Esed rejiminin geçen hafta Ýdlib'e baðlý Han Þeyhun'da düzenlediði kimyasal silah katliamýnda yaralanan sivilleri, Ýdlib'in güney kýrsalýndaki hastanelerde tedavi eden saðlýk görevlileri yaþadýklarýný anlattý.
Saldýrýnýn hemen ardýndan hastalarýn taþýndýðý bir hastanenin tecrübeli doktorlarýndan Cemal Hizbor, ilk müdahale sýrasýnda yaþadýklarýný, 6 yýldýr süren iç savaþta yaþadýðý en zor anlar olarak tabir etti.
"Hamile bir kadýnýn, yaþlý bir adamýn titrediðini, zor nefes aldýðýný gördüm"
Hizbor, çok fazla yaralý olduðunu ancak yeterli sayýda doktor ve ekipmanlarý bulunmadýðý belirterek, "Çok acý bir duygu. Önümde bir çocuðun, hamile bir kadýnýn, yaþlý bir adamýn titrediðini, zor nefes aldýðýný ve aðzýndan köpük çýktýðýný gördüm. Tam bir trajediydi. Bazýlarý titriyor. Bazýlarý boðuluyor. Göz bebekleri daralýyor. Baðýrmalar, feryatlar, hem ailelerden hem yaralýlardan. Durum çok kötüydü. Dayanýlacak gibi deðildi." dedi.
Hastanedeki saðlýk görevlilerinin "bir kiþi daha kurtarmak için" elinden geleni yaptýðýný vurgulayan Hizbor, "Hastalarý tedavi ederken, týbbi kadro da bu zehirli gazlardan etkilendi. Ayaða kalkýp iþlerine devam etsinler diye bu saðlýk görevlilerini de tedavi etmeye çalýþtýk." dedi. Hizbor, "Ne kadar konuþsam faydasýz. Anlamanýz için o anlara þahit olmanýz gerek. Bize gelen çocuk cesetlerinin üstünde pijamalarý vardý. Uyurken ölmüþler. Çok acý verici manzaralardý." diye konuþtu.
Tekrar bir saldýrý olmasý halinde, saðlýk merkezinde çok fazla ihtiyaç bulunduðunu kaydeden Hizbor, "Koruyucu kýyafet, maskeler, týbbi kadro için gazýn sýzmasýný engelleyen eldivenler ve özel nitelikli ilaçlara ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü biz geçici ilaçlar kullandýk. Hatta bizdekiler yetmedi. Etraftan istedik." ifadelerini kullandý.
"Pijamalarýyla son nefeslerini veren çok çocuk geldi"
Ýdlib'in güney kýrsalýndaki baþka bir hastanede görev yapan doktor Abdulmünim Þardub da kullanýlan gazýn çeþidini bilmemelerinin ilk etapta karþýlaþtýklarý en büyük zorluk olduðunu söyledi. Þardub, "Yeterli yatak olmadýðýndan, hastalar yerde yatýyordu. 'Atropine' gibi bu tür saldýrýlarda ilk müdahalede kullanýlan temel ilaçlarýmýz bile yoktu. Hatta oksijen tüpünü bile sýrayla kullanýyorduk." dedi. Hastalarýn aðýzdan köpük çýktýðýný, gözbebeklerinin daraldýðýný, ciltlerinin kýzardýðýný, titrediklerini ve kasýldýklarýný belirten Þardup, saðlýk görevlilerinin olasý kimyasal saldýrýda gazýn çeþidini anlamak ve kendilerini korumak için eðitim almalarý gerektiðinin altýný çizdi.
Dr. Þardub, "Bir çocuðun kollarýnda ölmesi çok zor bir durum. Bize pijamalarýyla son nefeslerini veren çok çocuk geldi. Biz elimizden geleni yaptýk ama musibet çok büyüktü." ifadelerini kullandý.
Doktorlarla birlikte hastalara ilk müdahaleyi yapan saðlýk görevlilerinden Ýsmail el-Mebruk da "Saatlerce aralýksýz çalýþtýk, hiç durmadan. Küçük bir saðlýk ekibinin önünde yaklaþýk 100 kiþi yerlerde yatýyordu." dedi. Mebruk, saðlýk görevlileri olarak en büyük ihtiyaçlarýnýn koruyucu kýyafet ve maske olduðunu vurguladý.