Marmara Üniversitesi Çevre Mühendisliði Bölümü'nün yürütücülüðünü ve bilimsel danýþmanlýðýný yaptýðý, Nisan 2020'de baþlayan projenin ilk aþamasýnda, Türkiye'nin 81 ilinde belirlenen 189 atýk su arýtma tesisinin farklý noktalarýndan alýnan numuneler, laboratuvarlarda analiz edildi. Haziran 2020'den itibaren ise ülkenin her bölgesini kapsayacak þekilde belirlenen 22 pilot ilde çalýþma sürdürülüyor.
Bu illerden Ýstanbul'dan haftalýk, diðerlerinden ise 2 haftalýk periyotlarla alýnan atýk su numuneleri, Ýstanbul ve Samsun'daki laboratuvarlarda rutin olarak incelenerek Kovid-19'un ülkedeki yayýlýmý ve seyri tespit ediliyor.
Analiz sonuçlarýna göre hazýrlanan Türkiye geneli ile Ýstanbul Kovid-19 yayýlým haritalarý, Bakanlýðýn "covid19.tarimorman.gov.tr" sitesinden paylaþýlýyor. Kovid-19 yayýlýmý haritada, "çok düþük vaka-vaka yok (sarý)", "düþük vaka (açýk yeþil)", "orta vaka (yeþil)" ve "yüksek vaka (koyu yeþil)" þeklinde derecelendiriliyor.
Atýk sularda yapýlan analiz ile semptomatik vakalarýn yaný sýra asemptomatik vakalarýn yoðunluðu ve varyantlarýn tespiti de saðlanýyor. Vaka artýþ ve azalýþlarýný önceden belirleyen proje, "erken uyarý sistemi" görevi üstleniyor.
1-5 Kasým Türkiye Geneli Kovid-19 Yük Daðýlým Haritasý için 22 ildeki 17'si ileri biyolojik arýtma, 4'ü ön arýtma, 6'sý aktif çamur olmak üzere 27 arýtma tesisinden alýnan atýk su numuneleri analiz edildi.
Buna göre, Ýstanbul'un yüzde 15'i, Edirne'nin yüzde 49'u, Bursa'nýn yüzde 57'si, Kütahya'nýn yüzde 69'u, Ýzmir'in yüzde 66'sý, Muðla'nýn yüzde 13'ü, Antalya'nýn yüzde 56'sý, Zonguldak'ýn yüzde 9'u, Ankara'nýn yüzde 39'u, Konya'nýn yüzde 53'ü, Mersin'in yüzde 48'i, Kayseri'nin yüzde 90'ý, Adana'nýn yüzde 50'si, Samsun'un yüzde 83'ü, Ordu'nun yüzde 34'ü, Malatya'nýn yüzde 77'si, Elazýð'ýn yüzde 1'i, Diyarbakýr'ýn yüzde 50'si, Þanlýurfa'nýn yüzde 46'sý, Trabzon'un yüzde 11'i, Erzurum'un yüzde 76'sý, Van'ýn yüzde 43'ü olmak üzere Türkiye nüfusunun yüzde 25'ini kapsayan 21 milyon 280 bin 362 kiþi, atýk su analiziyle tarandý.
Analiz sonuçlarýna göre, "yüksek vaka" kategorisinde il bulunmazken, Samsun ve Ordu "orta yüksek vaka"; Ýstanbul, Bursa, Trabzon ve Antalya "orta vaka"; Edirne, Kütahya, Ýzmir, Mersin, Adana, Konya, Ankara, Kayseri, Malatya, Elazýð, Diyarbakýr, Þanlýurfa, Erzurum, Zonguldak ve Van "düþük vaka", Muðla ise "vaka yok" olarak derecelendirildi.
15-21 Kasým Ýstanbul Kovid-19 Yük Daðýlým Haritasý için ise 2 ileri biyolojik arýtma tesisinden alýnan atýk su numuneleri ile Avrupa Yakasý'nda nüfusun yüzde 14,1'ini kapsayan 1,4 milyon, Anadolu Yakasý'nda nüfusun yüzde 13,7'sini kapsayan 700 bin olmak üzere 2,1 milyon kiþiye yönelik tarama yapýldý.
