114 Milyar Dakika, Konuþtukça batýyoruz!

Araþtýrma yapýlmýþ.

Türkiye son 6 ayda 114.4 milyar dakika telefonla konuþmuþ.

Ayda eder 19 milyar dakika.

Haftada 4.75 milyar dakika,

Günde 678 milyon dakika,

Geçen yýla göre %186 artýþ.

* * *

Bir baþka araþtýrma.

Türk Patent Enstistüsü'nün patent verileri üzerine.

1 yýlda 8530 patent belgesi alýnmýþ.

Bunun 7279'i yabancýlar tarafýndan.

1251'i de Türkler tarafýndan.

* * *

Bir baþkasý marka tescilleri üzerine.

Son 1 yýlda marka tescilindeki artýþ oraný %3.

Ayný oran Güney Kore'de %330.

* * *

Üretmeden zenginleþmek, fakirleþmektir.

Betonla, binayla, inþaatla kurulan medeniyet, medeniyetsizliðe kestirme bir yoldur.

Bu kadar kolay elde edilememeli, tüketim bu kadar kolay olmamalý.

1000 lira maaþ alan birine 3000 liralýk akýllý telefon satýlamamalý, satýlmaya çalýþýlmamalý.

1000 lira maaþ alan birine 4000 lira limitli kredi kartýný üç ayrý banka verememeli, vermemeli.

Telekom operatörleri böyle havadan "Yüzbin dakika konuþma, 50 milyon SMS, 100 cigabayt internet 49 liraya" saçamamalý.

Ha, bunlarý bankalar, teknoloji marketleri, telekom operatörleri mi düþünmeli? "Biz böyle yaparsak, bu ülkenin gençliðini gereksiz borçlandýrýr, kredilere esir eder, sonunda da yanlýþ yollara saptýrýrýz" derler mi? Vahþi doða koþullarýný andýran rekabetçi piyasalarda böyle bir þey demezler, diyemezler.

Aileler, çocuklarýný bilinçlendirmeli.

Gençler, baþlarýna bir iþ gelmeden aklýný baþýna almalý.

Ve en önemlisi devlet çok güçlü yaptýrýmlarla, çok net kurallarla oyunu baþtan kurgulamalý.

* * *

Özetle,

Kepçe ile tüketiyoruz. (Yemek kepçesi deðil dozer kepçesi)

Kaþýk ile üretiyoruz. (Yemek kaþýðý deðil, çay kaþýðý)