Tarihte bugün 1923 yılında İkinci Dönem TBMM´de anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye Devleti´nin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlendi
Tarihte bugün 1923 yılında İkinci Dönem TBMM'de anayasa değişikliği teklifinin kabul edilmesiyle Türkiye Devleti'nin yönetim şekli cumhuriyet olarak belirlendi
Osmanlı Devleti, 1876 yılına kadar mutlak monarşi ile, 1876–1878 ve 1908–1918 yılları arasında ise meşruti monarşi ile yönetildi
I. Dünya Savaşı'nın ardından başlayan Milli Mücadelenin daha ilk yıllarından itibaren artık yönetimde halk iradesinin egemen olacağı açıkça ilan edildi
Erzurum Kongresi'nin ardından "Milli iradeyi egemen kılmak esastır" kararı bu anlayışın bir ifadesiydi
Milli iradeyi somut olarak gösterecek Meclis, İstanbul'un işgal edilip Mebusan Meclisi'nin dağıtılması üzerine, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplandı
Meclisin 20 Ocak 1921'de kabul ettiği ve bir anayasa niteliğinde olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile egemenliğin Türk milletine ait olduğu ilan edildi
Mevcut anayasa, egemenliğin Türk milletine ait olduğunu ve onu temsil etme hakkını Meclis’e tanıdığını olaylamıştı
ancak devletin yönetim şeklini ve başkentini ilan etmemişti. Yeni anayasa tasarısı hazırlıkları sırasında Gazi Mustafa Kemal, çevresindekilerle Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili görüşmeler yaptı
13 Ekim 1923'te TBMM'de kabul edilen tek maddelik yasa ile Ankara, devletin başkenti oldu
Artık, mevcut rejimin isminin de bütün açıklığı ile konulması, yeni devletin başkanının seçilmesi gerekiyordu
O güne kadar Devlet Başkanlığı görevi, TBMM Başkanı olarak Mustafa Kemal tarafından yürütülmüştü
Bu sıralarda, 27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve Meclis’in güvenini kazanacak bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna hızlı bir çözüm bulunmasını gerektirdi
Tüm bu gelişmeler neticesinde 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi
Bu suretle yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış oluyordu