AA muhabirinin sorularýný yanýtlayan proje yürütücüsü Doç. Dr. Bilge Alpaslan Kocamemi, pilot iller içerisinde 15 milyonu aþkýn nüfusu ve uluslararasý hava trafiðinin yoðunluðu nedeniyle Ýstanbul'un ayrý bir yeri olduðunu, onun için ayrý bir harita hazýrladýklarýný anlattý.
Projenin baþlangýcýnda atýk su tesislerinin giriþ, çýkýþ ve çamur kýsýmlarý gibi farklý yerlerinden, 22 pilot ilde devam eden süreçte ise tesislerin giriþlerinden atýk su örnekleri aldýklarýný belirten Kocamemi, atýk sularýn analiz süreçlerine iliþkin þu bilgileri verdi:
"Atýk su numuneleri, lokal belediyelerin desteðiyle yetkili çalýþanlar tarafýndan alýnýyor. Sonrasýnda Tarým Orman Bakanlýðýnýn birimi olan Devlet Su Ýþleri Genel Müdürlüðü tarafýndan transferler gerçekleþtiriliyor. Ýki laboratuvarýmýz var. Numunelerde virüs olduðundan bulaþ riski yaratabileceði için analizler, Biyogüvenlik Seviyesi 2 (BGS-2) laboratuvarlarda yapýlýyor. Bakanlýðýn Ýstanbul Pendik Veterinerlik Araþtýrma Enstitüsü ve Samsun Veterinerlik Araþtýrma Enstitüsü'nde diðer illerden iki haftalýk ve Ýstanbul'da alýnan haftalýk numunelerimiz qPCR analizleriyle deðerlendiriliyor. Analizlerde bütün örnekler 3 tekrarlý yapýlýyor."
Kocamemi, laboratuvardan çýkan sonuçlarýn Saðlýk Bilimleri Üniversitesinde bilimsel deðerlendirmeden geçtiðini, onaylandýktan sonra SUEN'in grafikerlerine gönderildiðini ve renkli skalalý Türkiye haritalarý üzerinde, çok düþük, düþük, orta ve çok yüksek þeklinde sarýdan koyu yeþile doðru 4 farklý ölçekte derecelendirildiðini kaydetti.
Bazý Kovid-19 hastalarýnýn belirti verdiðine, bazýlarýnýn ise hastalýðý semptomsuz geçirdiðine, özellikle aþýlanma sürecinden sonra belirti göstermeyen hastalarýn sayýsýnýn arttýðýna iþaret eden Kocamemi, "Normal bir gripmiþ gibi geçiren pek çok kiþi var. Saðlýk Bakanlýðý, aðýr hastalýk þikayetleriyle baþvuran kiþilere, sürüntü örneði testi yapýyor. Vaka sayýlarý, bu aðýr geçiren, evde semptom gösteren kiþilerin hastaneye baþvurmasý sonucunda yapýlan testlerin sonuçlarý. Kaç kiþi baþvurursa o kadar kiþiye test yapýlýyor. Dolayýsýyla toplumun tamamýný yansýtmasý söz konusu deðil. Sadece belirti gösteren vakalarý yansýtan bir tablo." deðerlendirmesini yaptý.
Doç. Dr. Kocamemi, kiþi virüsü ilk kaptýðýnda hiç belirti göstermese bile dýþkýsýnda ve idrarýnda virüsün çýkmaya baþladýðýný belirterek, þöyle devam etti:
"Tuvaletlerdeki bu atýk sular da kanalizasyon sistemleri vasýtasýyla atýk su arýtma tesislerine gidiyor. Atýk su arýtma tesislerinden alýnan numunelerde hem belirti gösteren hem hiç belirti göstermeyen, toplumda Kovid-19 virüsü vücuduna girmiþ olan tüm bireyleri göstergelemiþ oluyoruz. Sürüntü testi bir teþhis metodu. Biz burada bir teþhis metodu deðiliz, 'Yayýlým ne ölçüde, vaka artýyor mu, azalýyor mu?' bir erken uyarý olarak kullanýlmasý için çalýþma yürütüyoruz. Neden erken uyarý? Mesela, virüs vücuda girdiðinde anýnda dýþký ve idrarda çýkmaya baþlýyor ama belirtilerini en erken 3-4 gün sonra göstermeye baþlýyor. 1,5 yýlý aþkýn süredir yaptýðýmýz çalýþmayla gördük ki en az bir hafta öncesinden toplumdaki Kovid-19 artýþýný gözlemleyebiliyoruz. Dolayýsýyla erken uyarý olarak çok önemli. Tek bir numuneyle çok büyük bir topluluðu tarýyorsunuz. Ýstanbul'da bir milyon kiþiye hitap eden arýtma tesisinden numune aldýðýnýzda, bir milyon kiþilik topluluktaki virüs yayýlýmýný gözlemlemiþ oluyorsunuz. Tek örnekle bir milyonu taramýþ oluyorsunuz. Tabii ki teþhis amaçlý deðil, virüsün toplumdaki yayýlýmýný belirlemek amaçlý son derece etkili, efektif ve tüm dünyada da geçerliliði kabul edilmiþ bir yöntem."
