AA6.09.2013 13:52 - Güncelleme:
Balık derisi hastalığı yüzünden günde 3 kez banyo yapmak zorunda kalıyor
Kahramanmaraş'ta doğuştan halk arasında balık derisi hastalığı olarak bilinen, iktiyozis vulgaris hastası olan 19 yaşındaki Ahmet Almaçimeni, balık pulu görünümündeki derisi yüzünden, nemlendirmek için günde 3 kez banyo yapmak zorunda kalıyor. Gözlerinde görme kaybı olan Almaçimeni, hastalığı ile ilgili yeni bir tedavi yöntemi olanların kendisine yardımcı olmasını beklediğini ifade ediyor.
ABONE OL
Hastalığına bağlı kabuk bağlayan vücudunun nem ihtiyacını banyo yaparak gidermeye çalışan Almaçimeni, 19 yıldır bu hastalıkla mücadele ettiğini belirtti.
Deri yüzeyindeki dökülmeye bağlı sürekli kaşınan ve güneş ışınlarından etkilenen gencin amacı ise lise öğreniminin ardından hukuk eğitimi almak var. Hastalığına rağmen hayattan kopmayıp iyi bir meslek sahibi olmak için mücadele verdiğini belirten Almaçimeni, polis olma hayallerini hastalığının yok ettiğini ifade etti.
Okumayı çok sevdiğini kaydeden Almaçimeni, "Cildimi hiç kafama takmıyorum. Sanki yok gibi davranıyorum. Küçükken bir takım zorluklar yaşadım, ama şu anda öyle bir sorunum yok çok şükür. İyi bir meslek sahibi olmak istiyorum, önce polis olmak istiyordum ama ona giremiyorum. İnşaat mühendisliğini seviyorum amacım da bu zaten. Ama eğer başarabilirsem Hukuk Fakültesi'nde okumak istiyorum, ancak gözlerimde görme kaybı olduğu için dersler noktasında biraz sorun yaşıyorum. Dershaneye gitmiyorum, evde kendim hazırlanıyorum." dedi.
"HAYATA KÜSMEYİN"
Aynı durumdaki hastalara da tavsiyelerde bulunan Almaçimeni, "Benim gibi olan veya farklı bir şeyler yaşayan insanlar hayata küsmesinler, hayat güzel. Tabi şunu da dile getirmek istiyorum, hastalığımla ilgili bir tedavi yöntemi varsa bu konuda bana yardım edecekler varsa bundan memnuniyet duyarım." diye konuştu.
Oğlunun doğumundan itibaren hastalıkla mücadeleye başladığın anlatan baba Veysel Almaçimeni hastalığın tedavi şeklinin olmadığını dile getirdi. Doğumdan 15 dakika sonra Ahmet'in derisinin gerilerek sert bir tabaka oluşturduğunu anlatan baba Almaçimeni, şöyle konuştu, "Adana Balcalı Hastanesi'nde tedavi edilebileceğini söylediler. Ahmet doğduktan 20 dakika sonra Adana'ya hareket ettim, Adana'da 25 gün boyunca yeni doğan bölümünde tedavi gördü ve daha sonra taburcu edildi. Şimdi çok su içmiyor, hiç terlemiyor. Kaşıntı ile ortaya çıkıyor, bununla beraber deri çatlıyor ve kanama yapıyor. Losyon kullanıyor, günde iki üç defa banyoya giriyor. Eğer banyo yapmazsa derisi çatlama yapıyor. Terlemiyor, zaten terlese vücuttaki nem oranı artacak ve bu sorun ortadan kalkacak."Baba Veysel, toplumda bu tarz hastalıkları olan insanlara farklı gözle bakıldığını savunarak insanların davranış ve konuşmalarıyla durumu yadırgamasının yanlış olduğu kaydetti. Ahmet'i doğumdan sonra ilk gördüğünde çok üzüldüğünü söyleyen anne Fatma ise oğlunun bu durumuna zamanla uyum sağladıklarını dile getirdi.
Deri yüzeyindeki dökülmeye bağlı sürekli kaşınan ve güneş ışınlarından etkilenen gencin amacı ise lise öğreniminin ardından hukuk eğitimi almak var. Hastalığına rağmen hayattan kopmayıp iyi bir meslek sahibi olmak için mücadele verdiğini belirten Almaçimeni, polis olma hayallerini hastalığının yok ettiğini ifade etti.
Okumayı çok sevdiğini kaydeden Almaçimeni, "Cildimi hiç kafama takmıyorum. Sanki yok gibi davranıyorum. Küçükken bir takım zorluklar yaşadım, ama şu anda öyle bir sorunum yok çok şükür. İyi bir meslek sahibi olmak istiyorum, önce polis olmak istiyordum ama ona giremiyorum. İnşaat mühendisliğini seviyorum amacım da bu zaten. Ama eğer başarabilirsem Hukuk Fakültesi'nde okumak istiyorum, ancak gözlerimde görme kaybı olduğu için dersler noktasında biraz sorun yaşıyorum. Dershaneye gitmiyorum, evde kendim hazırlanıyorum." dedi.
"HAYATA KÜSMEYİN"
Aynı durumdaki hastalara da tavsiyelerde bulunan Almaçimeni, "Benim gibi olan veya farklı bir şeyler yaşayan insanlar hayata küsmesinler, hayat güzel. Tabi şunu da dile getirmek istiyorum, hastalığımla ilgili bir tedavi yöntemi varsa bu konuda bana yardım edecekler varsa bundan memnuniyet duyarım." diye konuştu.
Oğlunun doğumundan itibaren hastalıkla mücadeleye başladığın anlatan baba Veysel Almaçimeni hastalığın tedavi şeklinin olmadığını dile getirdi. Doğumdan 15 dakika sonra Ahmet'in derisinin gerilerek sert bir tabaka oluşturduğunu anlatan baba Almaçimeni, şöyle konuştu, "Adana Balcalı Hastanesi'nde tedavi edilebileceğini söylediler. Ahmet doğduktan 20 dakika sonra Adana'ya hareket ettim, Adana'da 25 gün boyunca yeni doğan bölümünde tedavi gördü ve daha sonra taburcu edildi. Şimdi çok su içmiyor, hiç terlemiyor. Kaşıntı ile ortaya çıkıyor, bununla beraber deri çatlıyor ve kanama yapıyor. Losyon kullanıyor, günde iki üç defa banyoya giriyor. Eğer banyo yapmazsa derisi çatlama yapıyor. Terlemiyor, zaten terlese vücuttaki nem oranı artacak ve bu sorun ortadan kalkacak."Baba Veysel, toplumda bu tarz hastalıkları olan insanlara farklı gözle bakıldığını savunarak insanların davranış ve konuşmalarıyla durumu yadırgamasının yanlış olduğu kaydetti. Ahmet'i doğumdan sonra ilk gördüğünde çok üzüldüğünü söyleyen anne Fatma ise oğlunun bu durumuna zamanla uyum sağladıklarını dile getirdi.
