Dijital çağda itibar yeniden tanımlanıyor
ABONE OL

Bu noktadan yola çıkarak dijital dönüşüm ve teknoloji entegrasyonunun girişim, hukuk, yetenek yönetimi ve stratejik planlama alanlarında nasıl bir değişim yaratacağını alanında uzman isimlerin gelecek projeksiyonlarıyla Platin Ekonomi Dergisi Mart 2024 sayısında analiz ettik.

01 DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE STARTUP STRATEJİLERİ

Odak noktasını belirleyen kazanacak

Dijital dönüşüm sürecinde startup'lar için iletişim, satış, operasyon, yatırım ve globalleşme stratejileri belirleyici rol oynuyor. Başarılı bir dijital dönüşüm süreci kurgulamak isteyen startup'ların yol haritalarında 6 faktöre yatırım yaparak ilerlemeleri gerekiyor:

01I İletişim: Dijital dönüşümün temel taşı

Dijital dönüşümün başarısı, startup'ların iletişim stratejilerine dayanıyor. Başarılı iletişim için, startup'ların kendilerini iyi ifade etmeleri ve müşterilerinin gerçek ihtiyaçlarını anlamaları gerekiyor. Ayrıca, networking ve doğru sunum hazırlama becerileri, satış öncesinde ve sonrasında müşteri ilişkilerini güçlendirmek adına önem taşıyor.

02I Satış: Güven oluşturmak ve teknik mutabakat

Görünmeyeni satmaya talip teknoloji girişimleri için satış, güven oluşturma becerisi gerektiriyor. Satış sonrası hizmetlerin net bir şekilde belirlenmesi, kullanım kılavuzları ve garanti koşullarıyla birlikte, müşteri güvenini oluşturmak için oldukça önemli. Satış sürecinde yapılacak teknik mutabakat, müşterinin gerçek sorunlarını çözme odaklı ve net olmalı.

03I Operasyon: İş süreçlerinin dijitalleştirilmesi

Startup'lar ürünlerini dijitalleştirirken; kendi iş süreçlerini genellikle ihmal ederler. Bu durum, ekip yetersizliği ve zaman kısıtlamalarından kaynaklanır. Başarılı bir operasyon için muhasebe, müşteri ilişkileri ve satış sonrası hizmetler gibi iş süreçlerinin standartlaştırılması gerekiyor. Ancak, hızlı karar alma ve standartlaşma arasında denge kurmak zor olabilir.

04I Yatırım: Yatırımcı ilişkileri ve risk analizi

Startup'lar, sürdürülebilirlik ve yatırım almak konusunda karşılaştıkları risklerle mücadele ederler. Yatırımcılar ise iş modeli, takım, ticarileşme stratejisi ve globalleşme planını değerlendirirler. Girişimciler, başlangıçtan itibaren bu unsurlara odaklanmalı ve yatırımcılarla şeffaf iletişim kurmalı.

05I Globalleşme: Şirket altyapısı ve liderlik

Globalleşme, döviz kazanan girişimler için büyük bir avantaj sunuyor. Ancak, şirketin altyapısı, finans kaynakları ve liderlik becerileri globalleşme sürecinde önemlidir. Özellikle, doğru partnerliklerin kurulması bu aşamada kritik bir faktör.

06I Kurucu takım: Tamamlayıcı yetenekler ve ticaret bilgisi

Başarılı bir kurucu takım, birbirini tamamlayan yeteneklere sahip olmalı. Ürün geliştirme, ticarileşme ve iş geliştirme gibi konular eksiksiz bir şekilde ele alınmalı. Ayrıca, teknik mutabakatın analizi, çözümün doğru tanımlanması ve taahhütlerin net bir şekilde ifade edilmesi, başarılı bir dijital dönüşüm sürecinin anahtarıdır.

02 DİJİTAL DÖNÜŞÜM FIRSATLARI VE HUKUK

Fayda-zarar dengesi gözetilmeli

Dijital dönüşüme ilişkin değerlendirme yaparken teknoloji alanında pazarların bir olgunlaşma sürecinin olduğu göz önünde bulundurulmalı. Bu olgunlaşma süreci, coğrafyaya göre değişebildiği gibi son kullanıcı taleplerine, özel sektör büyüme hedeflerine ve kamu politikalarına göre de şekillenebiliyor.