Proje kapsamýnda, atýk sudan varyant takiplerine de baþladýklarýna iþaret eden Kocamemi, "Atýk su ile toplumdaki varyantlarý takip çok daha saðlýklý. Çünkü tüm varyantlarý görebiliyorsunuz. Bunun için çok ileri bir moleküler biyolojik teknik olan yeni nesil sekans analizleri kullanýlýyor. Bu teknik ile belirli illerden Türkiye'nin hemen her coðrafi bölgesinden mevcut ve olasý varyantlarýn takibi alarak yeni nesil sekans analizlerine de baþladýk. Þu an çalýþma saðlýklý bir þekilde oturmuþ olmamakla birlikte sonuçlarýmýzý alýyoruz. Öngörüm, birkaç ay içerisinde mutant analiz sonuçlarýný da düzenli olarak ayda bir web sitesinden yayýnlamaya baþlayacaðýz." diye konuþtu.
Kocamemi, atýk suyu "toplumun ayak izi" olarak tanýmlayýp, bundan birçok þeyi takip etmenin mümkün olduðunu belirterek, virüslerin takibi için Saðlýk Bakanlýðýnýn açýkladýðý vakalar ile çalýþmadan elde ettikleri veriler arasýnda korelasyon kurup, buradan bir model geliþtirme çalýþmalarýna baþladýklarýný bildirdi.
SUEN Baþkaný Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçý da Hollanda'da baþlayan bir çalýþmayý literatürden takip ettiklerini ve Ankara'daki laboratuvarlarda benzer deneyler yaptýklarýný fakat orada kullanýlan filtrelerle sonuçlarýn çok baþarýlý olmadýðýný, daha sonra benzer çalýþmalarý da takip edip baþka kimyasallar kullanarak laboratuvarda atýk sularda virüsü bulmayý baþardýklarýný anlattý.
Bu çalýþmayý Avrupa Birliði'yle birlikte götürmeye karar verdiklerini, Hollanda'daki Su Araþtýrma Merkezi ve Güney Afrika'daki araþtýrma kurullarýyla çalýþmaya baþladýklarýný dile getiren Saatçý, proje kapsamýnda 3-4 makale çýkardýklarýný ve çalýþmalarda ilk defa atýk sulardaki çamurda virüsün biriktiðini gösterebildiklerini vurguladý.
Bu çalýþmayla tek tek þahýslarý analiz etmek yerine toplu tarama yaptýklarýný belirten Saatçý, "Bir arýtma tesisine gelen atýk suyun bölgesinde vakalar artýyor mu, azalýyor mu, bunu çok rahatlýkla söyleyebiliyoruz. Bunlarý 1 hafta öncesinden tespit edebiliyoruz. Bu sistemle uçaklardaki yolcularda var mý, bunu tespit etmek mümkün. Üniversite kampüslerinde, askeri kýþlalar gibi insanlarýn toplu olduðu küçük bölgelerde vaka varsa bunu çok kolaylýkla 1-2 gün içinde tespit ediyorsunuz. Ayný zamanda asemptomatik dediðimiz semptom göstermeyen hastalar da bunun içine dahil ediliyor. Mutantlarý da buradan izleyebiliyoruz. Hatta mutantlarýn Türkiye'nin batýsýndan doðusuna doðru nasýl geliþtiðini de haritadan izleyebiliyoruz." þeklinde konuþtu.