3 aylarýn baþlangýcý ve ilk ayý olan Recep ayýnýn gelmesiyle birlikte Peygamber efendimizin bu ay için söyledikleri sünnet ehli için yeniden gündeme geldi. Bu ayda ibadetlerini Sünnete göre yapmak isteyenler "Recep ayý ile ilgili sahih hadisler nelerdir?" sorusuna yanýt aramaya baþladý. Recep ayý için rivayet edilen birçok Hadis vardýr fakat Recep ayý ile ilgili sahih hadisler daha çok önem taþýmaktadýr. Ýþte Peygamber efendimizin Recep ayý ile ilgili hadisleri
RECEP AYI ÝLE ÝLGÝLÝ SAHÝH HADÝSLER NELERDÝR?
Receb ayý, savaþmanýn haram kabul edildiði dört aydan biri olup geleneðimizde önemli yeri olan üç aylarýn ilkidir. "Receb ayýna câhiliye döneminde de ta'zim edilir ve onda savaþýlmazdý. Onunla sonra gelen þâban ayýna müþrikler recebân derlerdi."
Receb ayýnýn haram aylardan sayýlmasý, senenin ortasýnda Mekke civarýnda oturanlarýn umre yapmalarý içindir.
Resûl-i Ekrem'in þâban ayýnda diðer aylara oranla daha fazla oruç tuttuðu, bazan da tamamýný oruçlu geçirdiði hadis kaynaklarýnda yer almaktadýr (Buhârî, "Ṣavm", 52; Müslim, "Ṣýyâm", 175, 176)
Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiðine göre Rasûlüllah (s.a.v.) þöyle buyurdu:
"Receb ayý, Allah'ýn seçtiði aylardandýr. O, Allah'ýn ayýdýr. Allah'ýn ayýna ta'zim eden kiþi Allah'ýn emrini büyük tutmuþ olur. Kendi emrine deðer vereni de Allah naîm cennetlerine koyar ve en büyük rýzasýný onun için zorunlu kýlar..."
Enes b. Mâlik'ten rivayet edildiðine göre Rasûlüllah (s.a.v.) þöyle buyurdu:
"Cennette receb adý verilen bir nehir vardýr. Bu nehrin suyu sütten beyaz, baldan tatlýdýr. Kim receb ayýndan bir gün oruç tutarsa, Allah o nehirden ona içirir."
Haram aylarýn isimleri bir hadiste belirtilir. Þöyle ki, Sahihayn'da Ebû Bekre'den tahriç edildiðine göre Vedâ Hutbesinde Rasulullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:
"Zaman, Allah'ýn gökleri ve yeri yarattýðý gündeki sýraya göre sürüp gitmektedir. Yýl on iki aydýr. Onlardan dördü haram aydýr. Üçü peþ peþedir: Zilkâde, zilhicce, muharrem. Biri de cemâziyelâhir ile þâban arasýndaki receb-i Mudar'dýr."
Bu hadis baþta Buhârî ve Müslim'in Sahih'leri olmak üzere birçok kaynakta geçmektedir.
RECEP AYI ÝLE ÝLGÝLÝ SAHÝH OLMAYAN HADÝSLER
Enes b. Mâlik'ten rivâyet edildiðine göre Rasulullah'a (s.a.v.) receb ayýna receb ismi verilmesi sorulunca þöyle buyurdu:
"Çünkü onda ramazan ve Þaban ayý için (hazýrlýk olarak) çok hayýr yapýlýr."
Resul-i Ekrem'in receb ayý girdiðinde, "Allahým, receb ve þâbaný bize mübarek kýl ve bizi ramazana ulaþtýr!" þeklinde dua ettiði yolundaki rivayet (Taberânî, el-Muʿcemü'l-evsaṭ, IV, 189; Ebû Nuaym, VI, 269; ayrýca bk. Müsned, I, 259) zayýf kabul edilmektedir.
Resûlullah'a isnat edilen, "Receb Allah'ýn ayýdýr, þâban benim ayýmdýr, ramazan ise ümmetimin ayýdýr" rivayetinin ise aslý bulunamamýþtýr. (Süyûtî, s. 114).
Rasûlüllah'tan (s.a.v.) receb ayýnýn fazileti ile ilgili sadece bu hadisin vârid olduðunu, ama tamamýnýn deðil; sadece þu kýsmýnýn geldiðini belirtmiþtir: Receb ayý girdiði zaman Rasûlüllah (s.a.v.) þöyle dua ederdi: "Allah'ým receb ayýný bize mübârek kýl."
Hz. Peygamber ramazan dýþýndaki en faziletli orucun þâbanda tutulan oruç olduðunu ifade etmiþtir (Tirmizî, "Zekât", 28) Bundan dolayý þâban ayýnda oruç tutulmasý çoðunluk tarafýndan mendup sayýlmakla birlikte Resûl-i Ekrem'in ramazan ayýndan baþka hiçbir ayýn bütününü oruçlu geçirmediðine dair hadislere (Buhari, "Ṣavm", 52; Müslim, "Ṣýyâm", 175, 178) ve Þabanýn on beþinden sonra orucun terkedilmesine yönelik rivayetlere dayanan bazý âlimler, orucu farz olan ramazan ayýna þevkle girmeyi zorlaþtýracaðý düþüncesiyle bu ayýn ikinci yarýsýnda oruç tutmayý mekruh görmüþtür.
Müslim'in Sahih'inde uzun bir hadisin baþ tarafýdýr; o hadisin devamý haram aylarla ilgili deðildir.
Receb ayýnýn cemâziyelâhir ile þâban aylarý arasýnda sayýlmasý, Cahiliye döneminde Araplarýn yaptýklarý tehir etme yani bir ayýn zamanýný diðer bir aya atlatma yahut iki veya üç yýlda bir yýla bir ay (on üçüncü ay) eklenmesini ortadan kaldýrmak içindir.