Kendisini ispatlamış startup'lar yatırım çekiyor

Dijital dönüşümde, startup'lara da önemli roller düşüyor. Büyük ölçekli şirketlerin, yeni bir ürünü ya da hizmeti sıfırdan oluşturmaktansa, tohum yatırımı sonrasında belli bir başarıya ulaşmış ve kendisini 'ispatlamış' startup'lara yatırım yaptığı gözlemleniyor. Bu aşamada, tarafların karşılıklı menfaatlerinin korunması, taraflar arasında imzalanacak sözleşmelerin uzun vadeli ve farklı senaryoları projekte edecek şekilde düzenlenmesi piyasadaki dengenin korunmasına da yardımcı oluyor. Aynı şekilde, yatırım süreci sonrasında hissedarlık yapısının ne olacağı da şirketin uzun vadede başarılı olması açısından önem arz ediyor.

Birbirinden beslenen bir düzen oluşturulacak

Startup'lara yönelik pozitif yaklaşımın, hukuki düzenlemelere de konu olduğu dikkat çekiyor. Hem AB'de hem de ABD'deki düzenlemelerde bigtech şirketlerinin halihazırda sahip oldukları rekabet avantajının önüne geçilmesi ve piyasada dengenin korunması, küçük ölçekli inovatif şirketlere yol açılabilmesi adına düzenlemelerin olduğunu, dolayısıyla yeni düzende birbirinden beslenen bir düzenin oluşturulmasının hedeflendiğini söyleyebiliriz.

Trend teknolojiler

Yatırım süreçlerinde hukuki gelişmelerin neler olduğunun takip edilmesi, şirketler açısından önem arz ediyor. Avrupa Birliği (AB) mevzuat çalışmalarının büyük oranda ülkelerin hukuki düzenlemelerini etkilediğini göz önünde bulundurursak, AB çalışmalarının yerel düzenlemeler açısından belirleyici olduğunu, bu sebeple de söz konusu gelişmelerin takip edilmesinin şirketler açısından rekabet avantajı sağlayacağını ifade edebiliriz.

Hangi konulara dikkat edilmeli?

01I Yatırım süreçlerinde sadece 'popüler' olduğu için yatırım yapılmaktan kaçınılmalı. Çünkü bir yatırımın başarılı olması; doğru zamanda olduğu kadar doğru coğrafyada ve doğru teknolojiyle yapılmış olmasına da bağlı.

02I Dijital dönüşüm süreçlerine bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşılmalı.

Hukuki düzenlemelere konu olan teknolojiler

2023 senesine baktığımızda yükselişte olan ve hukuki düzenlemelere konu olan dört teknolojinin öne çıktığı görülüyor:

01I Fintech

02I Dijital varlıklar

03I Regtech

04I Sürdürülebilirlik ve yapay zeka

03 YENİ DEĞERLERE YATIRIM

Dijitalin kendisi olun

Finans dünyasında 'sentetik' olarak ifade edilen bir kavram bulunuyor. Paranın kendisi ile değil de, paranın temsil ettiği değer, onun teminatı veya onun gelecekteki değerine yönelik tahminlerinizle yapabildiğiniz işlemlerden bahsediliyor. Bu sentetik işlemler, finansal piyasalardaki işlem hacminin artık büyük çoğunluğunu oluşturuyor.

Farklı büyüme alanları yaratıyor

Benzer şekilde işletmelerin, ürünleri aracılığıyla sundukları değerler ve ürünlerinin dijital temsilleri, ürünlerinin sözleri veya ürünlerinin temsil ettiği değerler ile yaratabileceği yeni değerler söz konusu... İşimizin kendisinden değil de onun dijital yansımasından, onun datasından, onun görselliğinden veya tarzından yaratılan değerlerlerin toplamına sentetik değerler diyorum. Sentetik değerler, fiziksel değildir; ürünün kendisinden kaynaklanmaz ve markalara yeni büyüme alanları açar.

Sentetik markalar çağında nasıl ayakta kalınır?

01I Geleneksel kanalınız, onlIne kanalınız, sosyal medya kanalınız, hatta mobil kanalınız var. Peki API kanalınız var mı?

Yıllardır dijital dünyanın ana büyüme motoru olan API'ler, bu dönemde, bankacılık sektöründe gündemde olan 'API Banking' olarak sıklıkla kullanılıyor. Dönüşümün hangi seviyesinde olursanız olun, API kanalınızı başlatın.

