“100 milyar dolar” hayal miymiş?

Bundan önceki birçok yazımda “çok küçük adımlarla 100 milyar dolar fazladan kaynak elde edebiliriz” tezimi sizlerle paylaşmış ve bıktırana kadar da üstünde ısrar etmiştim. O tezin detaylarına “olmaz o kadar da değil” diyenlere, havalimanında ortaya çıkan fiyatlama sonrası soruyorum; 100 milyar dolar olur muymuş, olmaz mıymış !

Sevgili dostlar, havalimanı fiyatlaması, “köprü ve otoyolların iptal edilmesinin doğruluğunu ve fiyatının ne kadar düşük olduğunu tescil ederken”, yapılacak halka arzın da değerinde” mutlaka oynama olacak...Bu noktada özellikle bu konuyu kamuoyunda unutturmak isteyenlere karşı bir adım olması amacıyla konuya çok kısa değinmek istiyorum...

Sevgili dostlar, Başbakan Erdoğan’ın “blok satış veya devir yerine halka arz sürecini” başlatmasının neden önemli olduğunu daha önceki yazılarımda detaylandırmış ve yapılabilecekleri sorgulamıştım... Bu yazıda sorgulamak yerine sizlerden en çok gelen sürekli tekrar edilen ana soruya cevap vermek istiyorum; Türk Devleti Başbakan Erdoğan’ın attığı bu adımla “varlığını halkı ile paylaşma” sürecine girdiğinde “varlığınızı bankalarda bedavaya tutmak yerine bu değerli malları mutlaka alın”...Devletin bu dönemde halka arz edeceği değerler makul seviyelerde size sunulacak ve YENİ TÜRKİYE DENKLEMİ tam olarak oluştuğunda, edindiğiniz payların geleceği değere inanamayacaksınız...

Bu süreç sadece köprü ve otoyollardan ibaret değil. Devletin halkıyla paylaşabileceği daha yüzlerce değerli malı var ve bunları paylaşma isteği Cumhuriyet tarihinde asla görmediğimiz çok önemli bir adım...

Bu noktada tekrar “100 milyar dolar kaynak nasıl elde edeceğiz” sorusuna dönelim...

Daha önce de yazmıştım, havalimanı fiyatlaması sonucu, “DAHA İNANILIR HALE GELDİĞİNE GÖRE” yeni duruma göre tekrar sorgulayalım...

İşte TARİHİN SARKACI üzerimizdeyken yapmamız gerekenlerden kısa bir liste;

1- İMKB: İçeriye yönelik “çekici” düzenlemeler yapılırken, aynı anda bir BÖLGE BORSASI daha İMKB’nin tecrübesinden yararlanarak hayata geçirilmeli. İMKB’nin “Borsa Istanbul” olması yetmez !

2- Kamu eliyle “Türk halkına” enstrümanlar anlatılmalı ! Bankalarda yatan vatandaşın yüzlerce milyar doları “5-6” faiz pazarlığında neredeyse “bedavaya” kullanılıyor. Bu para sermaye piyasasında “FAİZSİZ” bir ortamda yaratılacak “sinerjiden” kar alarak değerlenebilir.

3- Avrasya Menkul Değerler Borsası kurulmalı ! kurulmalı ! Bölgedeki şirketlerin Rusya-Orta Asya-Orta Doğu ülkelerinin “kote olabilecekleri” ve yaratılacak “yeni enstrümanların” işlem göreceği yeni bir “ortak organize pazar” !

4- İMKB, İZMİR VOB, Avsarya Menkul Değerler Borsası ve Altın Borsası yeni bir yapılanma ile Türkiye’nin bütün ihtiyacını karşılayabilir hale getirilmeli. Bu yapılar içinde 24 saat işlem yapılabilecek “elektronik pazarlar” da oluşturulmalı.

