Yeşilliği ve şelaleleriyle "Gurs Vadisi" olarak bilinen bölgedeki kırsal 300 haneli Yüceli Mahallesi'nde ikamet eden 20 yaşındaki Emin Gökçen, evinin önünde duran bir ailenin susamasına rağmen su istemekten çekindiklerini fark etti.
Bunun üzerine evinden getirdiğini suyu aileye ikram eden Gökçen, benzer durumları önlemek amacıyla evinin kapısına "Acıkmış veya susamışsan çal kapıyı" yazdı.
Gökçen, AA muhabirine, köyde ailece çiftçilik yaparak geçimlerini sağladıklarını anlattı.
Mardin'in misafirperverliğiyle ön planda olduğunu aktaran Gökçen, yörede herkesin her koşulda misafir ağırlayacağını söyledi.
Bir süre önce evlerinin önünde durup su istemekten çekinen aileyi fark ettiğini dile getiren Gökçen, "Susamışlardı ama bizden su istemeye utanıyorlardı. Annem durumu fark edince onlara su götürdük. Daha sonra insanların çekinmemesi için kapıya yazı yazmaya karar verdik. Kapımız herkese açık. Herkes paylaşırsa dünya çok güzelleşecek. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. " ifadelerini kullandı.
- "SADECE BİZİM DEĞİL BÜTÜN YÖRE HALKININ KAPISI AÇIK"
Gökçen, bu duyarlığının kendilerine özgü olmadığını bölgedeki herkesin aynı hassasiyeti taşındığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Sadece bizim değil bütün yöre halkının kapısı açık. Mardin'de hangi kapıyı çalarsanız çalın, size kapıyı açar ve kendileri ne yiyorsa aynısını ikram ederler. Bir kuş sütü eksik bir sofra kuramam belki ama elimizdeki bir parça ekmek dahi olsa paylaşmaya hazırız."
Kapıya yazdığı yazının ardından önce tuhaf karşılandığını ardından da takdir edilmeye başlandığını aktaran Gökçen, şunları aktardı:
"Yazı yazıktan sonra su yemek yerine başka şeyler de isteyenler oluyor. Geçen bir araba durdu. Bahçedeki ağacımızdan dut istediler. Buyurun dedik. Başta kendi ailem olmak üzere herkes yazıyı tuhaf karşıladı. Daha sonra ise benimle gurur duydular. Bu beni mutlu etti."
- "SOFRAMIZDA BİR MİSAFİR OLURSA ÇOK SEVİNİRİZ"
Emin Gökçen’in babası İbrahim Gökçen de davranışı dolayısıyla oğluyla gurur duyduğunu söyledi.
Bunun herkese örnek olmasını isteyen Gökçen, "Ben de her zaman bir insanı doyurmak ve susuzluğunu gidermek isterim ama böyle bir yazı yazmak aklıma gelmedi. İyi ki yazdı. Herkesi soframıza davet ediyorum. Bizim fazla verebileceğimiz bir şey yok. Ne yesek onu verebiliriz. Soframızda bir misafir olursa çok seviniriz." dedi.