02I Dijital sentetik değerlerinizi açığa çıkarın

Dijital ikizlerden ürünlerinizin 3D modellerine; sanal ürünlerden avatarlara kadar ürünlerinizin dijital sentetik değerlerini araştırın.

03I Ürününüzün yapay zekalaşması

Yaptığımız her işlem, her konuşma ve her etkileşimin aslında yapay zekaya katkıda bulunma şansı vardır. Söz gelimi, şimdiye kadar onbinlerce kredi değerlendirmesi yapan bir bankaysanız, şimdiye kadar ki onbinlerce kredi değerlendirme geçmişiniz, bir yapay zekayı eğitmek veya kredi skorlama algoritması geliştirmek için size veri sağlar.

04I Sözlerden doğan sentetik değerler

Sun Tzu binlerce yıl önce, "En iyi strateji savaşmadan kazanmaktır" der. Benzetme yapacak olursak savaşmak, bizim reel değerimizdir. 'Savaşmadan kazanmak' diye tanımlayabileceğimiz caydırıcılık, sözler, garantiler, itibar da sentetik değerdir.

05I Kişilikten doğan sentetik değerler

Louis Vuitton gibi markalar, LV gözüyle, şehirleri keşfetmek için şehir rehberleri hazırlıyor ve LV filtresinden geçmiş, o şehrin en lüks detaylarını içeren gezi rotaları sunuyor. Bu örnekte LV; bir lüks marka değildir, bir stildir, bir yaşam biçimidir. Markanın yaşam biçimiyle, markanın kişiliğiyle bir gezi rehberi yaratılmıştır. Eğlence sektöründe (Disney), lisanslama kavramı bulunuyor. Disney karakterlerini farklı sektörlerin ve marka iş birliklerinin kullanımına sunmak amaçlanıyor. Bir Disney olmayabilirsiniz ama yine de lisanslamaya bir iş olarak bakabilirsiniz.

04 YETENEKLERİN DİJİTAL KÜLTÜRE ADAPTASYONU

Yetenekler dijital dünyaya hazırlanmalı

Dijital dönüşüm ve yapay zeka, kuşkusuz insan kaynaklarının gündeminde yer alan en önemli konulardan biri. Ajandamızda bu dönüşümü anlayacak ve hatta liderlik edecek yeteneklerin gelişimi, kurum kültürüne adaptasyonu gibi fonksiyonel sorumluluklarımızın yanı sıra insan kaynakları departmanlarının kendi işleyişlerini de geliştirip destekleyecek bir teknolojik değişime odaklanması bulunuyor.

Yetenekleri yaşanılan dijital dönüşüme hazırlayabilmek için çizilecek yol haritasını 3 adımla özetlemek mümkün:

01I Yetenek belirleme ve tespit:

Mevcut çalışanların dijital yeteneklerinin belirlenmesi ve kurumun dijitalleşme stratejisinin gerektirdiği uzmanlık alanları ile arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koyabilmek ve buna göre bir ihtiyaç analizi yapmak.

02I Dijital yetkinlikler için gelişim stratejileri: Kurumlar, ihtiyaç analizleri doğrultusunda belirlenen dijital becerilere sahip olabilmek için yeni yetenekleri kuruma dahil ederken, sürdürülebilir bir gelişim için de eş zamanlı mevcut çalışanlarına odaklanmalı. Çalışanların mevcut rol ve sorumluluklarının ötesinde işin geleceğine de hazırlayacak eğitim ve geliştirme programlarına yatırım yapmalı. Dış kaynaklardan faydalanma, iç eğitim programları oluşturma ve dijital beceri setlerini güçlendirme gibi çeşitli yöntemler ile yapılabilecek insanı ve gelişimi odağına alan bu yatırımlar, kurumları geleceğe hazırlarken eş zamanlı çalışanların kurum aidiyetlerini de destekleyecek.

03I Dijital şirket kültürü: Dijital dönüşümün kurum içinde başarılı olabilmesi bu dönüşüme ilham verecek, bu alanda atılacak adımları destekleyecek kurum kültürü değişimini de gerektiriyor.

