Çocuklar için okula başlamak, neredeyse rakipsiz oldukları ve üzerlerinde aşırı ilginin bulunduğu ev yaşantısından ayrılarak, kendileri gibi onlarca yaşıtın bulunduğu bir ortama alışmalarında zorluk yaratabiliyor. Diğer bir açıdan evde sahip olamadığı sosyal özellikleri edinmenin yolu açılsa da, duygusal olarak gelgitler yaşanan bir dönem başlıyor. Bu dönemde ailelerin en büyük görevi, çocuklarını yeni eğitim-öğretim dönemine hazırlamak ve okula gitmeleri konusunda motive etmekten geçiyor.
Aileler okul hayatını çocuklarına anlatmalı
Okulların açılma dönemi hem ailelerde hem de çocuklarda sevinç ve sıkıntıyı bir arada barındırırken, değişen okula başlama yaşı ile daha da büyük bir telaş yaşanmaktadır.
İlk olarak ailede sosyalleşmeye başlayan çocuk, yeni süreç ile bu duruma okulda devam etmektedir. Ancak okul yaşamına ilk adım öncesinde kimi çocuk heyecan, kimisi ise korkulu bir bekleyiş yaşamaktadır. Bu süreçte çocuğun, anne-babasından alacağı destekle heyecan ve okulla ilgili kaygılarını yenmesi mümkündür.
Öncelikle evde kurulan düzen ve disiplinin yeni okula ve yeni sorumluluklara uygun olarak ayarlanması gerekir. Oyun döneminden yeni çıkan ve okula başlayan çocuklar için, uygun ders çalışabileceği oda ve gerekli ortamlar sağlanmalıdır. Yepyeni bir hayat düzenine geçecek olan çocuklara, aileleri tarafından önceden okul ve okul hayatı ile ilgili bilgiler mutlaka verilmelidir. Okula yeni başlayacak olan çocuğun, eğitim döneminden önce gideceği okulu görmesi oldukça önemlidir. Anne ve babaların, çocuğun okulla ilgili soracağı sorulara sabırla ve ilgiyle cevap vermesi gerekmektedir. Heyecan ve merak içinde olan çocuğun, yaşadığı duyguları anladığınızı göstermeniz önemli bir adımdır. Korku ve tedirginlik yaratacak ifadelerden de kaçınılması gerekmektedir.
Özellikle ailelerin çocuklarının okul yaşantısı ile ilgili endişeleri varsa bunları çocuklarına yansıtmadan çözmeleri gerekmektedir. Çocuğu okula yeni başlayan ebeveynlerin çocuklarının neler yaşayacakları ile ilgili yoğun kaygıları vardır. Hatta kaygılarını tavır ve yorumlarıyla çocuklarına hissettirirler. Bu gibi durumlarda ebeveynler fark etmeden çocuğa sık sık karşılaşabileceği olumsuz bilgiler ve yorumlarda bulunurlar. Unutulmamalıdır ki kaygı bulaşıcıdır ve ebeveynlerin yüksek kaygı düzeyi, çocuklarında da tedirginlik ve korku yaratır. Ev içindeki bu kaygılı ve güvensiz ortam okula yeni başlayan çocuk için ciddi bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Bu yeni başlangıcı çocuk adına kolaylaştırmak için, onu korkutmak yerine ona cesaret vererek yapılması gerekmektedir. Ebeveynlerin kendi korkuları çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaratmamalıdır.
Ödev ve serbest zaman planı çocukla birlikte yapılmalı
Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla beraber öğrencilerin eski düzenli hayata geçmeleri biraz zaman almaktadır. Adaptasyon sürecinin kısa ve sancısız geçirilmesi için, tatilin son birkaç haftasında yavaş yavaş eski düzene geçmek yararlı olacaktır. Tatilin son günlerinde sabahları erken kalkıp kahvaltı etmek, televizyon ile geçirilen zamanın kısaltılması ve akşamları erken uyuma düzenine başlamak gerekmektedir.
Önceden yapılan hazırlıklara rağmen okulun ilk günlerinde öğrencilerde sabah uyanmaya, okula gitmeye ve ders çalışmaya karşı isteksizlik görülmesi oldukça normaldir. Bu noktada anne ve babaların çocukları yeni düzene alıştırmaya çalışırken tatilin gevşek sınırlarından vazgeçip, okul hayatının sıkı ve kesin sınırlarına geçiş yapmaları gerekmektedir. Ailelerin çocukları ile birlikte uyku ve yemek düzenini, ders çalışma saatlerini yeniden planlamaları bu süreci kolaylaştıracaktır. Kendisine sorulmadan ve fikri alınmadan yapılan bütün programlar, çocukta değersizlik ve yetersizlik hissi yaratabilmektedir. Bu nedenle okuldan eve gelince ne kadar serbest vaktinin olduğu, ne zaman ödev yapmaya/ders çalışmaya başlayacağı, ne zaman yemek yeneceği ve saat kaçta yatacağı hakkında açık ve kesin şekilde kendisiyle konuşulmalıdır.
Olumlu-olumsuz her durumda çocuğun yanında olmak, motivasyonunu arttırır
Yeni eğitim döneminin başından itibaren çocuğun rehavete kapılmasını önlemek için olumsuz eleştirilerden uzak durmak gerekmektedir. Geçmiş dönemlerde yaşanılan sorunların etkisini yeni döneme yansıtmamak oldukça önemlidir. Yeni dönemin yenilikler getireceğini, olumlu ya da olumsuz her durumda onun yanında olunacağını hissettirmek, çocuğun okula ve başarıya olan motivasyonunu arttıracaktır.
Okulların açılması bütün çocuklar için heyecan ve tedirginlik kaynağıdır. Okul başarısı düşük olan öğrenciler bu olumsuz duyguları daha yoğun yaşarlar. Bu gibi durumlarda çocuğu ürkütmekten veya telaşlandırmaktan kaçınmalı, tavsiye verirken hassas davranılmalıdır. Yeni dönem için somut ve ulaşılması kolay hedefler belirlemek adım adım gelişmeyi ve ilerlemeyi kolaylaştıracaktır. Tüm bunları yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu değerlendirme ve planlamaları çocuğunuz için değil çocuğunuzla beraber çocuğunuzun kapasitesine uygun olarak yapmanız gerektiğidir.
Okulla ilgili yaşanan korku ve tedirginlik 1-2 haftadan uzun sürüyorsa, zaman kaybetmeden psikolojik yardım alınması gerekmektedir. Bu aşamada rehber öğretmenler ilk başvurulacak profesyonellerdir. Yeterli çözüm bulunamaz ise, uzman yardımı alınması gerekmektedir.