit vermeyelim' dedi.
Futbolun, sporun, spor yöneticiliğinin doğasında hata yapmanın var olduğunu, yapıcı eleştirilere her zaman açık olduklarını, belli kesimlerin ısrarla kurguladıkları yanlı ve yanlış yayınlara gereken tepkileri hukuki platformda verdiklerini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:
'Toplumun geniş kesimlerinde büyük tepki toplayan, sporseverleri birbirine düşüren, her şeyin ama her şeyin en olumsuz, en kötü tarafına bakan, bunu da en yıkıcı kelimelerle saatlerce televizyon ekranlarına taşıyan medyanın belli kesimleri şunu bilmelidir: Yeter artık! Futbolu sadece sorundan, kavgadan, krizden skandaldan ibaret bir mecra haline getirdiniz. Herkesi birbirine düşürdünüz. Futbolcular, teknik adamlar, başkanlar, yöneticiler geliyor, gidiyor. Siz ise her zaman oradasınız. Kendinizi Türk futbolunun, sporunun üzerinde adeta Demokles'in kılıcı ilan etmişsiniz. Ancak artık yeter! Spora hizmet eden insanlara, hiçbir karşılık gözetmeden Türk sporu için çalışan insanlara saygınız olsun. Konuşacaksak da futbolun gerçek sorunlarını konuşalım, altyapıyı konuşalım, beslenmeyi konuşalım, yatırımı konuşalım, geleceği konuşalım... Önce RTÜK'ü, daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni göreve davet ediyoruz. Basın özgürlüğü adı altında yapılan bu kepazeliğe, kural tanımazlığa, saldırganlığa, kardeşi kardeşe düşürme anlayışına 'Dur' deyin.'
Artık sadece futbolun konuşulmasına ihtiyaç olduğunu anlatan Başkan Yıldırım, 'Milli futbolcularımız, maç öncesi milli takım kampında televizyonu açıyor, milli maçtan başka her şeyi görüyorlar, seyrediyorlar. Kimse milli maçla ilgilenmiyor, gerekli ortam hazırlanmıyor, sonra puan kayıpları gelince başlıyor ahkam kesmeler, hakaretler... Bu gidişe hep birlikte "Dur" demeliyiz. Olimpiyatlar öncesi giden sporcuları teşvik edecek, motive edecek bir tane haber, analiz veya program yapılmıyor ancak madalya gelmeyince top yekun saldırı başlıyor. Bu işte bir yanlışlık var, bu iş böyle gitmez. Sorunları, sıkıntıları olsa da, Türk sporu bunları hak etmiyor' ifadelerini kullandı.
-'UEFA Avrupa Ligi'nde zirveye kadar çıkmak istiyoruz'-
Futbol takımının UEFA Avrupa Ligi'nde aldığı sonuçların Türk futbolunun UEFA sıralamasındaki yerini sağlamlaştırdığını kaydeden Yıldırım, büyük hedefleri olduğunu aktardı.
Borussia Mönchengladbach ve AEL Limassol karşısında deplasmanda alınan galibiyetlerin Fenerbahçe'nin hedeflerine ulaşması için çok önemli olduğunu dile getiren Fenerbahçe Kulübü Başkanı, hedefleriyle ilgili şunları kaydetti:
'UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan çıkma hedefimize çok yaklaştık. Gruptan çıktıktan sonra, diğer basamakları da tırmanarak zirveye kadar çıkmak istiyoruz. Takımımızın kadro kalitesi ve teknik kapasitesi, bu hedeflere ulaşma yolundaki en büyük güvencemizdir. Her zaman olduğu gibi kritik Avrupa maçlarında 'Büyük Fenerbahçe Taraftarı'nın muhteşem desteği, futbolcularımızın arkasındaki en büyük itici güç olacaktır. Bu desteğin sezonun ilerleyen dönemlerinde yarıştığımız tüm kulvarlarda, artarak devam edeceğinden kuşkumuz yok. Bu vesileyle futbol şubesinden sorumlu asbaşkanımız Sayın Ali Yıldırım'a da değerli çalışmaları için yönetim kurulumuz adına teşekkür ediyorum.'
Yıldırım, AEL Limassol ile 8 Kasım'da İstanbul'da yapılacak rövanş maçı öncesi de fair play mesajları vererek, 'Fenerbahçe kafilesinin güvenliğinden sorumlu olan ve bu görevlerini eksiksiz olarak yerine getiren tüm güvenlik güçlerine, resmi görevlilere de teşekkür ederiz. Adada futbol kazandı, centilmenlik kazandı. Biz de kendi sahamızda 8 Kasım'da oynanacak rövanş maçında bu dostluk gösterisine taraftarlarımızın da desteği ile karşılık vermeli; ülkemizi, Fenerbahçemizi, fair play anlayışı içinde hatırlamalarını sağlamalıyız' ifadelerini kullandı.