Teknolojinin sağladığı tüm potansiyeli görmek, çalışma hayatına adapte edebilmek için kurum içi işleyişlerin ve organizasyonun da bunu destekleyebilmesi şart. Bilgiye hızlı erişim, kurum içi iletişimin güçlendirilmesi, çevik çalışma modelleri ve veriye dayalı karar alma süreçlerinin benimsenmesi gibi adımlar, dijital dönüşümün başarılı ve olağandan daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesine zemin hazırlayacak.

Geliştirilmesi gereken alanlar

01I İşletmelerin dijital yeteneklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi için daha etkili araçlar ve yöntemler geliştirmesi, dijital dönüşüm sürecinde başarıyı ve etkiyi artırmak için en kritik adımlar arasında yer alıyor.

02IHızla değişen dünyanın dinamiklerine ve İK trendlerine adapte olabilmek için; kurum olarak çalışanları dijital dönüşüme hazırlamak, çeşitli eğitim ve geliştirme programları ile onları desteklemek ve esnek çalışma modellerine uyum sağlamak gerekiyor.

03I Çalışanları anlamaya, onları duymaya odaklanılmalı. Liderlikten başlayarak, çalışan katılımını teşvik etmek ve dönüşümün başarısını sürekli ölçerek güncel tutmak, bu sürecin etkin bir şekilde yönetilmesini sağlayacak.

Bu amaçla PERYÖN olarak iş kültürü dönüşümünü yakından ilgilendiren esnek çalışma modellerinin benimsenmesi, dijital İK, veri analitiği, yapay zeka dönüşümü ve yeteneklerinin geliştirilmesi gibi iş trendlerini yakından takip ederek webinar, PERYÖN Akademi eğitim ve sertifika programlarını iş dünyası ile buluşturuyoruz.

Dijital dönüşüm ve İK odağında öne çıkacak trendler

Uluslararası Para Fonu (IMF), 'Yapay Zeka ve İşin Geleceği' raporunda; yapay zekanın küresel istihdamın % 40'ını etkileyeceği belirtti. Bu eğilimin ülkeler arası gelir eşitsizliğini meydana getireceği ve özellikle istihdam piyasasında üretkenliği artırmayı vaat eden yapay zekanın bazı işlerde ise insanların yerini alabileceği vurgulanıyor. Çalışanların mevcut rollerinin ötesinde daha nitelikli yetkinliklerle donatılması da bu açıdan kritik bir öneme sahip. Dijital dönüşüm ve İK odağında öne çıkacak trendler ise şu şekilde sıralanıyor:

Yapay zeka: Yapay zeka kavramının ardından yeni bir kavram ile daha tanıştık: ChatGBT. Artık ChatGBT gibi yapay zeka ile geliştirilen otomasyonlar ile hazırlanan CV'ler, referans mektuplarının İK'ya ulaşması ile başvuru yetkinliklerinin ölçülebilmesi için yapay zekadan faydalanılmaya devam edilecek. Bu trendin İK profesyonellerine sağladığı operasyonel avantajın yanı sıra önemli bir pozitif katkısının da özellikle işe yerleştirme aşamalarında kurumlara daha çok çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında yer açması olduğunu söyleyebiliriz.

Veri analizi: Hızla yayılan bu bilgi-veri çağında; İK departmanları, yüksek miktarda veri analizi yaparak daha bilinçli kararlar almaya başladı. Böylece işe alım sürecinden performans değerlendirmesine kadar birçok alanda 'veri odaklı karar verme' yaklaşımının benimsenmesine olanak sağlanıyor. Bununla birlikte yetenek yönetiminde de AI ile zenginleştirilmiş sistemler ve veri analitiği ile beslenen dijital platformların daha yaygın kullanılacağını göreceğiz.

Esneklik: Dijital dönüşüm ile esnek ve uzaktan çalışma modellerinin yaygınlaşması hızlandı. Kurumlar, çalışanların memnuniyetini ve bağlılığını artırmak için çalışan deneyimine daha çok odaklanacak. Dijital dönüşüm sürecinde, hızlı değişen pazar koşullarına uyum sağlamak için şirketlerin duyarlı ve esnek olmaları gerekecek. Bu da insan kaynakları yönetimi süreçlerinin daha dinamik ve adapte olabilir olmasını gerektirecek. Bazı ülkelerin uygulamaya başladığı haftada dört gün çalışma modeli gibi esnek çalışma uygulamaları daha çok yaygınlaşacak.