Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazıları

1 Ekim’de görüşüyor muyuz?

Başkan Obama için takdir yetkisini kullanıp Şam’ı vurmak, daha kolaydı... Asıl zoru Amerikan siyasetindeki kilitlenmeyi aşmak. Siyasi kilitlenme o kadar vahim ki, ABD devletinin bir hafta sonra kepenk kapatma ihtimali güçleniyor... Yine Kongre... Yine Kongre’de kilitlenme ve yine Obama Kongre’yi geçemiyor. 1 Ekim’den başlayarak ABD devlet kurumları yeni bütçe olmadığı için kapanabilir ve binlerce çalışan zorunlu ücretsiz izine çıkartılabilir.

ABD Başkanlık seçimi dört yılda bir yapılır ama Meclis ve Senato iki yılda bir seçime gider. Meclisin hepsi, Senato’da ise altı yılı  dolduran yaklaşık üçte bir üye, iki yılda bir seçime gider. Son 2012 seçiminde de Obama başkan seçildi, Senato Demokratlarda kaldı, ama Meclis, muhalif Cumhuriyetçiler’in elinde. Meclis ile Senato ayrı telden çalınca, bütün işler yatıyor.

Obama ilk başkanlık zamanında -herkese sağlık sigortası- diye ortaya çıkmıştı. Aslında toplumsal fayda taşıyan bir projeydi. ABD’de kişinin sağlık sigortası olmaması, ölümle burun buruna yaşamak gibi birşey. Mutfakta soğan doğrarken elin kesilse, acil servise gitsen, sigortan yoksa maliyet en az iki bin dolar. Daha ağır bir durum ya da sürekli tedavi lazımsa, abartısız yüzbinlerce dolar.

Ancak -herkese sağlık sigortası- işletmelerin maliyetini artırıyor, ve bireye çok karışıyor. Merkezi otoritenin federal hükümetin -şöyle yapın, böyle yapın- demesini her Amerikalı olumlu karşılamıyor. Muhalefet de bu mevzudaki rahatsızlığı kavradı ve -sigortaya hayır- kampanyası başlattı. Mesela, iddiaya göre hastalıkla ilgisi olsun, olmasın doktor bireye bu sigorta şartı olarak soracakmış: Cinsel hayatınız ne durumda? Kaç partneriniz var? Cinsiyetleri ne ?  Bu sorular zaten -devlet- konusunda alerjisi olan Amerikalıyı hepten çıldırtır. Ya da her bireyin sağlık kayıtlarını merkezi bilgisayar sistemine almaktan söz ediyorlar. Muhalifler de -ABD kendi devlet sırrını Wikileaks’den Snowdan’dan koruyamıyor, bizim özel bilgilerimizi mi koruyacak- diye ayaklandılar.

Ve bu ara Cumhuriyetçi muhalefet sigortaya karşı bir çare düşündü: 1 Ekim yeni bütçe zamanı. Bütçeyi geçirmeyelim. O zaman devlet tıkanır, sağlık sigortasına da para gitmez ve sigorta felç olur.

Cumhuriyetçiler -sağlık sigortası faslını kapatın, bütçeyi geçirelim- dediler. Demokratlar -asla- diyor. Bu itişme aslında pire için yorgan yakmak. Sağlık sigortasını durduracağız diye bütün devleti kapatacaklar. ABD’de ödeneği, bütçesi yoksa bir kurum tek bir gün açık kalamaz. Hemen kapatırlar, çalışanları da eve yollarlar. Fazla mesai, örtülü ödenek, idare, öbür yılın hesabından virman, ya da bir yolunu çaresini bulmak yok. O gün para yoksa, iş de yok, dükkan kapanır.

Bu arada siyasi itişme, ABD Hazinesi’nin borç ödeme yetkisini durdurabilir. Hazine parası olsa bile yetki olmadığından vadesi gelmiş borcu ödeyemeyebilir... Ve gelsin: Temerrüt, iflas... Yalnızca ABD’yi değil, dünya ekonomisini de karıştıracak bir durum.

Şimdi bir mucize olur da düğüm çözülmezse, 1 Ekim’den başlayarak ABD devlet kurumları kepenk kapatacaklar. Bu durum yılbaşından beri aralıklarla yaşandı, ama kısmi bütçe kısıntısı vardı ve bazı hayati olmayan bakanlık çalışanları ve taşra teşkilatı birkaç hafta ücretsiz izne çıkartıldı. İzin ama, çalışmadığın günlerin parasını da alamıyorsun.

Normalde bu kısıntıların ulusal güvenlik alanını muaf tutması gerekiyor, ama geçen yaz ABD Hava Kuvvetleri -benzin parası yok- diye bombardıman filoları dahil çoğu filoyu ve pilotu eğitim uçuşuna çıkartmadı. Şimdi ise durum daha vahim, çünkü geçici değil, sürekli bir parasızlık durumu var. Yani askerler para almasalar da işbaşı yapacaklar. Bu arada dünyada bir yerde kriz koparsa, ABD ordusu yine harekat yapabilir, ama veresiye defterine yazarak ve maliyete dikkat ederek yapabilir: Atılan her füze, şu kadar para...

ABD de geçmişte te devlet kepenk kapattı ama en uzunu 21 gün sürdü. Bu kez hem çatışma derin, hem de taraflar uzlaşma köprülerini çok kolay uçurdular. 2014 te araseçim var. O seçimde kendisini göstermek ve 2016’da Başkan adayı olmak isteyen siyasiler de bu krizin üzerine benzinle gidiyorlar. Gidişat iyi değil.