5- Türkiye’nin altın rezervinin ciddiyeti yeniden ele alınarak sorgulanmalı, idrak edilmeli ve Altın Borsası “Londra Metal Borsası” alternatifi olarak bölge ülkelerinin de ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmeli. İçeride “yastık altındaki” altınların sertifikaya döndürülüp daha aktif işlem gördüğü yapı teşvik edilmeli.

6- Altın Borsası bütün piyasalara yönelik kurulacak bir FETVA KURULU eşliğinde İslami Bankacılık ihtiyaçlarının tamamına cevap vermeli. Bir örnek; Türkiye’deki İslami Bankacılık kurumlarındaki para her gece Londra Metal Borsasına gidip geri geliyor. NEDEN ? ALTIN BORSA’sı yapılandırılamaz mı ? Yoksa ülkeye şeriat mı gelir !

7- Kentsel dönüşüm hızlanmalı. Geçmişte yapılan saçma tahsislerle halkın elinden alınan “çok değerli alanlar” geri kazanılmalı ve değerlendirilmeli.

8- TOKİ daha güçlü bir hale getirilmeli ve şehirlerdeki yeniden yapılanma faaliyetleri hızlandırılarak “bina konsolidasyonu” ne pahasına olursa olsun başlamalı. “Konsolidasyon” mantığı çok basit; bir cadde üzerinde 5 katlı 4 bina varsa, 10 katlı 2 binaya çevrilerek kalan alan YOL ve YEŞİL SAHA olarak düzenlenebilir...Bu sayede yolların genişlemesinin önü açılır, şehirler kökten değişir !!

9- “FETVA KURULU” Devlet eliyle kurulmalı ve bütün para-sermaye-menkul piyasalarını kapsayacak şekilde özellikle Orta Doğu’dan gelecek sermayenin hassasiyetlerini kapsayacak gerekli “görüşleri” ortaya koymalı.

10- TPAO-BOTAŞ yeniden yapılandırılarak, verilecek maden-gaz-petrol imtiyazları sonucu halka açılmalı ve içeride-dışarıda bu şirketlerin % 49’u satılmalı. Bu yaratılan kaynak ile “arama-sondaj” faaliyetleri hızlanmalı.

11- Tapu tespit ve değerlendirme komisyonları kurularak “işgal altındaki” kamu toprakları yeniden değerlemeye alınmalı. Örnek: Boğazdaki yalıların, ormanların kalbine saplanan sitelerin, fabrikaların tapularının hepsi eksik veya hiç yok ! Sadece sorularak ortaya çıkacak gerçek “milyarlarca TL’ye” yol açabilir !

12- Kamu Bankalarının havuzlarından “Acil Müdahale Fonu” kurulmalı ve piyasalar manipüle edilmek istendiğinde bu FON devreye girerek regulator olmalı.

13- Türk vatandaşları bankalara paralarını “ben yiyemedim, sen ye” mantığı içinde bedavaya kullandırmak yerine “halka arz edilecek mallara” ortak olarak bu şirketlerin yarattığı-yaratacağı zenginliği paylaşmalı.

Türkiye’de çok önemli bir KARTEL gerçeği yıkılıyor. Kamunun değerleri blok satıldığı zaman, bankaların o ihalaleri alan holdinglere verdiği para da sizin paranız. Bankalardaki tüm para sizin varlığınız. Banka sizden toplayıp kredi olarak veriyor ve alanlar sizin paranızla alıyor. Erdoğan’ın adımı bu açıdan önemli. Paranızı bedavaya vermek yerine doğrudan Devlet eliyle satılanları alacaksınız ve aradaki aracılar HAVA ALACAK !

Sonuç : Havalimanı fiyatlaması sonucu Devletin yapacağı halka arzlar ve halkı ile paylaşacağı değerler çok daha önemli bir hale geldi ! Sesimizi çıkaralım ve Erdoğan’ın yürüttüğü “halk ile büyük paylaşım sürecinin” baltalanmasına izin vermeyelim...Paylaşarak, beraber, halkça bölüşerek YENİ BİR TÜRKİYE YÜZYILI’na imza atacağız...