Sevil NURİYEVA
Sevil NURİYEVA
snuriyeva@stargazete.com
Tüm Yazıları

Âlem-i İslam’ın tek umudu TÜRKİYE

Türkiye’nin, İslam coğrafyasının tek umudu olduğunu göremeyenlere... Bu devletin, bu bayrağın, bu milletin misyonunu idrak edemeyenlere... 

Ülkeyi; gazete manşetlerinden, yâd ellere ihbar eden muhbirlere...

Bu muhbirliği, “basın özgürlüğü” kamuflajı ile örtbas edenlere...

Bu ülkenin askeri, polisi, ordu mensuplarına silah çekenlere, “terörist” diyemeyen terör ortaklarına...

Gazeteci” kisvesinde, yabancı istihbarat servislerine hizmet sunmayı “adamlık” ve “gazetecilik” zannedenlere...

Bu casusları, “basın özgürlüğü” adı altında azat edenlere bakıp, yorumlarken zinhar İngilizlerin esas ana planını, RusyaİranAlmanya ve İsrail’in tutumunu, bu eksende analizi ihmal etmeyeceğiz.

Mesele; ne ağaç, ne basın özgürlüğü, ne hukuk, ne de demokrasidir.

Mesele; İslam’ın tek umudu, tek bayraktarı olan Türkiye’yi dize getirmektir. Nedeni çok basittir.

Bu dize getirme operasyonunun sahibi olan İngilizler; 100 sene önce Osmanlı’yı bitirirken de, İran’ı, Rusya’yı, Almanya’yı ve elbette ki İslam coğrafyasındaki Müslümanları kullandı. İsyanları teşvik etti.

Tam 100 sene, kafalarına göre İslam âlemi dizayn edildi. Tiranlar; bu coğrafyayı, kendi halklarını ezerek yönettiler ve kimsenin de gıkı çıkmadı. Ezenleri ayakta tutan emperyalist güçler; sonraları da İslam’ın yükselişinin önüne El KaideDAEŞ gibi, Müslümanlıkla hiçbir alakası olmayan oluşumlarla Müslümanları ezmeye devem ettiler.

Şimdi önlerine, yeni ve âlem-i İslam’ın sesi olan Türkiye çıkmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm oyunlarını bozdu, maskeler düşürüldü. Alışılmamış bir vakayla karşı karşıya kalan Haçlı zihniyeti, imdada PKK terörünü çağırdı. Karşılığında sınırda devletçik sözü de vermiş olabilirler.

Türkiye’deki muhalif partilerin içerisinde olmuş ve olacak operasyonlara da bu mantıkla bakmak gerekiyor. FETÖ’yü de üreten Haçlı zihniyetinin ta kendisidir.

Mesele âlem-i İslam’ı alt üst etmektir. Buradaki en büyük engel olan “yeni” ve “Erdoğan Türkiye’si” ortadan kalkarsa, 100 sene daha rahat edeceklerini hedefliyorlar ve biliyorlar.

Erdoğan’a duyulan kinin ve düşmanlığın altında yatan da budur. Bir gün gelecek; tarih, Erdoğan’dan gururla bahsedecek ve muhakkak ki bazı olaylar, takvimdeki günlerle değil, “ERDOĞAN ZAMANI” başlığıyla tarihe geçmiş olacaktır.

Önümüzde ciddi ve sıkıntılı olaylarla karşımıza tekrar çıkacakları da malum. Şimdi yılmadanbıkmadan, âlem-i İslam için, Allah için, bu ay yıldızlı şehit kanıyla şereflenen bayrak ve İslam’ın ayakta dimdik duran umudu TÜRKİYE DEVLETİ için, içerideki hainlerle ve dışarıdaki üst akılla, ya savaşacağız ya da savaşacağız...