İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Biriminde görev yapan halk sağlığı uzmanı 35 yaşındaki Acar, AA muhabirine, yaklaşık 7 ay önce iş yerinde çalıştığı sırada öksürük başladığını söyledi.
Öksürüğünün artarak devam ettiğini belirten Acar, ateşinin de yükselmesi üzerine test yaptırdığını anlattı.
"10 gün karantinada kaldım, kendimi izole ettim ve hiçbir yere çıkmadım. Filyasyon ekibi aynı gün ilaçlarımı getirdi, hemen kullanmaya başladım. İlaca başladıktan sonra öksürüğümün azaldığını hissettim. Öksürüğüm geçti ama sırt ağrıları başladı, gezen ağrılar şeklinde. Bileklerim, tüm vücudumda, bildiğiniz sırt ağrısı değil sanki kemiklerini söküp çıkartıyorlarmış gibi bir ağrıydı."
Hastalığın psikolojisini de olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Acar, belirtilerin artabileceği, yoğun bakıma kaldırılacağı veya entübe olacağı gibi düşüncelere kapıldığını belirtti.
Acar, "Ailemden uzaktayım, 3,5 yaşında bir kızım var, eşim Denizli'de. Yoğun bakıma girebilirim, entübe olabilirim ve onları bir daha göremeden ölebilirim düşüncesi ölüm korkusunun önüne geçti. Hissettiğim şeyin psikolojisi daha ağırdı. Hatta babam kalp hastası, üzülür diye ona söylemedim. Çok şükür atlattık, geçti." dedi.
Çok dikkat etmesine rağmen bu hastalığa yakalandığını ifade eden Acar, aşı yaptıranlara da tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
Acar, "Vatandaşlarımız mutlaka bulabildikleri aşıyı olsun. İlaçlar konusunda da yanlış bir algı var. Bunu birebir deneyimlemiş biriyim. Öksürüğüm çok kötüydü daha da kötüye gidiyordu. İlaçları kullandıktan sonra öksürüğüm çok geriledi ve hiçbir şey kalmadı. Kullanmasaydım belki yoğun bakıma da girebilirdim. Erken dönemde ilaç kullanımı çok önemli." diye konuştu.