12 Eylül davasýný küçümsemek ‘darbeden beslenmek’tir

12 Eylül darbecilerinin yargýlanmasýna baþlandý. Darbeyi yapan kudretli generaller dün “biz yaþlý ve hasta adamlarýz” diyerek ilk duruþmaya gelmedi. Týpký, Ergenekon, Balyoz ve Andýç davalarýnda yargýlanan ardýllarý gibi.

Oysa Bekir Bað Mamak’ta iþkenceden öldürüldüðünde, Erdal Eren idam edildiðinde 17 yaþýndaydý. Biri ülkücü, diðeri solcuydu. Ne onlarýn yaþlarýna ne de annelerinin gözyaþlarýna bakýlmadý; Evren’in deyimiyle “bir tane saðdan, bir tane soldan” katliam yapýldý.

12 Eylül yargýlamasý “kirletilen” deyimle bir rövanþ veya intikam deðil, Bekirler ve Erdallar’ýn ortak hukukunu korumak.

‘Evet’ diyen yüzde 58’in eseri

Bu kapýyý bugün darbenin maðduru olarak davaya müdahil olan CHP ve MHP’ye, 32 yýlý 12 Eylül’e sadece yumruk savurmakla geçiren bir kýsým solculara ve ülkücülere raðmen AK Parti hükümeti açtý. Darbecileri “yargýlanamaz” kýlan Anayasa’nýn geçici 15. Maddesi, 12 Eylül 2010’daki referandumda muhalefetin “hayýr” kampanyasýna raðmen yüzde 58’le kabul edilen anayasa deðiþikliðiyle kaldýrýldý.

Dün Ankara Adliyesi’nin önünde darbecilerin yargýlanmasýný destekleyen kalabalýklarýn elinde sol partilerin ve Mazlum Der’in pankartlarý vardý. Davaya müdahil olan diðer partiler ve gruplar protestolara katýlmadýlar, ancak gözlemci niteliðinde bazý temsilcileri oradaydý. “AKP 12 Eylül darbecilerini yargýlayamaz, palavra, maval” diyenler yoktu. “Olmaz, yapýlamaz” denilenler yapýldýkça, olanlarý küçümseme ve yeni olmazlar icat etme yeteneklerini sergilediler. CHP’li Ýlhan Cihaner “Yargýlama tiyatrosu” diyebildi, BDP’li Ertuðrul Kürkçü de “Bu davadan anlamlý bir sonuç beklemiyorum” sözleriyle ona katýldý.

Meþhur hikayedir;

Adamýn biri “Bir motor icat edeceðim ve kayýðý nehirde bununla yürüteceðim” der. Köyün müzmin muhalifi “Gitmez bu kayýk” diye basar yaygarayý. Zehiri etkilidir; herkes “icat çýkaran”la alay eder. Ancak gün gelir, motor yapýlýr, kayýða takýlýr. Büyük bir gürültüyle yol almaya baþlar nehirde kayýk. Bütün gözler müzmin muhalife döner. Yüzünde mahcubiyet izi yoktur. Omzunu silkeleyerek kayýðý gösterir; “Durmaz bu!..”

Türkiye, “Olmaz, yapamazlar. Onlar yaptýysa kötüdür” muhalefetine raðmen ilerliyor. Üstelik, dün bu müzmin muhaliflik sürerken ayný saatlerde AK Parti bir baþka adým daha attý. Grup Baþkanvekili Ayþenur Bahçekapýlý, tüm darbelerin araþtýrýlmasý için TBMM’de komisyon kurulmasýna iliþkin önerge vereceklerini açýkladý.

Darbeleri yargýlamak için darbeden zarar görmek gerekmiyor. AK Parti’nin açtýðý kapýlardan darbelerin, iþkencelerin hesabýnýn sorulmasý ne solculara ne de ülkücülere zarar verir. Aksine, eðer “AKP döneminde yargýlanacaksa yargýlanmasýn” demek, bugüne kadar “darbeciler yargýlansýn” sloganlarýnýn “parsa toplamak” adýna yapýldýðýný kanýtlar. Bunun adý da “12 Eylül’den beslenmek”tir.