15 Temmuz devam ediyor!

PKK, 7 Haziran seçimlerinden sonra siyasi temsilcilerine alan açacaðýna HDP’nin aldýðý oylarý teröre ruhsat saydý ve giderek þiddeti týrmandýrdý. HDP ve DBP’li siyasetçilerin varlýklarýnýn tümden anlamsýzlaþtýðý bir süreç baþladý böylece. “HDP’nin Türkiyelileþmesi” denilen þeyin terörü tüm Türkiye’ye yaymak olduðunu anladýðýmýzda ise barýþ-demokrasi-özgürlük kavramlarý terörü örten birer perde olmuþtu bile.

PKK, hendek terörüne ve yine yollara pusu kurmaya baþladýðýnda HDP’li siyasetçiler bunu reddedeceklerine PKK’ya borazanlýk yaptýlar, PKK yat deyince yatan kalk deyince kalkan bir “eylemsellik” sergilediler.

“Emanet oylara da talibiz” denilerek çýkýlan yolun sonunda Kandil tabelasý vardý. Kandil’deki terörist baþýnýn bir tek “Ne emaneti” lafý yetti, Sýrrý Süreyya Önderlerin seslerini karýnlarýna çekmelerine.

“Ne yapsýnlar can korkusu” dedik bir süre, inanmak istemedik siyasetin bu kadar kiþiliksizleþebileceðine. PKK’ya “Dur yapma” demek Cumhurbaþkaný’na aðzýný geleni söylemeye benzemiyordu haliyle! Can tatlýydý, PKK’nýn kendi adamlarýný da infaz ettiði ve bunlarýn sayýsýnýn, deðil yüzleri binleri geçtiðini bilmeyen yoktu.

HDP’li siyasetçiler sokaða çýkamaz hale geldiler sonra. Esnaf yuhaladý, halk “Lanet gelsin baþýnýza” diye beddua etmeye baþladý ama yine de PKK’ya zerre miskal laf etmediler.

“Þiddet kimden gelirse gelsin” dýþýnda bir tepkileri olmadý. PKK’ya toz kondurmadýlar, vazifeleri buydu zaten.

***

PKK, HÜDA-Par’lý siyasetçilerden sonra þimdi de AK Partili siyasetçilere suikasta baþladý.  HDP buna bile ses çýkarmadý. Oysa “DBP’li Hurþit Külter kaybedildi” diye ortalýðý ayaða kaldýrmýþlardý. Adam Kerkük’te ortaya çýkýnca yüzleri bile kýzarmadý.

PKK, AK Partili siyasetçileri katlederken Demirtaþ, himayesine girdikleri Martin Schulz ‘la “Barýþ sürecini canlandýrma” pozlarý veriyor. Kendisini canlý bomba azmettiricisi olarak tanýdýðýmýz Figen Yüksekdað ise PKK cinayetlerinden AK Parti’yi sorumlu tutuyor. Ancak aklýný PKK’ya kiraya vermiþ kiþilerde görülebilecek bir aymazlýk hali...

HDP’nin topu birden PKK’nýn emir eri durumundayken, PKK daha yeni tonlarca patlayýcýyla 15 insanýmýzý þehit etmiþken ve 15 Temmuz sonrasýnda bahsi edilen siyasi cinayetler PKK eliyle AK Partili Kürtlere karþý gerçekleþtiriliyorken hala bu kiralýk akýllar için merhamet isteyenler var bir de.

Onlar adýna söz alýp “HDP’yi dýþlamayýn, PKK’nýn kucaðýna itmeyin” diyenler...

Evvelini saymaya yerimiz yok, son bir ayda AK Partili üç Kürt siyasetçiyi katletti PKK. Hem de çocuklarýnýn gözü önünde.

***

Þu þartlar altýnda kim ki çözüm sürecinden bahsediyor, hele hele “Asker de ölmesin PKK’lý da” diyor, anlayýn ki PKK için iþler pek de iyiye gitmiyor. Çözüm süreci iþlerken PKK adýna çözümü baltalayacak taþlarý döþeyenlerin PKK þiddet saçýyorken barýþtan bahsetmesi Türkiye’yi keriz yerine koymak, ABD ve PKK’nýn sözcülüðüne soyunmaktýr.

Hani Cumhurbaþkanýmýz 15 Temmuz akþamý facetime’tan diyordu ya, “Siz dik durun, biz ölümüne, ölümüne!” Tam da öyle iþte. Bu sefer yarým býrakýlmamalý, nasýl ki DAEÞ için Fýrat Kalkaný kuruldu PKK için de Dicle Kalkaný kurulmalý ve PKK, Türkiye için yakýn ve uzak tehdit olmayacak noktaya getirilmeli.

15 Temmuz devam ediyor, öyle varsaymalýyýz.

PKK ve FETÖ iþbirliði içinde. ABD ve AB’nin her iki terör örgütünü de himaye ettiði ortada. Hal böyleyken yürüttüðümüz savaþý tüm cepheleriyle ve gerçekliðiyle kavramak durumundayýz.

Hamaset deðil, gerçekten yedi düvele karþý bir savaþ veriyoruz.

15 Temmuz’da baþaramadýlar ama bu pes ettikleri anlamýna gelmiyor.