Aziz Yıldırım, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya saat 17.00 sıralarında ara verildiği sırada, Adliyenin koridoruna çıkarak, avukatları ve bazı vatandaşlarla ayak üstü sohbet etti.
Yıldırım, bu sırada çevredeki meraklı vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada ilk olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Kimlik tespitinde ardından söz alan Trabzonspor Kulübü avukatlarından Hakan Orhan mahkeme heyetinin "Yeniden yargılama kararının hukuksuz olduğu ve heyetin tarafsız olmadığı" iddiasıyla reddini talep etti. Savcı Abdullah Mirza Coşkun ise bu talebin reddine karar verilmesini istedi. Aziz Yıldırım’ın avukatı Deniz Tolga Aytöre ise, reddi heyet talebinin hukuki olmadığını, siyasi olduğunu belirtti. Aytöre, bu talebin davayı uzatmaktan başka bir amaç taşımadığını ifade etti. Duruşmaya verilen kısa aradan sonra heyet bu talebi reddetti.
4 SAYFA YAZILI SAVUNMA VERDİ
Kararın ardından ilk olarak savunma yapmak üzere Aziz Yıldırım’a söz verildi. Yıldırım 4 sayfadan oluşan yazılı savunmasını heyete sundu. Sözlü savunmasında ise Aziz Yıldırım, yeniden yargılama kararı nedeniyle mahkemeye teşekkür etti. Yıldırım, Trabzonspor avukatlarının Mahmut Uslu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden yargılama konusunda söz verdiğini söylediğini belirttiklerini hatırlattı. Uslu’nun Erdoğan ile böyle bir görüşmesi ve açıklaması bulunmadığını belirten Yıldırım, Erdoğan’ın yargılama sürecine müdahil olmadığını, Trabzonspor Başkanı’nın ise mitinglerde Erdoğan’ın yanında yer aldığını ifade etti. Yıldırım, kulüpler toplantısında Trabzonspor Başkanının, ’Eğer Erdoğan’dan randevu isterseniz ben alırım’ dediğini ileri sürdü. Yargıyı etkileme söz konusuysa bunun Trabzonspor tarafından yapıldığını ileri sürdü.
YILDIRIM TS AVUKATLARIYLA TARTIŞTI
Bu ifadeler üzerine Trabzonspor avukatları itiraz etti ve mahkeme başkanından müdahale etmesini istedi. Yıldırım ise "Dinle, dinle" diyerek Trabzonspor avukatlarına tepki gösterdi. Trabzonspor avukatları da bunun üzerine sanığın kendilerine bu şekilde konuşamayacağını, sadece iddialarla ilgili savunmasını yapması gerektiğini belirtti. Taraflar arasında tartışma bir süre devam etti. Yıldırım, "Biz bu sürece operasyon diyoruz, onlar da ne diyorlasa çıksın söylesinler" diye konuştu. Gözaltındayken hastaneye gittiğini belirten Yıldırım, 4 gün dolduğu için serbest kaldığını ancak bunun kendisine bildirilmediğini söyledi. Yıldırım, "Ben serbest kalınca bir devlet büyüğü, ’Böyle olmayacaktı, tutuklanacaktı’ ifadelerini kullanmış. Sonra tekrar gözaltı kararı verildi" diye konuştu.
"YASA UYGULANMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE DİNLEMEYE BAŞLAMIŞLAR"
Polis fezlekesinde 70 sayfa Ergenekon sanığı Sedat Peker’den bahsedildiğini kaydeden Aziz Yıldırım, Mecnun Otyakmaz ve Olgun Peker’in Sedat Peker ile ilişkili olduğunu, buradan da kendisinin Ergenekon’a bağlanmak istendiğini savundu. Bu olmayınca 2010 yılında şike yasasının çıkarıldığını ve 2011’de uygulanmaya başlandığını belirten Yıldırım, "Beni yasa uygulanmaya başlamadan önce dinlemeye başlamışlar. Yasadan sonra örgütten dinlemeye başlıyorlar" dedi. Yıldırım, Metris’te avukatlarıyla görüşmelerinin polis dinleme aracıyla dinlendiklerini de ileri sürdü.
"BU DAVASADECE ŞİKE DAVASI DEĞİL..."
"Bu dava sadece şike davası değil asıl mesele memleket elden gidiyor" diyen Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti tek bir devlettir. Başka bir devlet kurulmak istenmesine biz her zaman bunun karşısındayız. Nasıl diğer Oda Tv, Balyoz, Ergenekon davalarında olduğu gibi bu dava da bir operasyondur. Son 7-8 yıla yönelik bir yargılama. Siz buna ışık tuttunuz. Ölenler oldu. Bunları yapanlar hesabını verecek. Sizin bu davada vereceğiniz beraat kararı buradaki vatansever insanların itibarı değil, memleketin itibarı için gereklidir" diye konuştu. Duruşma diğer sanıkların ifadesiyle devam ediyor.