1 milyon kitap 1 milyon çocuk-2

Günümüzde teknolojinin sýnýrlarýný kavrayabilmek imkansýz. Ýnsan zekasý teknolojiyi öyle bir boyuta getiriyor ki buna hayran kalmamak ve ayný zamanda þaþýrmamak mümkün deðil. Her yeni kuþak, bu dev teknoloji daðýna bir taþ ekleye ekleye aklýn ve becerinin sýnýrsýzlýðýný gözlerimizin önüne seriyor. Bundan 30-40 öncesine kadar, bilgisayar þöyle dursun, basit bir telefon bile bütün evlere henüz girmemiþti. Mahalledeki ankesörlü umumi telefonlarla ve çift çizgili jetonlarla birbirimizden haberdar olmaya çalýþýrdýk. Oysa þimdi öyle mi ya; her evde bir bilgisayar, herkesin cebinde bir teknoloji ve biliþim sihirbazý mobil telefon.

Teknoloji bu denli hayatýmýzýn içine girmiþken de artýk her tür bilgiye eriþim, bakkaldan ekmek almaktan çok daha kolay hale geldi. Artýk rakamlarla ifade edilemeyecek sayýda bilgi, arama motorlarýnýn emrinde ve hepimize bir týk mesafede.

Bir baþka deyiþle; eðer aklýn geliþmiþliðini sadece verili bilgiyle sýnýrlarsanýz, her birimizin bir deha olabiliriz. Oysa akýl, verili bilgiyi nasýl ve nerede kullanacaðýmýzla ve hayatýmýzla nasýl iliþkilendireceðimizle ilgili bir konudur ve aslýnda bugün o çok övündüðümüz teknolojiyi bu boyutlara getiren de verili bilginin kullanýmýdýr. Yani, bilgiyi alýp kullanýp, kendi vizyonu ve yaratýcýlýðý ile günlük hayatýmýzýn içine yerleþtiren akýldýr asýl deðerli olan.

Bilgiye bilgisayarda herhangi bir arama motoru ile ulaþabiliriz ama ya farklý dünyalarý, duygularý, yaþam pratiklerini, insana ve doðaya dair yorumlamalarý, öteki yaþamlarý ve boyutlarý nasýl öðreneceðiz? Öðrenme serüvenimizde bunlarý öðrenmeden bir fark yaratamayýz ve bunlarý anlamadan yaþamýn matematiðini ve toplum ve birey iliþkilerini þekillendiremeyiz, kendi mahallemizin içinde sýkýþýp kalýrýz. Ýþte bize farklý yaþamlarý, farklý dünyalarý, duygularý, iliþkileri sadece kitaplardan öðreniriz ve teknolojinin o henüz çözemediði duygu dünyamýzý ancak kitaplarla zenginleþtirip, hayata ve yaratýcýlýða bir deðer katabiliriz. Ancak kitaplar, bize farklý düþünce ve duygu dünyalarýnýn kapýlarýný açarak; verili bilgiyle yaþam pratiði arasýnda sentez yapmamýzý ve bilgiye bir deðer atfetmemizi saðlar.

Kitap bize düþünebilmeyi öðretir ve diðer insanlarla, doðayla iliþki kurmanýn anahtarýný verir. Bu yüzden de, en deðerli varlýklarýmýz olan çocuklarýmýz için, kitap yaþam damarýdýr. Çocuklarýmýza yapacaðýmýz en deðerli yatýrým onlara kitap okuma sevgisi aþýlamak ve bol bol okumalarýna olanak saðlamaktýr. Jules Verne o muhteþem hayal gücünün eseri olan maceralarý kitaplaþtýrmasaydý, kendinden sonraki nesillere bir ufuk açýp ilham vermeseydi, belki de bugün ne denizaltý, ne balon ve dünya seyahatleri düþlerimize bile giremeyen, ulaþýlamaz þeyler olurdu.

Canýmýz çocuklarýmýzý kitapla buluþturmak bence en büyük ibadet. Bir çocuk bin hayata can verir, bir fikir milyonlarýn kaderini deðiþtirir. Çocuklarýmýzýn körpe, aydýnlýk dimaðlarýný baþka hayatlar, duygular, fikirlerle buluþturup onlara bir ufuk açmak ve bu þekilde onlarý hayata hazýrlamak sizce de en büyük ibadet deðil mi?

Her sokaða, her camiye, her banka þubesine, her AVM’ye birer kitap kumbarasý konsa, herkes bir kitabý o mekanlara gittikçe o kumbaralara atsa, o kitaplar milyonlarca çocuða ulaþsa, bundan daha büyük bir zenginlik ve gelecek yatýrýmý olabilir mi?

Gelin; hayatý, sadece bilgisayarlarda arama motorlarýnýn verili bilgisi ile deðil, o bilgiyi okuduðu kitaplarla geliþtirdiði kendi duygu dünyasýyla harmanlayýp yaþama deðer katacak nesiller yaratmak için çocuklarýmýza kitap alalým, onun yanýnda kitap okuyalým, okumanýn yemek içmek gibi bir ihtiyaç olduðunu anlatalým ve hiçbir çocuðu kitapsýz býrakmayalým. Sadece kendi çocuklarýmýzýn geleceðinden deðil, bütün çocuklarýn geleceðinden hepimiz sorumluyuz.