Âlem sanal, sorunlar gerçek…

Ýnternetin ve sosyal medyanýn yaygýnlaþmasý sanal ortam, sanal âlem gibi olgularýn hayatýmýza girmesine ve yeni ihtiyaçlar-sorunlar-talepler ortaya çýkmasýna sebep oldu. 

Aslýnda gerçek olmayan ve hayali anlamýndaki ‘sanal’ kelimesi üzerinden tanýmlanan bu yeni alan hiç de hayali olmayan, son derece gerçek sorunlarýn artmasýna sebep oldu. 

Sanal âlem demek, birçok insan için yeni bir hayat alaný, yeni bir iliþki biçimi, yeni bir öðrenme yolu, yeni bir iletiþim biçimi, hatta kimilerine göre yeni bir hayat felsefesi demek! 

Sanal dünyanýn operasyonel kullanýmý, interneti siyasi kavgalar, çekiþmeler, mücadeleler için etkili ama tehlikeli bir araç haline getiriyor. 

Ýnternet üzerinden hukuk ve ahlak sýnýrlarýnýn aþýldýðý olaylara þahit oluyoruz: 

Ýnternet bilgileriyle bomba yapan ve teröriste dönüþen kiþiler var…

Hedef aldýklarý kiþilere yönelik uydurma bilgilerle kiþilik suikastine giriþenler var…

Özel alan ve mahremiyeti baltalayacak yayýnlar yapanlar var…

Hakikati çarpýtarak algý operasyonlarýna gidenler var…

Hazýrladýklarý oyunlarla çocuklarý depresyona veya intihara sürükleyenler var…

Ayýp, günah, suç sýnýrlarýný aþacak þekilde giriþilen bu iþlerin faydalý kullanýlabilecek bir teknolojik imkâný nasýl bir silaha veya kötülük malzemesine çevirdiklerini görüyoruz. 

Kimilerine göre sanal âlem, yeni bir varoluþ çabasý… Ama bu varoluþ çabasý son derece sahte bir sosyallik üretiyor. 

24 saat dolaþýmda olmasýna raðmen yalnýzlýk sendromu çeken insanlar tam anlamýyla bir müptelaya, yani baðýmlýya dönüþüyorlar. 

Yan yana oturan insanlar, birbirleriyle temas etmeden farklý dünyalara yelken açýyorlar. Hayal âleminin sýnýrlarýný zorlayan bu dünyalardan gerçek hayata dönenler ise tam anlamýyla bir bunalýma sürükleniyorlar. 

Artýk cep telefonu veya internet baðlantýsýnýn kesilmesinden dolayý oluþan yeni psikolojik rahatsýzlýklardan bahsediliyor. 

Ýnternetin ve cep telefonu kullanýmýnýn en fazla olduðu ülkelerden biri olan Türkiye’de, yalan haber yayýlmasýnda da baþ sýralarý çekiyormuþuz. 

Alem sanal, bilgiler yalan, iliþkiler sahte…

Hakikatin buharlaþtýðý, bilgi düzeyinin sýðlaþtýðý bir ortamda insanlar hayatlarýný geçiriyorlar. Artýk baþý aðrýyan doktora gitmek yerine internete bakýyor. Bilgi almanýn öncelikle yolu internet… 

Nabi Hoca’nýn Enformatik Cehalet kitabýný hatýrlatacak þekilde bilgi bombardýmanýna tabi tutulan ama cehaletten kurtulamayan, gerçek hayatýn en temel bilgilerinden bile haberi olmayan bir insan kitlesi ortaya çýkýyor. 

Kendi kültürüne, kendi toplumuna, kendi irfanýna yabancýlaþan bir anlayýþ…

Ýyi eðitim gören, teknolojiyi iyi kullanan, her an dünya gündemini takip ettiðini düþünen ama kültürel sýðlýktan ve cehaletten kurtulamayan bir kesim…

Sahte isimlerle insanlara çamur atan veya her mesaja cevap yetiþtirmeye çalýþan sosyal medya kullanýcýlarý tuhaf bir sosyallik âleminde yaþýyorlar. 

Aileleri içinde telaffuz edemeyecekleri ifadeleri, takma isimlerle gerçek kiþilere boca edebiliyorlar. 

Aklýna ilk geleni bir tuþla baþkalarýna aktarmak mümkün… 

Sosyal medyanýn siyasi rekabette aldýðý hal ise daha sorunlu. Manipülasyon, çarpýtma, karalama, iftira, aþaðýlama gibi ahlaki hastalýklar sanki ileri teknoloji üzerinden yapýlýnca normalmiþ gibi algýlanýyor.  

Demokrasi için düþünce kanallarýnýn geniþlemesi, her türlü medya üzerinden fikirler serdedilebilmesi önemli bir kazanýmdýr. Ancak hak ve özgürlük alanýný daraltan ve zehirleyen sanal âlem meseleleri de yine demokrasi için bir sorundur.